Şarku'l Avsat’a konuşan kaynaklar: Hamas, Sinvar'ın halefinin kimliğini gizlemek için harekete geçti... Sinvar'ın yerine geçebilecek 5 muhtemel aday varhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5073089-%C5%9Farkul-avsat%E2%80%99-konu%C5%9Fan-kaynaklar-hamas-sinvar%C4%B1n-halefinin-kimli%C4%9Fini-gizlemek
Şarku'l Avsat’a konuşan kaynaklar: Hamas, Sinvar'ın halefinin kimliğini gizlemek için harekete geçti... Sinvar'ın yerine geçebilecek 5 muhtemel aday var
Hamas'ın liderliğini gizleme uygulaması, Yasin ve Rantisi'nin öldürülmesinden sonra hareketin başvurduğu ‘eski bir taktik’
Şarku'l Avsat’a konuşan kaynaklar: Hamas, Sinvar'ın halefinin kimliğini gizlemek için harekete geçti... Sinvar'ın yerine geçebilecek 5 muhtemel aday var
Yahya Sinvar’ın 21 Ekim 2011 tarihinde Gazze Şeridi'nde çekilen bir fotoğrafı (AP)
İsmail Heniyye'nin Tahran'da öldürülmesinin üzerinden üç ay geçmeden İsrail'in Gazze Şeridi'nde Yahya Sinvar'ı öldürmesinin ardından Hamas yeni siyasi büro başkanının kimliğini gizlemek için harekete geçti.
Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas kaynakları hareket içinde bu konuda tartışmalar olduğunu söyledi. Kaynaklar ayrıca, “Hareketin liderliği, siyasi bürosunun yeni başkanının kim olacağı konusunda istisnai bir karar verme eğiliminde. Hamas’ın karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları nedeniyle bu ismi gizli tutması muhtemel” ifadelerini kullandı.
Kaynaklar, hareketin liderliği içinde, hem hareketin içinde hem de dışında bu konuda neredeyse oybirliği olduğunu açıkladılar.
Bu hamlenin amacının yeni yetkiliye çalışmak için daha fazla alan sağlamak ve hareketin liderlerinin çoğuna suikast düzenlemeye çalışan İsrail'in işini zorlaştırmak olduğunu vurguladılar.
Bu hamle aynı zamanda ‘çalışmaların daha sorunsuz bir şekilde yürütülmesine, hareket içindeki genel düzen ve uyumun korunmasına ve hiyerarşinin muhafaza edilmesine olanak tanıyor.’
Hamas, Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir değişimi müzakerelerinin yeniden başlaması halinde kararları kimin alacağı konusunda İsrail'in kafasını karıştırmak istiyor.
Sinvar'ın resmi ölüm ilanının duyurulduğu cuma gününden bu yana Hamas liderliği yerine geçecek kişinin kim olacağını ve kimliğinin kamuoyuna açıklanıp açıklanmayacağını tartışıyor.
Sinvar'ın yaklaşık üç ay önce Hamas'ın liderliğine seçilmesinde birkaç neden vardı. Sinvar yaklaşık üç ay önce İsrail'e meydan okuyan bir mesaj vermek ve Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu’na bağlılığını göstermek için atanmıştı. Sinvar'ın seçilmesi aynı zamanda, İsrail'in tehditleri, arabulucuların siyasi baskısı ve ev sahibi ülkelerin Hamas liderlerini sınır dışı etme çağrılarıyla karşı karşıya olan örgütün dış liderliği üzerindeki baskıyı azaltmayı amaçlıyordu.
Muhtemel adaylar...
‘Gölge adam’ Derviş
Sinvar'ın yerine geçecek birkaç potansiyel aday var. Ancak Heniyye'nin 31 Temmuz'da Tahran'da öldürülmesinin ardından siyasi büro başkanlığı için kimse Sinvar'la yarışmadı.
Şu anda tüm gözler Muhammed Derviş'in (Ebu Ömer Hasan) üzerinde. Derviş, Hamas'ın Şura Konseyi Başkanı olarak görev yapıyor. Bilinmeyen bir figür olarak kabul edilen Derviş, Heniyye'nin suikastından sonra ön plana çıktı. Bazıları şansının çok yüksek olduğuna inanıyor. Son zamanlarda birçok resmi toplantıda hareketin tarihi liderlerinin önünde yer aldı.
