‘Çok daha tehlikeli’… Sinvar ve Nasrallah'ın İsrail ile karşı karşıya gelmesinde ne değişti?

New York’taki İsrail karşıtı gösterilerden (AFP)
New York’taki İsrail karşıtı gösterilerden (AFP)
TT

‘Çok daha tehlikeli’… Sinvar ve Nasrallah'ın İsrail ile karşı karşıya gelmesinde ne değişti?

New York’taki İsrail karşıtı gösterilerden (AFP)
New York’taki İsrail karşıtı gösterilerden (AFP)

Önde gelen bir Filistinli siyasetçi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Lübnan'ın ‘çok tehlikeli bir dönemeçle karşı karşıya olduğunu ve ateşkes koşullarını yerine getirmek için hızlı hareket etmesinin hükümetinin çıkarına olduğunu’ söyledi. Zira şu anda kendisine saldıran İsrail, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın 7 Ekim'de Aksa Tufanı Operasyonu’nu başlattığı ve Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın da ertesi gün ‘destek savaşını’ başlattığını duyurduğu zamankinden ‘çok daha tehlikeli’.

İsrail'in mevcut tehlikesinin çeşitli değişikliklerden kaynaklandığını ifade eden siyasetçi, Filistin cephesindeki değişikliklerin aşağıdaki gibi olduğunu açıkladı:

- İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail kurumlarını bir sınır savaşından ya da misilleme kampanyalarından tamamen farklı olan bir varoluş savaşı vermeye zorlamayı başardı.

- On yıllardır hâkim olan izlenim, İsrail'in ordusunu ve ekonomisini tüketen uzun savaşlar yapamayacağı ve askeri doktrininin hızlı ve kararlı savaşlar yürütmek üzerine kurulu olduğu yönündeydi.

- Sinvar da dahil olmak üzere pek çok kişi İsrail'in ordusunu Gazze Şeridi'ndeki karmaşık tüneller ağında, tüm pusular, tehlikeler ve kayıplarla birlikte savaşmaya gönderebileceğini asla hayal etmedi.

fvrgbthny

- İsrail'in Batı Şeria'daki çatışma ve saldırılarla birlikte Gazze Şeridi'nde yaşanacak uzun bir savaşın ekonomisine vereceği zararı göze almak istemediğine dair bir kanaat vardı.

- ABD'nin de İsrail'in bölgesel bir çatışmaya kapı açabilecek uzun bir savaş başlatmasına izin vermeyeceği izlenimi hakimdi. Bazıları İran topraklarında provokatif istihbarat operasyonları yürüten İsrail'in İran ile doğrudan bir çatışmanın eşiğine gelmekten kesinlikle kaçınacağına inanıyordu.

- Pek çok kişi Hamas'ın 7 Ekim'de aldığı çok sayıda esirin İsrail ordusunun günler ya da haftalar sürebilecek sert bir karşılık vermesinden, ardından ateşkes ilan edilmesinden ve esir değişimi için müzakerelerin başlamasından daha fazlasına neden olmayacağına inanıyordu.

- Hamas liderinin başlattığı operasyondan yaklaşık bir yıl sonra tablo farklı görünüyor: Gazze Şeridi'ndeki savaş devam ediyor, 40 binden fazla Filistinli öldürüldü ve Netanyahu savaşın maliyetine rağmen ateşkesten kaçınıyor.

Filistinli siyasetçi, Lübnan cephesinde çatışmayı daha tehlikeli ve önceki rauntlardan farklı kılan şu faktörleri sıraladı:

- Lübnan'daki ilk mesele Hizbullah'ın savaşı başlatan taraf olması ve Lübnan'daki durumu Gazze'deki durumla ilişkilendirmekte hızlı davranmasıdır.

- Güney Lübnan cephesinin harekete geçmesinden de anlaşılacağı üzere, bu savaşa girme kararı Lübnanlıların çoğunluğu, özellikle de Hizbullah çevresi dışındaki diğer topluluklardan gelenler tarafından desteklenmemişti.

- Hizbullah, Lübnan'daki ekonomik ve yaşamsal bozulmanın boyutlarını ve içerideki uygulamalar ile Suriye başta olmak üzere bölgedeki müdahaleler sonucunda kendisine karşı oluşan hassasiyetleri dikkate almadan ‘destek savaşı’ olarak adlandırdığı savaşı başlattı.

u7k8ı
İsrail'in dün (Perşembe) Lübnan'ın güneyindeki bir köye düzenlediği saldırıda öldürülen aile üyelerini defneden Lübnanlılar (AFP)

- Nasrallah'ın uzun bir savaşı ve İsrail'in bu büyüklükteki teknolojik üstünlüğünü beklemediği açık, ancak savaş uzadığında geri çekilemedi.

