Savaşın başlangıcından bu yana İsrail Lübnan'a yaklaşık 11 bin saldırı yaptı ve 2 bin 574 kişiyi öldürdü

Tire'de İsrail hava saldırılarında yıkılan binaların yıkıntıları üzerinde yürüyen bir adam (AP)
Tire'de İsrail hava saldırılarında yıkılan binaların yıkıntıları üzerinde yürüyen bir adam (AP)
TT

Savaşın başlangıcından bu yana İsrail Lübnan'a yaklaşık 11 bin saldırı yaptı ve 2 bin 574 kişiyi öldürdü

Tire'de İsrail hava saldırılarında yıkılan binaların yıkıntıları üzerinde yürüyen bir adam (AP)
Tire'de İsrail hava saldırılarında yıkılan binaların yıkıntıları üzerinde yürüyen bir adam (AP)

Lübnan'daki Hükümet Acil Durum Komitesi Koordinatörü ve Çevre Bakanı Nasır Yasin tarafından yayımlanan İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarına ilişkin 26. rapora göre, son 24 saat içinde çoğunluğu güney ve Nebatiye'de olmak üzere Lübnan'ın farklı bölgelerine 74 hava saldırısı düzenlendi. İsrail'in Lübnan'a yönelik savaşının başından bu yana düzenlediği toplam saldırı sayısı ise 10 bin 849'a ulaştı.

Şarku’l Avsat’ın Ulusal Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığına göre, Sağlık Bakanlığı son 24 saatte, 28 kişinin öldüğünü ve 139 kişinin yaralandığını duyurdu. Bakanlığın açıklamasına göre olayların başlamasından bu yana toplam sayı, 2 bin 574 ölü ve 1001 yaralıya ulaştı.

Bugüne kadar yerinden edilmiş kişileri kabul etmek için 1097 merkez açıldı ve bunların 922'si maksimum kapasiteye ulaştı.

Yerinden edilme hareketi devam etmekte olup, barınaklardaki toplam yerinden edilmiş kişi sayısı 191 bin 503 kişiye (44 bin 247 aile) ulaşmıştır; en yüksek sayıda yerinden edilmiş kişi Lübnan Dağı ve Beyrut vilayetlerinde kaydedildi, ancak yerinden edilmiş kişi sayısının çok daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir.

Raporda ayrıca 23 Eylül'den 23 Ekim'e kadar Genel Güvenliğin 344 bin 819 Suriye vatandaşı ve 150 bin 104 Lübnan vatandaşının Suriye topraklarına geçişini kaydettiği bildirildi.



DEAŞ'ın sözde ‘Irak valisi’ el-Mezrui hakkında ne biliyoruz?

Hamrin Dağları yakınlarında devriye gezen Irak askerleri (X)
Hamrin Dağları yakınlarında devriye gezen Irak askerleri (X)
TT

DEAŞ'ın sözde ‘Irak valisi’ el-Mezrui hakkında ne biliyoruz?

Hamrin Dağları yakınlarında devriye gezen Irak askerleri (X)
Hamrin Dağları yakınlarında devriye gezen Irak askerleri (X)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün (Salı) ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon güçlerinin desteğiyle Irak'ın kuzeyinde düzenlenen askeri operasyonda DEAŞ’ın sözde Irak valisinin öldürüldüğünü duyurdu. Sudani, başarıyla sonuçlanan operasyon vesilesiyle Iraklıları tebrik etti.

Sudani X platformunda yaptığı paylaşımda, Irak güvenlik güçlerinin ‘Irak'taki teröristleri saklandıkları yerlere kadar takip edeceklerini ve Irak toprakları onlardan ve kötülüklerinden temizlenene kadar onları ortadan kaldıracaklarını’ söyledi.

vfgtrh
El-Mezrui'nin Bağdat'taki Ortak Operasyonlar Komutanlığı tarafından yayınlanan fotoğrafı

Sudani, kahramanca olarak nitelendirdiği operasyonun ‘Terörle Mücadele Birimi ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı tarafından Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nın gözetiminde gerçekleştirildiğini ve teröristlerin saklandığı yerleri hedef aldığını’ bildirdi.

