Safadi ve Borrell, ‘İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısını durdurma’ çabalarını görüştü

Madrid'deki Moncloa Sarayı'nda İsrail-Filistin ihtilafına iki devletli çözüm konulu bir toplantı öncesinde çekilmiş grup fotoğrafı. (AFP)
Madrid'deki Moncloa Sarayı'nda İsrail-Filistin ihtilafına iki devletli çözüm konulu bir toplantı öncesinde çekilmiş grup fotoğrafı. (AFP)
TT

Safadi ve Borrell, ‘İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısını durdurma’ çabalarını görüştü

Madrid'deki Moncloa Sarayı'nda İsrail-Filistin ihtilafına iki devletli çözüm konulu bir toplantı öncesinde çekilmiş grup fotoğrafı. (AFP)
Madrid'deki Moncloa Sarayı'nda İsrail-Filistin ihtilafına iki devletli çözüm konulu bir toplantı öncesinde çekilmiş grup fotoğrafı. (AFP)

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, bugün (Cuma) Madrid'de bölgedeki son gelişmeleri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığını, Batı Şeria'daki tehlikeli gerilimi durdurma çabalarını ve Ürdün ile AB arasındaki ikili ilişkileri geliştirme yollarını ele aldı.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığı habere göre bu görüşme, İspanya'nın ev sahipliğinde düzenlenen ve Safadi ile Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak için uluslararası eylemden sorumlu Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Bakanlar Komitesi üyelerinin bir dizi Avrupalı bakan ve yetkiliyle birlikte katılacağı ‘iki devletli çözümün uygulanması’ konulu toplantı öncesinde gerçekleşti.

Safadi ve Borrell, Batı Şeria'da gerilimi azaltma çabaları, Gazze Şeridi'nde acil ve tam bir ateşkesin sağlanması, sivillerin korunması ve Gazze Şeridi’nin tüm bölgelerine yeterli ve sürdürülebilir insani erişimin sağlanması konularında koordinasyon, istişare ve iş birliğinin sürdürülmesini vurguladı.

Ürdün Dışişleri Bakanı, İsrail'in Batı Şeria'daki yasadışı eylemlerini sürdürmesi, Kudüs'teki Müslümanların ve Hıristiyanların kutsal mekanlarının kutsallığını ihlal etmesi ve buradaki yasal ve tarihi statüye saygı göstermemesi halinde bölgede patlamaya hazır bir durumun ortaya çıkacağı uyarısında bulundu.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.