İsrail, Hizbullah'ı boğmak için mi yoksa Suriye'yi kuşatmak için mi sınır kapılarını bombalıyor?

Bir ay içinde 23 kez hava saldırılarının hedefi olan yerinden edilen kişiler, iki ülke arasında uzun mesafeleri yürüyerek kat etmek zorunda kalıyor.

İsrail, Suriye ile Lübnan arasındaki Cdeydit Yabus-Masnaa Sınır Kapısı'nı ve çevre yolları bombalayarak tahrip etti (Independent Arabia)
İsrail, Suriye ile Lübnan arasındaki Cdeydit Yabus-Masnaa Sınır Kapısı'nı ve çevre yolları bombalayarak tahrip etti (Independent Arabia)
TT

İsrail, Hizbullah'ı boğmak için mi yoksa Suriye'yi kuşatmak için mi sınır kapılarını bombalıyor?

İsrail, Suriye ile Lübnan arasındaki Cdeydit Yabus-Masnaa Sınır Kapısı'nı ve çevre yolları bombalayarak tahrip etti (Independent Arabia)
İsrail, Suriye ile Lübnan arasındaki Cdeydit Yabus-Masnaa Sınır Kapısı'nı ve çevre yolları bombalayarak tahrip etti (Independent Arabia)

Tarık Ali

Independent Arabia 25 Eylül ile 27 Ekim tarihleri arasında, yani yaklaşık bir ay boyunca, İsrail'in Suriye ile Lübnan arasındaki sınır bölgelerine düzenlediği 23 hava saldırısını gözlemledi.

Bu saldırıların en dikkat çekeni Suriye ile Lübnan arasındaki Suriye tarafında Cdeydit Yabus ve Lübnan tarafında Masnaa adıyla bilinen sınır kapısını ve çevre yolları hedef alan saldırı oldu. Cdeydit Yabus-Masnaa Sınır Kapısı, Humus kırsalındaki Cussiye (Lübnan'da Elka) Sınır Kapısı ve yine Humus’taki Mutarba Sınır Kapısı gibi Lübnan ile Suriye arasındaki yasal üç sınır kapısından biri. Ancak saldırılar, kara yolları, köprüler ve sınır kapıları gibi altyapıyı kullanılamaz hale getirdi.

İsrail’in amacı ne?

İsrail neden yasal sınır kapılarına ve çevresindeki yollara yönelik saldırılarını yoğunlaştırırken bu bombalamaların sayısı, niteliği ve hedefleri ile siviller ve Hizbullah arasında ne gibi bir bağlantı var? Bu tür sorular gözlemcilerin, ilgili tarafların ve iki ülke arasındaki uzun mesafeleri yıkım nedeniyle arabalarla seyahat edemedikleri için yaya olarak kat etmek zorunda kalan yerinden edilmiş kişilerin aklını kurcalıyor.

Analistlere, İsrail merkezli haber sitelerine ve basına sızan haberlere göre İsrail'in Suriye ve Lübnan sınırına yönelik bu daha önce eşi ve benzeri görülmemiş saldırıları, bir yandan muhtemelen Suriye'den yapılan tedariki durdurarak, diğer yandan da yerinden edilmiş çevresini zorlu koşullara iterek Hizbullah’ın boğmayı amaçlıyor.

Sert bir uyarı mesajı

Siyasi ilişkiler konusunda uzman bir akademisyen olan İbrahim Aziz, durmaksızın tekrarlanan saldırıların amacının Suriye ve Hizbullah üzerinde baskı kurmak, daha da önemlisi Hizbullah'ın Suriye’den tedarik yollarını kesmek, Hizbullah çevrelerine baskı yapmak ve Lübnan içinde ve çıkış noktalarında, hatta kısa bir süre önce Şam'ın iki mahallesi olan Mezze ve Kefer Susa'da olduğu gibi Şam ve diğer şehirlerde suikastlar ve saldırılar düzenleyerek onu kuşatmak olduğunu düşünüyor.

