BM soruşturması: Gazze'deki sağlık sisteminin yok edilmesi “soykırım” anlamına geliyor

İsrail'i kasten sağlık sektörüne saldırmakla suçladı

Gazze'deki Filistinli öğrenciler dün İsrail bombardımanında yıkılan evlerin kalıntıları üzerinde ders aldılar (Reuters)
Gazze'deki Filistinli öğrenciler dün İsrail bombardımanında yıkılan evlerin kalıntıları üzerinde ders aldılar (Reuters)
TT

BM soruşturması: Gazze'deki sağlık sisteminin yok edilmesi “soykırım” anlamına geliyor

Gazze'deki Filistinli öğrenciler dün İsrail bombardımanında yıkılan evlerin kalıntıları üzerinde ders aldılar (Reuters)
Gazze'deki Filistinli öğrenciler dün İsrail bombardımanında yıkılan evlerin kalıntıları üzerinde ders aldılar (Reuters)

Birleşmiş Milletler  soruşturması, İsrail'i Gazze'nin sağlık sistemini yok etmeye yönelik koordineli bir politika izlemekle suçladı ve bunun savaş suçları ve insanlığa karşı "soykırım" suçu teşkil ettiği sonucuna vardı.

Eski İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay, dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir yılı aşkın süredir devam eden savaş sırasında "sağlık sektöründeki çalışanlara ve tesislere sürekli ve kasıtlı saldırılar" başlattığını belirtti.

BM Genel Kurulu'na raporu ay sonunda sunulacak olan Pillay, "Bu saldırıların sonuçlarına özellikle çocuklar katlanıyor. Çünkü doğrudan ya da dolaylı olarak sağlık hizmetlerinin çöküşünden zarar görüyorlar” ifadelerini kullandı.

Raporda, Filistinli kız Hind Receb'in, İsrail bombardımanı sırasında kendisini kurtarmaya gelen aile üyeleri ve iki sağlık görevlisiyle birlikte geçen şubat ayında öldüğü belirtildi.



ABD'nin tehlikeli Lübnan planı ortaya çıktı

İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)
İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)
TT

ABD'nin tehlikeli Lübnan planı ortaya çıktı

İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)
İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)

ABD, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırıları Hizbullah'ı siyaset dışına itmek için bir fırsat olarak görüyor.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD Başkanı Joe Biden'ın Hizbullah'ın Lübnan siyasetindeki etkisini azaltmak istediğini yazıyor. 

Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen Amerikan ve Arap yetkililere göre, Washington, İsrail'in Hizbullah'a yönelik saldırılarını fırsat bilerek yeni bir Lübnan cumhurbaşkanı seçtirip Şii grubun etkisini azaltmayı hedefliyor. 

Kaynaklar, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Lübnan'da yeni bir cumhurbaşkanı seçilmesi için Katar, Mısır ve Suudi Arabistan'la yakın zamanda iletişime geçtiğini öne sürüyor. 

Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein'ın da Arap yetkililerle temasa geçerek, Hizbullah'ın zayıflamasını ülkedeki siyasi açmazı aşmak için bir fırsat olarak görmelerini söylediği savunuluyor. 

Lübnan'daki karmaşık seçim sistemi ve meclisteki sandalye dağılımı düzeni nedeniyle cumhurbaşkanının seçilmesi genelde zor oluyor. 2022'de Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın görev süresi dolmuştu. O tarihten beri yeni bir cumhurbaşkanı seçilemedi. 

Lübnan Anayasası, cumhurbaşkanının mecliste gizli oyla seçilmesini öngörüyor. Meclis, Müslüman ve Hıristiyan mezhepler arasında eşit olarak bölünmüş 128 sandalyeden oluşuyor. Cumhurbaşkanının Maruni Hıristiyan, başbakanın Sünni, meclis başkanınınsa Şii olması gerekiyor. Hizbullah'ın 128 koltuklu mecliste 15 sandalyesi var. 

ABD ve Fransa'nın başını çektiği 10 devlet, 25 Eylül'de İsrail ve Hizbullah arasında 21 günlük ateşkes önerisinde bulunmuştu. Ancak İsrail buna kulak asmayarak Lübnan'a kara harekatı başlattı. WSJ, bu gelişmeleri hatırlatarak Washington'ın izlediği politikada bir "sapma" yaşandığını yazıyor. 

ABD'nin bu planlarda başarılı olması için Lübnan Başbakanı Necib Mikati ve Meclis Başkanı Nebih Berri'ye ihtiyacı olduğuna dikkat çekiliyor. Şii Emel Hareketi'nden Berri ve Sünni Mikati, geçen haftaki açıklamalarında yeni cumhurbaşkanının seçilmesini istediklerini belirtmişti.

Diğer yandan hem Gazze hem de Lübnan'daki ateşkes görüşmelerinde kilit rol oynayan Mısır ve Katar'dan yetkililer, Washington'ın planının "gerçekçi olmadığını ve tehlike teşkil ettiğini" söylüyor. Yetkililer ayrıca böyle bir kriz döneminde Lübnan'ın iç işlerine karışmanın ülkeyi iç savaşa sürükleyebileceği uyarısını yapıyor.

Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in saldırıları nedeniyle 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 141 kişi öldü.

Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Amin Salam, savaşın bir an evvel sonlanması gerektiğini belirterek şunları söylüyor:  

Savaş daha da şiddetlenirse karanlık çağlara geri döneriz. Elimizde işleyen çok az sayıda telekomünikasyon sistemi, liman ve havalimanı kaldı. Bunlar da vurulursa interneti ve iletişimi kesilmiş, giriş ve çıkışları kapatılmış bir ülke olacağız. Issız bir adaya dönüşeceğiz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Times of Israel, Reuters