Lübnan savaşı ve Gazze'deki İsrail askeri ‘deneyimi’

İsrail'in pazar günü düzenlediği hava saldırısının ardından Beyrut'un güney banliyösünden yükselen dumanlar (AP)
İsrail'in pazar günü düzenlediği hava saldırısının ardından Beyrut'un güney banliyösünden yükselen dumanlar (AP)
TT

Lübnan savaşı ve Gazze'deki İsrail askeri ‘deneyimi’

İsrail'in pazar günü düzenlediği hava saldırısının ardından Beyrut'un güney banliyösünden yükselen dumanlar (AP)
İsrail'in pazar günü düzenlediği hava saldırısının ardından Beyrut'un güney banliyösünden yükselen dumanlar (AP)

Bölge şu anda savaşın taktik tablosundan stratejik ve jeopolitik tabloya doğru hızla ilerliyor. Vekil (Hizbullah) zayıfladı ve asil (İran) açığa çıktı; vaatlerini ve itibarını koruması ve kendisine uzun süre değerli jeopolitik hizmetler sunan vekilini savunmak için müdahale etmesi gerekli hale geldi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Iraklı milislerden bir askeri yetkiliye İran'ın müttefiklerini terk eden Amerikalılar gibi olmadığını söylemedi mi?

Taktikler şimdi neden önemli?

Strateji genellikle en üst siyasi ve askeri düzeyde oluşturulur ve planlanır. Ancak taktik düzeyde uygulanır. Bu nedenle taktik düzeydeki başarıların birikimi, benimsenen stratejinin doğruluğunu ya da yanlışlığını yansıtması açısından önemlidir.

xscdfv
İsrail'in 23 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AP)

Gazze Şeridi'nde bir yıldır devam eden savaşın siyasi sonuçlarının ötesine geçersek İsrail, Binyamin Netanyahu tarafından belirlenen tüm hedeflere (Hamas'ın ortadan kaldırılması ve İsrailli esirlerin serbest bırakılması) ulaşamadığından savaş genel olarak İsrail ordusu ve siyasi liderlik için yeni stratejik varsayımlar üretti. Ama nasıl?

İsrail varlığının kurucusu David Ben-Gurion şu stratejik üçgeni geliştirdi: caydırıcılık, erken uyarı ve hızlı çözüm. Daha sonra buna savaşın düşman topraklarında yürütülmesine odaklanan dördüncü bir ilke daha eklendi. Bu ana sütunların nedeni, hem insani hem de ekonomik açıdan uzun savaşların maliyetine katlanamamak gibi görünüyor. Bununla birlikte, çeşitli cephelerde bir yıl süren kesintisiz savaşın ardından şimdi, 7 Ekim 2023'te meydana gelen ve Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu olarak bilinen geniş çaplı saldırısını başlatmasına izin veren sürpriz için orduya ve güvenlik hizmetlerine önemli ölçüde suçlama yöneltilmesine rağmen, İsrail toplumunun uzun savaşı ve kayıpları kabul etmeye başladığı görülüyor.

Lübnan cephesine karşı Gazze savaşı

Gazze Şeridi'ndeki coğrafi ve topografik tiyatro Lübnan cephesinden birkaç boyutta farklılık gösteriyor. Gazze Şeridi'nin yüzölçümü 365 km2'yi geçmezken, Lübnan'ın Litani Nehri'nin güneyinden Mavi Hat'a kadar olan ana cephesi yaklaşık bin km2'dir. Ayrıca Gazze Şeridi, Mısır sınırı dışında coğrafi olarak izole edilmiş durumda. Hizbullah ise Mavi Hat'tan Tahran'a kadar uzanan stratejik bir coğrafi derinliğe sahip. Hamas savaşını tek tip ve aidiyete sahip bir topluluk içinde sürdürüyor. Hizbullah ise savaşını dini, mezhepsel ve hatta etnik çeşitlilik içeren bir iç çoğulculuk içinde yürütüyor.

