El Fetih ve Hamas gelecekteki düzenlemelere ilişkin görüşmeler için Kahire'de

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar: İki gün sürecek görüşmelerde bir teknokratlar hükümetinin kurulması da dahil olmak üzere çeşitli konular ele alınacak

Çin'de bir araya gelen Filistinli gruplar, aralarındaki bölünmeyi sona erdirmek ve Filistin’İn birliğini teşvik etmek amacıyla Pekin Deklarasyonu'nu imzaladılar (Reuters)
Çin'de bir araya gelen Filistinli gruplar, aralarındaki bölünmeyi sona erdirmek ve Filistin’İn birliğini teşvik etmek amacıyla Pekin Deklarasyonu'nu imzaladılar (Reuters)
TT

El Fetih ve Hamas gelecekteki düzenlemelere ilişkin görüşmeler için Kahire'de

Çin'de bir araya gelen Filistinli gruplar, aralarındaki bölünmeyi sona erdirmek ve Filistin’İn birliğini teşvik etmek amacıyla Pekin Deklarasyonu'nu imzaladılar (Reuters)
Çin'de bir araya gelen Filistinli gruplar, aralarındaki bölünmeyi sona erdirmek ve Filistin’İn birliğini teşvik etmek amacıyla Pekin Deklarasyonu'nu imzaladılar (Reuters)

Fetih Hareketi (El Fetih) ve Hamas Hareketi’nin Gazze Şeridi'nde ateşkese varılması halinde savaşın ertesi günü için hazırlık yapma şansını arttırmak üzere, Filistinli taraflar arasında gelecekteki düzenlemeler için çözüme ulaşma çabasıyla, Mısır'ın himayesinde Kahire'de bir araya gelmeleri, Çin'in başkenti Pekin’deki son zirvenin ardından yeni adımları da beraberinde getiriyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlara göre İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmeme planına karşı olan bu düzenlemeler, İsrail'in Hamas'ın alternatifi olmadığını bahane ederek bir çözüm yolu bulunmasının önleme girişimlerini engellemeyi amaçlıyor. Geleceğe dönük düzenlemelere ilişkin toplantının yardım mekanizmaları ve Gazze Şeridi'nin idaresi, ulusal uzlaşı ve bir teknokratlar hükümetinin kurulması, Hamas ve İslami Cihad Hareketi’nin Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) katılımı ve Mısır'ın himayesinde Filistinli gruplar arasında bir yakınlaşmanın sağlanması gibi konuların ele alınmasını bekliyorlar.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’un haberine göre yaklaşık bir haftalık gecikmenin ardından dün Filistin ve İsrail basınında Hamas ve El Fetih’ten heyetlerin uzlaşı konusunu görüşmek üzere Kahire'ye geldiklerine dair haberler yer aldı. Filistin basını, toplantıda uzlaşı dosyasının yanı sıra anlaşmaya varma çabalarının da ele alınacağını ve ardından tüm Filistinli grupların katılımıyla genişletilmiş bir zirve düzenleneceğini bildirdi.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Basim Naim, geçtiğimiz eylül ayı sonlarında Hamas ve El Fetih'in Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'ni ve sınır kapılarını ‘sivil olarak’ yönetmesi konusunda anlaştığı haberiyle ilgili bir soruya, bunun doğru olmadığı yanıtını verdi. Kararın iki hareket arasında yapılacak bir toplantıda alınacağını belirten Naim, toplantıda Gazze Şeridi'nin ve savaştan önce Hamas'ın kontrolünde olan Refah Sınır Kapısı’nın İsrail tarafından geçtiğimiz mayıs ayında işgal edilmeden önceki Filistin tarafının yönetimine ilişkin düzenlemelerin ele alınacağını söyledi.

İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı akademisyen Dr. Tarık Fehmi'ye göre Kahire'deki El Fetih-Hamas görüşmesi ‘Mısır'ın Filistin meselesine ulusal bir güvenlik meselesi olarak bağlılığı çerçevesinde’ dört ana başlık temelinde gerçekleşecek. Mısırlı akademisyen, bu başlıklar arasında Kahire'nin daha önceki Filistin toplantılarında konuşulanlar ve sunulan öneriler çerçevesinde Filistinli gruplara yönelik hamlelerini tamamlamasının, Filistin uzlaşısının sağlanması çabalarının, şu sıralar başkanlık seçimleriyle meşgul olan ABD’deki geçiş dönemi sonrası için gelecekte İsrail'in olası uzlaşmazlığına karşı bir vizyon geliştirilmesinin ve Filistin Yönetimi'nin dahil olacağı bir hükümetin kurulmasının yer aldığını söyledi.

