İsrail'in Irak'taki hedeflerinin haritasına ilişkin ‘askeri mesaj’

Olası saldırının ‘grupları ortadan kaldırmayı’ amaçlamadığına dair siyasi değerlendirmeler

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak ordu komutanlarından hazırlıklarını artırmalarını istedi. (Hükümet medyası)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak ordu komutanlarından hazırlıklarını artırmalarını istedi. (Hükümet medyası)
TT

İsrail'in Irak'taki hedeflerinin haritasına ilişkin ‘askeri mesaj’

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak ordu komutanlarından hazırlıklarını artırmalarını istedi. (Hükümet medyası)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak ordu komutanlarından hazırlıklarını artırmalarını istedi. (Hükümet medyası)

Güvenilir kaynaklar, Irak ordusundan üst düzey subayların, Golan Tepeleri'nde insansız hava aracıyla (İHA) düzenlenen bir saldırıda iki İsrail askerinin öldürülmesinin ardından, grup liderlerini İsrail saldırısının her zamankinden daha yakın olduğu konusunda bilgilendirdiğini söyledi. Kaynaklara göre ‘yeni mesajlar’, İsrail’in hedef listesindeki noktaların bir haritasını da içeriyor.

Siyasi değerlendirmeler, İsrail'in tepkisinin ‘Irak'taki İran yanlısı grupların ortadan kaldırılmasına’ ulaşmayacağını gösterse de gönderilen güvenlik mesajları Bağdat'ta son zamanlarda endişelere yol açtı.

Sözlü mesaj

Kaynaklara göre Irak ordusundan üst düzey bir komutan, grup komutanlarına ve Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) yetkililerine İsrail saldırısının yaklaştığına dair bir uyarı ve ‘beklenen hedeflerin haritası’ hakkında açıklama içeren bir sözlü mesaj gönderdi.

Kaynaklar Şarku’l Avsat'a, ‘mesajların askeri yazışmalarda alışılageldiği üzere, acil veya gizli telgraflar yoluyla sızdırılma korkusuyla sözlü olarak iletildiğini’ vurguladı.

Ancak Irak'taki bu hedeflere ilişkin askeri ve siyasi tahminler çelişkili olsa da silah depolarının, operasyon odalarının ve güvenli evlerin vurulacağı yönünde endişeler var.

Lübnan'daki savaşın şiddetlenmesi ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gitmesi nedeniyle Iraklı grupların liderlerinin son iki hafta içinde Irak'ı terk ettiği düşünülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, “Iraklı gruplar ve İslami Direniş grupları, İsrail'in yirmi yıldır Irak'ta bulunan ABD ile iş birliği sonucunda, kişilerin koordinatları da dahil olmak üzere büyük miktarda istihbarat bilgisine sahip olduğundan eminler” dedi.

Suriye'nin doğusunda faaliyet gösteren en-Nuceba hareketi üyeleri Bağdat'ta bir askeri geçit töreni sırasında (arşiv)Suriye'nin doğusunda faaliyet gösteren en-Nuceba hareketi üyeleri Bağdat'ta bir askeri geçit töreni sırasında (arşiv)

İhtiyati tedbirler

Muhtemel hedeflerle ilgili bilgileri de içeren uyarı mesajları, Irak'ın bir vilayetindeki yerel yetkilileri, çok sayıda can kaybına yol açabilecek saldırı beklentisiyle sağlık personelinin uzun süreli izinlerini askıya almaya sevk etti.

Kaynaklar, bir Irak vilayetinde silahlı bir gruba ait tesis, şantiye ve fabrikaların bulunduğunu bildirdi.

İsrail ordusu ise ‘doğudan gelen’ bir İHA’nın patlaması sonucu iki askerinin öldüğünü ve diğerlerinin de yaralandığını doğruladı.

Diğer yandan Irak İslami Direnişi dün (Cuma), Tiberya ve Golan Tepeleri’ndeki üç hedefe İHA’yla düzenlenen saldırının sorumluluğunu üstlendi.