axcdvfg
İsrail'in pazar günü Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hamas, New York Times'ın 750 kilometre olduğunu tahmin ettiği bir tünel ağı inşa ederek Gazze Şeridi'nin mimarisini değiştirdi. En önemlisi zırh karşıtı silahlar olmak üzere füzeler, insansız hava araçları (İHA) ve uçaksavar silahlar gibi savaşa hizmet edecek silah sistemlerini hazırladı; her ne kadar bunlar ürkekçe ve savaşın gidişatına çok az etki edecek şekilde kullanılmış olsa da… Hamas özellikle savaşın başında hibrit bir mücadele verdi. Savaş birimi olarak Gazze Şeridi'nin beş bölgesine dağılmış tugaylara (daha sonra taburlara) dayalı bir savaş organizasyonu hazırlamıştı. Ancak bu tugayların savaş kabiliyetleri azaldığında gerilla savaşına geçti. Gazze Şeridi'nin sınırlı coğrafi derinliği nedeniyle tüneller hareketin dikey stratejik derinliğini oluşturuyordu.

Hizbullah ise Kuzey Kore'nin kazılmasına yardım ettiği söylenen yüzlerce kilometrelik yeraltı tünelleri sayesinde, ister yer üstünde ister yer altında olsun, coğrafi derinliğe güveniyor.

cdfv
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (Reuters)

Hizbullah stratejik savunmayı ve gerektiğinde taktiksel saldırıyı benimsiyor. Rıdvan Gücü, Hizbullah'ın Güney Lübnan'daki saldırı ve manevra elini oluşturuyor. İsrail'in bu gücün komutanlarını hedef almasının nedeni de budur.

Hizbullah askeri tümenlerini şu şekilde konuşlandırıyor: Litani Nehri'nin güneyinde İsrail ile doğrudan temas halinde olan Aziz Tümeni (komutanı öldürüldü), Litani'nin kuzeyinde Bedir Tümeni (komutanı halen aktif) ve doğu kesiminde Nasr Tümeni (komutanı öldürüldü). Ayrıca bir Beyrut Tümeni ve bir de Bekaa Tümeni bulunuyor.

scdvf
Güney Lübnan'daki bir İsrail zırhlı aracı (Reuters)

Hizbullah'ın savaş sistemi, taktik füzelerden stratejik füzelere, güdümsüz füzelerden hassas füzelere kadar farklı menzillere sahip bir füze cephaneliğine dayanan silah sistemi ile hizmet veriyor. Ayrıca İHA’lara ve zırh karşıtı silahlara da dayanıyor. Hizbullah bu savaş sistemini bir yılı aşkın bir süre denedi.

Hizbullah'ın ağırlık merkezi ise şu üçgenden oluşuyor: Bekaa bölgesi (özellikle de kuzey Bekaa), Dahiye bölgesi ve son olarak Litani'den Mavi Hat'a kadar uzanan bölge. İsrail, Hizbullah’ı zayıflatmak amacıyla tüm bu merkezleri hedef alıyor, ancak en önemli merkez şu anda her iki tarafın da hazırlandığı büyük savaşın gerçekleştiği güney cephesi.

İsrail ordusunda sabite ve değişkenler

İsrail ordusu 2006 savaşına hazırlıksızdı. Çünkü Lübnan sahasını ihmal etmiş ve iç ayaklanmayla meşgul olmuştu. Hizbullah ise İran'ın doğrudan desteğiyle bu savaşa titizlikle hazırlandı. Bu sayede İsrail'in kazanmasını engellemeyi başardı ve bunu ‘ilahi bir zafer’ olarak değerlendirdi.

Bugünkü savaşta ise herkes hazırlıklı. Ancak İsrail ordusunun savaş kavramında, nasıl savaşılması ve nasıl hazırlanılması gerektiği konusunda Hizbullah'ın alıştığı ve stratejisini üzerine inşa ettiği paradigma değişti. Bu değişimlerden en dikkat çekici olanı şunlar:

- İsrail ordusu bir yılını doldurmuş bir savaşta, hepsi de halen aktif olan birden fazla cephede savaşıyor. Bu durum İsrail'in kısa süreli savaşlara dayanan stratejik zihniyetine ters düşüyor.