El Fetih liderlerinden siyaset bilimi profesörü Dr. Eymen er-Ragab, El Fetih-Hamas toplantısının iki gün süreceğini söyledi. Toplantının, geçtiğimiz temmuz ayında Filistinli gruplar arasında Pekin'de yapılan zirvenin sonuçları ve tüm Filistinli tarafların yer aldığı bir teknokratlar ya da ulusal uzlaşı hükümetinin kurulması da dahil olmak üzere birçok dosyayı ele almak için çok önemli olduğunu belirten Ragab, İsrail’in engellemelerine maruz kalınmaması için teknokratlar hükümeti kurulmasını daha olası olduğunu vurguladı.

Ragab'a göre toplantıda savaşın ertesi günü, Gazze'deki durumun nasıl düzenleneceği, Gazze ve Batı Şeria'nın ortak bir otorite tarafından yönetilmesinin desteklenmesi, parlamento ve cumhurbaşkanlığı düzenlemeleri, Gazze'nin yeniden inşası ve güvenlik dosyası ele alınacak.

Hamas'a yakınlığıyla bilinen Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun, El Fetih-Hamas toplantısının, Mısır tarafından yapılan ve Hamas tarafından kabul edilen davetin ardından Mısır'ın himayesinde gerçekleştiğini ve Filistin halkına yardım sağlanması, Gazze Şeridi'nin yönetimi, yeni bir hükümetin kurulması ve saldırıya ilişkin ulusal uzlaşının tartışılması konularının ele alınacağını söyledi.

Filistinli tarafların şu an Arap dünyası ve uluslararası arenada Hamas'ı destekleyecek ortak bir tutum belirlemeye çalıştığını düşünen Medhun, Hamas'ın Gazze halkının acılarını hafifletecek fikirlere açık olduğunu, ancak bunu dile getirmediğini ifade etti.

Geçtiğimiz temmuz ayında aralarında El Fetih ve Hamas'ın da bulunduğu Filistinli 14 grup, aralarındaki bölünmüşlüğü sona erdirmek ve Filistin’in birliğini teşvik etmek amacıyla Pekin'de tarihi bir ulusal uzlaşı deklarasyonuna imza attı.

Medhun’a göre Çin’de imzalanan deklarasyonda olduğu gibi, özellikle İsrail’in saldırıları çerçevesinde boşluğu doldurmak, hükümetin geleceğini tartışmak ve bir ulusal uzlaşı hükümeti kurulmasını teşvik etmek için ortaya atılan fikirlerle Kahire’nin himayesindeki toplantıda yakınlaşma şansı yüksek.

Öte yandan Tarık Fehmi’ye göre Filistinlilerin olumlu sonuçlar beklediği bu toplantıda anlaşmazlıklardan ziyade uzlaşı ve düzenleme arayışları konuşulacak ve başlıca konu sınır kapıları değil, bir teknokratlar hükümetinin kurulması, Filistin’in birliğinin teşvik edilmesi ve Gazze Şeridi'ndeki otoriteye Filistin'in kabiliyetlerini arttıracak ve rolünü yeniden tesis edecek bir rol bulmaya çalışılacak.

Toplantının sadece Hamas, El Fetih ya da İslami Cihad Hareketi’ni değil, tüm Filistinli tarafları da kapsamaya çalışacağını söyleyen Fehmi, diğer gruplarla da başka toplantılar yapılacağını sözlerine ekledi.

Diğer taraftan Ragab’ın verdiği bilgilere göre toplantıda ‘önemli bir konu’ olan, Hamas ve İslami Cihad Hareketi’nin El Fetih’in oluşumunda yer aldığı FKÖ’ye katılımıyla siyasi dosyanın yönetimini devralması için geçici bir çerçeve oluşturulması da görüşülecek.

Medhun ise toplantının Mısır'ın himayesinde olmasının görüşmelerin seyrini kolaylaştıracağına ve Filistin halkının haklarını garanti altına alan anlaşmalara ve düzenlemelere ulaşmak için herkesin açık yüreklilikle çalışmasını sağlayacağına inanıyor.