Azizi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başta Cussiye Sınır Kapısı’na olmak üzere sınır kapılarına yönelik son saldırılar bardağı taşırdı.  Çünkü bu saldırılar, sadece sınır kapısında değil, Suriye toprakları içinde gerçekleşti. Sivil merkezler hedef alındı. Başta Tel en-Nebi Mando bölgesindeki Asi Nehri’nin iki yakasını birbirine bağlayan köprü olmak üzere hassas altyapıyı tahrip edildi. Ayrıca oradan gelen görüntülerden de anlaşılacağı üzere can kayıplarına ve büyük bir yıkıma neden oldu. Şam'daki güvenlik karargahlarını ve sivil merkezleri hedef alan ve başkentin kalbinde can kayıplarına neden olan bu saldırılar, güçlü bir uyarı mesajıdır. Dolayısıyla İsrail, savaşın kapsamını genişletirken tüm taraflara mesajlar gönderiyor. Bu mesajlar, savaşın sonuna kadar açık olduğu ve hiç kimsenin hiçbir yerde güvende olmadığını söylüyor. İsrail’in geçtiğimiz günlerde Tahran'a yönelik saldırısı sırasında Suriye'nin güneyindeki hava savunma sistemlerini nasıl hedef aldığını gördük. Bu da İsrail'in hükümet ve ordu düzeyinde tüm tehlikeleri bertaraf etme ve tehlike derecesi düşük olsa bile kendisine karşı tehdit olarak gördüğü ne varsa savaş açma kararı aldığını açıkça ortaya koyuyor.”

Aşırı güç boşaltımı

Berlin'de yaşayan Suriyeli siyasi danışman Mahmud İtani, yaşananların güçlü baskı enerjisinin boşalmasından kaynaklanan askeri bir güç gösterisi olduğunu düşünüyor. İtani’ye göre İsrail, Suriyelilere, Hizbullah'ın Lübnan'daki çevresine ve genel olarak Lübnanlılara karşı, Batılı ülkelerin Suriye halkına karşı izlediği, onları boşluğa, muhtaçlığa ve kalıcı yoksulluğa sürükleme ve ardından öncelikleri ve arzuları değiştirme politikasının aynısını izliyor.

scdfv
Sınır kapılarının ve çevre yolların bombalanması yerinden edilenlerin çektiği zorlukları katladı (Independent Arabia)

İtani, değerlendirmesine şöyle devam etti:

“Suriyeliler yıllar önce, inançlarını savunmak için savaşmaya, mücadele etmeye ve tüm cephelere gitmeye hazır ve istekliydi. Ancak onları zihinsel, mekansal ve finansal olarak boşluğa itmek ve en büyük endişesini tüp gaz, ekmek ve benzin alabilmek haline getirmek için bir plan yapıldı. Bu yüzden Suriyeliler artık savaş peşinde değil, o gün yiyecekleri ekmeğin peşindeler. İsrail'in bugün istediği de bu. Herkesin sadece hayatta kalmayı düşünmesi ve ellerindekileri bırakıp Suriye'de alternatif bir barınak ve yeni bir hayat kurmakla meşgul olmasını istiyor. Eğer ülkelerine geri dönerlerse, savaşmayı ve intikam almayı değil, sadece evlerini yeniden inşa etmeyi ve kaybettiklerini yeniden elde etmeyi düşünmeliler. Aşırı güç kullanmasının gerekçesi de bu.”

Açık talimatlar

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre göç ve pasaport yetkilisi, Cdeydit Yabus Sınır Kapısı'nı önündeki yolun iki kez üst üste hedef alındığını ve bunun sınır kapısının yasallığına karşı bir meydan okuma olduğunu söyledi. Şam kırsalındaki tek sınır kapısı olan Cdeydit Yabus Sınır Kapısı'nın Lübnan'dan gelenlere ne kadar dayanabileceği ve hizmet verebileceğini sorgulayan yetkili, “Direktiflerimiz ve talimatlarımız açıktır. İçişleri Bakanlığı'nın kararına göre geçiş işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla Lübnan'a giriş yapan Suriyeliler için 100 dolarlık döviz alım satımı askıya alındı. Bunun yanında özellikle şimdiye kadar 500 binden fazla Suriyeli ve Lübnanlının ülkenin çeşitli sınır kapılarından giriş yapmasıyla birlikte hazırlık durumumuzu güçlendirdik. Olası her türlü gelişmeye karşı hazırlığımızı arttırmaya devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.

xzcdvfdv
Cdeydit Yabus-Masnaa Sınır Kapısı'nda bekleyen yerinden edilmiş kişiler (Independent Arabia)

Sınırda doğum vakaları olduğunu belirten yetkili, “En üst düzeyde tıbbi bakım, hazır bekleyen hastaneler ve yerinden edilmiş kişiler olarak kabul edilemeyecek gurbetçi kardeşlerimiz için gerekli olan ne varsa ülkemin politikasında ve bize verilen talimatlarda yer alıyor” ifadelerini kullandı.

