Müttefikler, Sudanlı taraflara ilave sınır kapıları açmaları çağrısında bulundu

Gerilimin derhal azaltılması gereken kritik bölgeler belirlendi

Cenevre'de düzenlenen Sudan müzakereleri oturumundan (Facebook)
Cenevre'de düzenlenen Sudan müzakereleri oturumundan (Facebook)
TT

Müttefikler, Sudanlı taraflara ilave sınır kapıları açmaları çağrısında bulundu

Cenevre'de düzenlenen Sudan müzakereleri oturumundan (Facebook)
Cenevre'de düzenlenen Sudan müzakereleri oturumundan (Facebook)

Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler grubu dün (Cumartesi) Sudanlı taraflara Güney Sudan'dan Aweil Sınır Kapısı da dâhil olmak üzere ilave sınır kapıları açma çağrısını yineledi. Grup, sivillerin korunması ve yardıma acil erişim için el-Faşir de dâhil olmak üzere gerilimin derhal azaltılması gereken birkaç kritik bölge belirledi.

Grup, Sudan halkının çektiği acılara son verme çabalarını sürdürmek üzere haftalık oturumlarının bir parçası olarak sanal bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada, grubun acil insani yardım erişiminin genişletilmesi ve uluslararası insani hukuka saygı gösterilmesi konularına odaklanmaya devam ettiği belirtildi. Geçtiğimiz hafta, grubun çabaları ve sahadaki insani yardım çalışanlarının yorulmak bilmeyen çalışmaları sonucunda Darfur'da yaklaşık 300 bin kişiye 3 bin 114 ton malzeme ulaştığı tahmin ediliyor.

Grup, Port Sudan ve Şendi'den Hartum'a giden yolların yanı sıra Hartum'dan el-Ubeyd ve Kosti'ye giden yollar ve Sennar üzerinden yardım erişimini genişletmek üzere Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile temaslarını sürdürdüğünü belirtti.

Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler grubu, Sudanlı taraflara ilave sınır kapıları açmaları çağrısında bulunurken, 25 milyondan fazla insanın akut açlık ve kıtlıkla karşı karşıya olduğu Sudan'da insani yardım tırlarının hareketine izin vermek için bildirimin yeterli olması gerektiğini belirtti. Grup, Sudan ordusuna basitleştirilmiş bir bildirim sistemi ilan etmesi ve uygulaması için baskı yapmaya devam ettiğini vurguladı. Ayrıca HDK’nin, her gün Sudanlıların hayatına mal olan hantal bürokratik barikatları kolaylaştırmak amacıyla bu sistemi tam olarak uygulaması gerektiği ifade edildi.

Grup, HDK’nin sivillerin korunmasına ilişkin tüm güçlerine yeni bir yönerge yayınladığını, hesap verme taahhüdünü desteklediğini ve uygulamayı yakından takip edeceğini kaydetti.

Grup ayrıca, Cidde Bildirgesi'nde her iki tarafça verilen taahhütler doğrultusunda HDK ve ordunun el-Faşir de dahil olmak üzere derhal gerilimi azaltması gereken birkaç kritik bölge tespit etti ve uluslararası toplumu bu amaçla her iki tarafa da baskı yapmaya çağırdı.

Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış Müttefikleri, Sudan halkının acılarını hafifletmek ve nihayetinde bir ateşkes anlaşmasına varmak için diğer uluslararası ortaklarla birlikte çalışma konusundaki ortak kararlılıklarını bir kez daha teyit etti ve bu platformun bir parçası olarak Sudanlı kadınlara danışmaya devam etme taahhütlerini yineledi.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.