Beyrut'un güney banliyölerinde tutuklanan İsrailli kim?

İsrail'in Beyrut'un Dahiya semtine düzenlediği hava saldırısının ardından bir binanın enkazı (EPA)
İsrail'in Beyrut'un Dahiya semtine düzenlediği hava saldırısının ardından bir binanın enkazı (EPA)
TT

Beyrut'un güney banliyölerinde tutuklanan İsrailli kim?

İsrail'in Beyrut'un Dahiya semtine düzenlediği hava saldırısının ardından bir binanın enkazı (EPA)
İsrail'in Beyrut'un Dahiya semtine düzenlediği hava saldırısının ardından bir binanın enkazı (EPA)

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, Lübnan'a gazeteci olarak giriş yapan ve İngiliz vatandaşlığına sahip olan bir İsraillinin tutuklandığını bildirdi.

Kudüs'teki Ultra-Ortodoks Yahudiler (Harediler) cemaatinin eski bir üyesi olan ve Brown Üniversitesi ile London School of Economics'ten mezun olan Yehoshua “Shuki” Tartakovsky salı günü Beyrut'ta tutuklandı.

Kısa bir süre önce kendisini ‘araştırmacı gazeteci’ olarak tanıtarak Lübnan'a giriş yapan Tartakovsky’nin davranışları Lübnanlı yetkililerin şüphesini çekince polis tarafından gözaltına alındığında üzerinde İsrail pasaportu bulundu.

Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre Tartakovsky’nin sosyal medya hesapları, Beyrut'u ilk kez ziyaret etmediğini gösteriyor.

Lübnan'a İngiliz pasaportuyla giren Tartakovsky’nin İsrail pasaportu da bulunuyor.

Lübnan basınında yer alan haberlere göre güvenlik güçleri Tartakovsky'yi Lübnan'ın başkenti Beyrut’a geldikten iki hafta sonra Dahiya semtinde gözaltına aldı.

Tartakovsky, Lübnan'a diğer gazetecilerle birlikte girmesine rağmen, davranışları gözlatına alınmasına yol açacak kadar şüphe uyandırdı.

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth'tan aktardığı habere göre Tartakovsky'nin tanıdıkları onu ‘tuhaf bir kişilik’ olarak tanımladılar. Bu kişilerden biri Tartakovsky'nin siyasi tutumunu sık sık değiştirdiğine dikkat çekerek, onu bir gün aşırı sağcı, ertesi gün aşırı solcu olabilen ve çoğu zaman çevresindekileri şaşkına çeviren biri olarak nitelendirdi.

Lübnan'da tutuklanmasının kendisini tanıyanları şaşırtmadığını belirten gazete, Tartakovsky'nin daha önce İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir liderliğindeki Yahudi Gücü partisini destekleyen yayınlar yaptığını, ancak arkadaşlarının kendisini ‘savaş karşıtı’ bir solcu olarak tanımladığını kaydetti.

Öte yandan Times of Israel'e konuşan İsrailli bir yetkili, İsrail'deki ilgili yetkililerin İsrail vatandaşı Tartakovsky'nin Lübnan'da tutuklandığından haberdar olduğunu ve konunun yetkili merciler tarafından ele alındığını açıkladı.

İsrailli yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ne yazık ki bu, İsrail vatandaşlarının, kanunen yasak olmasına ve güvenlikleri için açıkça risk taşımasına rağmen, düşman ülkelerin topraklarına girdikleri ilk olay değil.”

İsrail Güvenlik Konseyi tarafından yapılan bir açıklamada ise şu ifadeler yer aldı:

“Söz konusu ülkelere giriş yasağını sıkılaştırmak istiyoruz, zira konu Güvenlik Konseyi’nin internet sitesinde kamuoyuna yönelik yayınlanan mesajlarda yer alıyor. Bu yasaklar kısa bir süre önce tatil döneminde dahi sıkılaştırıldı.”



Washington, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki insani durumla ilgili ‘derin endişelerini’ dile getirdi

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (EPA)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (EPA)
TT

Washington, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki insani durumla ilgili ‘derin endişelerini’ dile getirdi

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (EPA)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanlığı dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, İsrail'in savaştan harap olmuş bölgedeki operasyonlarını yenilemesiyle birlikte ABD'nin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki insani durumdan ‘derin endişe’ duyduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller bir basın toplantısı sırasında “Gazze Şeridi'nin tamamındaki insani durumdan derin endişe duyuyoruz ve özellikle de Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki insani durumdan endişeliyiz. Size şunu söyleyebilirim ki bu konu iki hükümet (ABD-İsrail) arasında bazı acil görüşmelerin konusu oldu” ifadelerini kullandı. Miller, İsrail'in ‘uluslararası insani hukuk uyarınca Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerine gıda, su ve diğer insani yardımların girmesine izin vermekle yükümlü olduğunu ve bu yükümlülüklere uymalarını beklediklerini’ belirtti.

Miller, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Lübnan'ı Gazze benzeri bir yıkımla tehdit etmesinin ardından İsrail'in Lübnan'da Gazze benzeri bir saldırıdan kaçınması gerektiğini vurguladı.

Miller, “Çok açık bir şekilde söylüyorum ki Lübnan'da Gazze'dekine benzer ve Gazze'dekiyle aynı sonucu doğuracak bir askeri eylem olmamalıdır” dedi.

Gazze'ye yardımlar azalıyor

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ne yapılan yardımın son ayların en düşük seviyesine gerilediğini ve bu ay gıda dağıtımını durdurmak zorunda kaldığını bildirdi.

“Yardım akışı yeniden başlamazsa, bir milyon savunmasız insan bu hayatta kalma paketinden mahrum kalacak” diyen WFP, geçişlerin kapatılması, güvenlik sorunları ve geçişlerdeki yol tıkanıklıklarının yardım dağıtımını sınırladığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre geçen hafta, savaştan zarar görmüş bölgeye mal teslimatı yapan kişiler, İsrailli yetkililerin bazı insani yardımlara yeni gümrük kuralları getirmesi ve bazı şirketlerin düzenlediği yardımları ayrı ayrı kesmesi nedeniyle Gazze Şeridi'ne gıda tedarikinin son birkaç hafta içinde keskin bir şekilde düştüğünü ifade etti.

Miller dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail askeri operasyonlarının yeniden başladığı yerlerden kaçan bazı Filistinlilerin kaçarken vurulduğunu söyledi.

Miller, “Bu haberleri gördük. Detaylar hakkında konuşamam ama bu kesinlikle kabul edilemez. Eğer kaçan Filistinli siviller İsrail güçleri tarafından vurulduysa, bu kabul edilemez. İsrail hükümetinin soruşturma başlatmasını ve eğer bu doğruysa sorumluların hesap vermesini bekliyoruz” dedi.