Hamas: Gazze savaşı bitene kadar esir değişimi anlaşması yok

Halil el Hayye (Reuters)
Halil el Hayye (Reuters)
TT

Hamas: Gazze savaşı bitene kadar esir değişimi anlaşması yok

Halil el Hayye (Reuters)
Halil el Hayye (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketinin başkan vekili Halil el Hayye, Gazze Şeridi'ndeki savaş bitene kadar İsrail ile esir değişimi anlaşması yapılmayacağını açıkladı.

Hayye el Aksa TV'ye verdiği röportajda, “Savaş durdurulmadan esir değişimi olmaz. Birbirine bağlı bir denklemdir. Çok açık bir şekilde söylüyoruz: Biz bu saldırganlığın durmasını istiyoruz ve herhangi bir esir değişiminin gerçekleşebilmesi için önce bu saldırının durması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Mısır'ın Gazze Şeridi'ni yönetmek için bir komite kurmayı teklif ettiğini ve Hamas'ın konuyu sorumlu bir şekilde ele aldığını kaydeden Hamas sözlerini şöyle sürdürdü “Uzlaşı yönünde büyük adımlar attık ve Mısır'ın himayesinde Gazze Şeridi'ndeki her şeyi yönetecek bir komite kurulması yönünde devam ediyor.”

El-Hayya, planlanan ulusal komitenin "her alanda çalışma yeteneğine sahip bir grup profesyonelden oluştuğunu ve hükümetle ilgili görevleri yerine getireceğini" açıkladı.

“Komitenin Batı Şeria'daki hükümetle yakın bir ilişkisi olmalı ve kendisini savunan ve besleyen bir izleme organına sahip olmalı” dedi. Hamas'ın Gazze'deki polis teşkilatını, Filistin Yönetimi ve Mısır ile koordinasyon içinde ulusal bir figürün liderliğinde yönetmeyi teklif ettiğini kaydetti.

Hayye, müzakere dosyasını ileriye taşımak için bazı temasların bulunduğunu açıklayarak, "Bu konuda esneklik gösteriyoruz" dedi.

İsrail ile Hamas arasında ateşkes anlaşmasına varmak için Mısır, Katar ve Amerika'nın himayesinde yapılan pek çok müzakere turu, geçen yıl Kasım ayında bir hafta boyunca varılan ateşkes haricinde başarısızlıkla sonuçlandı.

Bu ayın başlarında Katar, Hamas ve İsrail ile görüşmelere yeniden başlamaya “hazır olduklarını ve ciddiyetlerini” gösterene kadar arabuluculuk çabalarını askıya alacağını bildirdi. Ancak el Hayye, ABD'nin son ateşkes önerisinin “savaşı durdurmaktan ya da yerinden edilmiş insanların geri dönmesinden değil, sadece bazı İsrailli mahkumların geri dönmesinden bahsettiğini” vurguladı.

El Hayye, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyini Gazze Şehri'nden ayırarak, halkı bölgeden tamamen uzaklaştırmayı hedeflediğini belirtti. “İşgal, halkı yerinden etmeyi ve teslim olmaya zorlamak için aç bırakmayı amaçlayan kötü niyetli bir planla kuzey Gazze Şeridi'ni Gazze Şehri'nden ayırdı” dedi.

Hayye, “Gazze Şeridi'nin güneyi de daha iyi değil, Refah tamamen işgal tarafından kontrol edildiği için artık neredeyse hiç yerleşim yok ve Refah'ın kuzeyine yaklaşan herhangi bir Filistinli derhal öldürülüyor... Refah'ın derinliklerindeki Mısır sınırının 500 metreden fazlası da dahil olmak üzere tüm güney sınır bölgesi tahrip edildi” ifadelerini kullandı.

İsrail, son birkaç haftadır Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı ve Cibaliye, Beyt Lahiya ve Beyt Hanun'da halen ayakta olan birkaç binayı hedef alan saldırılarda yüzlerce kişi öldü.

Şarku’l Avsat’ın ABD haber sitesi Axios’tan aktardığına göre, İsrail geçen hafta Başkan Joe Biden yönetimine Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Filistinlileri zorla yerinden etmeme ya da aç bırakmama sözü verdiğini bildirdi. Ancak el Hayye, İsrail'in dünyaya günde 250 yardım kamyonunun Gazze'ye girmesine izin verdiği yalanını söylediğini, oysa “gerçekte kamyon sayısının çok daha az olduğunu” belirtti. “İşgal, insani yardım ve yardım malzemelerinin girişini kontrol ediyor, ekim ve kasım ayları boyunca ticareti tamamen engelledi ve 7 Mayıs'tan beri Refah geçişini kapattı” dedi.