İbrani gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrail'in ‘26 askerinin öldürülmesi ve yaralanmasının ardından Irak'taki silahlı gruplara karşı harekete geçmeyi planladığını’ aktardı.

Ancak Iraklı siyasi liderler, İsrail saldırısının ‘İran yanlısı grupların ortadan kaldırılmasına’ yol açmayacağına inanma eğiliminde.

Söz konusu eğilim, ABD'nin ‘Washington'un baskısı sonucunda İsrail'in vereceği yanıtın sadece yanıt verme amaçlı olacağı’ yönündeki değerlendirmelerine dayanıyor. Ancak siyasi arabulucular, grupları dizginlemek ve onları Lübnan ve Gazze Şeridi'ndeki ‘destek savaşından’ caydırmak için korku tavanını yükseltmeye çalışıyor.

İran'ın geçtiğimiz salı günü İsrail'in çeşitli bölgelerine onlarca füzeyle saldırı düzenlemesinin ardından İsrail'in olası saldırılarına ilişkin uyarıların artması üzerine, Iraklı gruplar söylemlerini şiddetlendiriyor.



BAE, Sudan ordusunun Hartum'daki misyon şefinin karargahını hedef aldığını doğruladı

BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)
BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)
TT

BAE, Sudan ordusunun Hartum'daki misyon şefinin karargahını hedef aldığını doğruladı

BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)
BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Güvenlik ve Askeri İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Salim el-Cabiri, Sudan ordusunun Hartum'daki BAE misyon şefinin karargâhını hedef aldığını ve bunun sonucunda binada ve çevresindeki tesislerde ciddi hasar meydana geldiğini bildirdi. El-Cabiri, diplomatik binaların dokunulmazlığı temel ilkesinin ve başta Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi olmak üzere uluslararası sözleşme ve normların açık bir şekilde ihlal edildiğini vurguladı.

El-Cabiri, karargâhın hedef alındığını kesin olarak kanıtlayan fotoğraflar ve deliller bulunduğunu, bunun ise Dışişleri Bakanlığı ve Sudan ordusu tarafından sunulan ve Sudan'daki bu çatışmanın neden olduğu insani felaketin yasal ve ahlaki sorumluluğundan kaçmak için umutsuz bir girişim olan sahte anlatıyı ortadan kaldırdığını belirtti. El-Cabiri söz konusu saldırının, uluslararası toplumu yanıltmayı, dikkatleri Sudanlı kardeşlerin çektiği acılardan başka yöne çekmeyi ve BAE'nin ortaklarıyla birlikte barışçıl bir şekilde sona erdirmek için büyük çaba sarf ettiği bu uzun çatışmayı sona erdirmek için uluslararası çabaların getirdiği yükümlülüklerden kaçmayı amaçladığını ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın BAE resmi haber ajansı WAM'dan aktardığına göre el-Cabiri, Sudan tarafının başkalarına iftira atma ve sorumluluğu kabul etmeme konusundaki bu inkâr ve ısrarının, Sudan halkının çektiği acılara karşı bariz bir umursamazlığı yansıttığını belirtti. Ayrıca Sudan tarafının, kanıtlanmış gerçeklerle çürütülen gündemler aracılığıyla 9 aydan fazla bir süredir BAE'ye karşı iftira atma konusundaki bu inkâr ve ısrarının, Sudan halkının istikrar ve refaha ulaşma haklarını ve isteklerini reddettiğini vurguladı.

El-Cabiri, Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarını kanıtları gözden geçirmeye ve saldırının yol açtığı hasarı incelemeye davet etti.

Bu bağlamda el-Cabiri, söz konusu korkakça saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirterek, bu acımasız saldırıda BAE ile dayanışma içinde olduklarını ifade eden 100'den fazla ülke ve uluslararası kuruluşa teşekkür ve takdirlerini sundu.