Hamas rehineleri ‘etkisiz hale getirmekle’ tehdit ederken Katz’dan “Bir anlaşmaya varabiliriz” açıklaması geldi

İsrail tankları Han Yunus'a girdi, 20 Gazzeli öldürüldü

Bombaların yerleşim yerlerinin yakınlarına düşmesi üzerine aileler evlerini terk ederek batıya, Mevasi'de ilan edilen güvenli insani bölgeye doğru harekete geçti (Reuters)
Bombaların yerleşim yerlerinin yakınlarına düşmesi üzerine aileler evlerini terk ederek batıya, Mevasi'de ilan edilen güvenli insani bölgeye doğru harekete geçti (Reuters)
TT

Hamas rehineleri ‘etkisiz hale getirmekle’ tehdit ederken Katz’dan “Bir anlaşmaya varabiliriz” açıklaması geldi

Bombaların yerleşim yerlerinin yakınlarına düşmesi üzerine aileler evlerini terk ederek batıya, Mevasi'de ilan edilen güvenli insani bölgeye doğru harekete geçti (Reuters)
Bombaların yerleşim yerlerinin yakınlarına düşmesi üzerine aileler evlerini terk ederek batıya, Mevasi'de ilan edilen güvenli insani bölgeye doğru harekete geçti (Reuters)

Hamas Hareketi içinde yapılan bir duyuruda, İsrail'in haziran ayında Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda gerçekleştirdiğine benzer bir rehine kurtarma operasyonu gerçekleştirme niyetinde olduğuna dair bilgilerin geldiği belirtilerek, “Düşmanın, rehineleri kurtarmak için Nuseyrat operasyonuna benzer bir senaryoya girişmesi bekleniyor” denildi. Hamas, böyle bir operasyonun gerçekleştirilmesi halinde elindeki rehineleri ‘etkisiz hale getirme’ tehdidinde bulundu.

İç duyuruda, Nuseyrat operasyonundan sonra yayınlanan talimatlara uygun olarak aile yaşamı koşullarının sıkılaştırılması ve düşmanın herhangi bir maceraya atılması halinde hızlı bir karşılık olarak rehinlerin etkisiz hale getirilmesi talimatlarının yerine getirilmesi tavsiye edildi.

Örgüt içi 22 Kasım tarihli duyuruda rehineleri tutan Hamas üyelerinden bu talimatların ardından hiçbir tepkiye aldırış etmemeleri istendi ve rehinelerin akıbetinden İsrail'in sorumlu olacağı belirtildi.

İsrail’in olası operasyonun yapılması beklenen herhangi bir tarihten bahsedilmedi.

Anlaşma yapabilir

Öte yandan İsrail basını, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın Hamas üzerindeki baskının arttığını söylediğini aktardı. Katz, ‘bu kez Hamas ile gerçekten bir esir takası anlaşması yapma şansları olduğunu’ söyledi.

Esir takası anlaşması

Şarku’l Avsat’ın ABD merkezli haber sitesi Axios’tan aktardığı habere göre ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'ın çarşamba günü İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ile bir araya geleceğini bildirdi. Axios, görüşme hakkında bilgi sahibi bir kaynağa dayanarak Waltz ve Dermer'in Gazze'deki rehineler, ateşkes ve İran tehdidi konularında bir anlaşmaya varma çabalarını ele almalarının beklendiğini aktardı.

Tanklar Han Yunus’a girdi

Öte yandan İsrail tankları dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un kuzey mahallelerine girdi. Filistinli sağlık görevlileri İsrail tarafından düzenlenen hava saldırılarında Gazze Şeridi genelinde en az 47 kişinin öldürüldüğünü açıkladı.

Han Yunus sakinlerinin ifadelerine göre İsrail ordusunun bölgeden roket atıldığı gerekçesiyle bölgenin boşaltılması için yeni tahliye emirleri vermesinden bir gün sonra tanklar bölgeye girdi.

Bombaların yerleşim yerlerinin yakınlarına düşmesi üzerine aileler evlerini terk ederek batıya, Mevasi'de ilan edilen güvenli insani bölgeye doğru harekete geçti.

Sağlık görevlileri Gazze'nin merkezindeki bölgelere düzenlenen üç hava saldırısında aralarında 6 çocuk ve 1 sağlık görevlisinin de bulunduğu 11 kişinin öldürüldüğünü, ölenlerden 5'inin bir fırının önünde kuyrukta bekleyen kişiler olduğunu aktardı.

