Gazze savaşına karşı çıkan İsrailli öğretmen: "Korkuyla evde oturmayacağım"

Hem öğrenciler hem de siyasetçiler kendisine tepki gösterse de Shor geri adım atmıyor

Gazze savaşına karşı çıkan İsrailli öğretmen: "Korkuyla evde oturmayacağım"
TT

Gazze savaşına karşı çıkan İsrailli öğretmen: "Korkuyla evde oturmayacağım"

Gazze savaşına karşı çıkan İsrailli öğretmen: "Korkuyla evde oturmayacağım"

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında ölen Filistinlilerin sayısı 41 bini bulurken Tel Aviv yönetimine kendi yurttaşlarından da itirazlar geliyor. 

7 Ekim sonrasında düzenli olarak meydanları dolduran göstericiler, ateşkes anlaşması imzalayıp rehinelerin kurtulmasını sağlamadığı için Başbakan Binyamin Netanyahu'yu hedef alıyor. 

Bir de Ofer Shor gibi bireysel olarak direniş gösterenler var.

57 yaşındaki öğretmen, sosyal medyada paylaştığı videoda sarf ettiği sözler nedeniyle şubattan beri gündemde. 

Batı Şeria'da görev yapmayı reddeden askerleri destekleyip Gazze'deki çatışmaları kınayan ortaokul öğretmeni, çarşamba günü için Eğitim Bakanlığı'na çağrıldı. 

Ona gönderilen celpte, bu ifadelerin "öğrenciler, öğretmenler ve toplumun genelinin duygularını incitebileceği" savunuldu. 

Halihazırda görev yaptığı Nesher bölgesinin belediye başkanı Roy Levi, Eğitim Bakanlığı'na Shor'un kovulması için çağrıda bulunmuştu. 

Ancak Shor'un avukatı Amit Gureviç, sansasyonel videoda mesleğini belirtmeyen müvekkilinin kovulması için yasal bir zemin bulunmadığını, aynı sözleri sınıfta söylese dahi kanun sınırları içinde kalmış olacağını vurguluyor. 

Shor, videoyu Ani Siravti adlı askerlik karşıtı örgüt için çekmiş, 2000-2005'teki İkinci İntifada sırasında kendisinin Batı Şeria'da görev yapmayı nasıl reddettiğini anlatmıştı. 

Özellikle şu sözler hem yöneticilerin hem de öğrencilerin tepkisini çekiyor:

İşgalin zulmünü, işgalcilere ve işgal edilenlere ne ettiğini gördüm. Ne zaman yedek askerlik görevini yapıp işgali deneyimlesem daha da çok bunalıma girdim. Meselenin güvenlikle değil, güç ve kontrolle ilgili olduğunu gördüm.  Günümüzde de Gazze'de yaşananları görüyorum: Toplu katliam, sistematik yıkım ve aç bırakma… Aynı anda Batı Şeria'da yaşananları da görüyorum: Yerleşimcilerin ortalığı kasıp kavurması, cinayetler, yıkım, sürekli şiddet… Zamanında yaptığım şey hakkında hiçbir şüphe duymuyorum, bugün olsa yine aynısını yapacağımdan da kuşkum yok.

O dönem görev yaptığı Hof Hacarmel bölgesinin yönetimi, Kanal 14 gibi büyük kuruluşların da haber bültenlerinde yer verdiği bu videonun ün kazanmasının ardından Shor'un gelecek yıl orada eğitim veremeyeceğini bildirmişti. 

Hof Hacarmel'den ayrılmayı kendisinin istediğini söyleyen Shor, Nesher'deki bir ortaokula geçti. Ancak geçen hafta başladığı yeni işinin üçüncü gününde video yeniden dolaşıma girmiş:

Sınıftan çıktım ve tanımadığım bir öğrenci bana yaklaşıp 'Sen Hamas destekçisisin, kendinden nasıl utanmıyorsun?' gibi sözler sarf etmeye başladı. Sonra fark ettim ki başka bir öğrenci beni filme çekiyordu. Ona ulaşıp konuşmak isteyip istemediğini sormaya çalıştım. Ardından teması kesip öğretmenler odasına gittim. Çok üzüldüm.

