Amerikan gazetesi... 13 madde, "meşru müdafaa" dahil

Lübnan Meclis Başkanı Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: İsrail için hareket özgürlüğü yok... ve NATO güçleri de yok

 İsrail'in Beyrut'un güneyindeki Ghobeiry bölgesine dün düzenlediği saldırının ardından bir bina çöktü (AFP)
İsrail'in Beyrut'un güneyindeki Ghobeiry bölgesine dün düzenlediği saldırının ardından bir bina çöktü (AFP)
TT

Amerikan gazetesi... 13 madde, "meşru müdafaa" dahil

 İsrail'in Beyrut'un güneyindeki Ghobeiry bölgesine dün düzenlediği saldırının ardından bir bina çöktü (AFP)
İsrail'in Beyrut'un güneyindeki Ghobeiry bölgesine dün düzenlediği saldırının ardından bir bina çöktü (AFP)

Beyrut'taki diplomatik kaynaklar dün Şarku'l Avsat'a, İsrail ile Hizbullah arasında güneydeki savaşı durdurmayı amaçlayan ve Lübnan'a ulaşan ABD belgesinin yaklaşık 13 maddeden oluştuğunu, bunlardan en tartışmalı olanının her iki tarafa da “meşru müdafaa hakkı” tanıyan bir madde olduğunu söyledi. Lübnan bu maddenin Tel Aviv tarafından talep edilen ve Beyrut tarafından reddedilen “hareket özgürlüğüne” dönüşmesinden korkuyor.

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri dün Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ABD'nin ateşkes önerisinin İsrail ordusuna Lübnan'da herhangi bir hareket serbestisi içerdiğini yalanlayarak Amerikalıların ve diğerlerinin bunun kabul edilemez olduğunu ve prensipte tartışılamayacağını bildiklerini iddia etti. Berri, “egemenliğimizden herhangi bir tavizi kabul edemeyiz” dedi. Berri ayrıca önerinin Lübnan'da Atlantik ya da diğer güçlerin konuşlandırılmasını içerdiğini de reddetti. Berri, teklifin “Lübnan için kabul edilemez” bir hüküm içerdiğini, yani 1701 sayılı kararın uygulanmasını denetleyecek ve bazı Batılı ülkelerin de yer alacağı bir komite kurulmasını öngördüğünü açıkladı.

İsrail'in 9 kilometrelik bir deniz sahilini kontrol etmeye çalıştığı Lübnan'da çatışmalar genişlerken, İsrail Şam'ın Mezze mahallesine yeniden saldırdı. Kaynaklar, Rusya'nın Suriye'nin bölgesel savaşa çekilmesini önlemek için “gerginliği yönetme” politikası izlediğini belirtti.



Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
TT

Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)

Irak Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın BM Güvenlik Konseyi (BMGK), BM Genel Sekreteri, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) İsrail'in “tehditlerine” ilişkin mektuplar gönderdiğini bildirdi.

Irak Haber Ajansı tarafından aktarılan açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “bölgede devam eden şiddeti durdurmasını ve tehditlerine son vermesini” talep ettiği belirtildi.

İsrail'in “çatışmayı genişletmek amacıyla bölgede iddialar ve bahaneler yarattığı” belirtilen açıklamada, Irak'ın Güvenlik Konseyi'ne başvurmasının “Konsey'in uluslararası barış ve güvenliğin korunmasındaki rolünü yerine getirme isteğinden kaynaklandığı” ifade edildi.

Açıklamada ayrıca Irak'ın “hava sahasının komşu bir ülkeyi hedef almak üzere kullanılması konusunda itidalli davranmaya istekli olduğu” vurgulandı.

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin dün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “açık bir tehdit” aldığını duyurdu. Resmi haber ajansına göre Hüseyin, Kürdistan Bölgesi'nin Duhok kentinde düzenlenen “Amerikan Üniversitesi Forumu” sırasında yaptığı konuşmada, “silahlı kuvvetlerin Irak topraklarından yapılacak herhangi bir saldırıyı önlemek için Başbakan'dan emir aldığını” ve ülkesinin “savaş istemediğini, tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalıştığını” vurguladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar daha önce BMGK başkanına bir mektup göndererek, İran yanlısı silahlı grupların Irak'taki faaliyetlerinin ele alınması için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunmuş ve Irak hükümetinin kendi topraklarında ya da topraklarından yapılan her türlü eylemden sorumlu olduğunu söylemişti.