Naim Kasım: Netanyahu'nun Gazze ve Lübnan'ı aşan ve Ortadoğu'ya uzanan bir projesi varhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5078882-naim-kas%C4%B1m-netanyahunun-gazze-ve-l%C3%BCbnan%C4%B1-a%C5%9Fan-ve-ortado%C4%9Fuya-uzanan-bir-projesi
Naim Kasım: Netanyahu'nun Gazze ve Lübnan'ı aşan ve Ortadoğu'ya uzanan bir projesi var
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Video konuşmasından)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, “Savaşın nasıl başladığı ve hangi bahanelerle başlatıldığı artık önemli değil” dedi. Kasım söz konusu savaşı, ‘İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırgan bir savaşı’ olarak tanımladı.
Kasım televizyonda yayınlanan konuşmasında, “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze Şeridi, Filistin ve Lübnan'ın ötesine geçerek Ortadoğu'ya uzanan bir projesi var” dedi.
Kasım, Netanyahu'nun planının üç maddeye dayandığını açıkladı: “Hizbullah'ın varlığına son vermek, Lübnan'ı uzaktan da olsa işgal etmek ve Lübnan'ı Batı Şeria'ya benzetmek, Ortadoğu haritası üzerinde çalışmak.”
Hizbullah Genel Sekreteri'nin konuşmasının yayınlanmasıyla eş zamanlı olarak İsrail ordusu Beyrut'un güney banliyölerindeki iki mahallenin sakinleri için yeni tahliye talimatları yayınladı.
Gazze Şeridi'nde çatışmada öldürülen bir askerin cenaze törenine katılan İsrail askerleri. Kudüs'teki Herzl Dağı'nda bulunan askeri mezarlıkta çekilmiş bir fotoğraf, 9 Ocak 2025 (AFP)
Rapor: İsrailli askerler Gazze'de göreve gönderilmeyi reddediyor
Gazze Şeridi'nde çatışmada öldürülen bir askerin cenaze törenine katılan İsrail askerleri. Kudüs'teki Herzl Dağı'nda bulunan askeri mezarlıkta çekilmiş bir fotoğraf, 9 Ocak 2025 (AFP)
İsrail ordusunun zırhlı birliklerinde subay olan Yotam Vilk (28), Gazze Şeridi'nde İsrail kontrolündeki tampon bölgeye girme yetkisi olmayan herkesin vurulması talimatı verildiğini söyledi.
Associated Press'in (AP) haberine göre en az 12 kişinin öldürüldüğünü gördüğünü belirten Vilk, ancak bir gencin vurulduğu anın zihninden silinmediğini söyledi.
Gazze Şeridi’nde 15 aydır devam eden savaşa karşı çıkan ve ahlaki sınırları aşan şeylere ya tanık olduklarını ya da bunları yaptıklarını ifade eden Vilk, artık görev yapmayı reddeden ve sayıları her geçe gün artan İsrailli askerler arasında yer alıyor.
İsrail hükümetinin ateşkese ulaşmaması halinde savaşmayı bırakacaklarına dair bir bildiriyi imzalayan 200 kadar İsrail askerinden oluşan bu grup henüz küçük olsa da askerler bunun bir başlangıç olduğunu söylüyor ve diğer askerlerin de aynı şeyi yapmasını istiyor.
Askerlerin görev yapmayı reddetmesi, İsrail ve Hamas’a ateşkesle ilgili görüşmelerinde çatışmalara son vermeleri için baskıların arttığı bir döneme denk gelirken hem ABD Başkanı Joe Biden hem de seçilmiş Başkan Donald Trump, Trump'ın 20 Ocak'taki yemin törenine kadar bir anlaşmaya varılması çağrısında bulundu.
Gazze'de savaşmaya devam etmeyi reddeden yedi asker AP'ye, Filistinlilerin ayrım gözetmeksizin nasıl öldürüldüğünü ve evlerinin nasıl yıkıldığını anlattı. Bazıları, kendilerine karşı hiçbir tehdit oluşturmayan evleri yakma ya da yıkma emri verildiğini ve askerlerin evleri yağmaladığını ve tahrip ettiğini gördüklerini söyledi.