İnsan taşımacılığı işi

İsrail’in Cdeydit Yabus ile Masnaa arasındaki yaklaşık iki kilometrelik alanda büyük bir yıkıma yol açan ilk saldırısından sonra yolcu başına beş ila yedi dolar karşılığında insanları arabayla hasar gören bölgenin ötesine taşıma işine başlandı. Ancak her halükarda genç olsun yaşlı olsun herkes yürümek zorunda kalıyor.

scdvf
İsrail'in Cussiye-Humus Sınır Kapısı’na düzenlediği saldırının ardından meydana gelen yıkım (Humus Medya Merkezi)

Lübnan'dan gelenlerden biri olan Ali Hamiyye, insanları para karşılığı taşıma zorbalığına boyun eğmeyi reddederek, bu durumu ‘şüpheli’ olarak tanımladı. Hamiyye, “Ailem ve ben, kriz anında ortaya çıkan bu işgüzarlar olmadan çantalarımızla iki kilometre yürüdük. Allah böyle bir yolculuğu düşmanımın bile başına vermesin. Suriye tarafında sağlığımızla ilgilenmek, bize yardım etmek ve bizi geçici barınaklara yönlendirmek ya da başka bölgelere gitme isteğimizi değerlendirmek için Suriye Kızılayı ve ambulans ekipleri tarafından karşılandık” diye konuştu.

Tuktuklar ve kaçakçılık

Suriyeli bir gurbetçi olan Abir Zemreyni, ülkesinin sınırlarında ilk kez ‘tuktuk’ denen araçlardan gördüğünü ve daha rahat seyahat ettiklerini söyledi. Motosikletlerin de olduğunu söyleyen Zemreyni, “Her şeyin de bir bedeli var” diye ekledi.

sacdvfb
Tuktuklar, sınır kapılarının çevresindeki yolların hasar görmesinden sonra yerinden edilmiş kişiler için bir ulaşım aracı haline geldi (Independent Arabia)

Zemreyni, şöyle devam etti:

“En çok dikkatimi çeken kaçak mallar, özellikle de yakıt taşınmasıydı. Her şeyin kontrolsüz ve serbest olduğu söylenemez, ama yolda gördüklerimiz dehşet vericiydi. Daha da dehşet verici olansa İsrail’in yeni bir hava saldırısı düzenlemesi ihtimaline karşı çukurların ve moloz yığınlarının arasında yürüyor olmanız.”

İsrail'in yeni bir saldırısı düzenlemesinden korkan Zemreyni, daha önceki iki saldırının Lübnan topraklarına yönelik olduğunu söyledi. Zemreyni’ye göre bu saldırıların amacı Hizbullah'ın tedarik yollarını kesmek değil, Suriye'yi karadan kuşatmaktı. İsrail saldırılarından hemen sonra bölgeyi inceleyen Suriyeli komutanların fotoğrafları da bunu kanıtlıyor.

Sınır kapılarının tahrip edilmesinin etkileri

Zemreyni’ye göre geçtiğimiz günlerde ve haftalarda yaşananlardan sonra Suriye'nin Irak’a açılanlar dışında karadan sınır kapısının kalmaması ve bu sınır kapılarına giden yolun da uzun ve tehlikeli olması, ABD üslerinin yakınlarından ve muhalif grupların kontrolündeki bölgelerden geçmesi nedeniyle Suriye içinde fiyatları daha da yükselebilir.

vfgtrhyju
Sınır kapılarının yıkılmasının ardından yerinden edilen kişiler büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyor (Independent Arabia)

Kara yolunun kapanması ve Lübnan’dan yerinden edilen ilk kişilerin gelişi, kiralık daire fiyatlarının birkaç yüz dolardan binlerce dolara yükselmesi demekti. Araba kiralama, karaborsada yakıt, benzin ve gaz fiyatlarında büyük bir artış oldu. Basit bir örnek olarak, çoğu Lübnan'dan gelen tütün ürünlerinde fiyatlar iki katına çıktı.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.