‘Kahramanlar böyle ölür’… Gazzeliler Sinvar'ın hayatının son anlarıyla gurur duyuyor

Hamas'ın askeri kanadının kurucusu Yahya Sinvar, 2011 yılında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta düzenlenen bir mitingde konuşuyor. (AP)
Hamas'ın askeri kanadının kurucusu Yahya Sinvar, 2011 yılında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta düzenlenen bir mitingde konuşuyor. (AP)
TT

‘Kahramanlar böyle ölür’… Gazzeliler Sinvar'ın hayatının son anlarıyla gurur duyuyor

Hamas'ın askeri kanadının kurucusu Yahya Sinvar, 2011 yılında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta düzenlenen bir mitingde konuşuyor. (AP)
Hamas'ın askeri kanadının kurucusu Yahya Sinvar, 2011 yılında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta düzenlenen bir mitingde konuşuyor. (AP)

‘Kahramanlar böyle ölür’... Gazze Şeridi'nde yaşayan 60 yaşındaki bir adam, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın savaş meydanındaki son anlarını, elindeki sopayla bir insansız hava aracını (İHA) düşürmeye çalışmasını bu ifadeyle anlattı.

Bazıları Sinvar'ın İsrail'le yürüttüğü savaş sonucu kayıplarının yasını tutarken, diğerleri için Sinvar gelecek nesillere bir rol model oldu.

Sinvar, bir yıl süren insan avının ardından çarşamba günü İsrail güçleriyle girdiği silahlı çatışmada öldürüldü ve resmî olarak perşembe günü öldüğü açıklandı.

Sinvar, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail yerleşimlerine düzenlediği ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın fitilini ateşleyen Aksa Tufanı Operasyonu’nun planlayıcısıydı.

Sinvar video görüntülerinde, bombalanmış bir apartman dairesinde maskeli ve ağır yaralı olarak, kendisini çeken bir İHA’ya sopa fırlatmaya çalışırken görüldü. Hayatının son anlarına ait bu görüntüler Filistinliler arasında büyük bir gurur duygusu uyandırdı.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, “Sinvar, kahraman bir şehit olarak Rabbine kavuştu. Silahını aldı ve işgal ordusuyla en ön saflarda çatıştı. Gazze topraklarında sabırla mücadele etti. Filistin topraklarını ve kutsal mekanlarını savundu. Kararlılık, sabır, itidal ve direniş ruhuna ilham verdi” ifadeleri yer aldı.

Hamas'ın açıklamasında Sinvar'ın ölümünün ‘Hamas'ı ve direnişi daha güçlü ve sağlam kılacağı’ ifade edilirken, İsrail'le ateşkes anlaşmasına varılması için şartlardan taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Gazze'de yaşayan 60 yaşındaki iki çocuk babası Adil Receb şunları söyledi: “Sinvar hücum yeleği giyerek, bombalar ve tüfekle savaşarak öldü. Yaralandığında ölmek üzereyken bir sopayla savaştı. İşte kahramanlar böyle ölür”

Gazze'de taksi şoförlüğü yapan 30 yaşındaki Ali ise “Dünden beri videoyu 30 kez izledim… Ölmek için bundan daha izzetli bir yol olamaz. Bu videoyu çocuklarıma ve inşallah ileride torunlarıma izletmeyi günlük bir görev haline getireceğim” ifadelerini kullandı.

İsrail verilerine göre Sinvar tarafından bir yıl önce İsrail yerleşimlerine planlanan saldırı, çoğu sivil olmak üzere yaklaşık bin 200 kişinin ölümüne ve 253 kişinin esir alınmasına neden oldu.

Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkililerine göre, İsrail'in askerî harekâtı Gazze Şeridi'nin yıkımına yol açarak 42 binden fazla Filistinlinin ölümüne sebep oldu. 10 bin kişinin ise hâlâ enkaz altında olduğuna inanılıyor.

Filistinliler internette Sinvar'ın daha önce yaptığı bir konuşmada kalp krizi ya da trafik kazasında ölmektense İsrail'in elinde ölmeyi tercih edeceğini söylediği sözlerini paylaştı.

Bu konuşmada Sinvar şöyle demişti: “Düşmanın bana verebileceği en büyük hediye beni öldürmektir. Ben Allah'ın huzuruna şehit olarak gitmek istiyorum.”

Yeni üyeleri çekmek için potansiyel bir araç

İstediği şekilde ölme dileğinin yerine getirilmesinin ardından bazı Filistinliler, İsrail'in Sinvar’ın dileğinin yerine getirildiği andaki görüntülerini yayınladığı için pişman olup olmadığını sorguluyor. Ayrıca bu görüntülerin, ölmeye yemin etmiş bir gruba yeni üyeler kazandırmak için potansiyel bir araç haline gelmesinden korkuyorlar.

