Tiffany Trump'ın kayınpederi Lübnan'da oynayacağı büyük rolü açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5079196-tiffany-trump%C4%B1n-kay%C4%B1npederi-l%C3%BCbnanda-oynayaca%C4%9F%C4%B1-b%C3%BCy%C3%BCk-rol%C3%BC-a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1
Tiffany Trump'ın kayınpederi Lübnan'da oynayacağı büyük rolü açıkladı
Donald Trump adaylık sürecinde Massad Boulos ile birlikte imza dağıtırken (AP)
Lübnan asıllı ABD’li iş adamı ve Donald Trump'ın kızı Tiffany'nin kayınpederi Massad Boulos, seçimlerden günler önce verdiği bir röportajda, yeni yönetimde Lübnan'ın en önemli dosyalarından sorumlu kişi olarak görev alacağını ve İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes sağlanması için Beyrut'la müzakere etmekle görevlendirileceğini açıkladı.
Yerel bir Lübnan kanalına konuşan Boulos, “Ben bir anlaşmaya varmak için Lübnan tarafıyla müzakere etmekten sorumlu olacağım ve Trump da İsraillilerle müzakere etmesi için İsrail dosyasına aşina birini atayacak” dedi.
Boulos, oğlu Michael'ın 2022 yılında Trump'ın kızı Tiffany ile evlenmesinin ardından Trump'ın yakın çevresine katıldı. Boulos, Trump’ın seçimlerde Arap Amerikalılar arasında önemli bir üstünlük elde etmesine yardımcı oldu.
Görünen o ki Boulos, hem İsrail hem de Lübnan'la müzakere yapmakla görevlendirilen ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Amos Hochstein'ın şu anda üstlendiği rolün bir kısmını üstlenecek. Hochstein 2022'de iki taraf arasında bir deniz sınırı anlaşmasına aracılık etmeyi başardı, ancak 8 Ekim 2023'te sınır ötesi çatışmaların başlamasından bu yana İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkese arabuluculuk yapamadı.
Boulos bir başka röportajında Trump'ın ‘kapsamlı bir bölgesel barış anlaşması’ yoluyla ‘Lübnan'daki yıkıma son verme’ sözünü yerine getireceğini belirtti.
Detaylara girmeden “Trump, Beyaz Saray'a girmeden önce savaşı sona erdirmeye kararlı” ifadesini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre İsrailli bir yetkili ve eski bir Trump yönetimi yetkilisi geçen ay, eski ABD Başkanı’nın temmuz ayında bir araya geldiklerinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya göreve geldiğinde Gazze savaşını sona erdirmek istediğini söyledi.
Boulos söz konusu röportajda şu ifadeleri kullandı: “İnsanlar Biden ve Harris'in savaşları sona erdiremediğini ve hatta ABD vatandaşı olan esirleri Gazze Şeridi'nden geri getiremediğini görüyor... Lübnan asıllı ABD’liler Cumhuriyetçi Parti'ye ve Trump'a yöneliyor. Çünkü onun bu savaşı ve tüm savaşları sona erdirmek için tek umutları olduğunu düşünüyorlar... Böylece Lübnan ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşası hakkında konuşmaya başlayabiliriz.”
İsrail saldırısının ardından Suriye ile Lübnan arasındaki Cussiye Sınır Kapısı’nda büyük bir yıkım meydana geldi ve geçişler engellendi. (AFP)
Konuyu daha sonraki bir aşamaya bırakmayı tercih eden Trump, diğer ayrıntıları açıklamadan, ilgili taraflardan ‘derhal ateşi kesmelerini ve müzakere masasına oturmalarını’ isteyeceğini söyledi. Ayrıca İran'a milislerini finanse etmeyi durdurması için doğrudan uyarılarda bulunacağını bildirdi.
Tüm gözler ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Ortadoğu'da uygulamak istediği politikalara çevrilmişken ve Demokrat Parti adayı Kamala Harris'in şansının da yüksek olduğu düşünüldüğünde, Donald Trump'ın zaferinin ardından durum tersine döndü.
Washington Post'ta yer alan bir köşe yazısına göre Biden yönetimi, İran'ın kontrolünden kurtulmak için Suriye'ye yardım sağlamaya çalışıyordu. Yazıda hem İsrail'in hem de ABD'nin, İran'ın İsrail'e karşı savaşta Suriye sınırından Hizbullah'ı beslemeye devam etmesini önlemek için Şam'a yardım etmek istediği belirtiliyor.
ABD'li ve İsrailli yetkililer, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in bu tür kontrolleri destekleyebileceğini, çünkü İran'ın Şam'daki ağırlığından rahatsız olduğunu düşünüyor. Esed, İran'ın ikmal operasyonlarını sınırlandırmayı başarırsa, Biden yönetimi ‘olumlu adımlara karşılık olumlu adımlar’ temelinde karşılıklı jestlere hazır görünüyor.
