Müslüman Kardeşler Teşkilatı’ndan siyaseti bırakmayı içeren yeni teklif

İhvan, teklifinde tebliğ çalışmalarına odaklanacağını vurguladı

Mısır'daki şiddet olaylarına ilişkin Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyelerinin yargılandığı davanın görüldüğü mahkeme salonundan bir kare (AFP)
Mısır'daki şiddet olaylarına ilişkin Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyelerinin yargılandığı davanın görüldüğü mahkeme salonundan bir kare (AFP)
TT

Müslüman Kardeşler Teşkilatı’ndan siyaseti bırakmayı içeren yeni teklif

Mısır'daki şiddet olaylarına ilişkin Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyelerinin yargılandığı davanın görüldüğü mahkeme salonundan bir kare (AFP)
Mısır'daki şiddet olaylarına ilişkin Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyelerinin yargılandığı davanın görüldüğü mahkeme salonundan bir kare (AFP)

Mısırlı yetkililerden Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın (İhvan-ı Müslimin) Londra'daki Genel Mürşit Yardımcısı Hilmi el-Cezzar tarafından başlatılan uzlaşı girişimine şimdiye kadar herhangi bir yanıt gelmese de İhvan, Mısırlı yetkililerle uzlaşı çabalarını sürdürüyor. Mısır makamlarınca ‘terör örgütü’ olarak sınıflandırılan İhvan, geçtiğimiz ayın ortalarında siyasi eylemlerden vazgeçip tebliğ çalışmalarına odaklanacağına dair bir teklifte bulundu. Teklif uzmanlar tarafından ‘Mısırlı yetkililerle uzlaşı ve Mısır'a dönüş girişimi’ olarak yorumlandı.

Mısır'da mahkeme kararıyla kapatılan Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Basın Müsteşarı Murad Ali, dün Facebook hesabından yaptığı açıklamada çeşitli önerilerde bulunarak bu önerilerin ‘Müslüman Kardeşler'in yeni bir vizyon geliştirmesine ve zorluklarla yüzleşebilecek, genç bir lider kadrosu çıkarmasına yardımcı olacağını’ söyledi.

İhvan’ın sosyal çalışmalar ve davetçi faaliyetlerle tebliğe ve toplumu reforme etmeye çalışacağının vurgulandığı teklif, İhvan’ın geçmiş yıllardaki hedeflerinin ve uygulamalarının kapsamlı bir şekilde gözden geçirilip öz değerlendirme yapıldığı, modern çağa ayak uyduran, esnek, yeni gelişmelere adapte olabilen ve sadece ideolojiden ziyade gerçek sosyal meselelere odaklanılan yeni bir vizyonu içeriyor.

Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden Hasan Ebu Talib, bu tür girişimlerin inandırıcılığına dair şüphelerini dile getirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Ebu Talib, bunun Müslüman Kardeşler’i kucaklayan ülkelerin sırtlarını çevirmesi ve üyelerinin özgürlüklerini ciddi şekilde kısıtlamasının ardından örgütün yurtdışında yaşadığı krizler nedeniyle Mısır'a dönme girişimi olduğu değerlendirmesinde bulundu. Ebu Talib, örgütün siyasi eylemlerden vazgeçmesinin ideolojisiyle uyumlu olmadığını da sözlerine ekledi.

İhvan’ın siyasetten çekilme önerisini desteklemenin Mısırlı yetkililer için çekici ve bir şekilde kabul edilebilir olacağını düşünen Ebu Talib, ancak gerçekte örgütün halk tarafından kabul görmemesiyle ilgili başka bir kriz olduğunu vurguladı. Mısır'da tebliğ işinin kurumsallaşmış yapıların sorumluluğunda olduğunu belirten Ebu Talib, oluşumları anayasa ve yasalara uygun olmayan yasadışı örgütlerin bu işle uğraşmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

İhvan’ın başta Genel Mürşid Muhammed Bedi olmak üzere liderlerinin çoğu, örgütün 2013 yılında iktidardan ayrılmasının ardından Mısır'da meydana gelen şiddet olayları ve cinayetler nedeniyle çarptırıldıkları cezaları çekmek üzere Mısır hapishanelerinde bulunuyor.

