Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar: Sinvar ile iletişimde yaşanan gecikme nedeniyle müzakereleri ilerletebilecek üç fırsat elden kaçtı

Hamas lideri Sinvar, sahadaki ve güvenlik konularındaki zorluklara rağmen iletişimi ‘kendi belirlediği şekilde’ kuruyor

İsrail, Nasrallah’tan sonra Yahya es-Sinvar’ı öldürmekle tehdit etti (AFP)
İsrail, Nasrallah’tan sonra Yahya es-Sinvar’ı öldürmekle tehdit etti (AFP)
TT

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar: Sinvar ile iletişimde yaşanan gecikme nedeniyle müzakereleri ilerletebilecek üç fırsat elden kaçtı

İsrail, Nasrallah’tan sonra Yahya es-Sinvar’ı öldürmekle tehdit etti (AFP)
İsrail, Nasrallah’tan sonra Yahya es-Sinvar’ı öldürmekle tehdit etti (AFP)

Hamas Hareketi’ne yakın kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Hamas Siyasi büro Başkanı Yahya Sinvar’ın birkaç gün önce Hamas’ın lider kadrosu aracılığıyla bazı arabuluculara bir mesaj gönderdiğini söylediler. Kaynaklara göre Sinvar mesajında, Hamas Hareketi’nin, İsrail'in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesi, Gazze Şeridi'nin yeniden inşasını taahhüt etmesi, ablukayı tamamen kaldırması, yerinden edilenlerin herhangi bir engelle karşılaşmadan geri dönmesi ve bir esir takası anlaşması yapması gerektiği yönündeki daha önceki açıklamalarını yineledi.

Kimliklerinin gizli tutulması kaydıyla konuşan Hamaslı kaynaklar ise bazı kararlar ve mesajlar gecikse de Sinvar'ın Hamas içinde ve dışında neler olup bittiğinden her zaman haberdar olduğunu vurguladılar.

Müzakerelerdeki gidişatı yakından takip eden kaynaklar, Sinvar'la iletişimde yaşanan gecikme nedeniyle en az üç fırsatın kaçırıldığını belirterek “Eğer doğru yolda ve doğru zamanda olsaydı bu üç fırsat, nihai bir anlaşmanın ilk adımlarını oluşturabilirdi” diye konuştular.

ABD, Mısır ve Katar tarafından ağustos ayı sonlarından bu yana Hamas ve İsrail arasında arabuluculuk yapmak üzere yürütülen müzakereler fiilen donmuş durumda ve savaşan taraflar birbirlerini ABD'nin ateşkes ve esir takası anlaşması için sunduğu teklifin şartlarını değiştirmekle suçluyorlar.

Sinvar “kendi yöntemiyle iletişim kuruyor”

Hamaslı kaynaklar, Sinvar ile Hamas’ın lider kadrosu arasındaki iletişimin hiçbir zaman kesilmediğini, ancak bazı durumlarda tamamen güvenlik nedenleriyle gecikmelerin yaşandığını belirttiler. Aynı zamanda saha ve siyasi koşullar nedeniyle ve Sinvar'ın sistematik olarak benimsediği bir plan dahilinde, arabulucuların ya da herhangi bir tarafın istediğine göre değil, kendi belirlediği bir yönteme göre arabulucularla iletişim kurduğunu da ifade ettiler.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas dışındaki diğer kaynaklara göre Sinvar’a ve Hamas’ın siyasi ve silahlı kanadının lider kadrolarına geçmiş dönemlerde zamanında ulaşılamaması, müzakerelerle ilgili bazı dosyalarda ilerleme kaydedilmesi fırsatının kaçırılmasına neden oldu.

