Muhalifler Humus'un kuzey kırsalına ve Dera'daki bazı bölgelere girdi… Suriye ordusu Hama'yı bombaladı

TT

Muhalifler Humus'un kuzey kırsalına ve Dera'daki bazı bölgelere girdi… Suriye ordusu Hama'yı bombaladı

Muhalifler Humus'un kuzey kırsalına ve Dera'daki bazı bölgelere girdi… Suriye ordusu Hama'yı bombaladı

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre Suriyeli muhalif gruplar dün (perşembe) kuzeydeki Hama kentinin kontrolünü ele geçirdikten sonra bugün (Cuma) Suriye'nin üçüncü büyük kenti olan Humus'a doğru ilerliyor. Diğer yandan Suriye ordusu, Hama kentindeki muhaliflerin karargâhlarını bombaladığını duyurdu.

Suriye ordusunun Hama ve Humus şehirlerini birbirine bağlayan Rastan Köprüsü’nü ağır bombardımana tutmasına rağmen muhalif gruplar Humus kırsalına ilerlemeyi başardı.

Suriye ordusu Hama'yı bombalıyor

Suriye Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Hama'nın rejim kontrolünden çıkmasından saatler sonra, Rusya'nın desteğini alan ordu birliklerinin kentin kuzey ve güneyindeki muhalif grupları bombaladığını duyurdu.

Açıklamada, “Silahlı kuvvetlerimiz Hama'nın kuzey ve güney kırsalında teröristlere ait araç ve toplanma yerlerini topçu ateşi, füzeler ve Suriye-Rusya ortak savaş uçaklarıyla hedef alarak onlarca kişinin ölümüne, yaralanmasına ve çok sayıda aracın imha edilmesine neden oldu” denildi.

Humus'un dış mahallelerindeki muhalifler

SOHR Direktörü Rami Abdurrahman AFP'ye yaptığı açıklamada, “Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) ve müttefik gruplar, iki şehri birbirine bağlayan yol üzerindeki Rastan ve Telbise'yi ele geçirdikten sonra şu anda Humus şehrinin dış mahallelerine beş kilometre mesafede bulunuyorlar. Muhaliflerin Humus'u ele geçirmesi Şam'ı Suriye sahiline bağlayan yolu kesecek. Bu yol, Devlet Başkanı Beşşar Esed'in ailesinin de mensup olduğu Alevi azınlığın kalesi” ifadelerini kullandı.

SOHR, HTŞ ve müttefik grupların ‘Suriye ordu güçlerinin yokluğunda son saatlerde Humus'un kuzey kırsalındaki Rastan ve Telbise kentlerine girdiğini’ ve ordunun ‘muhaliflerin Humus kentine ilerlemesini engellemek için gece Rastan'daki bir köprüyü bombaladığını’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın SOHR’dan aktardığına göre muhalifler, Humus'un merkezine yaklaşık 7 km uzaklıktaki Bettir Maala kasabasının yanı sıra Humus'un kuzey kırsalındaki el-Gantu ve ed-Daru’l Kebira'yı da kontrol altına aldı.

Suriye ordusunun dün geç saatlerde Humus şehrini kuzey kırsalından izole ettiğini bildiren SOHR, Humus kenti civarında rejim güçlerinin yoğun bir şekilde bulunduğunu doğruladı.

Görsel kaldırıldı.
Hama şehrine giren muhalifler, 5 Aralık 2024. (AFP)

Suriye'nin kuzeybatısındaki muhalif grupların Askeri Operasyonlar İdaresi Komutanı Hasan Abdulgani bugün Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Güçlerimizin Humus şehrine doğru ilerleyişi Allah'a şükürler olsun ki istikrarlı bir şekilde devam ediyor” dedi.

Humus, Hama kentinin yaklaşık 40 kilometre güneyinde yer alıyor. 2011'de Esed'e karşı en büyük halk gösterilerine sahne olduğu için aktivistler tarafından ‘devrimin başkenti’ olarak adlandırılıyor.

Çatışmanın ilk yıllarında şehir muhalif gruplar ile Suriye ordusu arasında şiddetli çatışmalara sahne oldu. 2014 yılında, iki yıl süren kuşatma ve bombardımanın ardından varılan bir uzlaşma anlaşması çerçevesinde muhaliflerin çekilmesiyle şehir tamamen rejimin kontrolüne geçti. Geriye kalan savaşçılar binlerce sivil ile birlikte el-Vair mahallesine çekildi ve 2017 yılında rejimle yapılan bir uzlaşma anlaşması çerçevesinde bölgeden çıktı.

Görsel kaldırıldı.
Hama şehrine giren muhalifler, 5 Aralık 2024. (AFP)

Humus şehri, muhalif grupların ilerleyişinin korku yarattığı Alevi ağırlıklı mahallelere ev sahipliği yapıyor.

SOHR, dünden bu yana on binlerce Humuslunun Suriye kıyılarına doğru yer değiştirdiğini bildirdi. Bu mahallelerden bazıları çatışmanın ilk yıllarında ölümcül bombalamalara sahne oldu. 29 Nisan 2014'te Nusra Cephesi'nin (El Kaide'den kopup Heyetu Tahriru’ş-Şam adı altında diğer gruplarla birleşmeden önce) Alevilerin çoğunlukta olduğu bir mahallede düzenlediği çifte bombalı saldırıda çoğu sivil en az 100 kişi hayatını kaybetmişti.

Kitlesel yerinden edilme

Birleşmiş Milletler (BM) bugün yaptığı açıklamada, muhalif gruplar ve Suriye ordusu arasındaki çatışmaların, muhaliflerin Suriye'de sürpriz bir saldırı başlattığı 27 Kasım'dan bu yana 280 bin kişiyi yerinden ettiğini ve bu sayının 1,5 milyona yükselebileceğini bildirdi. Dünya Gıda Programı (WFP) Acil Durum Koordinasyon Direktörü Samir Abdulcabir Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında, “Elimizdeki rakamlar 27 Kasım'dan bu yana 280 bin kişinin yerinden edildiğini gösteriyor” dedi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.