İsrail'in yoğun saldırısı nedeniyle binlerce Filistinli Cibaliye'de mahsur kaldı

İsrail’e ait bir F-16 savaş uçağı Gazze üzerinde işaret fişeği atıyor. (Reuters)
İsrail’e ait bir F-16 savaş uçağı Gazze üzerinde işaret fişeği atıyor. (Reuters)
TT

İsrail'in yoğun saldırısı nedeniyle binlerce Filistinli Cibaliye'de mahsur kaldı

İsrail’e ait bir F-16 savaş uçağı Gazze üzerinde işaret fişeği atıyor. (Reuters)
İsrail’e ait bir F-16 savaş uçağı Gazze üzerinde işaret fişeği atıyor. (Reuters)

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), İsrail'in Hamas'ın yeniden toparlanmasını engellemek amacıyla başlattığını söylediği saldırıdan bir hafta sonra dün (Cuma) yaptığı açıklamada, binlerce kişinin İsrail güçlerinin bombardımanı nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda mahsur kaldığını söyledi.

Dün Gazze Şeridi genelinde en az 34 Filistinli İsrail askeri saldırıları sonucunda hayatını kaybederken, bunların neredeyse yarısı Gazze Şeridi'nin tarihi mülteci kamplarının en büyüğü olan Cibaliye'de öldürüldü.

MSF Proje Koordinatörü Sarah Vuylsteke X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Kimsenin içeri girmesine veya dışarı çıkmasına izin verilmiyor. Bunu deneyen herkes vuruluyor” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre beş MSF çalışanı Cibaliye'de mahsur kalmış durumda.

Vuylsteke, MSF ile çalışan bir şoför olan Haydar’ın şu sözlerini aktardı: “Ne yapacağımı bilmiyorum. Her an ölebiliriz. İnsanlar açlıktan ölüyor. Kalmaya da korkuyorum, gitmeye de korkuyorum.”

Filistin resmi haber ajansı WAFA, tıbbi kaynaklara dayandırdığı haberinde, dün şafak vaktinden bu yana İsrail'in hava ve topçu bombardımanında ölenlerin sayısının 15'i Cibaliye Mülteci Kampı’nda olmak üzere 34'e yükseldiğini bildirdi.

Saldırılarda aralarında yerinden edilmiş insanların barındığı bir okulun da bulunduğu çok sayıda bölge hedef alındı. Gazze Şeridi'ndeki Filistin Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının (İHA) aynı okulu hedef alması sonucu onlarca Filistinlinin yaralandığını açıkladı.

İsrail ordusu yakınlardaki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya kasabalarının yanı sıra Cibaliye'ye de asker gönderdi.

Hamas, İsrail saldırılarına karşı kendini savunmaya devam edeceğini söylerken, İsrail operasyonlarının güvenliğini sağlamak ve Hamas'ın yeniden toparlanmasını önlemek için gerekli olduğunu savunuyor.

Filistinli sağlık yetkilileri operasyonlarda şu ana kadar en az 130 kişinin hayatını kaybettiğini bildirirken, ordu da Birleşmiş Milletler'in (BM) 400 binden fazla kişinin mahsur kaldığını tahmin ettiği bölgelerin boşaltılmasını emretti.

BM yetkilileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde devam eden İsrail saldırısı ve tahliye emirlerinin, önümüzdeki hafta başlaması planlanan çocuk felci aşılama kampanyasının ikinci aşamasını aksatabileceği endişesini dile getirdi.

Sağlık yetkililerine göre, Gazze Şeridi'ndeki onlarca tesis İsrail ordusunun tahliye emri altında bulunuyor ve bu da devam eden çatışmaların ortasında insani yardım çabalarını zorlaştırıyor.

Ağustos ayında bir çocuğun çocuk felci virüsü nedeniyle kısmen felç olmasının ardından yardım grupları geçen ay aşıların ilk aşamasını gerçekleştirdi. Söz konusu vaka Gazze Şeridi'nde 25 yıldır kaydedilen ilk vaka oldu.



Suriye medyası, Esed'in devrilmesinin ardından ‘devrim’ kıyafetlerini giydi

Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesini kutlamak için düzenlenen havai fişek gösterileri arasında muhaliflerin bayrağını dalgalandıran bir Suriyeli (Reuters)
Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesini kutlamak için düzenlenen havai fişek gösterileri arasında muhaliflerin bayrağını dalgalandıran bir Suriyeli (Reuters)
TT

Suriye medyası, Esed'in devrilmesinin ardından ‘devrim’ kıyafetlerini giydi

Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesini kutlamak için düzenlenen havai fişek gösterileri arasında muhaliflerin bayrağını dalgalandıran bir Suriyeli (Reuters)
Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesini kutlamak için düzenlenen havai fişek gösterileri arasında muhaliflerin bayrağını dalgalandıran bir Suriyeli (Reuters)

Şam'da iktidarın el değiştirmesiyle birlikte Suriye'nin resmi medyası birbirini izleyen olayları ele alırken kafa karışıklığı yaşadı. Ancak kısa süre içinde, onlarca yıldır baskısı altında olduğu rejimin örtüsünden sıyrıldı ve muhalefetin üç yıldızlı bağımsızlık bayrağının renklerine boyandı.

Baas Partisi ve Esed ailesi on yıllar boyunca bilgi ve ifade özgürlüğü de dahil olmak üzere ülkedeki tüm özgürlükleri kısıtladı. Çatışma yılları boyunca rejim, medyayı kendi söylemlerini yaymak için bir araç haline getirdi, bağımsız gazetecilerin çalışmalarına kısıtlamalar koydu ve yabancı gazetecilerin ülkeye girişini sınırladı. 2020'den bu yana ülkede matbu gazetelerin yayını tamamen durduruldu.

Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif grupların 8 Aralık'ta Şam'a ulaşarak Beşşar Esed rejiminin devrildiğini ilan etmesinin ardından Suriye resmi haber ajansı SANA, 24 saatten uzun bir süre yayınını durdurdu. Devlet televizyonu da sahadaki hızlı gelişmelere ayak uyduramadı ve sadece arşivlenmiş görüntüleri yayınladı.

Saatler süren karmaşanın ardından ekranda ‘büyük Suriye devriminin zaferi’ sözleri belirdi ve buna vatandaşların ve muhalif savaşçıların kamu mallarının korunması çağrısı eşlik etti.

Kısa bir süre sonra televizyon ekranında, haber stüdyosundan dokuz kişilik bir grup belirdi. İçlerinden biri Şam’ın Fethi Operasyon Odası’na atfedilen ve ‘Şam şehrinin kurtarıldığını ve zalim Beşşar Esed'in devrildiğini’ duyuran bir bildiri okudu.

Ertesi gün SANA, Telegram hesabında yeşil rengin ve üç yıldızın ağırlıklı olduğu bir fotoğraf yayınlayarak, yeni başlangıcı duyurdu. Ardından Askeri Operasyonlar Dairesi ve bakanlıklardan gelen haberleri yayınlamaya devam etti.

Diğer yandan hükümet ve özel kuruluşlar için çalışan medya profesyonelleri, sosyal medya profillerini değiştirmekte gecikmedi ve eski rejimle ‘ilişkilerini kanıtlayacak’ tüm gönderileri sildi.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Emevi Meydanı'nda Suriye bağımsızlık bayrakları taşıyan insanlar (Reuters)Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Emevi Meydanı'nda Suriye bağımsızlık bayrakları taşıyan insanlar (Reuters)

“Onların suçu yok”

Kurulduğu 2006 yılından bu yana diğer medya kuruluşlarına kıyasla görece bir eleştiri marjına sahip olan rejime yakın el-Vatan gazetesi, rejimin düştüğü sabah, ‘Suriye medyasının ve gazetecilerinin hiçbir suçu olmadığını’ ilan etmekte gecikmedi.

El-Vatan gazetesinin genel yayın yönetmeni Vaddah Abdi Rabbuh sosyal medya hesabında, “Suriye medyası ve medya çalışanları suçsuzdur. Biz halkla birlikteydik ve halen de öyleyiz. Sadece talimatları yerine getiriyor ve bize gönderdikleri haberleri yayınlıyorduk” diye yazdı.

Gazete o günden beri ülkenin yeni siyasi yönetiminden haberler veriyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Abdi Rabbuh şu ifadeleri kullandı: “Enformasyon Bakanlığı'ndaki yeni yetkililerle görüştük. Onlar ekibimizin çalışmalarına devam edebileceği konusunda bize güvence verdiler. Gelecekte baskıya geri dönmeyi umuyoruz. Zira Suriye tek bir matbu gazetesi olmayan yegâne ülke.”

Diğer medya kuruluşlarının aksine, özel radyo istasyonu Şam FM, ‘genel durum istikrarlı ve güvenli hale gelip haber aktarımına izin verene kadar’ haber programlarını ve yayınlarını geçici olarak askıya aldığını duyurdu.

2007 yılında Şam'da kurulan radyo istasyonu, söz konusu açıklamadan iki gün sonra, artık faaliyet göstermeyeceğini bildirdi.

Ancak daha sonra Şam FM, ‘Enformasyon Bakanlığı'nın kararına dayanarak 22 Aralık 2024 Pazar gününden itibaren program, haber ve yayınlarına devam edeceğini’ vurguladı.

HTŞ ve müttefiki muhalif gruplar, 27 Kasım'da bir kısmını kontrol ettikleri İdlib vilayetinden başlattıkları saldırının ardından kuzeyde Halep, merkezde Hama ve Humus'tan Şam'a kadar ülkenin büyük şehirlerini kademeli olarak kontrol altına aldılar.

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-ŞeraSuriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera

‘Yeni medya durumu’

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'ne göre Suriye, 2024 basın özgürlüğü sıralamasında sondan bir önceki sırada yer alıyor.

Enformasyon Bakanlığı 13 Aralık'ta, rejimin şemsiyesi altında çalışan gazeteciler arasında endişe yaratan bir açıklama yayınlayarak, ‘devrik Esed rejiminin savaş ve propaganda makinesinin bir parçası olan ve suçlarının teşvik edilmesine doğrudan veya dolaylı olarak katkıda bulunan tüm savaş medyası profesyonellerini’ sorumlu tutma niyetini yineledi.

Suriyeli iş adamı ve Milletvekili Muhammed Hamşu tarafından finanse edilen SAMA TV gibi bazı kanallar ‘yeniden yayına başlamak için hazırlıklarını sürdürüyor’. Bazı yerel platformlar ve internet siteleri de yavaş yavaş yayınlarına tekrar başladı.

Yeni yetkililerin yaklaşımı, uzun yıllardır geçimlerini rejim yanlısı medya kuruluşlarından sağlayan gazeteciler için endişe yaratıyor.

Muhalif Suriye Gazeteciler Derneği'nin Şam ofisi direktörü Bessam Safer, “Kan dökülmesine katıldığı kanıtlanmadıkça hiçbir gazeteci sorumlu tutulamaz. Özgürlük ve insan hakları temelinde yeni bir medya durumu oluşturmak için medyayı uzlaştırmaya çalışmalıyız” dedi.