İsrail çatışmaların durdurulması anlaşması kapsamında Hizbullah'a saldırma hakkı talep ediyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Israel Katz ve diğer yetkililerle birlikte (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Israel Katz ve diğer yetkililerle birlikte (AFP)
TT

İsrail çatışmaların durdurulması anlaşması kapsamında Hizbullah'a saldırma hakkı talep ediyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Israel Katz ve diğer yetkililerle birlikte (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Israel Katz ve diğer yetkililerle birlikte (AFP)

İsrailli yetkililer dün, herhangi bir ateşkes anlaşmasının parçası olarak Lübnan Hizbullah'ına saldırma özgürlüğü talep ederek, ABD'nin üst düzey temsilcisinin bir anlaşmaya varmak üzere bölgede bulunduğu sırada, potansiyel bir karmaşaya yol açtı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar, Hizbullah savaşçılarını ve İsrail kara kuvvetlerini Lübnan'ın güneyindeki BM tampon bölgesinden uzak tutacak ateşkes önerisi kapsamında İsrail'in, Hizbullah'ın herhangi bir ihlaline karşılık verme hakkını elinde tutmak istediğini söyledi.

Hizbullah'ın Lübnan hükümetindeki müttefikleri, militan grubun teklife olumlu yanıt verdiğini söylerken, ateşkes anlaşmasında ilerleme kaydedildiğine dair işaretler var.

Sa'ar, İsrail'deki düzinelerce yabancı büyükelçiye şunları söyledi: “Varacağımız herhangi bir anlaşmada, ihlaller olması durumunda hareket etme özgürlüğümüzü korumalıyız... Sorun daha da büyümeden, zamanında harekete geçebilmeliyiz.”

İstihbarat yetkilileriyle yaptığı bir toplantıda Katz, “Lübnan'da herhangi bir siyasi çözümün koşulunun” İsrail Ordusu’nun “operasyon yapma ve İsrail vatandaşlarını (Hizbullah'tan) koruma hakkı” olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ABD yönetiminin Lübnan ve İsrail elçisi Amos Hockstein son günlerde iki tarafı bir anlaşmaya varmaya zorlamak için çalışıyor. Bu hafta Lübnan'daki yetkililerle görüştü ve dün "eğer yapabilirsek bu meseleyi bitirmek" amacıyla İsrail'e gideceğini söyledi.

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile başkent Beyrut'ta dün yaptığı görüşmenin ardından şunları söyledi: "Berri görüşmesinin ardından ek ilerleme kaydettik."



Husilerin Türk kuru yük gemisini hedef almasının ne gibi yansımaları olacak?

İran destekli Husiler, uluslararası gemileri hedef almaya devam ettiğini ve Kızıldeniz'de gerilimin arttığını doğruladı (AFP)
İran destekli Husiler, uluslararası gemileri hedef almaya devam ettiğini ve Kızıldeniz'de gerilimin arttığını doğruladı (AFP)
TT

Husilerin Türk kuru yük gemisini hedef almasının ne gibi yansımaları olacak?

İran destekli Husiler, uluslararası gemileri hedef almaya devam ettiğini ve Kızıldeniz'de gerilimin arttığını doğruladı (AFP)
İran destekli Husiler, uluslararası gemileri hedef almaya devam ettiğini ve Kızıldeniz'de gerilimin arttığını doğruladı (AFP)

Tevfik eş-Şenvah

Husiler, Kızıldeniz'deki uluslararası sularda Türk kuru yük gemisi ‘Anadolu S'nin hedef alındığını duyurdu. Böylece Yemen kıyılarından geçen seyrüsefer hatlarındaki güvenlik geriliminde yeni ve gerilimi daha da tırmandıran bir gelişme yaşandı.

Husiler her zamanki gibi balistik füzeler ve deniz torpidoları kullanarak gerçekleştirdikleri saldırıyı, geminin İsrail'le bağlantılı limanlara yönelik sözde ablukalarını reddetmesine bir yanıt olarak gerekçelendirdi.

Gözlemcilere göre Husiler tarafından son olarak gerçekleştirilen benzer saldırıdan 22 gün sonra yaşanan bu gelişme, İran destekli örgütün bölgede tırmanan silahlı faaliyetlerini sürdürdüğünü gösterdi. Yemen’deki meşru hükümete göre ‘bu sorumsuzca maceralara’ misilleme olarak ülkenin kaynaklarından geriye kalanlar da yıkıma maruz bırakılıyor.

