İsrail, Lübnan'ın güneyindeki Sayda şehri yakınlarına saldırdı: 5 ölü, 33 yaralı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kenti yakınlarındaki Haret Sayda köyüne düzenlediği hava saldırısında enkaz altında hayatta kalanları arayan sivil savunma ekipleri, 29 Ekim 2024 (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kenti yakınlarındaki Haret Sayda köyüne düzenlediği hava saldırısında enkaz altında hayatta kalanları arayan sivil savunma ekipleri, 29 Ekim 2024 (AFP)
TT

İsrail, Lübnan'ın güneyindeki Sayda şehri yakınlarına saldırdı: 5 ölü, 33 yaralı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kenti yakınlarındaki Haret Sayda köyüne düzenlediği hava saldırısında enkaz altında hayatta kalanları arayan sivil savunma ekipleri, 29 Ekim 2024 (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kenti yakınlarındaki Haret Sayda köyüne düzenlediği hava saldırısında enkaz altında hayatta kalanları arayan sivil savunma ekipleri, 29 Ekim 2024 (AFP)

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda şehri yakınlarındaki bir kasabaya düzenlediği saldırıda en az beş kişi öldü, 33 kişi yaralandı. Bu bölge, Hizbullah ile İsrail arasındaki gerilimin başlamasından bu yana büyük ölçüde saldırılardan uzak kalmıştı.

Lübnan tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in dün akşam Haret Sayda'ya düzenlediği hava saldırısında ilk belirlemelere göre beş kişi öldü, 33 de yaralandı. Açıklamada enkaz kaldırma çalışmalarının halen devam ettiği belirtildi. Olay yerinde bulunan Fransız Haber Ajansı AFP’nin foto muhabiri hedef alınan binalardan birinde büyük hasar meydana geldiğini ve ambulans ekiplerinin yaralıları kurtarmaya ve ölüleri almaya çalıştığını aktardı.

Lübnan devlet televizyonu dün, İsrail'in ülkenin güneyindeki Sayda şehrine düzenlenen hava saldırısında en az dokuz kişinin öldüğünü bildirdi.

İsrail’in saldırısında 20 kişinin daha yaralandığını aktaran devlet televizyonu, daha fazla ayrıntı vermedi.



ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
TT

ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin yaptığı açıklamada, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra DEAŞ’ın yeniden büyük bir tehdit oluşturmasını önlemek için ABD'nin Suriye'de asker bulundurmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.

Austin, görevden ayrılmadan önceki Associated Press'e (AP) dün verdiği röportajında, özellikle on binlerce eski DEAŞ üyesinin ve aile üyelerinin kaldığı gözaltı kamplarının güvenliğini sağlamak için ABD askerlerine halen ihtiyaç olduğunu vurguladı. Tahminlere göre söz konusu kamplarda 8 bin ile 10 bin arasında DEAŞ üyesi bulunuyor ve bunların en az 2 bini ‘çok tehlikeli’ olarak değerlendiriliyor.

Yaklaşık 50 ortak ülkeyle Ukrayna'ya askeri yardım konusunu görüşmek üzere gittiği Almanya'daki Ramstein Hava Üssü'nde konuşan Austin, “Suriye’nin korumasız bırakılması halinde DEAŞ savaşçılarının yeniden ortaya çıkacağını düşünüyorum” dedi. ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, 2018 yılında ilk başkanlık döneminde Suriye'deki tüm askerleri geri çekme girişiminde bulunmuş, bu durum dönemin Savunma Bakanı Jim Mattis'in istifasına yol açmıştı. Heyet Tahrir Şam (HTŞ) geçtiğimiz aralık ayı başlarında Esed'e karşı Şam’a doğru ilerlerken Trump sosyal medya hesabından, ABD ordusunun çatışmalardan uzak durması gerektiğini belirten bir paylaşımda bulundu.

Şarku’l Avsat’ın  edindiği bilgiye göre ABD'nin DEAŞ’la mücadele misyonu kapsamında Suriye'de yaklaşık 2 bin askeri bulunuyor. Bu rakam yetkililerin yıllardır 900 olduğunu söylediği asker sayısından önemli bir artış anlamına geliyor. ABD askerleri 2015 yılında DEAŞ’ın Suriye'nin büyük bir bölümünü işgal etmesinin ardından buraya konuşlandırılmıştı. ABD askerlerinin Suriye’de devam eden varlığı, 8 Aralık'ta Esed rejiminin yıldırım saldırıyla devrilmesi ve ailesinin onlarca yıllık iktidarına son verilmesinin ardından sorgulanmaya başlandı.