Hayye sözlerine şöyle sürdürdü: “Gazze Şeridi sınırlı ölçüde Kerem Şalom geçişine bağlıdır, ancak işgal giren kamyonların miktarını ve türünü belirlemektedir. Bu da dünyanın tanık olduğu açık ve tehlikeli bir kıtlığa yol açmaktadır.”

El-Hayye, “Gazze Şeridi'ne hayat geri dönene kadar mümkün ve mevcut olanlarla” Refah geçişini açacak bir mekanizma üzerinde anlaşmanın mümkün olduğunu vurguladı.

Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Gazze Şeridi'ni neredeyse tamamen yok eden ve nüfusunun çoğunluğunu kıtlığın eşiğine getiren İsrail savaşında yaklaşık 44 bin Filistinli hayatını kaybetti.



Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
TT

Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)

ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, Irak Savaşı sırasında ABD güçlerine karşı en cesur ve karmaşık saldırılardan birinin planlanmasına yardımcı olan Lübnanlı üst düzey Hizbullah komutanının, Suriye'de bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

ABD güçleri Ali Musa Dakduk'u 2007 yılında ABD güvenlik ekibi kılığına giren ajanların beş Amerikan askerini öldürdüğü bir operasyonun ardından gözaltına almıştı. NBC'ye göre daha sonra Iraklı yetkililer tarafından serbest bırakıldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre ABD'li savunma yetkilisi, İsrail hava saldırısının ayrıntılarının, ne zaman gerçekleştiğinin, Suriye'nin neresinde yapıldığının ve özellikle Dakduk'u hedef alıp almadığının bilinmediğini ifade etti.

Dakduk'un planlanmasına yardım ettiği karmaşık saldırı, 20 Ocak 2007'de Kerbela'daki ABD-Irak ortak askeri yerleşkesinde gerçekleşti.

ABD askeri güvenlik ekibi kılığına girmiş, Amerikan silahları taşıyan ve bazıları İngilizce konuşan bir grup adam, ABD ve Irak askerlerinin bulunduğu bir binanın yakınına gelene kadar çeşitli kontrol noktalarından geçtiler.

Tesis, Irak'ta ‘Ortak Güvenlik İstasyonları’ olarak bilinen ve ABD askerlerinin Iraklı polis ve askerlerle birlikte yaşadığı, çalıştığı bir grup tesisin bir parçasıydı. Silahlı saldırganlar geldiğinde tesiste yirmiden fazla ABD askeri bulunuyordu.

Silahlı unsurlar binayı kuşattı, güvenliği aşmak için el bombaları ve patlayıcılar kullandı. El bombasının patlaması sonucu bir ABD askeri öldü. Militanlar içeri girdikten sonra iki ABD askerini binanın içinde, diğer ikisini de dışarıda esir aldı ve kendilerini bekleyen dört çeker araçlarla hızla kaçtı.

ABD saldırı helikopterlerinin konvoyu takip etmesi üzerine militanlar araçlarını terk ederek yaya olarak kaçmaya başladılar ve bu sırada dört ABD askerini vurdular.

Saldırının ardından ABD'li yetkililer, operasyonu gerçekleştirmek için gereken koordinasyon, eğitim ve istihbarat seviyesine dayanarak militanların İran'dan doğrudan destek aldığından şüphelendi.

Dakduk Mart 2007'de ABD güçleri tarafından yakalandı. NBC'nin bildirdiğine göre, Kerbela saldırısının planlanmasında Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü'nün yer aldığı kanıtlandı. Sorgulama sırasında Dakduk, operasyonun Kudüs Gücü'nün doğrudan desteği ve eğitimi sonucunda gerçekleştiğini itiraf etti.

ABD ordusu Dakduk'u Irak'ta birkaç yıl gözaltında tuttuktan sonra, Aralık 2011'de Iraklı yetkililere teslim etti.

ABD'li yetkili şunları söyledi: “Iraklı yetkililer Dakduk'u yargılayacaklarını söylediler ama ABD'li yetkilileri çok kızdıracak şekilde birkaç ay içinde serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra tekrar Hizbullah ile çalışmaya başladı.”