Husilerin silahlı kanadının sözcüsü Yahya Saree dün yaptığı açıklamada, Husillere bağlı deniz güçlerinin, Kızıldeniz'de seyir halindeki Anadolu S kuru yük gemisine balistik füzeler ve deniz torpidolarıyla doğrudan ve isabetli bir şekilde hedef aldığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın CNN Türk'ten aktardığı habere göre Türk şirketi Oras Denizcilik'e ait Panama bandıralı Anadolu S adlı kuru yük gemisi 17 ve 18 Kasım tarihlerinde Aden Körfezi'nde seyir halindeyken iki adet füzeyle saldırıya uğradı.

Ankara ne söyleyecek?

Husilerin liderleri tarafından yapılan açıklamalara göre bu, isabetli bir saldırıydı. Bu açıklamalar, Husilerin liderlerinin, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşta Filistinlilerin zafer kazanması bahanesiyle gemiyi hedef alma ve Yemen açıklarında bulunan önemli su yolunda güvenlik gerilimini arttıran faaliyetlerini sürdürme konusundaki kararlılıklarını ortaya koydu.

Ankara, Husilerin Türk kuru yük gemisine düzenlediği saldırıya dair henüz yorum yapmadı. Gözlemciler, kendisi için hayati ve önemli bir bölgede birçok zorlukla karşı karşıya olan Türkiye ekonomisi için önemli bir arter olan gemilerini korumak için Türk hükümetinin ne gibi önlemler alacağını merakla bekliyor.

Bu durum, özellikle Arap bölgesindeki en büyük karar verici ve Husilerin destekçisi olan İran'la sıcak ilişkilerini sürdürürken, aynı zamanda Türkiye'yi kararlı ve önde gelen bir bölgesel aktör olarak sunmaya oldukça istekli görünen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail'in Filistinlilere yönelik ihlalleri konusunda sert açıklamalar yapması nedeniyle, Türkiye'nin eyleminin niteliğine dair bazı beklentilere de yol açtı.

Türkiye'nin uluslararası koridorlarda çıkarlarını koruyamaması Erdoğan'ı ve hükümetini iç kamuoyu nezdinde mahcup edecek ve Ankara'nın Türkiye’nin çıkarlarını ve hırslarını karşılayan jeopolitik bir strateji olarak uzun süredir yansıtmaya çalıştığı imajını zedeleyecektir.

Husiler tarafından düzenlenen saldırılar, Karaçi limanına kuru gıda maddesi taşıyan gemide herhangi bir hasara ya da mürettebatta yaralanmaya neden olmazken gemi normal seyrine devam etti.

CNN Türk, gemide toplam 22 kişilik mürettebattan 10’unun Türk vatandaşı olduğunu bildirdi.

Türkiye'den açıklama

Türk basınında yer alan haberlere göre Oras Denizcilik Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Salih Zeki Çakır, yaptığı açıklamada, “Şimdilik bir sorun yok, kaptan tehlikeli bölgeden uzaklaşmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Çakır, geminin Mısır’ın Said Limanı’ndan ayrıldığını ve Kızıldeniz’i kullanarak Pakistan’ın Kasım Limanı’na gittiğini ve şu anda normal rotasında devam ettiğini söyledi.

İngiltere Deniz Ticareti Operasyonları Otoritesi (UKMTO) tarafından yapılan açıklamada, pazartesi günü Aden'in 60 deniz mili güneydoğusunda bir saldırı ihbarı alındığı belirtilerek “Kaptan, geminin yakınlarına bir füzenin ateşlendiğini, mürettebatın güvende olduğunu ve bir sonraki limanına doğru ilerlediğini bildirdi” ifadeleri yer aldı.

UKMTO, pazar akşamı geç saatlerde aynı gemiye Yemen’ın Muha şehrinin 25 deniz mili batısında bir saldırı gerçekleştiğini bildirmişti. Şirketin güvenlik görevlisi de geminin yakınlarına bir füzenin ateşlendiğini, ancak ne gemiye ne de mürettebatına herhangi bir zarar vermediğini bildirdi.

Husiler, geçtiğimiz yılın kasım ayından bu yana ‘Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri destekledikleri gerekçesiyle’ Yemen açıklarında 196 gemiyi hedef aldıklarını açıkladı. Husiler bu faaliyetlerin, ‘İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaş durana, Gazze Şeridi üzerindeki kuşatma kaldırılana ve Lübnan'a yönelik saldırganlığı son bulana kadar’ devam edeceğini vurguladı.