scdfvergb
Müslüman Kardeşler Genel Mürşidi Muhammed Bedi (Reuters)

Mısırlı güvenlik uzmanı emekli Tümgeneral Fuad Allam, Şarku’l Avsat'a yaptığı değerlendirmede İhvan'ın amacının iktidara ulaşmak olduğunu, dolayısıyla hangi isim altında olursa olsun bu hedeften vazgeçeceklerine inanılmaması gerektiğini söyledi. Allam, son gelişmeleri, İhvan’ın Mısır'a dönmek ve mevcut koşullara uyum sağlamak için başlattığı bir girişim olarak nitelendirdi.

Müslüman Kardeşler'in geri dönmesine izin verilmesi halinde, örgütün yeniden siyasi çalışmalara ilgi duyacağını ve siyasete girmek için doğru zamanı beklediğini düşünen Allam, İhvan’ın herhangi bir isim altında geri dönüşünün kabul edilemeyeceğini vurguladı.

Allam'a göre İhvan yeni girişimiyle uluslararası toplumla iletişim kurmayı ve çeşitli aktörlerle diyalog ve iletişim yoluyla imajını iyileştirmeyi amaçlıyor. Bunu örgütün Mısır içinde ve dışında medya ve siyasetçilerin karşısına siyasi ve toplumsal olarak kabul görecek bir biçimde çıkma arzusunun bir yansıması olarak gören Allam, buna karşın ilan edilmemiş hedeflerine ulaşmak için tekrar yeraltı çalışmalarına geri döneceğini düşündüğü Müslüman Kardeşler'in gerçek niyetlerini gizlediğini vurguladı.

Müslüman Kardeşler'in ideolojisi çerçevesinde bazı faaliyetlerini gizli tuttuğuna ve bu konuda herhangi bir değişme belirtisi göstermediğine işaret eden Allam, İhvan’ın geri dönmek istediği tebliğ çalışmasının, Müslüman Kardeşler’in kurucusu Hasan el-Benna'nın ideolojisinde iktidara ulaşmayı sağlayan çalışmayla aynı olduğunun altını çizdi.



İsrail, Güney Lübnan'da ‘kavrulmuş toprak’ politikasını sürdürüyor

 Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek Kalesi yakınlarında bulunan el-Menşiye’de meydana gelen hasar. (EPA)
Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek Kalesi yakınlarında bulunan el-Menşiye’de meydana gelen hasar. (EPA)
TT

İsrail, Güney Lübnan'da ‘kavrulmuş toprak’ politikasını sürdürüyor

 Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek Kalesi yakınlarında bulunan el-Menşiye’de meydana gelen hasar. (EPA)
Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek Kalesi yakınlarında bulunan el-Menşiye’de meydana gelen hasar. (EPA)

İsrail ordusu Güney Lübnan'daki ‘kavrulmuş toprak (yakıp yıkma)’ stratejisinin bir parçası olarak sınır kasabalarındaki binaları vurmaya devam ederken, Hizbullah da insansız hava araçları (İHA) ve orta ölçekli füze saldırılarını yoğunlaştırdı.

Hizbullah 24 saatten kısa bir süre içinde ikinci kez Hayfa yakınlarındaki bir İsrail deniz üssünü ve askeri havaalanını hedef aldı.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) mevzisi yakınlarındaki bir eğitim merkezini imha ettiğini ve akşam saatlerinde kıyı kenti Sur'da bir binayı iki saldırıyla hedef alarak yaralanmalara yol açtığını duyurdu.

Bu arada Şarku’l Avsat, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın seçilmeden önce Michigan'daki Arap ve Lübnan toplumlarına savaşı durdurma sözü veren bir mektup imzaladığını ortaya çıkardı.

Trump ile görüşen Ali (Albert) Abbas, ailesinin 1980'lerde Lübnan ile eski Başkan Ronald Reagan yönetimi arasında mesajların iletilmesinde rol oynadığını söyledi.