Shor, müdürün kendisini teselli edip evine gönderdiğini ancak ertesi gün de öğrencilerden tepki gördüğünü anlatıyor. 

Shor tekrar müdürle konuşup ne yapılabileceğini görüşürken Belediye Başkanı Roy Levi'nin mektubunu görmüşler. 

Öğretmenliği bırakmayı düşünse de Levi'nin hamlesi ve Eğitim Bakanlığı'nın celbi üzerine bundan vazgeçtiğini anlatan Shor, "Top artık Eğitim Bakanlığı'nda, kovmak istiyorlarsa buyursunlar" diyor. 

Shor, yarınki görüşmeye kadar, bakanlığın da izniyle okula gitmiyor. Ne istediğiniyse şöyle anlatıyor:

'Bana bakın, muhteşem özgürlük savaşçısı size gösterecek' diyen bir role bürünmek istemiyorum. Provokasyonlara bulaşmak, Martin Luther King olmak istemiyorum. İşimi yapmak için geliyorum, buna izin vermeleri lazım. Korkuyla evde oturmayacağım.

Independent Türkçe, Haaretz, AFP



BM uzmanları: İsrail, Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği soykırım nedeniyle uluslararası arenada dışlanabilir

Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze'nin ed-Derec mahallesindeki et-Tabiin okulunda gerçekleşen katliamda öldürülen akrabası için ağlayan bir Filistinli (AFP)
Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze'nin ed-Derec mahallesindeki et-Tabiin okulunda gerçekleşen katliamda öldürülen akrabası için ağlayan bir Filistinli (AFP)
TT

BM uzmanları: İsrail, Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği soykırım nedeniyle uluslararası arenada dışlanabilir

Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze'nin ed-Derec mahallesindeki et-Tabiin okulunda gerçekleşen katliamda öldürülen akrabası için ağlayan bir Filistinli (AFP)
Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze'nin ed-Derec mahallesindeki et-Tabiin okulunda gerçekleşen katliamda öldürülen akrabası için ağlayan bir Filistinli (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) uzmanları dün (Pazartesi) İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki ‘soykırımı’ nedeniyle uluslararası arenada dışlanabileceği uyarısında bulunarak, Gazze Şeridi'ndeki savaşla ilgili ‘çifte standardı’ kınadı ve İsrail’in sorumlu tutulması gerektiğini vurguladı.

Birçok bağımsız BM uzmanı İsrail'in şiddeti tırmandırmasını, Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria'da insan haklarını ihlal etmesini, uluslararası mahkeme kararlarını hiçe saymasını ve BM'ye yönelik saldırılarını kınadı.

Özel raportörler ve bağımsız uzmanlar, Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi tarafından atanır ancak BM adına konuşmazlar.

Uzmanlar Gazze Şeridi'ndeki yıkıcı savaşla ilgili olarak süregelen ‘çifte standardı’ kınadılar ve İsrail'in eylemlerinden sorumlu tutulması gerektiğini vurguladılar.

BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, “İsrail'in BM'ye ve Filistinlilere yönelik amansız saldırısı nedeniyle dışlanmış bir ülke haline gelmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum” dedi.

İsrail'i defalarca Gazze Şeridi'nde ‘soykırım’ yapmakla suçlayan ve İsrail tarafından sert bir şekilde eleştirilerek görevden alınması çağrısında bulunulan Albanese, ‘İsrail'in BM'ye yönelik amansız saldırıları için cezasız kalmaya devam etmesine izin verilip verilemeyeceğini’ sorguladı.