İsrail güçleri tarafından yayınlanan videodan alınan bu fotoğrafta Yahya Sinvar öldürülmeden birkaç dakika önce ağır yaralı bir şekilde koltukta otururken görülüyor. (AP)İsrail güçleri tarafından yayınlanan videodan alınan bu fotoğrafta Yahya Sinvar öldürülmeden birkaç dakika önce ağır yaralı bir şekilde koltukta otururken görülüyor. (AP)

Yerinden edilmiş dört çocuk annesi 42 yaşındaki Raşa şunları söyledi: “Bir tünelde saklandığını ve hayatını kurtarmak için İsrailli esirlerle birlikte olduğunu söylemişlerdi ama Refah'ta İsrail askerlerini nasıl avladığını gördük. Orası mayıs ayından bu yana işgalin devam ettiği bir yer. İşte liderler böyle ölür, ellerinde tüfekle… Sinvar'ı bir lider olarak destekliyordum ve bugün bir şehit olarak onunla gurur duyuyorum.”

Eylül ayında yapılan bir anket, Gazzelilerin çoğunluğunun saldırının yanlış bir karar olduğunu düşündüğünü ve giderek artan sayıda Filistinlinin Sinvar'ın kendilerine bu kadar çok acı çektiren bir savaşı sürdürme isteğini sorguladığını gösterdi.

Sinvar'ın ölüm şeklini kahramanca bulan Receb, 7 Ekim saldırılarını desteklemediğini, çünkü Filistinlilerin İsrail ile topyekûn bir savaşa hazır olmadığını düşündüğünü söyledi. Ancak ölüm şeklinin ‘bir Filistinli olarak kendisini gururlandırdığını’ belirtti.

Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da insanlar Sinvar'ın ölümünün savaşın sonunu hızlandırıp hızlandırmayacağını merak ediyor. Batı Şeria'da İsrail güçleri ile Filistinliler arasındaki çatışmalar geçtiğimiz yıl içinde arttı.

Batı Şeria'da tansiyonun yüksek olduğu El Halil'de yaşayan Ala el-Haşlamun, Sinvar'ın ölümünün daha az kararlı bir lider getirmeyeceğini savundu.

El-Haşlamun, “Dikkatimi çeken şey, biri gittiğinde ondan daha kararlı bir başkasının gelmesi. Sinvar inatçı bir adamdı... Elbette bunu olumlu anlamda söylüyorum. Sinvar’ın yerine onun gibi bir liderin geleceğini umuyorum. Daha iyisi gelmeden biri gitmez” diye konuştu.

Ramallah'ta yaşayan 54 yaşındaki Murad Ömer ise sahadaki durumun pek değişmeyeceğini belirterek, “Savaş devam ediyor ve görünürde bir sonu yok” değerlendirmesinde bulundu.



Hızlı Destek Kuvvetleri ile Güney Sudan güçleri arasında gerilim yaşanıyor

Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri ile Güney Sudan güçleri arasında gerilim yaşanıyor

Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)

Juba'daki haberler, Güney Kordofan eyaletinin Heglig petrol bölgesinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile Güney Sudan Savunma Kuvvetleri arasında gerginlik olduğunu doğrularken, HDK iki taraf arasında herhangi bir silahlı çatışma yaşandığını reddetti.

Juba Post gazetesi, cumartesi gecesi ile pazar sabahı arasında, Juba, Port Sudan ve Nyala arasında yapılan üçlü bir anlaşma uyarınca Heglig petrol sahalarını korumakla görevli Güney Sudan güçleri ile Sudan ordusunun komşu ülkeye çekilmesinin ardından bölgenin kontrolünü ele geçiren HDK arasında keskin bir gerginliğin arttığını bildirdi.

Ancak HDK komutanının danışmanı Paşa Tabik, Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda, Sudan yanlısı gazete ve medya kuruluşlarında Heglig'deki çatışmalarla ilgili çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirtti. Bu arada, Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre HDK’nin müttefiki Abdulaziz el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) fraksiyonuyla birlikte kuşattığı Güney Kordofan eyaletinin başkenti Kadugli'den insani yardım ve BM çalışanlarının tahliyesi devam etti.


ABD, Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
TT

ABD, Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA

Lübnan hükümetinin ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeyi tamamen silahsızlandırma planını uygulamaya yakın olduğunu açıklamasından bir gün sonra, Cumhuriyetçi ABD Senatörü Lindsey Graham dün Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı.

