Kuzey Kore askerlerinin Rusya'ya konuşlandırılması iki ülke arasındaki askeri ittifakı nasıl güçlendiriyor?

 Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024. (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024. (AP)
TT

Kuzey Kore askerlerinin Rusya'ya konuşlandırılması iki ülke arasındaki askeri ittifakı nasıl güçlendiriyor?

 Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024. (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024. (AP)

Uzmanlar, Kuzey Kore'nin Ukrayna'daki cephe hatlarına binlerce asker gönderme kararının Moskova ile tartışmalı askeri ittifakı güçlendirebileceğini ve Rusya'yı Kore Yarımadası ile ilgili güvenlik meselelerine daha derinlemesine müdahil olmaya itebileceğini söylüyor.
Güney Kore Ulusal İstihbarat Servisi (NIS), Pyongyang'ın ilk kez denizaşırı bir ülkeye konuşlandırdığı bin 500 kadar Kuzey Koreli özel kuvvet askerinin Rusya'da bulunduğunu ve yakında cepheye gideceklerini, binlercesinin de yakında ülkeden ayrılacağını açıkladı.
Bu hareket, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında geçtiğimiz haziran ayında imzalanan ve karşılıklı savunmaya ilişkin bir madde içeren askeri anlaşmanın sadece bir gösteriden ibaret olmadığını gösteriyor.
Kore Ulusal Birleşme Enstitüsü'nden analist Hong Min AFP'ye yaptığı açıklamada, “Bu, Kuzey Kore'nin saldırıya uğraması ya da bir krizle karşı karşıya kalması halinde Rusya'nın müdahalesinin ya da askeri desteğinin otomatik olarak gerçekleşeceği bir çerçeve yaratıyor” dedi.
Min, Kuzey Kore askerlerinin Ukrayna'da Rusya'nın yanında savaşacak olmasının Putin ve Kim arasındaki anlaşmanın ne kadar ‘sağlam’ olduğunu kanıtladığını da ekledi.
Min ayrıca, Pyongyang'ın Rus güçlerini takviye etmesinin Moskova'nın ‘Ukrayna'da işgal ettiği toprakları elinde tutmasına ya da başka toprak kazanımları elde etmesine’ yardımcı olabileceğini belirtti.

Jdjdj
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024 tarihinde Pyongyang'da gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında (Reuters)

İki Kore, 1950-1953 yılları arasındaki çatışmaları bir barış anlaşması yerine ateşkesle sonuçlandığı için teknik olarak halen savaş halinde. Ancak Kim bir nükleer cephanelik inşa etmeyi başarırken, Seul kendi nükleer silahlarından yoksun.
Güney Kore, ABD'nin nükleer şemsiyesi tarafından korunuyor ve Seul ile Washington, Pyongyang'ın canını sıkacak şekilde periyodik olarak geniş çaplı ortak askeri tatbikatlar düzenliyor.
Hong Min'e göre Kim, Rusya'ya asker göndererek Kuzey Kore ve Rusya arasında ABD-Güney Kore ittifakına benzer daha entegre bir askeri caydırıcılık oluşturmayı umuyor olabilir ve bu da iki Kore'nin güvenlik dinamiklerini önemli ölçüde değiştirebilir.
Diğer yandan Ukrayna Kültür Bakanlığı’na bağlı Stratejik İletişim ve Bilgi Güvenliği Merkezi, cuma günü Kuzey Koreli askerlere Rus yapımı askeri teçhizat sağlandığını gösteren bir video yayınlandı.
NIS, başka bir ülkenin hükümeti tarafından yayınlanan materyal hakkında yorum yapmasının ‘uygunsuz’ olduğunu bildirdi.
Uzmanlar Kuzey Kore birliklerinin Rusya'ya gönderilmesinin elit askerlere modern yöntemlere göre savaş deneyimi yaşama ve savaş alanında yerli üretim silahların performansını test etme şansı verdiğine inanıyor. Seul uzun zamandır Pyongyang'ı Moskova'ya silah göndermekle suçluyor.
Kore Savunma Enstitüsü'nde araştırmacı olan Lee Sang-min, bunun Kim'in gelecek ay yapılacak ABD seçimleri öncesinde uluslararası konumunu ve pazarlık pozisyonunu güçlendirmek için bir girişim olabileceğini ifade etti.
Sang-min, “Kınanacak bir şey yaparak dünyanın dikkatini çekmenin bir yolu da Ukrayna'daki savaşı desteklemek için asker göndermektir ki bu da çatışmayı uzatabilir ya da Rusya'nın lehine çevirebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Oslo Üniversitesi'nde Kore çalışmaları profesörü olan Vladimir Tikhonov, Kuzey Kore birliklerinin konuşlandırılmasının Rusya'ya sağlayacağı yararın açık olduğuna inanıyor.
Tikhonov, “Rusya'nın önündeki en büyük engel askeri ve insan gücü eksikliği. Kuzey Kore her ikisini de karşılayabilecek büyük bir potansiyele sahip” dedi.
İki Kore arasındaki ilişkiler tüm zamanların en düşük seviyesinde seyrediyor. Kim, perşembe günü yaptığı açıklamada, ülkesinin ‘mantıksız yeniden birleşme fikrinden’ vazgeçtiğini söyledi.
Uzmanlar Pyongyang'ın Ukrayna'yı dış politikasını yeniden düzenlemek için bir yol olarak kullanabileceğini söylüyor.
Kuzey Kore askerlerini göndererek, Moskova'ya silah ve askeri destek sağlayarak kendisini Rusya'nın savaş ekonomisi içinde konumlandırmaya çalışıyor. Uzmanlar, bunu yaparken Kuzey Kore'nin geleneksel müttefiki, komşusu ve ana ticaret ortağı Çin'i bypass edebileceğini savunuyor.
Tikhonov sözlerini şöyle noktaladı: “Mevcut gidişat, Pyongyang'ın Japonya, Güney Kore ve ABD ile ilişkilerini geliştirmek istemeyeceği anlamına geliyor. Bu da Kore Yarımadası'nda sürekli bir gerilim hali demek."



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.