Libya'nın doğusundaki yetkililer güneye doğru genişliyor

Murzuk'ta uzlaşma anlaşması imzalandı ve projelerin başlatıldığı duyuruldu.

Usame Hammad uzlaşma anlaşmasını imzalarken (LUO Genel Komutanlığı)
Usame Hammad uzlaşma anlaşmasını imzalarken (LUO Genel Komutanlığı)
TT

Libya'nın doğusundaki yetkililer güneye doğru genişliyor

Usame Hammad uzlaşma anlaşmasını imzalarken (LUO Genel Komutanlığı)
Usame Hammad uzlaşma anlaşmasını imzalarken (LUO Genel Komutanlığı)

Libya'nın doğusundaki yetkililer, ülkenin batısındaki mevkidaşlarının aleyhine, güneydeki unutulmuş şehirlere doğru nüfuzlarını genişletti. Bu durum Murzuk kentinde kanlı bir çatışmanın sonrasında meydana geldi. Halk ile Tebu kabileleri arasında bir uzlaşma anlaşması imzalandı ve projeler başlatıldı.

Sebha Uluslararası Havaalanı’na, ülkenin doğusundan askeri ve sivil liderleri taşıyan uçaklar iniş yaptı. Çok sayıda yetkili Sebha'daki buluşma için bölgeye geldi. Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter, Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih ve parlamento tarafından görevlendirilen hükümetin Başbakanı Usame Hammad liderliğindeki yetkililer, yıllarca süren marjinalleştirmenin ardından güneyin kalkınma haritasına girdiğini duyurdu.

Görsel kaldırıldı.Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter ve Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, en-Nazuri ve Hammad ile birlikte (LUO Genel Komutanlığı)

Libya'nın doğusundaki yetkililerin güneye doğru ilerlemesi ve burada projeler başlatması, gözlemciler tarafından ülkenin güneybatı sınır şeridi üzerindeki kontrollerini güçlendirdiği ve başkent Trablus'taki muhataplarını daha da kuşatabileceği şeklinde değerlendiriliyor.

Hükümetin perşembe günü ‘Ötekileştirmeden yeniden inşaya’ sloganıyla başlattığı konferans çerçevesinde imzalanan uzlaşma anlaşmasının ardından Hammad, ‘Libya'nın Murzuk ulusunun bileşenleri arasında kardeşlik ve vatanseverlik ruhunun vücut bulmasıyla Libya’nın yakın tarihinde elde edilenlerden büyük gurur duyduğunu’ ifade etti.

Görsel kaldırıldı.Kalkınma ve Yeniden İnşa Fonu Başkanı Belkasım Hafter ve Libya İstikrar Hükümeti (LİH) Başbakan Yardımcısı Salim ez-Zadime (LUO Genel Komutanlığı)

Hammad X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, “Sebha kentinde halk ile Tebu kabileleri arasında varılan kapsamlı uzlaşma anlaşmasının başarıya ulaşmasıyla birlikte, kente normal yaşamın geri dönmesini, savaş hayaletinin kentten uzaklaştırılmasını ve bugün kentte yaşayanlar arasında barış içinde bir arada yaşamın başlamasını kutluyoruz” ifadelerini kullandı.

Hammad ayrıca, ‘son yıllarda savaş, çatışma ve yerinden edilme belasına maruz kalan yerinden edilmiş vatandaşların şehre geri dönüşünün sağlanmasından’ bahsetti.

Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgilere göre Murzuk sakinleri, 2019 yılında zorla yerlerinden edildi. 90 kişinin ölümüne, 200'den fazla kişinin yaralanmasına, çok sayıda evin yıkılmasına ve çiftliklerin ateşe verilmesine neden olan ölümcül aşiret çatışmalarının ardından Murzuk sakinleri yerlerinden ayrılmak zorunda kaldı.