Cenevre'den gerçekleşen video konferansla Tunuslu gazetecilere konuşan Albanese, “İsrail'in kesinlikle saygı duymadığı bu örgüte (BM) üyeliği düşünülmeli mi?” diye sordu.

dcfvg
Han Yunus'ta enkazların arasında yaşam (AFP)

Demokratik ve adil bir uluslararası düzenin desteklenmesi konusunda Bağımsız Uzman Georgios Katrougalos, İsrail'e tüm ülkelerle aynı standartlarda muamele edilmesi gerektiğini vurguladı ve BM yetkililerine ya da kurumlarına yönelik tekrarlanan saldırılarını kınadı.

Katrougalos gazetecilere şunları söyledi: “Bu tür çifte standartlara ve ikiyüzlülüğe artık tahammül edemeyiz. İsrail'in ilerici ve demokrat vatandaşlarının, ülkelerinin apartheid döneminde Güney Afrika'nın olduğu gibi bir parya haline gelmesine izin vermeyeceklerinden eminim.”

İnsanların güvenli içme suyu ve sanitasyon hakkı Özel Raportörü Pedro Arrojo-Agudo, İsrail ve müttefiklerinin uluslararası mahkemelerin, BM Güvenlik Konseyi'nin ve diğer BM organlarının çatışmayla ilgili bulgularını açıkça göz ardı etmelerinin örgütün bir bütün olarak altını oyduğu uyarısında bulundu.

Arrojo-Agudo, “Eğer tepki göstermezsek BM yok olmak üzere” dedi.

Diğer yandan İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısının ‘soykırım’ anlamına geldiği yönündeki suçlamaları şiddetle reddediyor ve uluslararası hukuk çerçevesinde hareket ettiğini söylüyor.

İsrail misyonu tarafından dün yapılan açıklamada, “Francesca Albanese, doğası gereği ayrımcı olan BM yetkisini nefret dolu, anti-Semitik ve yanlış bilgilendirilmiş siyasi gündemini yaymak için kötüye kullanmasıyla tanınıyor. Hamas'ın eylemlerini savunmak ve meşrulaştırmak da dahil olmak üzere onun pozisyonu BM için kalıcı bir utanç kaynağıdır” ifadeleri yer aldı.

fdv
Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri, 30 Ağustos. (AFP)

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre savaş, Hamas'ın İsrail'in güneyine düzenlediği ve İsrail tarafında çoğu sivil bin 205 kişinin ölümüne yol açan eşi benzeri görülmemiş bir saldırıyla tetiklendi. Bu sayıya Gazze Şeridi'nde esir tutulurken ölenler de dahil.

Saldırı sırasında toplam 251 kişi kaçırıldı; bunlardan 97'si halen esir tutuluyor, 33'ünün ise öldüğü belirtiliyor.

Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı ve kara harekâtı en az 41 bin 226 kişinin ölümüne yol açtı. BM, ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğunu doğruladı.

Albanese, başta Batılı ülkeler olmak üzere dünyanın Gazze Şeridi'nde yaşanan ‘hayal bile edilemeyecek’ acılar karşısındaki ‘devam eden sessizliğinden’ yakındı.

Arrojo-Agudo, kuşatma altındaki Filistin topraklarında su yoksunluğunun ‘bir silah olarak kullanıldığını’ vurguladı.

Gazzelilerin normalde günlük ihtiyaçları için yeterli görülen 100 litreden fazla suya kıyasla şu anda kişi başına günde ortalama sadece 4,7 litre su alabildiğini söyledi.

Bir İsrail temsilcisi dün BM İnsan Hakları Konseyi'nde yaptığı konuşmada bu suçlamayı reddederek, Hamas'ı ‘Gazze Şeridi'nde suyu tamamen kötü yönetmekle’ suçladı ve ‘doğal su kaynaklarının yüzde 95'inin onarılamaz şekilde zarar görmesinden’ sorumlu tuttu.