Esir takassı anlaşmasıyla ilgili müzakereleri yakından takip eden kaynaklar, iletişim kurulmasındaki gecikmenin müzakereler üzerindeki etkisine işaret ettiler. Kaynaklar, geçtiğimiz aralık ayında, İsrail'in arabulucularla yapılan görüşmelerin ardından maddelerinin büyük bir kısmını kabul ettiği yeni bir teklif olduğunu, ancak Sinvar ve Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları komutanlarıyla iletişim kurmakta yaşanan zorluklar nedeniyle Hamas'ın yanıtının gecikmesi, ilerleme için önemli bir fırsatın kaçmasına neden olduğunu söylediler.

Geç gelen yanıtların arabulucuların işini zorlaştırdığını söyleyen kaynaklar, müzakerelerin Hamas içinde ele alınış biçiminin zaman zaman İsrail'in üzerinde mutabık kalınan konularda geri adım atmasına neden olduğunu belirttiler.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Usame el-Hamdan, geçtiğimiz ağustos ayında verdiği bir röportajda savaşın doğası ve İsrail'in saldırganlığı nedeniyle iletişimde bazı zorluklar yaşandığını, ancak iletişimin kalıcı olduğunu ve istenen çıkarlara ulaşıldığını, Hamas yönetiminin iyi idare edildiğini itiraf etti.

Hamdan, Hamas’ın lider kadrosunun Sinvar ile liderlik çalışmaları için gerekli düzenlemelerin tamamlanması sürecini takip ettiğini ve işlerin sorunsuz ilerlediğini, ancak güvenlik gereklilikleri nedeniyle bu sürecin biraz zaman alabileceğini söyledi.

Hamas, eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin Tahran'da düzenlenen bir operasyonda öldürülmesinin ardından 6 Ağustos'ta Sinvar'ı siyasi büro başkanı olarak seçti. Sinvar'ın geçtiğimiz pazartesi günü 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen Aksa Tufanı Operasyonu’nun birinci yıldönümünde hiçbir fotoğrafta yer almaması ya da mesaj yayınlamaması dikkati çekti.

Birkaç gün önce İsrail kaynaklı haberlerde Sinvar'ın son haftalarda ‘arabuluculara herhangi bir mesaj göndermemesinden dolayı’ öldürüldüğü iddia edilmişti.

Şarku'l Avsat'ın Axios'tan aktardığına göre pazartesi günü İsrailli bir yetkili, Sinvar'ın Katar'daki Hamas yetkilileriyle iletişim kurduğunu açıkladı. Ancak kaynak, Hamas'ın savaş cephesindeki askeri durumuyla mı yoksa Gazze’de ateşkesle mi ilgili olduğunu belirtmedi.

İsrail, Gazze Şeridi’deki Han Yunus şehrinin dört bir yanında üç ay boyunca yürütülen geniş çaplı bir askeri operasyon sırasında Sinvar'a ne yerin altında ne de üstünde ulaşabildi. İsrail, Gazze Şeridi'nin herhangi bir yerinde de Sİnvar’a ulaşmayı başaramadı.

Daha önce Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Sinvar'ın nerede olduğunu sadece birkaç kişinin bildiğini ve yerinin teyit edilemediğini söylediler. Sinvar, savaş sırasında pek çok durumda hazır bulunmuş, her iki haftada bir, bazen de ayda bir talimatlar vermişti. Bazı durumlarda haftada bir kez Hamas'ın siyasi liderlerine talimatları ulaşıyordu.

Kaynaklar, Sinvar’ın mesajlarını ve talimatlarını el yazısıyla yazdığını, bazen imzasıyla birlikte basıldığını, bulunduğu yerden güvenli ve gizli yollarla taşındığını ve tüm yetkili makamlara takip edilemez ve izlenemez olmalarını sağlayacak şekilde ulaştırıldığını belirttiler.

Gazze Şeridi dışındaki Hamas kaynaklarına göre Snvar’ın özellikle kritik dönemlerde en az iki kez, müzakerelerin akıbetiyle ilgili bazı konularda arabuluculara yazılı mesajları ve bir ses kaydı iletildi.



