HTŞ'nin intihar saldırısında 12 Suriye rejim askeri öldü

Suriye'nin kuzeybatısındaki bir bölgede HTŞ üyeleri (SOHR)
Suriye'nin kuzeybatısındaki bir bölgede HTŞ üyeleri (SOHR)
TT

HTŞ'nin intihar saldırısında 12 Suriye rejim askeri öldü

Suriye'nin kuzeybatısındaki bir bölgede HTŞ üyeleri (SOHR)
Suriye'nin kuzeybatısındaki bir bölgede HTŞ üyeleri (SOHR)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) dün Suriye’nin kuzeybatısında Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) tarafından gerçekleştirilen bir intihar saldırısında, düzenli ordudan 12 askerin öldüğünü bildirdi. SOHR’a göre geçtiğimiz yıldan bu yana bölgede gerçekleşen en ölümcül saldırıydı.

SOHR, HTŞ tarafından İdlib’in komşusu Lazkiye'nin kuzey kırsalında Suriye rejim güçlerinin mevzilerine düzenlenen saldırıda, aralarında bir subayın da bulunduğu 12 askerin öldürüldüğünü bildirdi.

SOHR, ölü sayısının geçtiğimiz yıl eylül ayından bu yana bölgede rejim güçleri arasında kaydedilen en yüksek rakam olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, saldırının hafta başından beri HTŞ tarafından başlatılan ve çeşitli cephelerde Suriye rejimi güçlerinin mevzilerine karşı saldırıların düzenlediği gerilimin bir parçası olduğunu söyledi.

HTŞ ve nüfuzu daha kısıtlı olan muhalif gruplar, İdlib ve çevresinin yaklaşık yarısının yanı sıra, komşu iller Halep, Lazkiye ve Hama’daki bazı bölgeleri de kontrol ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre bölge, çoğu yerinden edilmiş beş milyondan fazla insana ev sahipliği yapıyor.

Rusya'nın desteğiyle rejim güçlerinin üç ay boyunca gerçekleştirdiği büyük saldırıların ardından Şam'ı destekleyen Rusya ile muhalifleri destekleyen Türkiye arasında imzalanan ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetlerin durdurulmasını öngören mutabakat zaptı 6 Mart 2020 tarihinden bu yana bölgede yürürlükte.

Bölge zaman zaman çeşitli taraflarca bombalanıp Şam ile Moskova'nın hava saldırılarına maruz kalsa da ateşkes büyük ölçüde devam etti. Suriye 2011 yılından bu yana yarım milyondan fazla insanın ölümüne, altyapının büyük ölçüde tahrip olmasına ve milyonlarca insanın ülke içinde ve dışında yerinden edilmesine neden olan kanlı bir savaşa tanık olmaya devam ediyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24