Cezayir, AB'ye ilişkilerinde ‘ticari kâr mantığının ötesine geçme’ çağrısında bulundu

Söz konusu çağrı, Ortaklık Anlaşması’nın uygulanmasına ilişkin ihtilafın yaşandığı bir dönemde geldi

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
TT

Cezayir, AB'ye ilişkilerinde ‘ticari kâr mantığının ötesine geçme’ çağrısında bulundu

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf dün (Salı) yaptığı açıklamada, ülkesi ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki Ortaklık Anlaşması’nın ‘acil kâr mantığının ötesine geçerek tam anlamıyla sürdürülebilir kalkınmaya dayalı stratejik bir vizyona dönüşmesi gerektiğini’ söyledi.

Cezayir'in 8 Ekim 1962'de Birleşmiş Milletler'e (BM) katılmasının yıldönümü münasebetiyle başkentte bir konuşma yapan Attaf, Cezayir'in AB ile dengeli ve faydalı bir ortaklık kurmak istediğini ve bunun için çaba sarf ettiğini söyledi. Attaf, “Cezayirli yetkililerin istediği ortaklık, her iki tarafın da çıkarlarını dengeleme ilkesine tam olarak uymalı ve herhangi bir kısıtlama, koşul veya engel olmaksızın ülkemizdeki ekonomik kalkınma çabalarını desteklemeye öncelik vermelidir” şeklinde konuştu.

Attaf, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un geçtiğimiz cumartesi günü devlet televizyonunda yayınlanan bir röportajında ülkesinin ‘AB ile ortaklık anlaşmasını güven, yumuşaklık ve anlayış ortamında gözden geçirme, bu anlaşmada gerekli dengeyi sağlama ve Cezayir’in yeni ekonomik gerçekliğine ayak uydurmasını ve arzu edilen sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için etkili bir araç olarak nitelendirilmesini sağlama arzusundan’ bahsederken bu konuda söylediklerine atıfta bulundu.

Attaf sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bu bağlantı alanlarında ve ötesinde Cezayir diplomasisi, Cezayir'in kardeşleri, dostları ve ortaklarıyla ilişkilerini güçlendirmek ve mevcut aşamada uluslararası topluma ağır gelen büyük zorlukların üstesinden gelmek için onlarla çabalarını birleştirmek için çalışmaya devam edecektir. Söz konusu zorluklar izolasyon, içe kapanma veya kayıtsızlık eğilimine tahammül edilemeyecek kadar ciddi ve büyüktür. Herkes bu durumdan etkilenmektedir ve daha iyiye doğru değişim için herkesin çaba göstermesi gerekmektedir. Cezayir böyle bir çabada ancak aktif bir taraf olabilir.”

14 Haziran'da Avrupa Komisyonu, Cezayir'in 2021 yılında uygulamaya başladığı, ithalat lisans sistemi, otomotiv sektöründe yerel girdi kullanımına yönelik teşvikler ve ithalatçı firmalara yabancı katılımının düzenlenmesi de dâhil olmak üzere ithalatın düzenlenmesi ve yerel üretimin teşvik edilmesine ilişkin kararlara itiraz ettiğini açıkladı.

Avrupa Komisyonu, bu tedbirlerin Cezayir'e ihracatta ‘kısıtlayıcı’ olduğunu ve 19 yıldır yürürlükte olan Ortaklık Anlaşması’nın şartlarını ihlal ettiğini değerlendirdi. Komisyon, taraflardan birinin ortağının ticari taahhütlerini ihlal ettiğini tespit etmesi halinde, anlaşmada her iki tarafın da kullanabileceği bir mekanizma olarak yer alan uluslararası tahkime başvurma tehdidinde bulundu. Cezayirliler aldıkları önlemlerin ‘ülke ekonomisini çeşitlendirmek, hidrokarbonlara olan bağımlılığı azaltmak ve yerel sanayileşmeyi teşvik etmek amacıyla ithalat faturasını azaltma planı çerçevesinde olduğunu’ söylüyorlar. Bu konuyu AB'nin müdahale etmesini istemedikleri ‘egemen’ bir mantığa göre ele alıyorlar.



