İsrail Gazze'deki UNRWA okuluna saldırdı: 6 BM personeli öldü

Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlenen hava saldırısının ardından yıkılan bir BM okulunda incelemeler yapan bir UNRWA çalışanı (EPA)
Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlenen hava saldırısının ardından yıkılan bir BM okulunda incelemeler yapan bir UNRWA çalışanı (EPA)
TT

İsrail Gazze'deki UNRWA okuluna saldırdı: 6 BM personeli öldü

Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlenen hava saldırısının ardından yıkılan bir BM okulunda incelemeler yapan bir UNRWA çalışanı (EPA)
Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlenen hava saldırısının ardından yıkılan bir BM okulunda incelemeler yapan bir UNRWA çalışanı (EPA)

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde kendisine ait bir okula düzenlenen iki hava saldırısında altı çalışanının öldüğünü bildirdi.

UNRWA’nın resmi X hesabından yapılan açıklamada, “Bu, personelimiz arasında tek seferde meydana gelen en yüksek ölüm oranı. Ölenler arasında UNRWA sığınağının müdürü ve yerinden edilenlere yardım sağlayan diğer kişiler de vardı” denildi.

İsrail ordusu bu sabah, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda Hamas Hareketi tarafından kullanılan bir komuta ve kontrol merkezi olduğunu öne sürdüğü noktaya hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.

UNRWA’nın açıklamasında, “Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 12 bin yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapan bu okul savaşın başlamasından bu yana beş kez bombalandı” ifadeleri yer aldı.

Hamas yönetimindeki hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada da İsrail ordusunun düzenlediği hava saldırısında aralarında UNRWA çalışanlarının da bulunduğu en az 18 kişinin öldüğü belirtildi.

Reuters’ın haberine göre BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze'de BM personeli ve insani yardım çalışanlarının öldürülmesine ilişkin hesap verilebilirlik eksikliğinin ‘tamamen kabul edilemez’ olduğunu söyledi.

İsrail ordusu sivillerin zarar görme riskini en aza indirmek için adımlar attığını ve Gazze'de öldürülen Filistinlilerin en az üçte birinin silahlı unsur olduğunu söylüyor. Bununla birlikte Hamas'ı Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullanmakla suçluyor. Hamas ise bu suçlamayı reddediyor.

Savaş, Hamas Hareketi’nin 7 Ekim'de İsrail’e saldırması sonucu patlak vermişti. İsrail tarafından açıklanan rakamlara göre saldırıda bin 200 kişi öldü, yaklaşık 250 kişi rehin alındı. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 7 Ekim sonrası Gazze Şeridi'nde başlattığı savaşta şu ana kadar 41 binden fazla Filistinlinin öldüğünü açıkladı.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.