Sağlık görevlileri ölen diğer 9 Filistinlinin Mısır sınırı yakınlarındaki Refah şehrinde tank ateşiyle öldürüldüğünü ekledi.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiye'de bulunan Kemal Advan Hastanesi Dr. Müdürü Hüsam Ebu Safiye, İsrail güçlerinin beş gündür hastaneye ateş açtığını ve salı akşamı açılan ateşte biri ağır olmak üzere üç sağlık personelinin yaralandığını söyledi.

Dr. Ebu Safiye, “İnsansız hava araçları (İHA) hareket etmeye cesaret eden herkesi vuran şarapnel dolu bombalar atıyor, durum çok kritik” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Cibaliye, Beyt Lahiye ve Beyt Hanun sakinleri İsrail güçlerinin onlarca evi havaya uçurduğunu bildirdi.

Gazze Şeridi'nin kuzey kesimi

Filistinliler, İsrail ordusunun bir tampon bölge oluşturmak amacıyla zorla tahliyeler ve bombardımanlar yoluyla insanları Gazze Şeridi'nin kuzeyinden uzaklaştırmaya çalıştığını söylüyor.

İsrail ordusu ise bunu reddediyor ve Hamas Hareketi üyelerinin daha önce çıkarıldığı bölgede yeniden toplanmasını önlemek için bölgeye geri döndüğünü iddia ediyor.

İsrail, Hamas Hareketi tarafından 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze Şeridi sınırına yakın İsrail bölgelerine saldırmasının ardından yoğun nüfuslu Gazze Şeridi'nde yürüttüğü savaşı başlattı. İsrail’in verilerine göre Hamas’ın saldırısında bin 200 kişi öldü, 250'den fazla kişi rehin alındı.

Ateşkes

O tarihten bu yana İsrail, Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşta 44 bin 400’den fazla Filistinlinin ölümüne, çok daha fazlasının yaralanmasına ve Gazze Şeridi'nin büyük bölümünün harabeye dönmesine neden oldu.

İsrail, Gazze Şeridi’ndeki savaşa paralel olarak Lübnan'da patlak veren çatışmalarda geçtiğimiz hafta Hizbullah ile çatışmaları durdurmak üzere ateşkes kararı aldı.

Ancak Gazze Şeridi'ndeki savaş, sadece bir hafta süren ateşkes arası dışında bir yılı aşkın bir süredir aralıksız olarak devam ediyor.



Netanyahu tam olarak ne istiyor?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu tam olarak ne istiyor?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Sadece dünyada değil, İsrail'de de şaşkınlık ve hoşnutsuzlukla “Başbakan Binyamin Netanyahu tam olarak ne istiyor?” sorusu soruluyor.

Gazze Şeridi’nde gerçekten bir çözüme ulaşmak, İsrailli rehinleri geri getirmek ve İsrailli askerlerin kanının dökülmesini engellemek istiyor mu? Yoksa sırf savaşmak için savaş mı istiyor?

Netanyahu, Hamas'ı anlaşmaya yanaşmamakla suçlamıştı. Şimdi ise Hamas Mısır ve Katar tarafından sunulan öneriyi kabul etmişken neden Gazze Şeridi'ni işgal etmekte ısrar ediyor ve orduyu planını değiştirip işgali hızlandırmaya zorluyor?

İlk bakışta, İsrail, Kahire ve Doha'nın Washington ile tam koordinasyon içinde Hamas liderliğini öneriyi koşulsuz ve değişiklik talep etmeden kabul etmeye ikna etmek için gösterdiği çabalarda yer almamış gibi görünüyor. Mısırlılar, Katarlılar, hatta ABD’liler ve hatta İsrailli yetkililer, Netanyahu'nun bu çabalarla yakından bağlantılı olduğunu doğruladılar. Netanyahu, örneğin serbest bırakılacak Filistinli tutukluların sayısı gibi arabulucuların kabul ettiği veya ofisiyle bu konuda uzlaşma sağladığı birçok şart ve talep öne sürdü.

İsrail, her İsrailli rehine karşılığında ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış 120 Filistinliyi serbest bırakmayı kabul ederken, Hamas 200 tutuklunun serbest bırakılmasını talep etti ve 150 kişide anlaşma sağlandı.

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekildikten sonra, 2-3 kilometre genişliğinde bir güvenlik kuşağında askerlerini tutmak istedi, Hamas ise sadece 500 metreye razı oldu, sonra mesafenin 1200 metre, bazı yerlerde ise 1500 metre olması konusunda anlaşmaya varıldı.

Tüm bunlar İsrail ve Hamas ile yapılan müzakerelerde gerçekleşti. Peki, İsrail güçleri tüm Gazze Şeridi'ni işgal etmek için harekete geçene kadar neler oluyor?

