Hizbullah Nasrallah'ın öldüğünü duyurdu... Geçici liderliğe Naim Kasım getirildi

Tüzüğe göre Hizbullah genel sekreteri Şura Konseyi tarafından seçilir.

Hizbullah destekçileri Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin ardından güney banliyölerinde düzenlenen kutlamada Nasrallah'ın bir resmini tutuyor (AFP)
Hizbullah destekçileri Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin ardından güney banliyölerinde düzenlenen kutlamada Nasrallah'ın bir resmini tutuyor (AFP)
TT

Hizbullah Nasrallah'ın öldüğünü duyurdu... Geçici liderliğe Naim Kasım getirildi

Hizbullah destekçileri Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin ardından güney banliyölerinde düzenlenen kutlamada Nasrallah'ın bir resmini tutuyor (AFP)
Hizbullah destekçileri Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin ardından güney banliyölerinde düzenlenen kutlamada Nasrallah'ın bir resmini tutuyor (AFP)

Hizbullah'ın, Beyrut'un güney banliyölerinden Haret Hreik'teki merkezini hedef alan İsrail bombardımanında Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın öldüğünü açıklamasının ardından gözler, destekçilerinin 1997 yılında Güney Lübnan'ı işgal eden İsrail güçleriyle girdiği çatışmalarda öldürülen en büyük oğluna atfen “Seyyid” ya da “Ebu Hadi” diye hitap ettiği Nasrallah'ın yerine kimin geçeceğine çevrildi.

Hizbullah, saatlerce sessiz kaldıktan ve İsrail suikastın başarılı olduğunu açıklayarak Nasrallah'ın yasını tutuyor.  Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Hizbullah Genel Sekreteri Muhterem Seyyid Hasan Nasrallah, yaklaşık otuz yıl boyunca yürüyüşlerine önderlik ettiği, zaferden zafere koşturduğu, 1992'de İslami direniş şehitlerinin efendisinden 2000'de Lübnan'ın kurtuluşuna, 2006'daki muzaffer ilahi zafere ve Filistin, Gazze ve mazlum Filistin halkına destek ve kahramanlık savaşına kadar diğer onur ve kurtuluş savaşlarına önderlik ettiği büyük ve ölümsüz şehit yol arkadaşlarına katıldı.”

 Lübnan Sağlık Bakanlığı'na göre en az altı kişinin ölümüne ve Hizbullah'a bağlı Al-Manar TV kanalına göre yedi binanın çökmesine neden olan baskında Nasrallah'la birlikte öldürülen diğer kişilerin isimlerini açıklanmadı.

Nasrallah'ın kuzeni ve Kudüs Gücü'nün eski komutanı Kasım Süleymani'nin damadı olmasının yanı sıra Şura Konseyi üyesi olan ve Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanlığı için adı geçen Haşim Safieddin'in Hizbullah'ın liderliğini üstleneceğine dair bazı bilgiler ortalıkta dolaşırken, Hizbullah yakın kaynaklar Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada partinin liderliğini Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım'ın üstlenebileceğini belirttiler. Kasım geçici bir süre için partiye liderlik edebilir, ancak partinin kararını bekleyecek. Haret Hreik'i hedef alan bombalı saldırının ardından yayılan ilk bilgilerde Safieddine'nin suikasta kurban gittiği belirtilmiş, ancak bu bilgi Hizbullah tarafından doğrulanmadı.

Hizbullah'ın iç tüzüğüne göre genel sekreteri partinin Şura Konseyi seçiyor ve bir çıkmaz durumunda İran İslam Cumhuriyeti Dini Lideri oylamaya katılıyor.

Hizbullah'ın Şura Konseyi partinin en üst düzey kurumudur. Üyeleri Genel Konferans adı verilen yüzlerce kişilik bir seçim organı tarafından seçilir.

Konseye, parti tüzüğünün değiştirilmesinden sonra  Nasrallah'ın birden fazla kez yeniden seçilmesine olanak tanıyan üç yıllık bir dönem için seçilen Genel Sekreter başkanlık eder.

xcs vdfgb
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesine yol açan İsrail bombardımanı sonucunda Haret Hreik'te meydana gelen yıkım (Reuters)

Şura Konseyi, başta genel sekreter seçimi olmak üzere partide önemli kararları alan yedi üyeden oluşuyor. Konseyde kararlar oy çokluğuyla alınıyor ve her üye özel bir dosyadan sorumlu ve Hizbullah'ın bir sektörünü yönetiyor.

