İsrail ed-Dahiye'deki Hizbullah liderlerinin peşinde

Bekaa ve Sayda’nın doğusunda katliamlar yapan İsrail son iki günde 14 sağlık görevlisi öldürdü

TT

İsrail ed-Dahiye'deki Hizbullah liderlerinin peşinde

İsrail ed-Dahiye'deki Hizbullah liderlerinin peşinde

İsrail, Beyrut'un güney banliyölerindeki Hizbullah liderlerini, geniş kapsamlı şiddetli hava saldırılarıyla birlikte takip etmeye devam ediyor. Öte yandan İsrail, düzenlediği hava saldırıyla güneyde ve Bekaa Vadisi'nde katliamlar gerçekleştiriyor. Bunlardan en önemlisi Sayda kentinin doğusundaki Ayn el-Delb bölgesinde yaşanan katliamdı. Lübnanlı yetkililer sadece iki gün içinde İsrail hava saldırılarında 14 sağlık görevlisinin öldürüldüğünü açıkladı.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile Hizbullah’ın 20 diğer liderinin ve üyesinin öldürülmesinden iki gün, Hizbullah'ın merkezi komutanlarından Şeyh Nabil Kauk’un öldürülmesinden birkaç saat sonra İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği yeni bir hava saldırısında bir Hizbullah komutanı hedef alındı. İsrail ordusu, bölgede hassas bir saldırı gerçekleştirdiğini duyurdu.

Hedefteki ismin Hizbullah’ın önde gelen saha komutanlarından Ebu Ali Rıza olduğu söylense de Hizbullah tarafından yapılan açıklamada bu iddia yalanlandı. Açıklamada “Siyonistlerin mücahit kardeşimiz Hacı Ebu Ali Rıza'ya suikast düzenlendiği yönündeki iddiaları doğru değil ve kendisi sağ salim kurtuldu” ifadeleri kullanıldı.

sdfergb
İsrail’in düzenlediği hava saldırılarının Beyrut’un güney banliyölerinde neden olduğu yıkım (Reuters)

Lübnan resmi ajansı NNA, İsrail savaş uçaklarının güney banliyölerinde eş-Şeyyah ve el-Gubeyri arasındaki bir bölgeyi ağır şekilde bombaladığını aktardı. Bölgenin üzerinde gökyüzüne doğru yoğun duman bulutlarının yükseldiği belirtilen haberde ambulansların saldırının gerçekleştiği bölgeye yönlendirildiği ifade edildi.

İsrail Ordusu Radyosu, İsrail ordusunun Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği son saldırının hedefinin Hizbullah'ın patlayıcı üretim merkezleri ve roket üretiminden sorumlu kimyasal biriminde görevli bir yetkili olduğunu bildirdi.

Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi'nde İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısında Cemaati İslamiyye'nin yöneticilerinden Muhammed Dahruc öldürüldü.

Ağır bombardıman

Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Lübnan'ın güneyi ve doğusunun yanı sıra Beyrut'un güney banliyölerinin İsrail tarafından yoğun şekilde bombalandığı ve aralıksız olarak devam eden bombardımanlar sonucunda iki gün içinde aralarında 14 sağlık görevlisinin de bulunduğu yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.

Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada “İsrail işgal güçleri son günlerde sağlık görevlilerine ve sağlık merkezlerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. İki gün içinde 14 sağlık görevlisi öldürüldü. Düşman İsrail'in sağlık merkezlerine yönelik tekrarlanan saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz” denildi.

vdgfbnh
İsrail tarafından Lübnan’ın Sur şehrinin doğusundaki köylerine düzenlenen hava saldırıları sonrası yükselen dumanlar (AFP)

İsrail hava saldırılarını, Lübnan'ın güneyindeki Sayda şehri yakınlarında bulunan ve ağırlıklı olarak Hıristiyanların yaşadığı Maamariya ve Karya beldeleri de dâhil olmak üzere yeni bölgelere doğru genişletti. Sayda’nın doğusundaki Ayn ed-Delb'de düzenlenen ağır hava saldırısında onlarca kişi öldü.