İsrailli askerlere siyasetten uzak durmaları ve ordu aleyhinde nadiren konuşmaları söylenir.
İsrailliler, Hamas'ın 7 Ekim 2023 günü İsrail’e karşı gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın arkasında hızla birleşti. Savaş ilerledikçe İsrail'deki bölünmeler de arttı, ancak eleştirilerin çoğu Gazze'deki eylemlerden ziyade öldürülen asker sayısının artması ve rehinelerin eve getirilememesi üzerineydi.
AP'nin yorum talebine yanıt veren İsrail ordusu, bazı askerlerin askerlik görevini sürdürmeyi reddetmelerini kınandığını, her türlü reddetme çağrısını ciddiye aldıklarını, her vakanın ayrı ayrı incelendiğini açıkladı. Askerler, savaşmaya devam etmeyi reddettikleri için hapse girebilirler, ancak söz konusu bildirinin organizatörlerine göre bildiriyi imzalayan askerlerden hiçbiri tutuklanmadı.
Gazze'deki askerlerin tepkileri
Yotam Vilk, 2023 kasımında Gazze Şeridi'ne girdiğinde, başlangıçta güç kullanımının her iki tarafı da müzakere masasına getirebileceğini düşündüğünü, ancak savaş devam ettikçe insan hayatının değerinin azaldığını gördüğünü söyledi.
Vurulma anının zihninden silinmediğini söylediği gencin geçtiğimiz ağustos ayında öldürüldüğü gün, İsrail askerlerinin Filistinli gence bağırarak tampon bölgeye girmemesini söylediğini ve gencin ayaklarına uyarı ateşi açtıklarını, fakat gencin ilerlemeye devam ettiğini anlattı. Vilk, Gazze'nin kuzeyi ile güneyini birbirinden ayıran Netzarim Koridoru'ndaki tampon bölgeye doğru yürürken başka insanların da öldürüldüğünü sözlerine ekledi.
Vurulan kişilerin silahlı olup olmadığını tespit etmenin zor olduğunu kabul etmekle birlikte askerlerin çok hızlı hareket ettiğine inandığını ifade eden Vilk, nihayetinde tampon bölgedeki ölümlerin bir kısmından Hamas'ın sorumlu olduğunu söyledi.
Mensubu olduğu birlik tarafından gözaltına alınan bir Filistinliden bahseden Vilk, Hamas'ın İsrail ordusunun tepkisini ölçmek için Netzarim Koridoru'na girmeleri için onlara 25 dolar ödediğini öne sürdü. AP'ye konuşan bazı askerler, Gazze'de gördüklerini hazmetmelerinin biraz zaman aldığını ifade ettiler. Bazıları ise olanlar karşısında öfkelenerek hemen görevlerini bırakmaya karar verdiklerini belirttiler.
Gazze'de yaklaşık iki ay savaştıktan sonra ocak ayında İsrail ordusundaki görevinden ayrılan 27 yaşındaki doktor Yuval Green, gördükleriyle yaşayamaz hale geldiğini anlattı. Askerlerin evlere saygısızlık ettiğini, duvarlara sloganlar çizmek için siyah tıbbi acil durum kalemleri kullandığını, hediyelik eşyalar için evleri yağmaladığını ve komutanının Hamas'ın kullanmasını istemediğini söyleyerek askerlere bir evi yakmalarını emrettiğini aktardı.
Askeri bir aracın içinde oturduğunu ve yanan plastik kokusuyla dumandan boğulmak üzere olduğunu ifade eden Green, evlerin yakılmasını kinci bir eylem olarak gördüğü ve zaten kaybettikleri Filistinlilerden daha fazlasını almak için bir neden görmediğini söyledi.
Askerlik görevini tamamlanmadan birliğinden ayrılan Green, İsrail'in 7 Ekim'e duyduğu öfkeyi anladığını, ancak orduda görev yapmayı reddetmesinin tüm tarafları şiddet döngüsünü kırmaya teşvik etmesini umduğunu belirtti.