- İsrail ordusu, 2000 yılında hükümete Lübnan'dan çekilmesi için baskı yapan anneler hareketinde olduğu gibi, toplumdan herhangi bir direniş görmeden kayıplar vermeye devam ediyor.

ascdvefrg
İsrail'in dün (Pazartesi) Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırıları sonucunda Han Yunus'ta meydana gelen yıkım (Reuters)

- İsrail'in iç kesimleri, en tehlikelileri Lübnan ve İran cepheleri olmak üzere, tüm cephelerden birden fazla kez vuruldu.

- İsrail ordusu düşmanı her boyutta, sivil ve askeri altyapılarda yok etme ilkesini benimsedi.

- İsrail ordusu Gazze Şeridi'nde şehir savaşı ve gerilla savaşı uyguladı. Bunu yaparken hem olumlu hem de olumsuz olarak aşağıdaki hususları gerçekleştirdi:

Kara, deniz, hava, istihbarat ve siber boyuttaki askeri güçler arasındaki ortak mücadele gibi, aktif ordu ile yedek ordu arasındaki uyum da güçlendirildi. Bu, silah sistemini test etmenin yanı sıra taktik ve stratejik alanlardaki yenilikleri de içeriyor.

- İsrail'in iç kesimleri uzun bir süre boyunca doğrudan sınırlarında savaşa alışkındır. Öyle ki örneğin bir asker bir süreliğine savaş bölgesine gider ve çok uzak olmayan bir mesafeden izinli olarak evine döner.

xzscdfer
Dünkü (Pazartesi) İsrail hava saldırılarının ardından Beyrut'un güney banliyösünde meydana gelen yıkım (Reuters)

İsrail ordusu, özellikle Hizbullah Genel Sekreteri ve Hamas liderine yönelik suikastların ardından biraz moral kazandı.

Ancak savaşın birçok olumsuz boyutu var ve bunların en önemlileri şunlar: Askeri güçlerin yorgunluğu ve yıpranması. Mali ve insani maliyet; bir noktada bakımı yapılması veya değiştirilmesi gereken silahların sürekli tüketimi; mühimmat tüketimi ve buna duyulan acil ihtiyaç.

Lübnan cephesi

Şu ana kadar Lübnan cephesi, özellikle de kara harekâtı henüz emekleme aşamasında. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde askeri deneyim kazandığını düşünürsek, bu, bundan tam olarak yararlanılması ve deneyimin olduğu gibi Lübnan tiyatrosuna aktarılması gerektiği anlamına gelmiyor. Tiyatro ve düşman tamamen farklı olduğu gibi kabiliyetler ve operasyonel ortam da farklı. Ancak kesin olan bir şey varsa o da İsrail'in 2006'da olduğu gibi Hizbullah'ın güçlü yönlerine yönelmeyeceği ve önceden hazırladığı savaş alanında savaşmayacağıdır. Kara harekâtını destekleyici stratejilerle harmanlayarak çok boyutlu bir strateji benimseyebilir, öyle ki Litani Nehri'ne kadar geniş çaplı bir kara harekâtına girişmek zorunda kalmadan Litani'nin güneyindeki Hizbullah sistemi çökebilir.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki savaştan çıkardığı dersleri kullanması doğrudan Lübnan'a yönelik büyük planla ilgilidir ki bu plan şu ana kadar karmaşık ve çok boyutlu bir plandır. Örneğin, doğrudan bir kara harekâtı düzenlenmesi ve Hizbullah'ın gecikmeli olarak geri çekilmeye başlaması halinde İsrail ordusu, Hizbullah güçleriyle sıfır mesafeli çatışmadan fayda sağlayabilir.