Yazar İsrailli bir kaynağın şu sözlerini aktardı: “Esed'in en azından Suriye üzerinden Hizbullah'a silah akışını durdurmasını ve belki de daha fazlasını sağlayabileceğini umuyoruz. ABD, Suriyeliler bu yolu seçerse onlara bazı avantajlar sağlamaya hazır.”
Muhalefet temasları
Washington'da Suriye krizi dosyasında aktif olan Suriyelilere göre bu eğilim yeni değil ve geçen yıl başladı. Kendileriyle temas kuranlar arasında sadece Biden yönetiminin temsilcileri değil, aynı zamanda Suriye krizi dosyasında sahada bir fark yaratmaya yönelik devam eden çabalar ışığında eski Başkan Trump da vardı.
Muhalif bir siyasi aktivist olan Eymen Abdunnur, Cumhuriyetçi Senatör Ben Cardin'in yardımcılarının yaklaşık bir yıl önce Esed rejimiyle normalleşmenin durdurulmasını öngören yasanın dondurulacağı ve bunun da Suriye rejimiyle yeniden bağlantı kurulmasına olanak sağlayacağı konusunda kendilerini bilgilendirdiğini söyledi.
Şarku’l Avsat'a konuşan Abdunnur, Demokratların da, özellikle Cumhuriyetçiler bu konuda kendileriyle hemfikir olduğu için, bu dondurma işlemini bozmaya yönelik her türlü girişimin reddedileceği tehdidinde bulunduğunu belirtti.
Abdunnur, aynı durumun Şubat 2023'te Suriye'yi vuran depremin ardından bazı maddeleri dondurulan ve Suriye toprakları üzerinden Lübnan'a doğalgaz boru hattı ve Suriye'ye petrol boru hattı anlaşmasının geçirilmesi de dahil olmak üzere birçok konunun geçirilmesi için sürdürülen bir ‘geleneğe’ dönüşen Sezar Yasası için de geçerli olacağını belirtti. Bu durum, Sezar Yasası ile çelişmesine rağmen Birleşmiş Milletler'in (BM) Suriye'de bir dizi projeyi hayata geçirmesine ve bütçesini arttırmasına olanak sağlayarak genişletildi.
İki taraf arasındaki farklı pozisyonlar
Ancak Abdunnur, Biden yönetimi ve aday Kamala Harris ile temasların Donald Trump ile yapılan görüşmelerle aynı düzeyde olmadığını ifade etti. Harris ile Engagement Foundation tarafından düzenlenen bir Zoom toplantısına karşılık, Trump Suriyeliler ve Lübnanlılarla dört doğrudan kişisel görüşme gerçekleştirmiş, ayrıca danışmanları, aile üyeleri ve Lübnanlı kayınpederi ile bölgedeki savaşların nasıl durdurulacağına ilişkin görüşlerini sundukları 15 toplantı yapmış.
Suriyeli muhalif Abdunnur, Trump'ın diğer ayrıntıları açıklamadan, konuyu daha sonraki bir aşamaya bırakmayı tercih ederek, ilgili taraflardan ‘derhal ateşi kesmelerini ve müzakere masasına oturmalarını’ isteyeceğini açıkça söylediğini belirtti. Abdunnur’un ifade ettiğine göre Trump ayrıca, İran'a milislerini finanse etmeyi durdurması için doğrudan uyarıda bulunacağını ve bunu başarmak için Tahran'ın mali kaynaklarına kısıtlamalar getireceğini doğruladı.
Suriyeli Kürtler
Buna karşılık Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi'nin Washington'daki temsilcisi Bessam İshak, Demokratlardan ve Cumhuriyetçilerden duyduklarının şu ana kadar ‘sözlü vaatlerden’ öteye geçmediğini söyledi. İshak Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, özellikle de Trump kazandıktan sonra, ihtiyatlı olmanın çok önemli olduğunu vurguladı.
İshak, kuzeydoğu Suriye'ye yönelik projelerini ve bu bölgedeki yaklaşık 900 kişilik ABD kuvvetlerinin geleceğini bilmek istediklerini, zira Trump'ın 2019'da bu kuvvetleri geri çekme emri verdiğini, ancak danışmanlarının ve ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) baskısı üzerine bu kararından vazgeçtiğini belirtti.
İshak, Trump'ın Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkilerinin nasıl olacağını henüz bilmediklerini ve Ankara ile yapılacak herhangi bir anlaşmanın kendi zararlarına olmasından korktuklarını ifade etti.
Bu yazının sonunda birçok kişi Suriye krizinde ‘durgun suları’ hareketlendirmek için geri sayımın başlayıp başlamadığını ve Trump'ın seçim vaatlerini bölgedeki birçok dosya ve savaşın çözümüne yol açacak şekilde hayata geçirip geçirmeyeceğini merak edebilir. Bunlar, Trump 20 Ocak'ta Beyaz Saray'a resmen dönene kadar cevaplanması için biraz beklemesi gereken sorular.