Şura Konseyi'nde Nasrallah'ın yanı sıra yardımcısı Şeyh Naim Kasım, siyasi yardımcısı Hüseyin Halil, siyasi konsey başkanı İbrahim Emin el Seyyid, yürütme konseyi başkanı Haşim Safieddin, Şeriat Komisyonu başkanı Muhammed Yazbek ve Şehitler Vakfı genel müdürü Cevad Nureddin yer alıyor.



ABD'nin desteğiyle çeyrek asır sonra üst düzey Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)
Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)
TT

ABD'nin desteğiyle çeyrek asır sonra üst düzey Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)
Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)

Suriye-İsrail ilişkileri, İsrail'in hava saldırıları ve Suriye'nin iç işlerine, özellikle de Suveyda vilayetine doğrudan müdahalesine rağmen normalleşme yolunda hızla ilerliyor. Ayrıca ABD yönetimi, Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack aracılığıyla, iki tarafı, özellikle de İsrail'i uzlaşma yoluna yönlendirmek için çaba gösteriyor gibi görünüyor.

Bu bağlamda Paris perşembe akşamı, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ile İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer arasında 4 saat süren bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Dermer, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya çok yakın ve Washington'a zor görevler için gönderilen bir elçi. Toplantı, Tom Barrack'ın himayesinde gerçekleştirildi. Barrack, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bu akşam (perşembe) Paris'te Suriyeli ve İsrailli yetkililerle bir araya geldim. Toplantının amacı diyalog ve gerginliğin azaltılmasıydı ve bunu gerçekten başardık. Tüm taraflar bu çabaları sürdürme taahhüdünü teyit etti” ifadelerine yer verdi. Barrack, görüşmelerin başarılı olduğunu ve amacına ulaştığını vurguladı.

Olağanüstü toplantı

Toplantı, sadece süresi açısından değil, gerçekleştiği düzey açısından da olağanüstüydü. Son benzer toplantı 25 yıl önce, 2000 yılında eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk eş-Şara ve İsrail Dışişleri Bakanı Ehud Barak'ı, iki taraf arasında barış anlaşması sağlanması çabaları kapsamında bir araya getirdiği toplantıydı. Ancak hedef gerçekleştirilemedi. Başkan Donald Trump, tamamen farklı koşullarda bu tür bir başarıya ulaşmaya çalışıyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (AFP)Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (AFP)

Toplantıya katılanların, Suriye ile İsrail arasındaki gerginliği azaltacak ve güvenlik konusunda mutabakat sağlayacak düzenlemeler üzerinde odaklandıkları öğrenildi. Söz konusu düzenlemeler, geçtiğimiz günlerde Suveyda'da çıkan çatışmalara İsrail'in Dürzileri korumak gerekçesiyle müdahale etmesi, ordunun mevzilerini bombalaması ve daha fazla müdahale tehdidinde bulunması gibi olayların tekrarlanmasını önleyecek. Toplantıya yakın kaynaklar, görüşmelerde her iki tarafın ‘güven artırıcı önlemler’ olarak adlandırılan konulara odaklandığını bildirdi. Kaynaklara göre, İsrail'in Suriye'nin çıkarlarını hedef almaktan çekinmemesi endişe vericiyken, Suriyeli yetkililer açıkça kimseyle savaşmak istemediklerini, iç durumlarını düzeltmek istediklerini ve İsrail ile yakınlaşmaya karşı olmadıklarını söylüyorlar.

İsrail'in bu hamlesi, Netanyahu'yu sert bir şekilde eleştiren Trump'ı öfkelendirdi. Alman haber ajansı DPA, ismini vermediği bir İsrailli yetkiliye dayanarak, güvenlik düzenlemelerinin yanı sıra, toplantının ‘Suriye'nin İsrail ile diplomatik adımlar atmaya daha hazır hale gelmesini’ sağlamayı da amaçladığını aktardı.