Son zaferin resmi

Netanyahu’nun kararsız bir lider olduğu ve hala karar vermekten kaçındığı açık. Ya da Haaretz gazetesinin dünkü başyazısında yazdığı gibi, o zayıf ve hiçbir şeye karar veremiyor. Bu yüzden bir yandan İsrail'in dünyadaki konumunu zayıflatıyor, ama vatandaşlarını kaderlerine terk ediyor.

Netanyahu, Hamas’a baskı yapmak için Gazze’yi işgal etmekten başka çare olmadığını İsrail halkına kabul ettirmeye çalıştı. Böylece bir yandan aşırı sağdaki müttefiklerinin isteklerini yerine getirirken, diğer yandan onların iştahını daha da kabarttı. Şimdi geri adım atması zor. Politikasını Hamas'a karşı sert bir politika olarak pazarlamaya çalışıyor.

dfgtyu
Salı günü Batı Şeria'nın Beyt Sira köyünde İsrail ordusu tarafından yıkılan bir evin enkazını inceleyen Filistinliler (AP)

Netanyahu'nun Hamas'ın öneriyi kabul ettiğine dair yaptığı yazılı açıklamada “İsrail'in politikası sabittir ve değişmemiştir” cümlesinin yer alması tesadüf değil. Bu cümle, aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in Netanyahu'nun sağ kanada verdiği sözleri tutacağına dair hiç güvenmediği sözlerine yanıt niteliğindeydi. Netanyahu, Smotrich'e askeri zafer elde edilmeden savaşı bitirmediğini kanıtlamaya çalışıyor.

Ancak bu tutum, hesaplamaktan kaçındığı başka tehlikeler de barındırıyor.

Netanyahu’nun aşırı sağcı müttefikleri karşısında savaşı askeri bir zaferle sona erdirmek için Gazze'yi işgal etmeye devam ettiğini göstermeye kararlı olmasının bir bedeli var. Hamas liderliği de savaşı askeri bir zaferle, ya da askeri dilde ‘nihai zafer imajı’ ile sona erdirmek istiyor.

Bu tartışmalı bir fikir ve birçok strateji uzmanı bunu ‘en aptalca’ askeri ilke olarak görüyor, çünkü aynı uzmanlara göre bu ilke İsrail için geri tepip onu ‘Gazze bataklığına’ sürükleyebilir.

Örneğin dün Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları, bir İsrail askerini kaçırma operasyonunu neredeyse başarıyla gerçekleştirdi ve pusuda birkaç İsrail askeri yaraladı.

Bu tür faaliyetlerde yakın vadeli işlemler artık yok.

Ne kazanır?

Peki Netanyahu, imzalanması dışında hiçbir eksikliği olmayan bir anlaşma varken böyle yaparak ne kazanıyor?

Kazancı çok.

Netanyahu’nun hesaplarına göre İsrail'de iktidar olanın kendisi olduğu kanıtlanıyor. Eskiden ordusu olan bir devlet olan İsrail, artık kararlarına itaat eden ve onun onaylamadığı askeri operasyonları ‘stratejik tuzak’ olarak nitelendiren bir orduya sahip bir devlet haline geldi.

dfrgt
Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)

Generallerin İsrail toplumundaki konumu zayıflıyor ve bununla birlikte onların arkasında saklanan derin devlet de zayıflıyor.

 Netanyahu yaklaşık yirmi yıldır bu süreci yürütüyor.

Bu şekilde iktidar koalisyonunu güçlendiren Netanyahu, en azından görev süresinin sonuna kadar hükümeti ayakta tutuyor ve böylece, yolsuzluk suçlamasıyla yargılanan ve kendisini mahkûm edip hapse atmak isteyen mahkeme nezdinde konumunu güçlendiriyor.

Seçimleri ertelemek zorunda kalacağı başka askeri operasyonlar düzenleyebilir.

Haaretz gazetesi dünkü başyazısında şöyle yazdı:

“Netanyahu son iki yılda yedi ayrı savaş bölgesiyle yetinmeyip sanki tüm dünyaya savaş açmaya kararlıymış gibi görünüyor ve böylece dünyadaki Yahudileri İsrail devletiyle birlikte uçuruma sürüklüyor.”

Böyle bir durumda, başarısızlık ölçütü artarsa, ABD Başkanı Donald Trump'ın onu kurtarmak için müdahale etmesi beklenebilir. Trump'ın onu ulusal bir kahraman olarak görmesi ve ‘Onu nasıl hapse atmak istiyorlar?’ diye sorması bunun bir göstergesi olarak yeterli.