Hamas esirlerle ilgili ‘Ron Arad senaryosundan’ korkuyor

İsrail'in onları korumakla görevli grupları hedef alması ışığında esirlerin akıbetiyle ilgili sorular

Kudüs'te, geçtiğimiz eylül ve ekim aylarında İsrail tarafından öldürülen Hamas lideri Yahya Sinvar ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın fotoğraflarının yanında Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin serbest bırakılması için anlaşma yapılması çağrısında bulunan pankartlar (AFP)
Kudüs'te, geçtiğimiz eylül ve ekim aylarında İsrail tarafından öldürülen Hamas lideri Yahya Sinvar ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın fotoğraflarının yanında Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin serbest bırakılması için anlaşma yapılması çağrısında bulunan pankartlar (AFP)
TT

Hamas esirlerle ilgili ‘Ron Arad senaryosundan’ korkuyor

Kudüs'te, geçtiğimiz eylül ve ekim aylarında İsrail tarafından öldürülen Hamas lideri Yahya Sinvar ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın fotoğraflarının yanında Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin serbest bırakılması için anlaşma yapılması çağrısında bulunan pankartlar (AFP)
Kudüs'te, geçtiğimiz eylül ve ekim aylarında İsrail tarafından öldürülen Hamas lideri Yahya Sinvar ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın fotoğraflarının yanında Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin serbest bırakılması için anlaşma yapılması çağrısında bulunan pankartlar (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin durumu gizemini korurken ve Hamas bu konuda ağzını sıkı tutarken, bazılarının İsrail saldırılarında ya da koşullarla ilgili başka nedenlerle öldürüldüğüne dair haberler geliyor. Ancak 1986 yılında Lübnan'da uçağı düştükten sonra yakalanan ve daha sonra izine rastlanmayan İsrailli pilot Ron Arad'ın başına gelenlerin tekrarlanmasından da korkuluyor.

Şrku’l Avsat’ın ulaştığı Hamas'a yakın kaynaklar, özellikle işgal güçlerinin yaşayan esirleri koruyan, hatta öldürülen ya da belirli koşullar sonucu ölen bazı esirlerin cesetlerini tutan birçok hücreyi hedef almaya devam etmesi nedeniyle, Arad'ın kaderiyle gerçekten karşılaşabilecek esirler olduğunu vurguluyor. Zira kendileri ya da Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları içindeki bazı kapalı güvenlik çevreleri dışında kimse nerede olduklarını bilmiyor.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.