Esed rejiminin düşmesinden sonraki ilk gecede sükunet hakim olurken Suriye, tarihinde bir sayfa açtı

TT

Esed rejiminin düşmesinden sonraki ilk gecede sükunet hakim olurken Suriye, tarihinde bir sayfa açtı

Esed rejiminin düşmesinden sonraki ilk gecede sükunet hakim olurken Suriye, tarihinde bir sayfa açtı

Ülkenin farklı bölgelerinde ve yurtdışında binlerce Suriyeli dün Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin düşmesini kutladı. Devlet Başkanı Beşar Esad'ın düşüşü, silahlı muhalif grupların Şam'da sona eren ve Esed ailesinin Suriye'deki yarım asrı aşan hâkimiyetini sona erdiren yıldırım saldırısının ardından dün ülkenin çeşitli yerlerinde ve yurtdışında binlerce Suriyeli tarafından kutlandı.

Muhalif gruplar tarafından ‘özgür’ ilan edilen Şam'ın merkezinde onlarca kişi, 1971 yılından 2000 yılındaki ölümüne kadar ülkeyi demir yumrukla yöneten eski başkan Hafız Esed'in heykelini devirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre Beşşar Esed Cumartesi gecesi bir uçakla Suriye'den ayrıldı.

Rusya basını, Kremlin'den bir kaynağın Esed ve ailesinin Moskova'da olduğunu söylediğini aktardı.

Cadde ve sokaklar boş

Esed rejiminin düşmesinden sonra Şam'da ilk gün güneş batarken motosikletleri ve araçlarıyla birkaç silahlı muhalif dışında başkente giden yolların çoğunda yaya yoktu.

Şam'a giden yol üzerindeki kontrol noktalarında güvenlik personeli bulunmuyordu. Şehre giden yol üzerinde Esed'in yırtılmış resimleri ve Suriye ordusuna ait yanmış bir kamyon görülüyordu.

Muhalefet tarafından uygulanan sokağa çıkma yasağı çerçevesinde dükkanlar ve restoranlar erkenden kapatıldı. Karar yürürlüğe girmeden önce insanların çok sayıda ekmekle hızla evlerine yürüdüğü görüldü.

Tampon bölgenin devralınması

Fransız Haber Ajansı AFP’ye ve SOHR'a göre dün akşam Şam'daki güvenlik merkezlerinde çıkan yangınlara İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısı neden oldu.

İsrail ordusu, Suriye'nin güneyinde, 1967 yılından bu yana İsrail tarafından işgal edilen Golan Tepeleri'nin bir kısmına komşu olan tampon bölgede yer alan beş beldenin sakinlerine sokağa çıkma yasağı getirdi.

Karar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dün Suriye ile Golan Tepeleri konusunda 1974 yılında yapılan ‘ayrılma’ anlaşmasının Esed rejiminin düşmesinin ardından çöktüğünü ve orduya Birleşmiş Milletler (BM) gücünün konuşlandığı tampon bölgeyi ‘ele geçirme’ emri verdiğini açıklamasından kısa bir süre duyuruldu.

Devlet Başkanlığı Sarayı’na saldırılması ve heykellerin devrilmesi

Dün onlarca Suriyeli Esed'in Şam'ın lüks bir mahallesinde bulunan ve yağmalandıktan sonra boş kalan konutunu gezdi. Yaklaşık iki kilometre uzaklıktaki Devlet Başkanlığı Sarayı’nın ana kabul salonunun yakıldığı görüldü.

Suriyeliler, Suriye’nin orta kesimlerindeki Hama, kuzeyindeki Halep ve güneyindeki Dera gibi ülkenin çeşitli bölgelerinde Beşşar Esed ve babasının heykellerini devirdi, portrelerini yaktı.

Şam'ın Emevi Meydanı'nda kutlama ateşi yakıldı, sevinç zılgıtları tebriklere karıştı.

Bir videoda, aralarında muhalif grupların üyelerinin de bulunduğu bir grup insanın meydanın yanındaki bir tankın üzerine çıktığı, yumruklarını havaya kaldırıp zafer işareti yaparken görüldüler. Arka planda silah sesleri duyuluyordu.