- Hizbullah, yakın bir tehlike durumunda İran'ı arkasına almasını bekliyordu ki İran, Batı yaptırımları ve nükleer programıyla ilgili hesapları nedeniyle şu ana kadar bunu yapmadı. İran, ABD'nin seçim hesapları içinde boğulduğu bir dönemde risk almak istemiyor gibi görünüyor.

- İsrail, Hizbullah'ın askeri aygıtına önemli bir hasar verdi, ancak Lübnan'a verilebilecek hasar daha ciddi. İsrail, Hizbullah'ın ‘angajman kuralları’ olarak kabul ettiği kuralları altüst etti ve örgüt Lübnan'daki savaşı varoluşsal bir savaşın parçası olarak görüyor.

- Zaman Lübnan'ın lehine işlemiyor.



İsrail ordusu, Beyrut'un güney banliyösündeki Hizbullah'ın merkez komutanlığını vurdu

Güney banliyösündeki patlamalardan sonra yükselen dumanlar
Güney banliyösündeki patlamalardan sonra yükselen dumanlar
TT

İsrail ordusu, Beyrut'un güney banliyösündeki Hizbullah'ın merkez komutanlığını vurdu

Güney banliyösündeki patlamalardan sonra yükselen dumanlar
Güney banliyösündeki patlamalardan sonra yükselen dumanlar

İsrail ordusu, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Hizbullah'a yönelik askeri operasyonların devam edeceğini teyit ettiği konuşmasından dakikalar sonra, bugün (Cuma) Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah hedeflerine yönelik yeni saldırılar düzenlediğini duyurdu.

Ordu yaptığı açıklamada “şu anda (...) Beyrut'un güneyindeki terör örgütü Hizbullah'a ait hedefleri vurduğunu” duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Lübnan Ulusal Haber Ajansı, İsrail savaş uçaklarının Hizbullah'ın kalelerinden biri olan Beyrut'un güney banliyösüne bir dizi saldırı düzenlediğini ve saldırıların başkent ve çevresinde yankılandığını bildirdi.

Resmi ajans, “Düşman savaş uçakları güney banliyölerine bir dizi saldırı düzenledi” ifadelerini kullandı.

Gazeteciler patlamalardan kısa bir süre sonra ambulans sirenlerini duyduklarını bildirdiler. Yerel medya kuruluşları, güney banliyölerindeki çeşitli yerlerden yükselen duman bulutlarını gösteren canlı görüntüler yayınlarken, saldırının daha önce görülmemiş boyutta olduğunu vurguladı.

Lübnan'daki bir güvenlik kaynağı, İsrail saldırılarının çatışmanın başından bu yana Beyrut'un güney banliyölerine yapılan en büyük saldırı olduğunu söyledi ve “İsrail genellikle üst düzey (Hizbullah) yetkililerinin bulunduğu bir bölgeyi bombaladı” şeklinde konuştu

İsrailli bir kaynağa atıfta bulunan Axios, İsrail'in Beyrut'a yönelik saldırısının Hasan Nasrallah'ı hedef aldığını belirtti.

İsrail ordusu, Beyrut'un güney banliyölerindeki bir Hizbullah karargahına saldırdığını ifade etti.

Saldırılar, Netanyahu'nun Hizbullah'a karşı askeri operasyonların devam edeceği sözünü vermesinden kısa bir süre sonra gerçekleşti. Saldırı, Fransa ile ABD tarafından bu hafta çağrısı yapılan 21 günlük ateşkesin uygulanabileceği umutlarını azalttı.

Hizbullah'a yakın bir kaynak yaptığı açıklamada, İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılarda altı binanın tamamen yıkıldığını ve bu saldırıların 2006 yazında İsrail'e karşı başlatılan savaştan bu yana Hizbullah'ın kalesine düzenlenen en ağır saldırılar olduğunu söyledi.

İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak AFP'ye, İsrail ordusunun Hizbullah'ın güney banliyölerindeki “ana karargahını” hedef aldığını açıklamasından kısa bir süre sonra “Altı bina tamamen yerle bir oldu” dedi. Büyük patlamalar başkent ve çevresinden duyuldu.

Netanyahu'nun BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma

Netanyahu BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) savaş yolunu seçtiği sürece İsrail'in başka seçeneği yoktur ve İsrail'in bu tehdidi ortadan kaldırmak ve vatandaşlarımızı güvenli bir şekilde evlerine getirmek için her türlü hakkı vardır” dedi. Netanyahu, Hizbullah'a yönelik operasyonların ‘hedeflerimize ulaşana kadar devam edeceğini’ belirtti.

Savunma Bakanı Yoav Galant yaptığı açıklamada, "İsrail'in yakın ve uzaktaki düşmanlarını" yenilgiye uğratma sözü verdi.