İsrail, Lübnan’ın güney banliyölerini vurmaya devam ederken Beyrut'un merkezinde bir binayı hedef aldı

İsrail dün gece Lübnan’a güney banliyölerini hedef alan hava saldırıları düzenledi (Reuters)
İsrail dün gece Lübnan’a güney banliyölerini hedef alan hava saldırıları düzenledi (Reuters)
TT

İsrail, Lübnan’ın güney banliyölerini vurmaya devam ederken Beyrut'un merkezinde bir binayı hedef aldı

İsrail dün gece Lübnan’a güney banliyölerini hedef alan hava saldırıları düzenledi (Reuters)
İsrail dün gece Lübnan’a güney banliyölerini hedef alan hava saldırıları düzenledi (Reuters)

İsrail ordusu, Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan beş binanın sakinlerine ve bu binaların yakın çevresinde yaşayanlara ‘güvenlikleri’ için evlerini ‘derhal2 boşaltmaları çağrısında bulundu.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X platformu üzerinden yaptığı ve söz konusu binaların yerlerini gösteren diyagramların eşlik ettiği açıklamasında “Güney banliyölerinde yaşayanlara, özellikle de Hreyk, Burc el-Baracne ve Hades Beyrut mahallelerinde ekteki haritalarda belirtilen beş binada yaşayanlara acil uyarı: Hizbullah’ın tehlikeli tesislerinin yakınındasınız, kendinizin ve aile üyelerinizin güvenliği için bu binaları derhal boşaltmanızı ve en az 500 metre uzakta durmanızı rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail dün akşam Beyrut'un güney banliyölerini hedef alan üç hava saldırısı düzenledi. Böylece 24 saatten kısa bir süre içinde Hizbullah'ın kalesini hedef alan üçüncü saldırıyı da gerçekleştirmiş oldu.

Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) Hizbullah'a yakın bir kaynaktan aktardığına göre İsrail’in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği üç hava saldırısı, Beyrut’un merkezinde ve çevresinde yankılanan büyük bir patlamaya neden oldu.

sdfvbrg
İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne bugün sabaha karşı gerçekleştirdiği saldırının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

İsrail ordusu tarafından yapılan bir başka açıklamada Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta hedefli bir saldırı gerçekleştirildiği bildirildi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı bu sabah yaptığı açıklamada, İsrail'in güney banliyölerine düzenlediği hava saldırılarının ardından Beyrut'un orta kesimlerinde Hizbullah'a ait bir ambulans merkezine gerçekleştirdiği saldırıda altı kişinin öldüğünü duyurdu.

cdvfgbr
İsrail’in Beyrut'un el-Başura semtinde hedef aldığı bir konutun fotoğrafı (AFP)

AFP’nin aktardığına göre Hizbullah'a yakın bir kaynak, İsrail'in düzenlediği hava saldırısında Hizbullah'a bağlı İslami Sağlık Kurumu'nun Beyrut'un el-Başura semtindeki merkezinin hedef alındığını söyledi. Saldırı, gerilimin başlamasından bu yana Beyrut'un merkezine en yakın saldırı olarak kayıtlara geçti.

İslami Sağlık Kurumu'ndan bir yetkili, İsrail’in düzenlediği hava saldırısında kurumun sivil savunma merkezinin hedef alındığını, bir personelin öldüğünü ve bir yaralandığını açıkladı. Hedef alınan bina, Beyrut'un ticaret merkezinin eteklerinde, başbakanlık ofisinin de bulunduğu yoğun nüfuslu bir yerleşim bölgesinde yer alıyordu.

Bu saldırının ardından İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine hava saldırıları gerçekleştirdiği, ancak herhangi bir can kaybının yaşanmadığı bildirildi.



Lübnan'a desteklerini yineleyen Körfez ülkeleri savaşın yayılmasına karşı uyardı

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dışişleri bakanları dün (Çarşamba) Doha'da gerçekleştirdikleri olağanüstü toplantının ardından (KİK)
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dışişleri bakanları dün (Çarşamba) Doha'da gerçekleştirdikleri olağanüstü toplantının ardından (KİK)
TT

Lübnan'a desteklerini yineleyen Körfez ülkeleri savaşın yayılmasına karşı uyardı

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dışişleri bakanları dün (Çarşamba) Doha'da gerçekleştirdikleri olağanüstü toplantının ardından (KİK)
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dışişleri bakanları dün (Çarşamba) Doha'da gerçekleştirdikleri olağanüstü toplantının ardından (KİK)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dün (Çarşamba) akşam Doha'da düzenlenen olağanüstü bakanlar toplantısında Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes çağrısında bulundu. Ayrıca bu kritik aşamada Lübnan'ın yanında olunduğu belirtilerek Birleşmiş Milletler’in (BM) 1701 sayılı kararının ve Taif Anlaşması’nın uygulanması vurgulandı.