Suriye'nin kuzeyindeki ed-Dadat Sınır Kapısı’nın kapatılması Lübnan'dan geri dönenler için krizi derinleştiriyor

Halep vilayetindeki bölgelere yön gösteren bir ana yol levhası (arşiv)
Halep vilayetindeki bölgelere yön gösteren bir ana yol levhası (arşiv)
TT

Suriye'nin kuzeyindeki ed-Dadat Sınır Kapısı’nın kapatılması Lübnan'dan geri dönenler için krizi derinleştiriyor

Halep vilayetindeki bölgelere yön gösteren bir ana yol levhası (arşiv)
Halep vilayetindeki bölgelere yön gösteren bir ana yol levhası (arşiv)

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu Geçici Hükümeti’ne bağlı polisin pazartesi günü Avn ed-Dadat Sınır Kapısı’nı geri dönenlere kapattığını duyurmasının ardından Suriye'nin kuzeydoğusundaki Özerk Yönetim, sınır kapısının kapatılmasının Lübnan'da devam eden savaştan kaçan yerinden edilmiş insanların acılarını daha da arttıracağını söyledi.

Önde gelen bir Kürt yetkili, sınır kapısının Özerk Yönetim tarafından kapatıldığını yalanlarken, bölgelerinin ve geçitlerin topraklarına dönmek isteyenlere açık olduğunu söyledi. Bu esnada Suriye Sivil Savunma ambulansları Avn Meydanı’na geldi ve Lübnan'dan gelen hastalar ve yaşlılar da dahil olmak üzere bir dizi kişi taşındı.

Geçici Hükümet pazartesi günü resmi internet sitesinde yayınladığı bir açıklamayla sınır kapısının bir sonraki duyuruya kadar kapalı olduğunu belirtti. Geçici Hükümet bu kararına gerekçe olarak bölgedeki güvenlik durumunu ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) unsurlarının Avn ed-Dadat Meydanı’nda kendi kontrolü altındaki bölgelerden ve Suriye rejiminin kontrolü altındaki bölgelerden gelenlere yönelik ahlak dışı davranışları gerekçe gösterdi.

Özerk Yönetim, 53'ü Lübnanlı olmak üzere 18 binden fazla yerinden edilmiş Suriyelinin Lübnan'dan Suriye'nin kuzeydoğusunda rejim kontrolündeki bölgelere geçtiğini duyurdu. Geri dönenlerin bir kısmı Cerablus ve Azez ilçeleri ile kırsalındaki bölgelerine gitmek için Avn ed-Dadat Sınır Kapısı’nı kullanıyor. Söz konusu sınır kapısı, Halep vilayetinin kuzeydoğusundaki Münbiç ilçesinin kırsalında yer alıyor ve Türkiye'nin kontrolü altındaki Fırat Kalkanı harekât bölgesinde Suriye Geçici Hükümeti'ne bağlı Suriye Milli Ordusu birliklerinin kontrolündeki bölgelerle bağlantı sağlıyor.

xssvd
Yüzlerce aile Cerablus ve Münbiç arasındaki Avn ed-Dadat Sınır Kapısı’ndan geçerek Suriye'nin kuzeybatısına sığınıyor. (Facebook)

Zorlu ve riskli bir yolculuğun ardından onlarca güvenlik kontrol noktasından geçerek Lübnan'dan dönen Suriyeliler için Avn ed-Dadat Sınır Kapısı’nın kapatılması üzerine Özerk Yönetim Yerinden Edilmiş Kişiler ve Mülteciler Ofisi Başkanı Şeyhmus Ahmet Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada sınır kapılarının yönetim tarafından açıldığını söyledi. Ahmet, “Suriyeli mültecilerin Lübnan'dan döndüğü ilk günden bu yana yönetim, acil insani kriz karşısında diğer bölgelere geçmek isteyenler için Suriye rejimi ve Türkiye yanlısı silahlı grupların bulunduğu bölgelerle olan tüm sınır kapılarını açtı” ifadesini kullandı.

