Birleşmiş Milletler: İsrail, Gazze'nin kuzeyine yiyecek ve su girmesine izin vermiyor

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın “UNRWA” Batı Şeria ve Kudüs'teki Ofisi (DPA)
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın “UNRWA” Batı Şeria ve Kudüs'teki Ofisi (DPA)
TT

Birleşmiş Milletler: İsrail, Gazze'nin kuzeyine yiyecek ve su girmesine izin vermiyor

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın “UNRWA” Batı Şeria ve Kudüs'teki Ofisi (DPA)
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın “UNRWA” Batı Şeria ve Kudüs'teki Ofisi (DPA)

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Ofisi (OCHA), İsrail'in, Birleşmiş Milletler'in göndermeye çalıştığı gıda ve su yardımlarının Gazze'nin kuzeyine girmesine izin vermediğini duyurdu.

BM sözcüsü Stephanie Tremblay gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail'in bir ay önce Gazze'ye başlattığı son saldırıdan beri Gazze'ye girmesine izin verdiği tek yardımın tıbbi tahliye misyonları sırasında gönderilen hastane malzemeleri olduğunu söyledi.

Tremblay, saldırının Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki tahmini 75,000 ila 95,000 Filistinlinin hayatta kalmaları için gerekli olan malzemelere erişimini engellediğini belirtti.

Tremblay, İsrail'in bombardımanının ve kara operasyonlarının insani yardım çalışanlarının ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engellediğini vurguladı.

İsrailli yetkililer dün, Gazze'nin bazı bölgelerindeki Filistinlilere tahliye emri verdi.

Sahadaki Birleşmiş Milletler ortaklarından gelen ön tahminlerin, 14.000 kişinin yerinden edildiğini ve UNRWA olarak bilinen Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı tarafından yönetilen üç merkez de dahil olmak üzere barınaklarda ve diğer yerlerde bulunuyorlar.



ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
TT

ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin yaptığı açıklamada, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra DEAŞ’ın yeniden büyük bir tehdit oluşturmasını önlemek için ABD'nin Suriye'de asker bulundurmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.

Austin, görevden ayrılmadan önceki Associated Press'e (AP) dün verdiği röportajında, özellikle on binlerce eski DEAŞ üyesinin ve aile üyelerinin kaldığı gözaltı kamplarının güvenliğini sağlamak için ABD askerlerine halen ihtiyaç olduğunu vurguladı. Tahminlere göre söz konusu kamplarda 8 bin ile 10 bin arasında DEAŞ üyesi bulunuyor ve bunların en az 2 bini ‘çok tehlikeli’ olarak değerlendiriliyor.

Yaklaşık 50 ortak ülkeyle Ukrayna'ya askeri yardım konusunu görüşmek üzere gittiği Almanya'daki Ramstein Hava Üssü'nde konuşan Austin, “Suriye’nin korumasız bırakılması halinde DEAŞ savaşçılarının yeniden ortaya çıkacağını düşünüyorum” dedi. ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, 2018 yılında ilk başkanlık döneminde Suriye'deki tüm askerleri geri çekme girişiminde bulunmuş, bu durum dönemin Savunma Bakanı Jim Mattis'in istifasına yol açmıştı. Heyet Tahrir Şam (HTŞ) geçtiğimiz aralık ayı başlarında Esed'e karşı Şam’a doğru ilerlerken Trump sosyal medya hesabından, ABD ordusunun çatışmalardan uzak durması gerektiğini belirten bir paylaşımda bulundu.

Şarku’l Avsat’ın  edindiği bilgiye göre ABD'nin DEAŞ’la mücadele misyonu kapsamında Suriye'de yaklaşık 2 bin askeri bulunuyor. Bu rakam yetkililerin yıllardır 900 olduğunu söylediği asker sayısından önemli bir artış anlamına geliyor. ABD askerleri 2015 yılında DEAŞ’ın Suriye'nin büyük bir bölümünü işgal etmesinin ardından buraya konuşlandırılmıştı. ABD askerlerinin Suriye’de devam eden varlığı, 8 Aralık'ta Esed rejiminin yıldırım saldırıyla devrilmesi ve ailesinin onlarca yıllık iktidarına son verilmesinin ardından sorgulanmaya başlandı.