Görsel kaldırıldı.Libya'nın güneyinde düzenlenen yeniden inşa konferansı kutlamalarından (LUO Genel Komutanlığı)

Anlaşma, her iki tarafın da düşmanlıklara son verme ve anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmek için diyaloğu temel alma taahhüdünü içeriyor. Ayrıca çatışmanın durdurulması için net koşulların belirlenmesi, uyum için garantiler, ateşkesin uygulanmasını takip edecek mekanizmalar, neden olunan zarar ve kayıpların muhasebesinin yapılması, etkilenenlerin tazmin edilmesi ve yıllar süren çatışmanın ardından şehirde barış ve istikrarın sağlanması için tazminat ödenmesini de içeriyor.

Ağustos 2021'de Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH), evlerinden edilen Murzuk vatandaşlarına tazminat ödenmesini emretti. Ancak Murzuklular o dönemde ‘zararlarını telafi edecek herhangi bir maddi tazminat almadıklarını’ söyleyerek şikâyette bulundular.

Başkent yetkilileri Trablus'ta yerleşik kalmaya devam ederken, Libya'nın doğusundaki muadilleri kalıcı olarak güneye doğru genişleme arayışındalar.

Görsel kaldırıldı.Uzlaşma anlaşmasının imzalanması sırasında güneyden gelen liderler (LUO Genel Komutanlığı)

Yeniden inşa toplantısı, geçtiğimiz şubat ayında gerçekleşti. Hammad hükümeti istikrarı arttırmak amacıyla güney bölgesindeki güvenlik servislerini ve müdürlüklerini içeren ortak bir güvenlik gücü kurduktan sonra bu toplantı yapıldı.

Aynı bağlamda, Murzuk için uzlaşma ateşkesi imzalanmasına katılan Hafter, yeniden inşa konferansının güneyi ihya etmek için pratik adımlar atmayı amaçladığını söyledi. Hafter, şehirlerinin Arap silahlı kuvvetlerinin çabaları doğrultusunda şu anda bir güvenlik ve istikrar dönemi yaşadığını, bunun da kapsamlı bir kalkınma sağlamanın, hizmet ve altyapı seviyesini iyileştirmenin yolunu açtığını belirtti.

Hafter, Salih ve Hammad'ın yanı sıra Genelkurmay Başkanı Abdurrezzak en-Nazuri ve Libya İstikrar Hükümeti (LİH) Başbakan Yardımcısı Salim ez-Zadime, perşembe akşamı Sebha'da düzenlenen toplantıya katıldı. Güneydeki organizasyona ise bakanlar ve bakanlık müsteşarları, güney belediyelerinin başkanları, bir grup askeri ve güvenlik lideri ile güneyin çok sayıda kültürel, sosyal ve siyasi bileşeni katıldı.

Güneyli liderlerden oluşan kalabalığın önünde konuşan Salih, “Bugün buraya güney halkına yeteneklerini ve yeterliliklerini, bölgelerini geliştirme isteklerini gösterme ve çeşitli alanları kapsayan bir reforma katılma fırsatı sağlayacak gerçek bir kalkınma ve yeniden yapılanma başlatmak için geldik” ifadelerini kullandı.

Salih milisleri ima ederek merakını şöyle dile getirdi: “Silahlı gruplar sokakları işgal ediyor, devlet işlerini ele geçiriyor, devletin karargahlarını kontrol ediyor, çalışanları terörize ediyor ve onlara şantaj yapıyor. Kanun dışı hapishaneler varken, siyasi geçiş nasıl sorunsuz ve kademeli olabilir?”

Salih suikastları ve bunları siyasi nedenlerle gerçekleştirme girişimlerini kınadı. Salih, farklılıkların niteliği ve çatışmaların yoğunluğu ne olursa olsun bir arada durma çağrısında bulundu. “Bu koşullar altında bir anlayışa varmak ve buluşmaktan başka seçeneğimiz yok” ifadesini kullanan Salih, “Dağılmamızdan yalnızca paramızı yağmalayan ve devletimizi yok eden düşmanlar fayda sağlayacaktır” dedi.

Görsel kaldırıldı.Birinci Destek Bölüğü Komutanı el-Far lakaplı Muhammed Bahrun (sosyal medya)

Başsavcılık, perşembe akşamı Deniz Harp Okulu Komutanı el-Bidca lakaplı Binbaşı Abdurrahman Milad'ın öldürülmesiyle ilgili olarak, Birinci Destek Bölüğü Komutanı el-Far lakaplı Muhammed Bahrun'un gönüllü olarak soruşturma prosedürlerine uyduğunu ve ifadesinin alındığını duyurdu.