Paris toplantısı, her iki tarafın da bir sonuç elde etmek için acele ettiğini gösteriyor. Bu toplantı, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Türkiye'ye yakın bir ülke olan Azerbaycan'a yaptığı ziyaret vesilesiyle düzenlenen bir toplantının ardından gerçekleşti. İsrail Kanal 12 televizyonu bu toplantıyı ‘tarihi bir zirve’ olarak nitelendirdi.

Fransa – ABD – Suriye toplantısı

Dün Paris'te, Fransa ve Suriye dışişleri bakanları ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’nin katıldığı, türünün ilk örneği olan bir başka toplantı daha düzenlendi. Bu toplantının önemi, Paris'in Suriye'de bir konuma sahip olmak istediğini, Şam'ı ağırlayan tek Batı başkenti olduğunu ve Suriye ekonomisini desteklemek için bir konferans düzenleyen tek ülke olduğunu hatırlatmasıdır. Paris, Suriye'ye uygulanan Avrupa yaptırımlarının kaldırılması için uğraşan en güçlü destekçilerden biriydi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Alman mevkidaşı Annalena Baerbock ile birlikte Şam'ı ziyaret eden ilk Batılı bakan olmuştu. Paris, Barrack'ın üçlü toplantıyı kabul etmesini, ülkedeki rolünün ‘tanınması’ olarak görüyor.

 Suveyda'nın sokaklarından birinde asılı olan Dürzi bayrağı, 25 Temmuz 2025 (Reuters)Suveyda'nın sokaklarından birinde asılı olan Dürzi bayrağı, 25 Temmuz 2025 (Reuters)

Toplantının ardından, Suriye'deki gergin bölgelerde diyalog ortamının oluşması ve gerginliğin azaltılmasına yönelik büyük çabanın vurgulandığı ortak bir bildiri yayınlandı. Bildiri, geçiş sürecinin başarıya ulaşması için hızlı bir şekilde harekete geçilmesini öngören 6 mutabakat veya karar içeriyordu. Son aylarda, bir bölgeden diğerine yayılan kanlı olayların ardından bu süreçle ilgili birçok soru ve endişe ortaya çıktı. Batı'yı özellikle ilgilendiren önemli noktalardan biri, her türlü terörle mücadele ve Suriye devletinin ve kurumlarının güvenlik sorunlarıyla başa çıkma kapasitelerinin desteklenmesi. Batı'nın korktuğu şey, DEAŞ'ın geri dönüşü ve bunun Suriye'deki mültecilerin Avrupa'ya göç etmesine yol açması.

Bildiri, siyasi geçiş sürecinde Suriye hükümetine destek olunması ve Suveyda ile ülkenin kuzeydoğusunda (Kürt bölgeleri) ulusal uzlaşmanın sağlanması çağrısında bulundu. Bildiri ayrıca, Suriye'nin bölgenin istikrarını korumak için komşularının güvenliğine herhangi bir tehdit oluşturmama taahhüdünü ve aynı zamanda komşu ülkelerin de Suriye'nin istikrarına herhangi bir tehdit oluşturmaması gerektiğini belirtti. Kürt heyetinin katılımıyla yapılması planlanan dörtlü toplantının iptal edilmesi nedeniyle, bildiride Suriye hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında Paris'te mümkün olan en kısa sürede bir görüşme turu düzenlenmesinin önemi vurgulandı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Fransız bir kaynak, ‘Şam ile Suriye halkının (başta Kürtler olmak üzere) çeşitli bileşenleri arasında diyalog çerçevesinin yeniden başlatılması gerektiğini’ vurguladı. Kaynak, “Bu bağlamda ABD ve Fransa, diyaloğun gerçekleşmesini ve Suriye'deki geçiş sürecini güçlendirecek barışçıl bir müzakere çözümüne yol açmasını sağlamak için son derece proaktif bir şekilde hareket etmeye devam ediyor” dedi. Barrack, X platformunda Washington'un ‘dostları ve ortaklarıyla iş birliği içinde Suriye'de refah için çalışmaya devam edeceğini’ yazdı ve ‘istikrarlı, güvenli ve birleşik bir Suriye'nin büyük komşular ve müttefikler temelinde inşa edileceğini’ belirtti. Barrack, geçen hafta başında Suriye'yi ziyaret ettikten sonra Beyrut'a geçmişti.