Sisi, 4 İsrailli rehine ve Filistinli mahkûmun serbest bırakılması karşılığında Gazze'de iki günlük ateşkes teklif etti

Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi (DPA)
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi (DPA)
TT

Sisi, 4 İsrailli rehine ve Filistinli mahkûmun serbest bırakılması karşılığında Gazze'de iki günlük ateşkes teklif etti

Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi (DPA)
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi (DPA)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es Sisi dün, İsrail ile Hamas arasında bir yılı aşkın süredir devam eden kanlı savaşın tamamen durdurulmasının önünü açmak amacıyla, dört İsrailli rehinenin ve bazı Filistinli mahkûmların serbest bırakılması karşılığında Gazze'de iki günlük ateşkes için yeni bir teklif sundu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre ülkesi savaşı durdurmak için arabuluculuk yapan ülkelerden biri olan es Sisi, “iki günlük ateşkes, dört rehinenin İsrail hapishanelerindeki bazı mahkumlarla takası ve ardından 10 gün içinde tam bir ateşkes ve yardım girişine kadar Gazze Şeridi’ndeki önlemlerin tamamlanmasını müzakere etmeyi” önerdi.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği eşi benzeri görülmemiş saldırının ardından savaşın başlamasında bu yana, arabulucular kasım ayı sonunda iki taraf arasında sadece bir haftalık bir ateşkes imzalamayı başardı. O tarihten beri savaşı sona erdirmeye, hatta kısa bir ateşkese yönelik tüm çabalar başarısız oldu.

Gazze'de tutulan rehinelerle ilgili bir anlaşmanın önünde engel olarak görülen hareketin siyasi büro başkanı Yahya Sinvar'ın öldürülmesiyle birlikte arabulucular, tıkanan müzakereleri yeniden başlatmak için bir ivme yakalamaya çalışıyor.

Sisi, teklifinin İsrail ve Hamas'a sunulup sunulmadığı konusuna açıklık getirmedi. İsrail'in resmi verilerine dayanan bilgilere göre Hamas saldırısı 1206 kişinin ölümüyle sonuçlandı. Ölen ya da esir tutulurken ölen rehineler de buna dahil ve saldırı sırasında kaçırılan 251 kişiden 97'si hala Gazze'de tutuluyor. Ordu, bu rehinelerden 34'ünün öldüğünü söylüyor.

Birleşmiş Milletler tarafından güvenilir kabul edilen Hamas Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre İsrail, Gazze Şeridi'nde yıkıcı bir bombardıman ve kara operasyonlarıyla karşılık vererek, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 42.924 Filistinlinin ölümüne neden oldu.

Sisi, Cezayirli Cumhurbaşkanı Abdelmecid Tebbun ile düzenlediği basın toplantısında, “Gazze'deki kardeşlerimizin kıtlığa varan çok ağır bir kuşatmaya maruz kaldıklarını ve yardımın bir an önce girmesinin çok önemli olduğunu” vurguladı.

İnsani yardım örgütleri, İsrail'in yardım erişimini arttırmak için adımlar attığını duyurmasına rağmen, Gazze Şeridi'ne giren yardım miktarının çok düşük olduğu konusunda hemfikir.

Yardım taşıyan kamyonların çoğu İsrail ile Gazze Şeridi'nin güneyi arasındaki Kerem Şalom sınır kapısından giriş yapıyor. İsrail ordusunun sıkı denetimine tabi olan bu sınır kapısı, insani yardım örgütleri tarafından yardımların yavaş ulaştırılmasının başlıca nedeni olarak görülüyor.

Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023 saldırısından beri abluka uygulayan İsrail, yardım kuruluşlarının yardımları taşıyamaması ve dağıtamamasından sorumlu tutuluyor.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.