İsrail ordusu, Netanyahu'nun Hamas'a atfettiği sahte belgeleri soruşturuyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu harita üzerinde Philadelphia Koridoru’nu gösteriyor. (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu harita üzerinde Philadelphia Koridoru’nu gösteriyor. (Reuters)
TT

İsrail ordusu, Netanyahu'nun Hamas'a atfettiği sahte belgeleri soruşturuyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu harita üzerinde Philadelphia Koridoru’nu gösteriyor. (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu harita üzerinde Philadelphia Koridoru’nu gösteriyor. (Reuters)

İsrail ordusu, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'ndeki esirler konusunda kamuoyunu etkilemek amacıyla sahte ya da manipüle edilmiş belgelerin yabancı basına sızdırılmasıyla ilgili olarak bir iç soruşturma başlattı.

İsrail medyası, ordunun, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Philadelphia (Selahaddin) Koridoru ve takas anlaşmasını desteklemesiyle uyumlu bir şekilde yabancı basında yayınlanan ve Hamas'a ait olduğu iddia edilen belgelerin, İsrail kamuoyunu etkilemek amacıyla sızdırılmasını soruşturduğunu doğruladı.

Kısa süre önce Alman Bild ve İngiliz The Jewish Chronicle gazetelerinde iki haber yayınlandı. Bunlardan biri, Hamas lideri Yahya Sinvar'a atfedilen bir belgeyle ilgiliydi ve belgenin arkasında Sinvar yoktu. İkincisi ise Sinvar'ın esirlerle birlikte Gazze Şeridi'nden kaçma planlarına ilişkin bir belgeyle ilgiliydi ve bu belgenin de kaynağı yoktu.

xscdfrgt
Yahya Sinvar (AFP)

Ordu, Gazze'de ele geçirilen gizli Hamas belgelerini kimin manipüle ederek uluslararası medyaya aktardığını bulmaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre Alman Bild gazetesi bir haberinde, Sinvar'ın bilgisayarında bulunan Hamas belgesinin, örgütün İsrail'e baskı yapma ve esir takası görüşmelerini geciktirme taktiklerini gösterdiği iddia edildi.

Hamas'ın İsrail kamuoyunu bölmeye çalıştığını ve grubun hızlı bir şekilde anlaşmaya varmak istemediğini gösteren belgenin içeriği, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun son röportajlarında ve basın toplantılarında dile getirdiği hususlarla neredeyse aynıydı.

İsrail ordusu, Alman Bild gazetesi tarafından alıntılanan belgeyi yaklaşık beş ay önce Gazze'de bulduğunu ve belgenin Sinvar tarafından yazılmadığını; orta düzey bir Hamas subayı tarafından hazırlanan tavsiye belgesi olduğunu blirtti.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Belgede yer alan bilgiler, geçmişte elimizde bulunan diğer benzer belgelerle aynıdır ve yeni bir bilgi teşkil etmemektedir” denildi.

cdvfgb
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların ortasında Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması için Tel Aviv'de Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen bir gösteri (Reuters)

Ordu, sızıntının ‘ciddi bir suç teşkil ettiğini ve soruşturulacağını’ duyurdu. İngiliz The Jewish Chronicle gazetesi, Sinvar'ın 7 Ekim'de kaçırılan diğer İsrailli esirlerle birlikte kendisini ve diğer Hamas liderlerini Philadelphia Koridoru üzerinden Gazze'den çıkarmayı ve oradan da İran'a götürmeyi planladığını gösteren ve Gazze'de bulunduğu iddia edilen belgeleri yayınladı.

Ordu belgeyi yalanladı

Söz konusu iddia, Netanyahu'nun son dönemde İsrail ordusunun Philadelphia Koridoru’nda kalmasında ısrar eden tutumuyla destekleniyor. Bazı sağcı medya kuruluşları The Jewish Chronicle'ın haberini alıntıladı ve Netanyahu'nun oğlu Yair de bunu sosyal medyada paylaştı. The Jewish Chronicle'ın haberine yanıt olarak İsrail ordusu ‘böyle bir belgenin varlığından haberdar olmadığını’ bildirdi.

Pazar günü haftalık kabine toplantısında konuşan Netanyahu, Bild'in haberine ayrıntılı bir şekilde atıfta bulundu. Netanyahu, Ürdün ile Amman arasındaki Allenby geçişinde (Ürdün'de Kral Hüseyin olarak bilinir) üç kişinin öldürülmesinin ardından İsraillilere, ‘Sinvar İsraillileri bölmeye çalışırken birlik olmaları’ çağrısında bulundu.

Netanyahu şu ifadeyi kullandı: “Hafta sonu Alman Bild gazetesi, Hamas'ın eylem planını (Aramıza bölünme tohumları ekmek, kaçırılanların aileleri üzerinde psikolojik savaş uygulamak, İsrail hükümeti üzerinde iç ve dış siyasi baskı uygulamak, bizi içten parçalamak ve ikinci bir emre kadar, İsrail yenilinceye kadar savaşı sürdürmek) ortaya koyan resmi bir belge yayınladı.”

Netanyahu ayrıca son haftalarda İsrail'in öngörülebilir gelecekte, hatta olası bir ateşkes anlaşmasının ilk aşamasında bile Philadelphia Koridoru’nun kontrolünü elinde tutması gerektiğini, zira buranın ‘Hamas'ın oksijen borusu’ olduğunu ve İsrail'in geleceği için, hareketin altını oymak ve sınır ötesine silah kaçırmasını ve güçlerini harekete geçirmesini engellemek için buranın elde tutulmasının hayati önem taşıdığını ısrarla vurguladı.

Bahaneler

Netanyahu, ordu ve güvenlik birimleri tarafından Gazze'de bir anlaşmayı engellemek ve bunu önlemek için bahaneler yaratmakla suçlanıyor.

Times of Israel, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve İsrail güvenlik servislerinin tüm başkanlarının Mısır sınırını kontrol etmek için alternatif çözümler bulunabileceğini ve İsrail ordusunun anlaşmanın ilk aşamasından sonra ya da herhangi bir zamanda hızlı bir şekilde geri dönebileceğini söylediklerini ve Netanyahu'nun aşırı sağcı koalisyondaki ortaklarını memnun etmek ve iktidarı korumak için olası bir anlaşmayı engellediğine dair korkularını dile getirdiklerini vurguladı.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.