Hamas ve El Fetih 2017 yılının ekim ayında Mısır’ın başkenti Kahire’de bir uzlaşı anlaşması imzalamış, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da o dönemde bunu memnuniyetle karşılamış ve ‘Filistin'deki bölünmüşlüğü sona erdirecek nihai anlaşma’ olarak nitelendirmişti. Toplantının başlangıçta sadece Hamas ve El Fetih arasında yapılmasının ‘olumlu bir hamle olduğunu çünkü iki grup arasındaki krizin çözümünün Filistin’in haklarını güçlendireceğini’ söyleyen Ragab, bunun ayrıca Filistin’in bölünmüşlüğünün sona erdirilmesinde herhangi bir engelin oluşmasını önleyeceğini düşünüyor. Ragab, “Eğer El Fetih ve Hamas arasında Kahire'de bir anlaşma sağlanamazsa bu, toplantıdan olumlu sonuçlar çıkmasını bekleyen ve bir yılı aşkın bir süredir devam eden yıkıcı savaşı sona erdirecek gerçek düzenlemeler isteyen Filistin halkını hayal kırıklığına uğratacak” ifadelerini kullandı.

Filistinlilerin bu hamlelerinin haftalardır herhangi bir ilerleme kaydedilmeyen ateşkesle ilgili görüşmelerin gidişatı üzerinde hemen etkili olmasını beklemeyen Ragab, krizin sebebinin İsrail Başbakanı Binamin Netanyahu olduğunun altını çizdi.

Kahire'deki toplantıda çeşitli mutabakatlara ve düzenlemelere varılacağını düşünen Rakab'a göre bu mutabakatlar ve düzenlemeler, savaşın ertesi günü için önemli bir düzenleme olacak ve İsrail'in Gazze Şeridi'nde kalmaya devam etmek için bahane olarak Hamas’ın alternatif olmadığını öne sürmesini ve ertelemeleri engellemek için hem Arap ülkeleri hem de uluslararası düzeyde önümüzdeki dönemde desteklenmesi gereken baskıları oluşturacak.



Hizbullah sınırdaki İsrail güçlerini hedef alıyor… İsrail'in kuzeyinde siren sesleri

İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki çatışmalar devam ederken yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki çatışmalar devam ederken yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Hizbullah sınırdaki İsrail güçlerini hedef alıyor… İsrail'in kuzeyinde siren sesleri

İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki çatışmalar devam ederken yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki çatışmalar devam ederken yükselen dumanlar (Reuters)

Hizbullah, İsrail'in Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın iki halefini öldürdüğünü açıklamasından bir gün sonra yaptığı açıklamada, savaşçılarının bugün (Çarşamba) Lübnan sınır köyü el-Lebbune yakınlarındaki İsrail askerlerini top ve füzelerle hedef aldığını bildirdi.

İsrail'in kuzeyinde siren seslerinin duyulduğunu belirten İsrail ordusu, dün (Salı) ve bugün Lübnan'ın güneyindeki çatışmalarda üç İsrail askerinin ağır yaralandığını açıkladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İsrail hava saldırıları sonucu geçen ay İsrail tarafından öldürülen Nasrallah'ın iki halefinin de öldürüldüğünü söyledi.

Netanyahu, Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım'ın müzakere edilmiş bir ateşkese açık kapı bırakmasından saatler sonra konuştu. Hizbullah, üst düzey komutanlarının İsrail hava saldırılarında öldürülmesinin ardından zor günler geçiriyor.

Netanyahu, “Hizbullah'ın kabiliyetlerini zayıflatmayı başardık. Hasan Nasrallah'ın kendisi, vekili ve vekilinin vekili de dâhil olmak üzere binlerce teröristi ortadan kaldırdık” ifadelerini kullandı.

xscdvf
Hizbullah'ın üst düzey liderlerinden Haşim Safiyuddin Suriye'nin İdlib kentinde öldürülen bir Hizbullah komutanının cenaze törenine katıldı. (AFP)

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Nasrallah'ın yerine geçmesi beklenen Haşim Safiyuddin'in ‘ortadan kaldırılmış’ olabileceğini söyledi. Netanyahu'nun ‘vekilinin vekili’ terimiyle kimi kastettiği ise hemen anlaşılamadı.

Daha sonra İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, Safiyuddin'in geçen hafta Hizbullah'ın savaş uçakları tarafından bombalanan istihbarat biriminin merkezinde olduğunu bildiklerini, Safiyuddin'in durumunun ‘doğrulanmakta olduğunu ve öğrenildiğinde kamuoyunun bilgilendirileceğini’ söyledi.

Hizbullah ile bir yıldır süren sınır çatışmalarının ardından İsrail'in artan saldırısının bir parçası olan hava saldırısından bu yana Safiyuddin'den haber alınamıyor.