Bir Hamas kaynağı, ‘gölge adam’ olarak görülen Derviş'in hareket içinde üst düzey bir yetkili olarak görünmeye başladığını söyledi. Derviş, son zamanlarda gelen ziyaretçileri Hamas adına kabul ediyor.
Derviş hayatını yurtdışında geçirdi. İç tüzüğünde değişiklik yapmadan önce Hamas'ın da içinden çıktığı Müslüman Kardeşler ile yakından bağlantılıydı. Daha sonra Hamas, Müslüman Kardeşler ile bağlarını kopardı.
Sinvar'ın yardımcısı Halil el-Hayye
Derviş'in yanı sıra Halil el-Hayye'nin ismi de öne çıkıyor. El-Hayye resmi olarak Sinvar'ın yardımcısı görevini yürütüyordu. Sinvar'ın şehadetinin ardından el-Hayye hareketin sembolü haline geldi.
El-Hayye, Gazze Şeridi'nde uzun süredir siyasi bir yetkili konumunda. Gazze Şeridi’nin yönetiminde Sinvar'ın yardımcısı ve ona yakın bir isimdi. Ardından Hamas'ın Gazze'deki yetkilisi oldu. Şimdi savaşı durdurmak ve takas anlaşmasını tamamlamak için müzakere ekibine liderlik ediyor. El-Hayye hareket adına birden fazla önemli olayda boy gösterdi. 7 Ekim saldırısının yıldönümünde yaptığı ve Sinvar'ın yasını tuttuğu, kendisinin Aksa Tufanı’nın lideri olduğunu söylediği son konuşması da bu önemli olaylar arasında. El-Hayye o konuşmada şu hususların altını çizdi: “Direniş, halkımızın kapsamlı kurtuluş özlemleri gerçekleşene kadar kurucu liderlerin ve şehitlerin ahdiyle devam edecek. Başkenti Kudüs olan tüm Filistin toprakları üzerinde bir Filistin devletinin kuruluşu gerçekleşene kadar direniş sürecek.”
El-Hayye ayrıca şu ifadeleri kullandı: “Direnişin elindeki esirler, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlık durdurulmadıkça geri dönmeyecek. İşgalciler Gazze Şeridi'nden çekilmeden esirler iade edilmeyecek. Kahraman tutsaklarımız işgalcilerin hapishanelerinden serbest bırakılmadıkça esirler geri dönmeyecek.”
Hamas'ın siyasi şahinlerinden biri olarak kabul edilen el-Hayye, İran'la ittifakın önemi konusunda Sinvar'la hemfikirdi.
Halid Meşal... Müslüman Kardeşler'e İran'dan daha yakın
El-Hayye ve Derviş'in yanı sıra Halid Meşal, Musa Ebu Merzuk ve Muhammed Nazzal da harekete liderlik etmek için öne sürülen isimler arasında yer alıyor.
Meşal yaklaşık 21 yıl boyunca Hamas Siyasi Büro Başkanlığı görevini yürüttü ve halen Hamas'ın yurtdışı sorumlusu olarak görev yapıyor. Heniyye'nin öldürülmesinden sonra sağlık koşulları ve mevcut durumun doğasıyla ilgili diğer nedenlerden dolayı Heniyye'nin görevini devralmadığı düşünülüyor. Meşal'in Sinvar'dan sonra hareketin liderliğini üstlenme konusundaki mevcut pozisyonu bilinmiyor.
Meşal siyasi olarak tanınan bir isim ve Müslüman Kardeşler'e İran'dan daha yakın duruyor.
Hamas'ın şahinlerinden Muhammed Nazzal
Son seçimlerde ortaya çıkan Muhammed Nazzal'ın gücü de göz ardı edilemez.
Batı Şerialı olan Nazzal, Ürdün'ün başkenti Amman'da doğup büyüdükten sonra Kuveyt'te eğitim gördü. Hamas'a kuruluşunun ilk yıllarında katılan Nazzal, 1996'da Siyasi Büro üyeliğine seçildi ve bugüne kadar da bu görevi sürdürdü. Nazzal, Hamas'ın şahinlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Ebu Merzuk... Siyasi Büro'nun ilk başkanı
Önerilen isimler arasında 1987'de Hamas'ın kurucularından biri ve siyasi bürosunun ilk başkanı olan Musa Ebu Merzuk da yer alıyor. Halen hareketin yurtdışındaki başkan yardımcısı olan Ebu Merzuk, 1951 yılında Refah'taki bir mülteci kampında doğdu (ailesi Remle bölgesindeki bir köyden göç ettirilmişti).