Sonuç olarak, şu ana kadar Mavi Hat'taki saha göstergelerine dayanarak İsrail ordusunun öncelikli hedefinin şu olduğu söylenebilir: El-Adise’den Marun er-Ras’a ve en-Nakura'ya kadar uzanan Celile Parmağı'ndaki 3-5 kilometre derinlikteki yüksek yerleri kontrol etmek. Zira buralar İsrail'in iç kesimlerine ve kuzeydeki yerleşimlere bakıyor. Bu ara hedef daha büyük bir planın parçası mı? Yarın çok uzak değil…

*Bu analiz, Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı



Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
TT

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)

Hamas Hareketi’nin 60 günlük ateşkes önerisini kabul etmesi ve dolaylı müzakerelere hazır olduğunu duyurmasıyla Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmeleri yeni bir aşamaya girdi. Öte yandan İsrail'in, şimdiye kadar Gazze Şeridi'nin yüzde 65'ini kontrol altına aldığı bölgelerden çekilme konusunda engeller çıkaracağına dair bazı endişeler hakim.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, ABD’nin Gazze’deki savaş konusunda gösterdiği gayret ve krizin iki tarafının da olumlu tepkisinin ‘olası engelleri aşabileceğini, bunların en önemlilerinin ise geri çekilme ve savaşın sona erdirilmesine dair garantiler olduğunu’ düşünüyor. Uzmanlar, ateşkes anlaşmasının yakında, belki de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü Beyaz Saray'ı ziyaret edip Başkan Donald Trump ile görüşmesinden sonra veya kısa bir süre sonra sonuçlanacağını tahmin ediyorlar.

AlQahera News haber kanalının cuma akşamı kimliğini açıklamadığı Mısırlı kaynaklardan aktardığı bilgilere göre Mısır, tüm taraflar arasında mutabakat sağlayacak nihai bir formüle ulaşmak için çeşitli taraflarla yoğun temaslara başlarken taraflar arasında dolaylı müzakereler yeniden başladı. Hamas arabuluculara son tekliflerine cevabını iletti ve cevabında, kabul edilmesi halinde 60 günlük ateşkes sağlanması için dolaylı müzakerelere kapıyı aralayacağını belirtti.

Müzakerelerin gidişatını yakından takip eden Filistinli bir kaynak, dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Hamas'ın öneriyi kabul ettiğini, ancak bazı değişiklikler talep ettiğini söyledi. Bu değişikliklerin başında savaşın sona erdirilmesi, insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişiyle ilgili mekanizmanın yeniden düzenlenmesi ve İsrail'in 2 Mart öncesindeki mevzilerine geri çekilmesi geldiğini söyleyen kaynağa göre bu değişikliklerin sebebi ocak ayında varılan ateşkes anlaşmanın çökmesinin ardından İsrail’in daha fazla bölgeye genişlemesi. Kaynak, yeni müzakerelerin Doha ve Kahire arasında yapılacağını, çünkü iki ülke arasında anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin ortak dosyalar olduğunu belirtti.

cdfgrtyu
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında öldürülen Filistinliler (AFP)

Hamas tarafından cuma günü yapılan açıklamada, arabuluculara öneriye ilişkin ‘olumlu’ yanıt verildiği ifade edildi. Önerinin içeriğine değinilmeyen açıklamada, ‘önerinin uygulama mekanizması hakkında müzakerelere derhal başlamaya ciddiyetle hazır olduğu’ vurgulandı.

İsrail gazetesi Hayom, müzakerelerin devam etmesindeki en büyük zorluğun İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilme haritası olacağını bildirdi. Hamas tam çekilme talep ederken, İsrail ‘Morag Koridoru’ adı verilen hattı ve onun güneyindeki tüm bölgeleri elinde tutmak istiyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee cuma günü X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ordunun Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 65'ini operasyonel olarak kontrol altına aldığını söyledi.

