Gazze… Aksa Tufanı’nın planlayıcısını öldüren tesadüf

İsrail, Sinvar'ın öldürüldüğünü duyururken, Netanyahu ‘savaşın bitmediğini’ vurguladı... Hamas, yurt dışındakiler tarafından yönetilmeye daha yakın

Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cesedini Refah, Tel es-Sultan'da çevreleyen İsrail askerleri
Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cesedini Refah, Tel es-Sultan'da çevreleyen İsrail askerleri
TT

Gazze… Aksa Tufanı’nın planlayıcısını öldüren tesadüf

Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cesedini Refah, Tel es-Sultan'da çevreleyen İsrail askerleri
Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cesedini Refah, Tel es-Sultan'da çevreleyen İsrail askerleri

İsrail dün (perşembe) Hamas lideri Yahya Sinvar'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlenen saldırıda tesadüfen öldürüldüğünü açıklarken, Aksa Tufanı Operasyonu’nun ‘planlayıcısının’ ortadan kaldırılmasının Gazze Şeridi'nde tutulan esirleri geri almak için bir ‘fırsat’ olduğunu vurguladı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “Bir yıl süren insan avının sonunda Gazze Şeridi'nin güneyinde Hamas terör örgütünün lideri Yahya Sinvar ortadan kaldırıldı” denildi. Açıklamada, ordu ve Şin Bet güvenlik servisinin ‘son aylarda Yahya Sinvar'ın faaliyet alanının daraltılmasına yol açan ve sonunda ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanan onlarca operasyon’ gerçekleştirdiği belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, ‘kötülüğün ağır bir darbe aldığını’ belirterek ‘savaşın henüz bitmediğini’ vurguladı. Gazze halkına seslenen Netanyahu şunları söyledi: “Sinvar hayatlarınızı mahvetti... Artık Hamas Gazze Şeridi'ni yönetemeyecek ve bu Gazze halkının Hamas'ın zulmünden kurtulması için bir fırsat.”

Netanyahu, Sinvar'ın ölümünü Hamas'ın düşüşünde ‘önemli bir kilometre taşı’ olarak nitelendirdi. İsrail'in Gazze Şeridi'nde tutulan ‘esirler geri dönene kadar tüm gücüyle operasyonları sürdüreceğini’ vurgulayan Netanyahu, serbest bırakılmaları halinde onları serbest bırakanlara zarar vermeyecekleri sözünü verdi.

Gelişmeleri gözlemleyenler, Sinvar'ın ölümünden sonra Hamas yönetiminin, savaşın başından bu yana Gazze Şeridi içindeki üst düzey liderlerin tasfiye edilmesiyle birlikte, dışarıdan liderlik tarafından yönetilmeye daha yakın olduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Joe Biden, Sinvar'ın ölümünün ‘İsrailliler için bir rahatlama anı olduğunu ve aynı zamanda Gazze Şeridi'nin Hamas kontrolünden kurtulması için fırsat sunduğunu’ söyledi. Biden yaptığı açıklamada, “Yahya Sinvar tüm bu hedeflere ulaşmamızın önünde bir engeldi. Bu engel artık mevcut değil. Ancak önümüzde halen yapmamız gereken çok iş var” ifadelerini kullandı.

ABD Başkan Yardımcısı ve Demokratların Beyaz Saray adayı Kamala Harris de Sinvar'ın ölümünü memnuniyetle karşılayarak şunları söyledi: “Bu an bize Gazze Şeridi'ndeki savaşı nihayet sona erdirme fırsatı veriyor. İsrail'in güvende olması, esirlerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi'ndeki acıların sona ermesi için savaş sona ermeli.”



Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
TT

Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)

ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, Irak Savaşı sırasında ABD güçlerine karşı en cesur ve karmaşık saldırılardan birinin planlanmasına yardımcı olan Lübnanlı üst düzey Hizbullah komutanının, Suriye'de bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

ABD güçleri Ali Musa Dakduk'u 2007 yılında ABD güvenlik ekibi kılığına giren ajanların beş Amerikan askerini öldürdüğü bir operasyonun ardından gözaltına almıştı. NBC'ye göre daha sonra Iraklı yetkililer tarafından serbest bırakıldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre ABD'li savunma yetkilisi, İsrail hava saldırısının ayrıntılarının, ne zaman gerçekleştiğinin, Suriye'nin neresinde yapıldığının ve özellikle Dakduk'u hedef alıp almadığının bilinmediğini ifade etti.

Dakduk'un planlanmasına yardım ettiği karmaşık saldırı, 20 Ocak 2007'de Kerbela'daki ABD-Irak ortak askeri yerleşkesinde gerçekleşti.

ABD askeri güvenlik ekibi kılığına girmiş, Amerikan silahları taşıyan ve bazıları İngilizce konuşan bir grup adam, ABD ve Irak askerlerinin bulunduğu bir binanın yakınına gelene kadar çeşitli kontrol noktalarından geçtiler.

Tesis, Irak'ta ‘Ortak Güvenlik İstasyonları’ olarak bilinen ve ABD askerlerinin Iraklı polis ve askerlerle birlikte yaşadığı, çalıştığı bir grup tesisin bir parçasıydı. Silahlı saldırganlar geldiğinde tesiste yirmiden fazla ABD askeri bulunuyordu.

Silahlı unsurlar binayı kuşattı, güvenliği aşmak için el bombaları ve patlayıcılar kullandı. El bombasının patlaması sonucu bir ABD askeri öldü. Militanlar içeri girdikten sonra iki ABD askerini binanın içinde, diğer ikisini de dışarıda esir aldı ve kendilerini bekleyen dört çeker araçlarla hızla kaçtı.

ABD saldırı helikopterlerinin konvoyu takip etmesi üzerine militanlar araçlarını terk ederek yaya olarak kaçmaya başladılar ve bu sırada dört ABD askerini vurdular.

Saldırının ardından ABD'li yetkililer, operasyonu gerçekleştirmek için gereken koordinasyon, eğitim ve istihbarat seviyesine dayanarak militanların İran'dan doğrudan destek aldığından şüphelendi.

Dakduk Mart 2007'de ABD güçleri tarafından yakalandı. NBC'nin bildirdiğine göre, Kerbela saldırısının planlanmasında Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü'nün yer aldığı kanıtlandı. Sorgulama sırasında Dakduk, operasyonun Kudüs Gücü'nün doğrudan desteği ve eğitimi sonucunda gerçekleştiğini itiraf etti.

ABD ordusu Dakduk'u Irak'ta birkaç yıl gözaltında tuttuktan sonra, Aralık 2011'de Iraklı yetkililere teslim etti.

ABD'li yetkili şunları söyledi: “Iraklı yetkililer Dakduk'u yargılayacaklarını söylediler ama ABD'li yetkilileri çok kızdıracak şekilde birkaç ay içinde serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra tekrar Hizbullah ile çalışmaya başladı.”