Her halükârda, Sinvar'dan sonra Hamas liderinin Gazze Şeridi'ndeki herhangi birileri arasından değil, bu kişiler arasından seçilmesi bekleniyor. Gazze'deki siyasi büronun bazı liderleriyle iletişimin kopması da bunu destekliyor.
Hamas'ta boşalan herhangi bir pozisyona halef seçmek için dahili bir sistem bulunuyor.
Hamas liderinin kimliğini gizleme taktiği
Hamas, İsrail'in 22 Mart'ta kurucusu Ahmed Yasin'i, 17 Nisan'da da halefi Abdulaziz Rantisi'yi öldürmesinin ardından 2004 yılında liderinin kimliğini gizlemeye başladı.
Hamas, İsrail'in kovuşturmasından kaçınmak için hareketin Filistin'deki liderinin adını uzun süre açıklamadı.
Sinvar'ın 17 Ekim'de öldürülmesi, eski siyasi büro başkanı İsmail Heniyye'nin Tahran'da suikasta kurban gitmesinden sadece üç ay sonra Hamas için büyük bir gerileme oldu.
Sinvar'ın öldürülmesi hareketi, mevcut çatışma ve ateşkes müzakerelerine ilişkin gelecekteki politikasını etkilemesi beklenen geniş istişareler başlatmaya zorladı.
Sinvar'ın vefatı Hamas'ta karar alma mekanizmasını ağırlık merkezi olan Gazze Şeridi'nden dışarıya kaydırdı.
Etkili tarihi liderlerin yokluğunda, gelecekteki kararların daha geniş bir kolektif tartışmaya tabi olması muhtemel.
Burada söz konusu olan Hizbullah'a benzer bir kolektif liderlik değil, kolektif istişarenin daha geniş bir şekilde yerleşmesidir.
Hamas'ın 1987'de kurulmasından bu yana siyasi büroya dört kişi başkanlık etti: 1992'den 1996'ya kadar siyasi büronun ilk başkanı olarak görev yapan Musa Ebu Merzuk, 1996'dan 2017'ye kadar Halid Meşal, 2017'den bu yıl öldürülene kadar Meşal'in yerine geçen İsmail Heniyye ve son olarak Yahya Sinvar. Beşinci başkanın da önümüzdeki günlerde seçilmesi bekleniyor.
İsrail'in doğu Lübnan'a düzenlediği saldırılarda 47 kişi öldühttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5084210-i%CC%87srailin-do%C4%9Fu-l%C3%BCbnana-d%C3%BCzenledi%C4%9Fi-sald%C4%B1r%C4%B1larda-47-ki%C5%9Fi-%C3%B6ld%C3%BC
Kurtarma ekipleri ve bölge sakinleri, 21 Kasım 2024'te İsrail'in doğu Lübnan'daki Bekaa Vadisi'ndeki Younin köyüne düzenlediği saldırıda yıkılan bir binanın enkazında (AFP)
İsrail'in doğu Lübnan'a düzenlediği saldırılarda 47 kişi öldü
Kurtarma ekipleri ve bölge sakinleri, 21 Kasım 2024'te İsrail'in doğu Lübnan'daki Bekaa Vadisi'ndeki Younin köyüne düzenlediği saldırıda yıkılan bir binanın enkazında (AFP)
Lübnanlı bir yetkili, İsrail'in Lübnan'daki Hizbullah örgütüne karşı operasyonlarını sürdürdüğünü ve dün İsrail'in Lübnan'ın doğusuna düzenlediği saldırılarda en az 47 kişinin öldüğünü belirtirken, ABD'li arabulucu da İsrail'de ateşkes görüşmelerini zorlamaya çalıştı. ABD'li arabulucu Amos Hochstein İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz ile bir araya geldi. Ancak görüşme ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.
Hochstein, salı günü Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında ateşkesin “elimizin altında” olduğunu söylemişti. Üst düzey bir Lübnanlı yetkili Reuters'e yaptığı açıklamada, Beyrut'un, ABD'nin ateşkes önerisinde İsrail güçlerinin güney Lübnan'dan daha hızlı çekilmesini de içerecek değişiklikler istediğini söyledi. Bu diplomatik çaba, İsrail ile İran destekli Hizbullah grubu arasındaki çatışmayı sona erdirmek için şimdiye kadar yapılan en ciddi girişim.
