İsrail güçleri Batı Şeria'da iki Filistinliyi öldürdü

Batı Şeria’nın Tulkerim şehrinde düzenlenen bir baskın sırasında İsrail askeri araçları (Reuters)
Batı Şeria’nın Tulkerim şehrinde düzenlenen bir baskın sırasında İsrail askeri araçları (Reuters)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da iki Filistinliyi öldürdü

Batı Şeria’nın Tulkerim şehrinde düzenlenen bir baskın sırasında İsrail askeri araçları (Reuters)
Batı Şeria’nın Tulkerim şehrinde düzenlenen bir baskın sırasında İsrail askeri araçları (Reuters)

Reuters, Filistinli sağlık yetkililerine dayandırdığı haberinde, İsrail ordusu tarafından aylardır yürütülen en büyük operasyonlardan biri sona erdirdikten birkaç gün sonra şehre geri dönmesinin ardından İsrail güvenlik güçlerinin dün Batı Şeria'nın Tulkerim şehrinde iki Filistinliyi öldürdüğünü bildirdi.

Birinin kadın diğerinin erkek olduğu öğrenilen iki Filistinli hakkında daha fazla detay verilmezken İsrail ordusu, son birkaç hafta içinde bölgede yaşanan ölümcül çatışmalardan biri olan olayla ilgili henüz bir yorum yapmadı.

Fetih Hareketi (El Fetih) ve İslami Cihad Hareketi’nin silahlı kanatları, işgalci İsrail güçleriyle silahlı çatışmalara girdiklerine dair açıklamalar yayınladı.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, operasyon başladığında İsrail güçlerinin ve askeri araçlarının Tulkerim'deki devlet hastanesini kuşattığını bildirdi.

İsrail ordusu, cuma günü Tulkerim ve Batı Şeria’nın kuzeydeki Cenin'de ağır çatışmalara sahne olan dokuz günlük bir operasyon gerçekleştirdi. Ordu, ‘operasyonun İran destekli silahlı grupların İsrailli sivillere yönelik saldırı planlarını engellemeyi amaçladığı’ açıklamasında bulundu.

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dün, İsrail ordusunun Batı Şeria'daki faaliyetlerinin kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Blinken, İsrail'in ‘kasıtsız bir kaza’ olduğunu söylediği, yerleşim birimlerinin genişletilmesine karşı düzenlenen bir protestoda Türk asıllı Amerikalı aktivistin vurularak öldürülmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

Türk asıllı Amerikalı insan hakları aktivisti Ayşenur Ezgi Eygi (26), cuma günü aşırı sağcı İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere defalarca kez saldırdığı Batı Şeria'nın Nablus şehri yakınlarındaki Beyta köyünde düzenlenen bir protesto gösterisi sırasında başından vurularak öldürüldü.

İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada Eygi’nin ölümüne neden olan ateşi askerlerin açmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu, ancak kasıtlı olarak ateş edilmediğini belirtti. Ordunun açıklamasından olaydan derin bir üzüntü duyulduğu ifade edildi.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24