Ayn ed-Delb'de katliam

Lübnan Sağlık Bakanlığı'na bağlı Halk Sağlığı Acil Operasyonlar Merkezi tarafından yapılan açıklamada İsrail'in Ayn ed-Delb'e düzenlediği saldırıda ilk belirlemelere göre 24 kişinin öldüğü, 29 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail ordusu Sur'un doğusunda, Lübnan'ın güneyindeki Kefera köyünde Hizbullah’a ait 45 mevziyi hedef aldığını duyurdu. Yapılan açıklamada hedefler arasında Hizbullah'ın silah depoları ve askeri altyapısının da bulunduğu belirtildi. İsrail ordusu, Hizbullah’ın mevzilerine yönelik bombardımanların devam edeceğini vurguladı.

İsrail savaş uçakları, Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi’nde dakikalar içinde Baalbek ve Bekaa'nın farklı bölgelerine 40'tan fazla hava saldırısı düzenledi. Lübnan resmi ajansı NNA, İsrail işgal ordusunun Bekaa'nın kuzeyindeki Zebud bölgesine hava saldırısı düzenlediğini ve en az 17 kişilik bir aileyi tamamen yok ettiğini ve enkaz altında sağ kalanları arama çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.

dvfdb
İsrail'in kuzeyinde Hizbullah’ın gönderdiği roketlerin neden olduğu bir yangını söndürmeye çalışan İsrailli itfaiyeciler (AP)

Öte yandan Hizbullah, İsrail'in kuzeyindeki Safed kentini ve bir başka bölgeyi roketle vurduğunu duyurdu. Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in şehirleri, köyleri ve sivilleri barbarca katletmesine karşılık olarak işgal altındaki Safed şehrini ve Rosh Pinna bölgesinin roketlerle hedef alındığı belirtildi.



Öcalan, Ankara'yı SDG ile Şam arasında bir anlaşmaya varılmasını kolaylaştırmaya çağırdı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, SDG'yi Suriye ordusuna entegre etme anlaşmasını imzalarken, 10 Mart 2025 (EPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, SDG'yi Suriye ordusuna entegre etme anlaşmasını imzalarken, 10 Mart 2025 (EPA)
TT

Öcalan, Ankara'yı SDG ile Şam arasında bir anlaşmaya varılmasını kolaylaştırmaya çağırdı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, SDG'yi Suriye ordusuna entegre etme anlaşmasını imzalarken, 10 Mart 2025 (EPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, SDG'yi Suriye ordusuna entegre etme anlaşmasını imzalarken, 10 Mart 2025 (EPA)

26 yıldır tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan, Ankara’yı, Kürtlerin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam arasında bir anlaşma sağlanmasına aracılık etmeye çağırdı. Bu çağrı bugün, Kürt yanlısı Türkiye’deki Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından iletildi.

Öcalan, 30 Aralık tarihli yazılı mesajında, “Türkiye’nin bu süreçte kolaylaştırıcı ve yapıcı bir rol oynaması, süreci diyalog odaklı yürütmesi çok önemlidir. Bu, bölgesel barış ve kendi iç barışını güçlendirmek için hayati bir gerekliliktir” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Ankara ve Şam, SDG’yi 10 Mart’ta imzalanan Suriye ordusuna entegrasyon anlaşmasını uygulamakta gecikmekle suçladı ve Suriye’nin birliği ile istikrarına yönelik herhangi bir girişimi reddettiklerini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye medyasından aktardığına göre SDG, ateşkes anlaşmasını ihlal ederek Halep’in kuzeyinde iç güvenlik noktalarına saldırdı.

Dün gelen haberlere göre, Halep’te eş-Şeyhan kavşağındaki İç Güvenlik Kuvvetleri (Asayiş) ve SDG’ye bağlı güvenlik güçlerinin ortak kontrol noktasına Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı birimler tarafından silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda iki Asayiş mensubu yaralanırken, güvenlik birimleri saldırıya karşılık verdi ve bölge çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı.


Suriye güvenlik güçleri Lazkiye'de gece sokağa çıkma yasağı ilan etti

Lazkiye'de protestolar sırasında çıkan çatışmaların ardından Suriye güvenlik güçleri konuşlandırıldı (EPA)
Lazkiye'de protestolar sırasında çıkan çatışmaların ardından Suriye güvenlik güçleri konuşlandırıldı (EPA)
TT

Suriye güvenlik güçleri Lazkiye'de gece sokağa çıkma yasağı ilan etti

Lazkiye'de protestolar sırasında çıkan çatışmaların ardından Suriye güvenlik güçleri konuşlandırıldı (EPA)
Lazkiye'de protestolar sırasında çıkan çatışmaların ardından Suriye güvenlik güçleri konuşlandırıldı (EPA)

Suriye haber ajansı SANA'nın haberine göre, Lazkiye vilayetindeki iç güvenlik güçleri bugün şehirde saat 17:00'den yarın sabah 06:00'ya kadar gece sokağa çıkma yasağı ilan etti.