KİK, ‘bölgede artan gerilim ve bunun bölgesel ve uluslararası barış ve güvenlik üzerindeki tehlikeli yansımaları’ konusunda uyarıda bulunarak, bölgenin ve dünyanın daha fazla istikrarsızlığa sürüklenmemesi, savaş ve yıkımın tehlikelerinden ve bunların bölge ve dünya halkları üzerindeki etkilerinden kaçınılması için itidal ve gerilimin düşürülmesi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın KİK sekreteryasından aktardığına göre, ‘Ortadoğu bölgesindeki askeri gerilim ve gelişmeler ışığında’ yapıldığı belirtilen toplantıda, Lübnan ve Gazze Şeridi'ndeki tehlikeli gelişmelerin ve bölgenin güvenlik ve istikrarını bozan tırmanışın, Batı Şeria'daki ciddi ihlallerin, Mescid-i Aksa ve diğer dini mabetlere yönelik tehdidin ve İsrail ile İran arasındaki son gerilimin gözden geçirildiği ifade edildi.

XSDCFEVR
Doha'daki olağanüstü KİK bakanlar toplantısından (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

KİK, ‘Lübnan ve Filistin topraklarındaki gerilimi’ kınadı. ‘Etkileri sadece bölgeyle sınırlı olmayan bu tırmanışın tehlikeli yansımaları’ konusunda uyarıda bulunarak genişleyen şiddet çemberinin ‘uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu ve bölgede ve dünyada barış ve güvenlik çabalarını baltaladığını’ vurguladı.

KİK ülkeleri, ‘bölgenin güvenliğini koruma ve savaşın yayılmasını önleme ihtiyacının’ altını çizdiler. Söz konusu gerilime dahil olan tüm tarafları itidalli davranmaya, şiddetten kaçınmaya ve diyalog dilini tercih etmeye çağırdılar.

KİK ayrıca, uluslararası topluma bölgede güvenlik ve istikrarın korunması ve bölgeye ilişkin uluslararası meşruiyet kararlarının uygulanması için sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu.

Lübnan'la ilgili olarak ise KİK'in bu kritik aşamada Lübnan halkına verdiği destek yinelendi. Sivillerin acılarını hafifletmek ve onları ciddi tepkilerden korumak amacıyla Lübnan'a acil insani destek sağlanması için uluslararası ve bölgesel çabaların yoğunlaştırılması çağrısında bulunuldu. İtidal, bölgesel çatışmalara müdahil olmaktan kaçınma ve bölgedeki çatışmanın genişlemesini önleme çağrısı yapıldı.

SDCVEFRBT
KİK dışişleri bakanları Doha'daki olağanüstü toplantı öncesinde (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

KİK, Lübnan'da kalıcı güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesi ve uluslararası tanınmış sınırları içerisinde toprak bütünlüğüne, siyasi bağımsızlığına ve egemenliğine saygı gösterilmesinin sağlanması için BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının, ilgili uluslararası kararların ve Taif Anlaşması’nın uygulanması gerektiğini vurguladı.

KİK, BAE, Suudi Arabistan, Katar, ABD ve diğer bazı ülkeler tarafından 25 Eylül'de yayınlanan ve Lübnan'ın güney sınırını ayıran Mavi Hat boyunca 21 günlük acil ateşkes ve bölgesel bir savaş riskini önleyecek diplomatik bir çözüm arayışı çağrısında bulunan ortak bakanlar açıklamasının içeriğini onayladı.

Filistin'le ilgili olarak ise KİK'in Filistin halkına verdiği destek vurgulandı. İsrail'in Gazze Şeridi ve Batı Şeria'ya yönelik saldırılarının kınandığı yinelendi ve Gazze Şeridi'nde derhal ve kalıcı bir ateşkes sağlanması, uygulanan kuşatmanın sona erdirilmesi ve esirler ile tutukluların serbest bırakılması talep edildi. Tüm sınır geçişlerinin derhal ve koşulsuz olarak açılmasının ve uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka uygunluk çerçevesinde Gazze Şeridi nüfusunun tüm insani yardımlara, tıbbi malzemelere ve temel ihtiyaçlara erişiminin sağlanmasının önemi vurgulandı.

KİK, BM Güvenlik Konseyi'ne Gazze Şeridi'nde derhal, tam ve eksiksiz bir ateşkes sağlanması, esirlerin serbest bırakılması ve tutukluların takas edilmesi, sivillerin evlerine dönmesi, insani yardımın geniş çaplı olarak güvenli ve etkin bir şekilde dağıtılması ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi çağrısında bulunan 2735, 2712 ve 2720 sayılı kararlarını uygulaması çağrısında bulundu.

KİK, ‘İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırganlığını durdurmak ve Filistin devletinin dünyadaki daha fazla ülke tarafından tanınması, BM'ye tam üye olması ve uluslararası bir barış konferansı düzenlenmesi yönündeki çabalarını desteklemek için uluslararası düzeyde harekete geçmek üzere Arap Birliği - İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Ortak Zirvesi tarafından oluşturulan Suudi Arabistan başkanlığındaki Bakanlar Komitesi'nin çabalarının önemini’ yineledi.

KİK, ‘Suudi Arabistan başkanlığındaki Bakanlar Komitesi’nin, Norveç ve Avrupa Birliği (AB) ile ortaklaşa olarak, ilgili BM kararları çerçevesinde Filistin devletinin hayata geçirilmesi amacıyla İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un görevini başlatmak üzere düzenlediği bakanlar toplantısının sonuçlarını desteklediğini’ ifade etti.