Güvenlik görevlileri ve liderler Suveyda'daki büroları tahliye etti

Dürzi militanlarla Suriye ordusu arasında çıkan çatışmada 3 kişi öldü

Suriye silahlı grupları bir Suriye Hava Kuvvetleri uçağını ele geçirdi (AP)
Suriye silahlı grupları bir Suriye Hava Kuvvetleri uçağını ele geçirdi (AP)
TT

Güvenlik görevlileri ve liderler Suveyda'daki büroları tahliye etti

Suriye silahlı grupları bir Suriye Hava Kuvvetleri uçağını ele geçirdi (AP)
Suriye silahlı grupları bir Suriye Hava Kuvvetleri uçağını ele geçirdi (AP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ve yerel bir haber ağının bildirdiğine göre, aralarında vali ve güvenlik liderlerinin de bulunduğu yetkililer, dün, Suriye'nin güneyinde Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda vilayetindeki kurum ve merkezleri, ülkenin merkezindeki muhalif grupların benzeri görülmemiş saldırıları karşısında boşalttı.

SOHR, “Kentin valisi, polisi, hapishanesi ve Baas Partisi liderleri, yerel savaşçıların kırsaldaki güvenlik noktalarını kontrol altına almasıyla eş zamanlı olarak Süveyde kentindeki yönetimlerini terk ettiğini” belirtti.

Süveyda 24 kanalı yayınladı iki çalışanın polis merkezi binasından çıkışını ve savaşçıların Devlet Başkanı Beşar Esad'ın resmini tahrip edişini gösteren bir video yayınladı.

Ayrıca Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı iki görgü tanığı ve yerel bir aktiviste dayandırılan habere göre, Süveyde kentinde Dürzi militanlar ile Suriye ordusu arasında çıkan çatışmalarda en az 3 kişinin öldü.

Yüzlerce kişinin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın düşmesi talebiyle ana meydanda protesto gösterisi düzenlemesinden saatler sonra, silahlı gruplar polis merkezini ve en büyük sivil hapishaneyi de ele geçirdiklerini duyurdular

Suveyde 24'ün genel yayın yönetmeni Rayan Maruf, Reuters'a verdiği demeçte şunları söyledi: “İnsanlar olanları bir özgürleştirme operasyonu olarak algıladı.”



BM yetkilisi: Gazze'deki durum kıyamet gününü andırıyor

İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)
İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)
TT

BM yetkilisi: Gazze'deki durum kıyamet gününü andırıyor

İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)
İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)

Gazze Şeridi'ndeki durumun ciddiyeti konusunda uyarıda bulunan bir Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisi, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı sonucunda insani krizin en ciddi aşamasına girdiğini ve Filistinlilerin açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) İletişim Direktörü Jonathan Fowler bugün yaptığı basın açıklamasında, İsrail'in 19 aydır sürdürdüğü yok etme savaşında gıdayı bir silah olarak kullanarak tüm sınır kapılarını kapatması karşısında Gazze Şeridi'nde yaşanan gıda sıkıntısı gerçeğine dikkat çekti. Fowler, “Gazze Şeridi'ndeki mevcut durumu tarif edecek kelime bulmak çok zor, adeta kıyamet gününü andırıyor” dedi.

Fowler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı boğucu kuşatmayı ve uluslararası toplumun bu ablukayı ele almamasını ‘gerçek bir skandal’ olarak nitelendirdi.

asdfrgt
İsrail'in bugün Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA'dan aktardığına göre Fowler, Gazze Şeridi'nin ‘İsrail'in soykırım savaşının başlangıcından bu yana tanık olduğu insani krizin en kötü aşamasından geçtiğini’ belirterek, Gazze Şeridi'ndeki durumun ‘karmaşık değil, çok açık’ olduğunu söyledi. Fowler, İsrail'in 50 günü aşkın bir süredir insani yardım girişini engellemesi sonucunda Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin yiyecek bir şey bulamamasının normal olduğunu kaydetti.

Fowler, Gazze Şeridi'ndeki kıtlığın ‘tamamen İsrail'in siyasi bir kararı’ olduğunu vurguladı. “Eğer insani yardımın girmesine izin verilirse, girecektir. Ancak İsrail hiçbir şeyin geçmesine izin vermeyen boğucu bir abluka uyguluyor” diyen Fowler, ablukanın kaldırılması için yapılan uluslararası çağrılara kulak asılmadığını belirtti.