Sözde Irak valisi kimdir?

Medyada adı neredeyse tek fotoğrafıyla yer alan Irak'taki son DEAŞ valisi, Ebu Abdulkadir Abdulkerim olarak bilinen, Hamrin'den çok uzak olmayan Diyala vilayeti doğumlu Casim Halef Davud el-Mezrui’dir.

Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nın açıklamasına göre, Terörle Mücadele Birimi ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı’ndan oluşan ortak bir güç, Uluslararası Koalisyon’un da yardımıyla, el-Mezrui'nin üst düzey yardımcılarından sekizini öldürmeyi başardı.

Terör örgütleri uzmanı Fazıl Ebu Ragif, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, el-Mezrui'nin Diyala vilayetinin Yesrib ilçesine bağlı el-Mezariya köyünde doğduğunu söyledi.

Ebu Ragif, “Onu ortadan kaldırma görevini iki kurum paylaştı: Terörle Mücadele Birimi ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı. Ebu Abdulkadir Abdulkerim olarak bilinen el-Mezrui bir yıldan kısa bir süre önce Irak'a vali olarak atandı. Ancak örgüt artık liderlere değil, grup ruhu dedikleri kolektif liderliğe dayanıyor” ifadelerini kullandı.

Terör örgütleri uzmanı bunun ‘liderlerden herhangi biri öldürülürse yerine yardımcıları geçer’ anlamına geldiğini söyledi.

El-Mezrui DEAŞ'a 2014 yılında katıldı.

Bu operasyonda el-Mezrui’yi hedef almanın önemiyle ilgili olarak Ebu Ragif şunu söyledi: “Bu, Hamrin sıradağlarındaki, özellikle de Allas petrol sahalarının karşısında öldürüldüğü yerdeki operasyonların yürütülmesinde niteliksel bir değişimi temsil ediyor.”

Hamrin Kalesi

Hamrin Dağları'nın silahlı gruplar için bir kuluçka merkezine dönüştüğünü belirten Ebu Ragif, “Bölge en tehlikeli üç vadiyi içeriyor: Vadi Zuğeytun, Vadi eş-Şay ve Vadi Ummu’l Hanacir. Engebeli olan bu alanlar, hiçbir aracın, paletli aracın ya da tankın giremediği bölgeler. DEAŞ milisleri de buralarda saklanıyor ve operasyonlarını buradan yürütüyor” dedi.

DEAŞ'a yönelik askeri operasyonların 2017'de sona ermesinden bu yana Irak ve ABD güçleri, mağaralarının örgütün kalan hücreleri için bir sığınak haline geldiği bildirilen Hamrin Dağları'na odaklanan operasyonlar yürüttü.

acdvfbg
Anbar'da daha önce DEAŞ hücrelerine yönelik operasyonlar sırasında bir güvenlik konvoyu (Arşiv - Irak Ordusu)

Hamrin sıradağları Bağdat'ın doğusundaki Diyala vilayetinden Selahaddin ve Kerkük vilayetlerine kadar uzanıyor.

Irak ordusu komutanlarına göre bu bölge bir zamanlar El Kaide'nin ve daha sonra da DEAŞ'ın üst düzey liderleri için güvenli bir sığınak görevi görürken, örgüte vurulan bir dizi darbenin ardından artık böyle bir işlevi kalmadı.

Irak Başbakanı’nın danışmanlarından Hüseyin Allavi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Sözde Irak valisinin öldürülmesi, Terörle Mücadele Birimi, Ulusal Güvenlik Teşkilatı ve Ortak Operasyonlar Komutanlığı tarafından yapılan büyük bir planlamanın ardından gerçekleşti” dedi.

Allavi, “Başkomutan Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin terör örgütünün (DEAŞ) birinci derecedeki liderlerini kurutmak ve terörist liderleri öldürüp Irak topraklarındaki varlıklarına son vererek istikrar ve kalkınmayı destekleme planının bir parçası olarak, Ortak Operasyonlar Komutanlığı bünyesindeki Ortak Hedefleme Hücresi tarafından da özenli bir çalışma yürütüldü” ifadesini kullandı.