Bir yılı aşkın süredir devam eden çatışma, Gazze savaşının bölgesel yansımalarının bir parçası. Lübnan'ın Baalbek al-Hermel valisi Beşir Kader X platformunda yaptığı açıklamada, İsrail'in eyalete düzenlediği saldırılarda en az 47 kişinin öldüğünü ve 22 kişinin yaralandığını belirtti ve kurtarma operasyonlarının devam ettiğini ifade etti.
Suriye sınırındaki vilayet Hizbullah tarafından kontrol ediliyor. Başkent Beyrut, Hizbullah kontrolündeki güney banliyölerine düzenlenen 12 hava saldırısıyla sarsıldı. İsrail'in eylül ayında başlattığı saldırıdan bu yana bölge sakinlerinin çoğu bölgeden kaçtı.
İsrail ordusu saldırıların Hizbullah'ın altyapısını hedef aldığını ve önceden uyarılarda bulunarak ve gerekli önlemleri alarak sivillere verilen zararı en aza indirdiklerini belirtti. İsrail Ulusal Acil Servisi Magen David Adom (MDA), dün İsrail'in kuzeyindeki Nahariye kasabasında 30 yaşındaki bir adamın, roket parçasının isabet etmesiyle öldüğünü duyurdu.
Nahariye Belediye Başkanı Ronen Marili, İsrail'in kamu yayıncısı Radio Kan'a konuştu: “İsrail hükümeti benim güvenliğimi, halkımı ya da kuzeyde (kuzey İsrail) yaşayanları korumuyor. Bu koşullarda yaşamak mümkün değil” dedi. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, “Lübnan'dan Nahariye'ye doğru yaklaşık on roket atıldı. Mermilerin çoğu durduruldu ve düştükten sonra türü belirlendi" ifadelerini kullandı.
Kanal 12, üç roketin sahil kasabasına düştüğünü belirtti. Hizbullah'a bağlı Al-Manar TV haberinde, Nahariye ve çevresine roket atıldığını doğruladı.
Hochstein, İran destekli Hizbullah'ın müzakere yetkisi verdiği Meclis Başkanı Nebih Berri'nin de aralarında bulunduğu yetkililerle Lübnan'da iki gün süren görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini duyurduktan sonra İsrail'e uçtu. Beyrut'tan ayrılmadan önce Hochstein, mümkünse bir anlaşma yapmaya çalışmak için İsrail'e gideceğini söyledi. Diplomatik çabalar, İsrail'in Eylül ayında Hizbullah'a karşı başlattığı saldırıdan bu yana Lübnan'ı kasıp kavuran, ülkenin büyük bölümüne hava saldırıları düzenleyen ve Lübnan topraklarına yayılan çatışmayı sona erdirmeyi amaçlıyor.
El Cezire tarafından yayınlanan görüntülerde, Lübnan'ın güneyinde, sınırdan yaklaşık altı kilometre uzaklıkta bulunan ve Hizbullah savaşçıları ile İsrail güçleri arasındaki kara çatışmalarının odak noktası olan Khiyam kasabasından yükselen yoğun dumanlar görüldü. İsrail, Hizbullah'ın roket saldırıları nedeniyle kuzeyden tahliye edilen on binlerce İsraillinin evlerine dönebilmelerini sağlamayı amaçladığını söylüyor. Hizbullah, Gazze savaşının başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana müttefiki Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas ile dayanışma amacıyla sınır ötesine ateş açıyor.
İsrail'in Eylül ayında başlattığı saldırılardan bu yana ağır kayıplar veren Hizbullah, bu hafta Tel Aviv'i hedef alarak İsrail'e roket atmaya devam ediyor ve savaşçıları güneyde İsrail güçleriyle çatışmalara giriyor. Lübnan Sağlık Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, İsrail saldırılarının Lübnan'da en az 3 bin 583 kişinin ölümüne neden olduğunu ve bunların çoğunun İsrail'in eylül ayından bu yana sürdürdüğü saldırılar sırasında öldüğünü söyledi. Verilen sayıda, ölenlerin ne kadarının sivil ne kadarının savaşçı olduğu bilgisine yer verilmedi.
Bakanlık, çarşamba günü 25 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. İsrail, Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyinde ve işgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki saldırılarında 100'den fazla kişinin öldüğünü, bunların arasında kuzey İsrail ve Golan'a düzenlenen saldırılarda ve güney Lübnan'daki çatışmalarda ölen 70'ten fazla askerin de bulunduğunu belirtti.