Cezayir, AB'ye ilişkilerinde ‘ticari kâr mantığının ötesine geçme’ çağrısında bulundu

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
TT

Cezayir, AB'ye ilişkilerinde ‘ticari kâr mantığının ötesine geçme’ çağrısında bulundu

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf dün (Salı) yaptığı açıklamada, ülkesi ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki Ortaklık Anlaşması’nın ‘acil kâr mantığının ötesine geçerek tam anlamıyla sürdürülebilir kalkınmaya dayalı stratejik bir vizyona dönüşmesi gerektiğini’ söyledi.

Cezayir'in 8 Ekim 1962'de Birleşmiş Milletler'e (BM) katılmasının yıldönümü münasebetiyle başkentte bir konuşma yapan Attaf, Cezayir'in AB ile dengeli ve faydalı bir ortaklık kurmak istediğini ve bunun için çaba sarf ettiğini söyledi. Attaf, “Cezayirli yetkililerin istediği ortaklık, her iki tarafın da çıkarlarını dengeleme ilkesine tam olarak uymalı ve herhangi bir kısıtlama, koşul veya engel olmaksızın ülkemizdeki ekonomik kalkınma çabalarını desteklemeye öncelik vermelidir” şeklinde konuştu.

Attaf, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un geçtiğimiz cumartesi günü devlet televizyonunda yayınlanan bir röportajında ülkesinin ‘AB ile ortaklık anlaşmasını güven, yumuşaklık ve anlayış ortamında gözden geçirme, bu anlaşmada gerekli dengeyi sağlama ve Cezayir’in yeni ekonomik gerçekliğine ayak uydurmasını ve arzu edilen sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için etkili bir araç olarak nitelendirilmesini sağlama arzusundan’ bahsederken bu konuda söylediklerine atıfta bulundu.

Attaf sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bu bağlantı alanlarında ve ötesinde Cezayir diplomasisi, Cezayir'in kardeşleri, dostları ve ortaklarıyla ilişkilerini güçlendirmek ve mevcut aşamada uluslararası topluma ağır gelen büyük zorlukların üstesinden gelmek için onlarla çabalarını birleştirmek için çalışmaya devam edecektir. Söz konusu zorluklar izolasyon, içe kapanma veya kayıtsızlık eğilimine tahammül edilemeyecek kadar ciddi ve büyüktür. Herkes bu durumdan etkilenmektedir ve daha iyiye doğru değişim için herkesin çaba göstermesi gerekmektedir. Cezayir böyle bir çabada ancak aktif bir taraf olabilir.”

14 Haziran'da Avrupa Komisyonu, Cezayir'in 2021 yılında uygulamaya başladığı, ithalat lisans sistemi, otomotiv sektöründe yerel girdi kullanımına yönelik teşvikler ve ithalatçı firmalara yabancı katılımının düzenlenmesi de dâhil olmak üzere ithalatın düzenlenmesi ve yerel üretimin teşvik edilmesine ilişkin kararlara itiraz ettiğini açıkladı.

Avrupa Komisyonu, bu tedbirlerin Cezayir'e ihracatta ‘kısıtlayıcı’ olduğunu ve 19 yıldır yürürlükte olan Ortaklık Anlaşması’nın şartlarını ihlal ettiğini değerlendirdi. Komisyon, taraflardan birinin ortağının ticari taahhütlerini ihlal ettiğini tespit etmesi halinde, anlaşmada her iki tarafın da kullanabileceği bir mekanizma olarak yer alan uluslararası tahkime başvurma tehdidinde bulundu. Cezayirliler aldıkları önlemlerin ‘ülke ekonomisini çeşitlendirmek, hidrokarbonlara olan bağımlılığı azaltmak ve yerel sanayileşmeyi teşvik etmek amacıyla ithalat faturasını azaltma planı çerçevesinde olduğunu’ söylüyorlar. Bu konuyu AB'nin müdahale etmesini istemedikleri ‘egemen’ bir mantığa göre ele alıyorlar.