İç Güvenlik Komutanlığı yaptığı açıklamada, sokağa çıkma yasağının acil durumları, sağlık personelini, ambulans ve itfaiye ekiplerini kapsamadığını belirtti.


İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararı ‘yerinden edilme’ ve ‘askeri üsler’ korkularını körüklüyor

Arap Birliği Komsiyonu’nun daimi temsilciler düzeyinde yapılan toplantısından (Arap Birliği)
Arap Birliği Komsiyonu’nun daimi temsilciler düzeyinde yapılan toplantısından (Arap Birliği)
TT

İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararı ‘yerinden edilme’ ve ‘askeri üsler’ korkularını körüklüyor

Arap Birliği Komsiyonu’nun daimi temsilciler düzeyinde yapılan toplantısından (Arap Birliği)
Arap Birliği Komsiyonu’nun daimi temsilciler düzeyinde yapılan toplantısından (Arap Birliği)

İsrail'in Somaliland'ı ‘bağımsız devlet’ olarak tanıma kararı, Filistinlilerin bu ayrılıkçı bölgeye yerleştirileceğine ve İsrail'in Kızıldeniz kıyılarını gören bölgede askeri üsler kuracağına dair endişeleri artırdı.

Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre, ‘İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Somaliland'daki planının Afrika Boynuzu'nda gerilimi artıracağı’ uyarısında bulundu. Barre, bu hamlenin ‘Sudan, Somali ve diğer ülkeler dahil olmak üzere bölge için ciddi sonuçlar doğuracağını’ söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, cuma günü, Somaliland'ı ‘bağımsız egemen bir devlet’ olarak tanıdığını duyurdu. Böylece Somali içindeki ‘ayrılıkçı bölge’ ilk kez tanındı. Somaliland Cumhurbaşkanı Abdurrahman Muhammed Abdullahi Arawa, bu hamleyi ‘tarihi bir an’ olarak nitelendirdi.

İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararı, Arap, İslam ve Afrika ülkeleri tarafından kınandı. Arap ve İslam ülkeleri, Arap Birliği (AL), Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ve Afrika Birliği Komisyonu, İsrail'in bu adımını tamamen reddettiklerini belirten açıklamalar yayınladı. Somali Başbakanı Barre, İsrail’in tanıma kararını Gazze Şeridi'nden Filistinlilerin yerinden edilmesiyle ilişkilendirdi. Barre, pazar günü Al-Qahera News'e verdiği röportajda “Tüm işaretler Netanyahu'nun Gazzelileri Somaliland'a yerleştirmeyi planladığını teyit ediyor” dedi. Somalili yetkili, ‘ülkesinin bunu kabul etmeyeceğini’ vurgularken, Filistin halkının kendi topraklarında yaşama ve kendi bağımsız devletine sahip olma hakkı olduğunu belirtti.

İsrail'in Somaliland’ı tanımasının Netanyahu’nun ‘Büyük İsrail’ adlı planının bir parçası olduğuna inanan Barre, İsrail'in, Somali'nin kuzeyindeki varlığının Kızıldeniz ve Babu’l-Mendeb Boğazı'nı kontrol etmesine ve bölgede askeri üsler kurmasına olanak sağlayacağını düşünerek, mevcut siyasi ve bölgesel koşulları istismar etmeye çalıştığını belirtti.

Somali hükümeti tarafından cuma günü yapılan açıklamada ‘Filistin’in işgalinin ve Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini kategorik olarak reddedildiği’ belirtilerek, ‘Somali’nin Filistin halkının vatansız bırakılmasını asla kabul etmeyeceği’ vurgulandı.

Açıklamada ayrıca, Somali'yi vekalet savaşlarına sürükleyecek veya bölgesel ve uluslararası düşmanlıkları ülkeye taşıyacak herhangi bir yabancı askeri üs veya düzenlemenin kurulmasına izin verilmeyeceğinin altı çizildi.