Ahmet, idareye bağlı iç güvenlik güçlerinin geri dönenleri taşıyan onlarca grup ve aracı eskortlarla koruduğunu ve geçişlerini kolaylaştırdığını belirtti. Geri dönenlerin Halep'in kuzey kırsalındaki bölgelerine gitmek üzere geçiş noktasına götürüldüğünü söyleyen Ahmet, “Geçiş için gerekli tüm kolaylıkları sağladıktan sonra binden fazla vatandaşımız bölgemizden Türkiye'nin nüfuzu altındaki topraklarına geçiş yaptı” dedi.

xcdvfg
Lübnan'dan gelen yerinden edilmiş Suriyeliler Rakka kırsalındaki Tabka Sınır Kapısı’na akın ediyor. (Şarku’l Avsat)

Aslen Halep'in kuzeydoğu kırsalındaki Cerablus’tan olan ve Avn Meydanı'nda bekleyen 52 yaşındaki Suriyeli kadın Rim, 12 yılını Lübnan'da geçiren ailesi, kocası ve çocuklarının ülkelerine geri dönmelerinden duyduğu korkuyu dile getirdi. Rim, “İsrail'in ağır bombardımanı nedeniyle değil ama en büyük oğlum askerlik çağında olduğu için korkuyu her ayrıntısıyla yaşadık. Rejimin ve SDG'nin kontrol noktalarından korkuyordum. Bugün de girişimizi engellediler. Burada kaldığım her an korkum artıyor” şeklinde konuştu.

Sınır kapısının kapatılması kaçakçılığı artırdı

Geçtiğimiz günlerde Suriyelilerin Lübnan'dan büyük ölçüde göç etmesinin ardından Özerk Yönetim yetkilileri ve Suriye Milli Ordusu birlikleri, ülkenin kuzeyindeki bölgelerine dönmek isteyen binlerce kişinin Avn ed-Dadat Sınır Kapısı’ndan geçmesine izin verdi. Geri dönmek isteyenler aynı gün ya da ertesi gün onay almak üzere polise talepte bulundu. Talepleri reddedilenler ise kaçakçılara 400 dolara kadar ödeme yapmaları karşılığında yasadışı yollara başvuruyor.

sdvdf
Avn ed-Dadat Sınır Kapısı’nda mahsur kalan insanlar (sosyal medya siteleri)

Ahmet, polisin geçişi kapatma kararının ardından pazartesi günü yolcu yüklü üç otobüsün geçiş noktasına geldiğini ifade etti. Bölgelerine geçmek için gerekli onay alındıktan sonra gelen yasak kararına şaşırdıklarını ve geçişi kontrol eden taraflarca gözaltına alınmakla tehdit edildiklerini dile getiren Ahmet, insani trajedilerin ağırlaşmasına rağmen kaçakçılık yöntemleriyle içeri girebilmek için mali şantaja maruz kaldıklarını kaydetti.

Güvenlik nedeniyle adının açıklanmasını istemeyen bir tanık ise sınır kapısının kapalı kalmaya devam etmesinin kaçakçılık rotalarını canlandıracağını ve Lübnan'dan gelen ve geçiş sahasında sıkışıp kalan pek çok aileyi Fırat Kalkanı bölgelerine girmek için kaçakçılara para ödemeye iteceğini söyledi. Tanık, “Birkaç kişiyi aradım ve bize her bir kişi için 250 ila 400 ABD doları arasında ödeme yapmamızı söylediler. 12 yaşındaki bir çocuk bile aynı miktarda para talep ediyor” ifadelerini kullandı.

Yerel sayfalar ve haber siteleri, Suriye Sivil Savunma Örgütü’ne ait araçların dün (Salı) sınır kapısına ulaştığını ve hasta, yaşlı ve hamile kadınlar gibi bir dizi vakayı tahliye ettiğini bildirdi. Örgüt, resmi Facebook sayfasında, savaştan kaçarak Lübnan'a sığınan Suriyeli aileler için yeni bir zulüm yolculuğunda, çoğu kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere bin 700 sivilin Ann ed-Dadat Sınır Kapısı’ndan kuzeybatı Suriye'ye giriş yaptığını doğruladı.