İsrail ziyaretinde, "Hizbullah'ın daha fazla silah üretmeye çalıştığını görüyorum... ve bu kabul edilemez" dedi. Bu arada, savaş ve İsrail'in ateşkes anlaşmasını sürekli ihlal etmesi nedeniyle yerlerinden edilen yaklaşık 90 bin kişi, Lübnan'ın güneyindeki sınır köylerinden iki yıl sonra yeni evlerine yerleşti ve iş yerlerini oraya taşıdı.

Yerlerinden edilenlerden bazıları güneydeki şehir ve köylerde, diğer bir grup ise Beyrut'un güney banliyölerine ve bölgelerine taşınmış, bir kısmı da başkente yakın Lübnan Dağı banliyölerinde yaşamayı tercih etmiştir.


Onuncu kez... Netanyahu hükümeti, yabancı basının Gazze'ye giriş yasağının uzatılmasını talep etti

Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
TT

Onuncu kez... Netanyahu hükümeti, yabancı basının Gazze'ye giriş yasağının uzatılmasını talep etti

Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)

İsrail hükümeti, uluslararası medyanın Gazze Şeridi'ne özgür ve bağımsız erişimine izin verilmesi için Yabancı Basın Birliği tarafından verilen dilekçeye yanıt verme süresinin uzatılması talebini dün Batı Kudüs'teki Yüksek Mahkemeye üst üste onuncu kez resmi olarak iletti.

Gazze savaşının başlangıcından bu yana, İsrail'deki Yabancı Muhabirler Birliği'ni ve yüzlerce uluslararası medya kuruluşunu temsil eden Tel Aviv'deki Yabancı Basın Birliği, saha gazetecilerini Gazze Şeridi'ne ve savaştan etkilenen diğer Filistin ve hatta İsrail bölgelerine getirmeye çalıştı; ancak İsrail yetkilileri, yabancı gazetecilerin yanı sıra İsrailli gazetecilerin de girişinin ordu tarafından düzenlenen ve sıkı askeri refakat ve yayınlanmadan önce gazetecilik materyallerinin askeri sansüre tabi tutulması zorunluluğunu içeren koşullar altında gerçekleştirilen sınırlı turlarla sınırlandırıldığı istisnai durumlar dışında, sürekli olarak reddetti.

Savaşın başlamasından birkaç ay sonra, dernek İsrail mahkemelerine başvurmak zorunda kaldı ve hükümetten gazetecilerin askeri refakat olmadan Gazze'ye bağımsız olarak girmelerine izin vermesini talep etti. Ancak mahkeme, askeri operasyonları gerekçe göstererek bu talebi reddetti.

Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail baskınında öldürülen beş gazeteciden birinin naaşını taşıyanlar... (AFP)Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail baskınında öldürülen beş gazeteciden birinin naaşını taşıyanlar... (AFP)

Eylül 2024'te yeni bir dilekçe sunuldu ve bunun üzerine mahkeme hükümete gazetecilerin erişimine izin verecek bir plan sunması kararını verdi. Ancak hükümet, konuyu atlatmanın başka bir yolunu buldu ve mahkemeden kararın ertelenmesini ve daha fazla süre verilmesini defalarca talep etti.Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bunu şimdiye kadar 10 kez yaptı.

Mahkeme, ertelemeyi kabul ederek İsrail'i yatıştırmaya çalışıyor gibi görünüyordu. Bu yaklaşım, İsrail politikasını bağımsız haberciliği engellemeye yönelik sistematik bir girişim olarak gören uluslararası medya çevrelerinde geniş çaplı öfkeye yol açtı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğuyla sağlanan ateşkesin 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinin ardından eleştiriler yoğunlaştı ve yabancı basının erişim talebi daha da acil hale geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, konuyu yakın zamanda iki kez ele aldı. Fox News'e verdiği bir röportajda, orduya bu konuya "hazırlıklı olması" talimatı vereceğini söyledi.

İsrail Yabancı Basın Birliği, özellikle mahkemenin görünüşte "hoşgörülü" tavrından dolayı bu politikadan "derin hayal kırıklığı" duyduğunu ifade etti.

Filistinli Gazeteciler Sendikası bu yasağı "İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki suçları hakkındaki gerçeği gizleme politikasının ayrılmaz bir parçası" olarak görüyor.

Sendika başkanı Nasır Ebu Bekir'e göre, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de İsrail'in eliyle yaşananlar "tarihteki en büyük gazeteci katliamı"dır.

Açıklamasında, yaklaşık bin 500 Filistinli gazetecinin şu anda bombalamalar altında çalışmaya devam ettiğini, yüzlercesinin yaralandığını ve yaklaşık 200'ünün İsrail tarafından tutuklandığını, ayrıca birçok medya kuruluşunun da İsrail tarafından tahrip edildiğini belirtti.