İsrail'in hamlesinin ardından cuma günü Somali hükümetinin toplantısı (SONNA)İsrail'in hamlesinin ardından cuma günü Somali hükümetinin toplantısı (SONNA)

Somaliland bölgesinden araştırmacı ve siyasi analist Numan Hasan, ‘Somaliland hükümetinin Filistinlilerin kendi topraklarına yerleştirilmesini kabul etmeyeceğini’ düşünüyor. Somalilandlı yetkililer, bölgenin, bağımsız devlet olarak tanınması için herhangi bir siyasi çözümü engelleyeceğini düşünen Hasan, Filistinlilerin yerinden edilmeyi reddettiklerini açıkça ifade ettiklerini ve halkın da aynı fikirde olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hasan, Somaliland hükümetinin, komşu ülkelere zarar vermemeleri koşuluyla, bölgede İsrail askeri üslerinin kurulmasına itiraz etmeyeceğini düşündüğünü, özellikle Arap ve İslam dünyasının İsrail'in tanınmasını reddetmesi gibi son gelişmeler çerçevesinde bölgenin herhangi bir dış müdahaleye hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.

Numan Hasan'a göre bağımsızlığın tanınması Somaliland hükümetinin birincil hedefi olmaya devam ediyor. Hasan, bu adımın başka hiçbir ülkenin çıkarlarına zarar vermeyeceğini düşündüğünü belirtti.

Öte yandan Somalili siyasi analist Hasan Muhammed Hac, İsrail'in tanınmasının, kalkınma veya güvenlik bölgeleri ve egemen tesislerin kurulması bahanesiyle yerel halkın veya Filistinlilerin bölgeye yerleştirilmesine kapı açarak, bölgenin demografik yapısı üzerindeki etkisine ilişkin endişeleri artırdığını değerlendiriyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hac, bu tanıma kararının Kızıldeniz kıyısında ve Babu’l-Mendeb bölgesinde İsrail’in askeri üsleri veya istihbarat tesislerinin kurulmasına kapı açacağına dair endişelerin arttığını belirtti.

Bunun, bölgeyi uluslararası çatışmaların merkezine yerleştireceğini ve Somali'nin iç meselesinden bölgesel ve uluslararası rekabetin sahnesine dönüştüreceğini söyleyen Hac, bu senaryoların (yerinden edilme ve militarizasyon) risklerinin daha geniş bölgeye ve Afrika'ya yayılacağını, kabile gerilimlerini körükleyeceğini ve kapsamlı siyasi çözümlerin şansını zayıflatacağını kaydetti.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi ve Yüksek ve Stratejik Araştırmalar Askeri Akademisi danışmanı Tümgeneral Adil el-Umde, Somali'de yaşananların, ayrılmayı teşvik eden hareketler arasında olumsuz algıları güçlendirerek Afrika devletleri arasındaki parçalanma ve bölünmeyi daha da şiddetlendirdiğini düşünüyor. Somali'nin bölünmesinin bölgesel ve uluslararası istikrarı etkileyeceğini, çünkü bu bölgenin dünyadaki çoğu ülkenin stratejik çıkarlarıyla bağlantılı olduğunu söyledi.

Umde, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “İsrail'in Somaliland'ı tanıyarak bölgedeki çatışmada yeni bir cephe açmak ve uluslararası toplumun dikkatini Gazze Şeridi'nden başka yöne çekmek istediğini” düşündüğünü belirtti. Ayrıca, “Somali'nin birliğini ve egemenliğini korumak, Kızıldeniz bölgesinde Arap ve Mısır'ın ulusal güvenliğini korumak anlamına gelir” ifadesini kullandı.

Somali Başbakanı Barre'ye göre ülkesi, İsrail'in hamlelerine karşı egemenliği için bölgesel ve küresel destek bekliyor. Barre, yaptığı açıklamalarda, ülkesinin Netanyahu'nun kararına karşı diplomatik kanalları bir seçenek olarak kullandığını, ayrıca ülkesinin birliğini savunmak için yasal önlemler aldığını açıkladı. Barre, "anayasanın (Somaliland'ın) bunu yapmasına izin vermediğini" kaydetti.

Somaliland, 1991 yılından bu yana Somali Federal Cumhuriyeti'nden tek taraflı olarak ayrıldığını ilan etti, ancak şimdiye kadar uluslararası taraflarca tanınmadı.