İsrail Yayın Kurumu’nun kaynaklardan aktardığına göre ‘Hamas’ın yanıtında önerilen değişikliklerin İsrail karar vericileri için bir zorluk oluşturacağı’ düşünülüyor. İsrail hükümeti Bakanlar Kurulu, anlaşmayı görüşmek üzere cumartesi akşamı toplanacağını açıkladı.

İsrail ve Filistin meselelerinde uzman olan siyaset bilimi profesörü Dr. Tarık Fehmi, İsraillilerin geri çekilme konusunda biraz oyalanacağını, ancak Hamas'ın anlaşmaya varmaya yönelik esnek tutumunu göz önünde bulunduracağını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmeden önce bir miktar uzlaşma göstermeye mecbur kalacağını ve savaşan tarafların ABD Başkanı’nı kazanmak ve ona olumlu mesajlar vermek için çaba göstereceğini tahmin ediyor.

Her iki tarafın da çekinceleri nedeniyle Kahire ve Doha'da düzenlenen müzakerelerde tam çekilme konusunun gündeme gelmeyeceğini düşünen Dr. Fehmi’ye göre buna karşın İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve nüfuslu bölgelerin dışına ve bazı koridorlardan çekilmesi söz konusu olabilir.

Ana çekilme noktalarının mevcut müzakereleri engellemesini beklemeyen Dr. Fehmi, savaşan tarafların önerilen çerçeve anlaşmasına onay verdiğini ve ayrıntıların taktiksel noktalar içerdiğini, gerçek anlamda radikal olmadığını, özellikle de Hamas'ın insani yardımların girişini öncelikli gördüğünü ve ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) dışında uluslararası kuruluşların da insani yardım çalışmalarına dahil edilmesi için baskı yapacağını belirtti.

frgtyhu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, anlaşmanın şu anki en önemli engelinin Hamas'ın işgalcilerin 2 Mart öncesindeki durumuna geri dönmesini talep etmesi olduğunu düşünüyor. İsrail, bu konudaki anlaşmayı kabul ederse, özellikle de Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan Refah'ta kalma niyetinde olduğu için, büyük bir taviz vermiş olacak. Nihai durum ve tam çekilme konusundaki tartışmaların, yaklaşan ateşkes dönemine ertelenmesi bekleniyor. Bu ateşkes, ilerleyen aşamalarda İsrail'in uluslararası ve Arap güçlerinin varlığı karşılığında tam çekilmeyi kabul etmesini içerebilir.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, kimliği açıklanmayan İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde Trump'ın Netanyahu ile görüşmesi sırasında Gazze'de ateşkes anlaşması yapıldığını açıklayabileceğini yazdı.

ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz cuma günü, Hamas'ın Gazze'deki ateşkes önerisine ‘olumlu’ yanıt vermesinin ‘iyi’ olduğunu söyledi. Başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, Gazze konusunda ‘birkaç gün içinde’ bir anlaşma sağlanabileceğini belirtti.

ABD merkezli televizyon ağı CNN’nin cuma günü aktardığına göre İsrailli 10 rehine canlı olarak, 18 rehine ise ölü olarak tam zamanında serbest bırakılacak ve herhangi bir tören veya kutlama yapılmayacak. Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte Gazze'ye insani yardım akışı hemen başlayacak.

Dr. Fehmi’ye göre Beyaz Saray’a gitmek isteyen Netanyahu, Trump’ı ziyaret etmeden önce ateşkes anlaşmasının ilan edilmesini engelleyen ve formalitede kalan tüm anlaşmazlıkları, tüm sorunları ve önemli fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak siyasi çıkarlarına, İran dosyasına ve yeni Ortadoğu düzenlemelerine odaklanıyor.

Dr. Rakab ise önümüzdeki günlerde özellikle Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyareti sırasında, 60 günlük ateşkesin yakında yürürlüğe girmesinden sonra ABD'nin savaşı kesin olarak durdurma arzusunun gerçek olup olmadığının daha net bir şekilde anlaşılacağına dikkati çekti.