El-Far, Libya'nın batısındaki ez-Zaviye şehrinin önde gelen milis liderlerinden biri. Savcılık daha önce çarşamba günü yaptığı açıklamada, 3 şüphelinin tutuklanmasına karar verdiğini duyurmuştu. Soruşturma sonucunda bu kişilerin el-Bidca cinayetine karıştıkları kanıtlanmış ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri bu tedbiri uygulamaya yönlendirilmişti.

Başsavcılık perşembe akşamı, Adli Kontrol İşleri Birimi’nin, gönüllü olarak teslim olan Birinci Destek Bölüğü Komutanı’nı kabul ettiğini, ifadesini aldığını ve soruşturma makamına sunduğunu bildirdi.

Bugünlerde ez-Zaviye adeta bir volkanın üzerinde yaşıyor. El-Bidca'nın öldürülmesinin ardından mensubu olduğu kabile, Trablus'taki yetkililer eğer taleplerine yanıt vermezse, aşiretlerinin gerilimi artıracağı uyarısında bulundu.

Ez-Zaviye'daki gazeteler dün (Cuma) el-Bidca'ya sadık sakinlerin İspanyol üçgeni yolunu kapattıklarını yazdı. Yolu kapatan vatandaşlar, başkanlığı el-Far'a verilen Güvenlik Tehdidiyle Mücadele Ajansı’nın feshedilmesini talep etti. Çünkü vatandaşlara göre el-Bidca suikastının arkasında el-Far bulunuyor.



Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
TT

Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)

Tunus ana muhalefet partisi Ulusal Kurtuluş Cephesi (NSFT) üyesi ve siyasi aktivist Şeyma İsa, tutukluluk koşullarını protesto etmek için başladığı açlık grevinde dokuzuncu gününe girdi.

1 Aralık'ta muhalefet tarafından düzenlenen yürüyüşe katılan İsa, devlet güvenliğine karşı komplo kurmak suçundan Temyiz Mahkemesi tarafından verilen bir kararla sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Muhalif aktivist, hapishaneye girer girmez açlık grevine başladı.

Şeyma İsa (45), 2023 yılının şubat ayında yakalanmış, gözaltında tutulmuştu ve aynı yılın temmuz ayında serbest bırakılmıştı. Birinci Derece Mahkemesi tarafından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan İsa’nın cezası temyiz sonucunda 20 yıla çıkarılmıştı.

İsa'nın yanı sıra aynı davayla bağlantılı olarak NSFT lideri, tanınmış siyasetçi Ahmed Necib eş-Şabi (82) de tutuklandı ve 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Muhalif Avukat Ayaşi Hammami (66) de terör suçlamasıyla beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölümü Müdür Yardımcısı Bessam Havaci, “Tunus muhalefetinin önemli simalarının tutuklanması, Cumhurbaşkanı Kays Said'in tek başına iktidarına alternatif olan her şeyi ortadan kaldırma planının son adımıdır. Bu tutuklamalarla Tunuslu yetkililer, siyasi muhalefetin çoğunu etkili bir şekilde hapse atmayı başardı” değerlendirmesinde bulundu.

Tunus muhalefeti ve NSFT, 25 Temmuz 2021'de olağanüstü hal (OHAL) ilan edip ardından yeni bir siyasi sistem kurarak geniş yetkilerle iktidarını sürdüren Cumhurbaşkanı Kays Said'in yönetimine karşı çıkıyor ve demokrasinin yeniden tesis edilmesini talep ediyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre buna karşın yetkililer tutuklananları hükümeti devirmeye ve devlet kurumlarını yıkmaya teşebbüs etmekle suçluyor. Muhalefet ise mevcut rejimi tutuklulara karşı siyasi suçlamalar uydurmak ve yargıyı emirlerine boyun eğdirmekle suçluyor.


Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz


Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.