Netanyahu, “Hizbullah bugün uzun yıllardır olmadığı kadar zayıflamış durumda” dedi.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde Hizbullah'ın Güney Lübnan'daki yeraltı karargâhlarına düzenlenen yoğun hava saldırılarında aralarında altı komutan ve bölge yetkililerinin de bulunduğu en az 50 savaşçının öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail ordusu, sınır ötesine konuşlandırılan ilk yedek tümen olan 146. Tümeni Güney Lübnan'a gönderdiğini ve Hizbullah'a karşı kara operasyonlarını güneydoğudan güneybatı Lübnan'a genişlettiğini söyledi.

Askeri bir sözcü Lübnan'da herhangi bir zamanda kaç asker bulunduğunu söylemekten kaçındı. Ancak ordu daha önce üç tümenin daha Lübnan'da faaliyet gösterdiğini duyurmuştu ki bu da büyük olasılıkla binlerce askerin Lübnan topraklarında olduğu anlamına geliyor.

İsrail, Hizbullah'ın kalesi Beyrut'un Dahiye bölgesini bir kez daha bombaladı ve Hizbullah'ın üst düzey liderlerine yönelik bir dizi suikastın sonuncusu olarak Süheyl Hüseyin Hüseyni'yi öldürdüğünü açıkladı.

İsrailli bir askeri sözcü ekim ayından bu yana Lübnan'dan İsrail'e 3 binden fazla füze atıldığını, ancak hava savunma sistemlerinin engellemelerinin çok sayıda can kaybını ve önemli hasarı önlediğini söyledi.

İsrail ve Hizbullah arasında artan çatışmalar son iki hafta içinde Lübnan'da binden fazla kişinin ölümüne ve bir milyondan fazla kişinin yerinden edilmesine neden oldu.

sacdvfg
Sana'daki Husiler Hizbullah ile dayanışma gösteriyor. (AFP)

Bölgesel gerginlik son haftalarda Lübnan'ı da içine alacak şekilde tırmandı. Gerginlik bir yıl önce Hamas’ın Gazze Şeridi'nden İsrail'in güneyine bir saldırı düzenlemesiyle patlak vermişti.

Hem Hizbullah'ı hem de Hamas'ı destekleyen İran, 1 Ekim'de İsrail'e bir füze saldırısı düzenledi. İran dün, İsrail'i misilleme sözünü yerine getirmemesi konusunda uyardı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran altyapısına yönelik herhangi bir saldırıya karşılık verileceğini söyledi.

Axios'un üç ABD'li yetkiliye dayandırdığı haberine göre ABD Başkanı Joe Biden'ın bugün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile İran'ı vurma planları hakkında bir telefon görüşmesi yapması bekleniyor.

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre ABD'li bir yetkili, “Bu telefon görüşmesini İsrail'in vereceği tepkinin sınırlarını belirlemek için kullanmak istiyoruz” ifadesini kullandı.

ABD'li yetkili Axios’a yaptığı açıklamada, Washington'un İsrail'in İran'da önemli ama aşırı olmayan hedeflere saldırdığından emin olmak istediğini söyledi.

Batılı güçler ise çatışmanın petrol üreticisi Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırmasından ve ABD'yi savaşa sürüklemesinden korkarak diplomatik bir çözüm arayışında.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) dün yaptığı açıklamada, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Washington ziyaretini ve ABD'li mevkidaşı Lloyd Austin ile bugün yapılması planlanan görüşmeyi iptal ettiğini duyurdu.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım, açıklanmayan bir yerden televizyona yaptığı konuşmada ateşkes girişimlerini desteklediğini söyledi.

İlk kez Gazze'deki savaşın sona ermesi Lübnan'daki çatışmaların durdurulması için bir ön koşul olarak dile getirilmedi. Kasım, Hizbullah'ın müttefiki olan Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri'nin çatışmaların durdurulmasını sağlamaya yönelik girişimlerini desteklediğini belirtti.

Netanyahu'nun ofisi Kasım'ın yorumları hakkında yorum yapmayı reddetti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller ise Washington'da verdiği bir brifingde ‘Hizbullah'ın pozisyonunu değiştirdiğini ve ateşkes istediğini, çünkü örgütün savaş alanında savunmada olduğunu ve ağır darbeler aldığını’ ifade etti.

Kasım, İsrail'in aldığı ‘acı verici darbelere’ rağmen Hizbullah'ın kabiliyetlerinin sağlam kaldığını söyledi. Kasım ayrıca, İsrail'de Hizbullah'ın füze menzili içinde onlarca şehir olduğunu kaydetti.