Silahlı muhalif gruplar, Suriye devlet televizyonundan Şam’ın kurtarıldığını, zalim Beşşar Esed'in devrildiğini ve rejimin hapishanelerindeki tüm mazlum tutukluların serbest bırakıldığını’ duyurdu.

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) Lideri Ebu Muhammed el-Cevlani dün Şam'daki Emevi Camii'ni ziyaret ederek ‘tarihi zaferi’ selamladı.

Gruplar tarafından Telegram'da yayınlanan bir videoda, gerçek adı Ahmed eş-Şara’yı kullanmaya başlayan Cevlani, Emevi Camii'nde bir konuşma yaparken ve etrafındaki kalabalık sloganlar atarken görüldü.

Cevlani'nin bir ana yolun yanındaki yeşil alanda secde ettiği ve yeri öptüğü bir video Telegram kanalında yayınlandı. Video “Komutan Ahmed eş-Şara Şam'a vardığında secdeye kapandı” başlığını taşıyor.

Suriye devlet televizyonunda Cevlani adına bir yayıncı tarafından okunan açıklamada, “Onur, haysiyet ve özgürlük için başlayan devrimimizin hedeflerine ulaşmak için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Geri adım atmayacağız. 2011 yılında başladığımız yolu tamamlamaya kararlıyız” ifadeleri kullanıldı.

Suriye rejiminin çok hızlı bir şekilde çökmesi, 2011 yılından bu yana yaklaşık yarım milyon insanın ölümüne neden olan ve farklı ülkeler tarafından desteklenen grupların yer aldığı bir iç savaşla parçalanmış halde olan ülkede bilinmezliğe kapıyı aralıyor.

İhtiyatla karşılandı

Netanyahu Esed rejiminin düşüşünü ‘Ortadoğu'da tarihi bir gün’ olarak nitelendirdi. İran'ın başını çektiği ‘şer ekseninin başlıca halkasının’ parçalanmasını memnuniyetle karşıladı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suriye'de Esed'in ‘diktatörlük rejiminin’ düşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, muhalif grupların Şam'ın kontrolünü ele geçirmesinin ardından ‘temkinli bir umutla’ açıklamalarda bulundu. Bunu bir ‘dönüm noktası’ olarak nitelendiren Pedersen, ‘tüm Suriyeliler için barış, uzlaşı, onurlu bir yaşam ve kapsayıcılık sayfasının’ açılması çağrısında bulundu.

Öte yandan BM Savaş Suçları Komisyonu müfettişleri, Esed rejiminin düşmesini Suriyeliler için ‘tarihi yeni bir başlangıç’ olarak nitelendirdiler. BM müfettişleri, Suriye’nin yeni liderlerini, Esed dönemindeki ‘zulümlerin’ tekrarlanmamasını sağlamaya çağırdılar.

Diğer taraftan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB'nin tüm azınlıkları koruyan bir Suriye devletinin yeniden inşasına katkıda bulunmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suudi Arabistan, Suriye'nin ‘kaosa ve bölünmeye’ sürüklenmesini önlemek için ortak çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.

Muhalif grupları desteklediği Suriye'de önemli bir nüfuza sahip olan Türkiye ise bölge ülkelerine ‘iyi ve yumuşak bir geçiş süreci olması ve sivillerin daha fazla zarar görmemesi’ için çağrıda bulundu.

Esed rejiminin başlıca destekçisi olan Rusya, Esed'in ‘istifa ettiğini’ doğruladı. Beşşar Esed ile Suriye topraklarındaki silahlı çatışmalara müdahil olan bazı taraflar arasında yapılan görüşmelerin ardından, Esed'in Devlet Başkanlığı görevinden istifa etmeye ve ülkeyi terk etmeye karar verdiğini ve iktidarın barışçıl olarak devredilmesi için çalışmaların başlatılması talimatını verdiğini kaydetti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Esed'in ‘Tahran'dan hiçbir zaman yardım istemediğini’ vurguladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Suriye'deki ‘barbar’ olarak nitelendirdiği rejimin çöküşünden duyduğu memnuniyeti dile getirerek Paris'in bölgedeki ‘herkesin güvenliği’ konusundaki kararlılığının altını çizdi.

Ürdün Kralı 2. Abdullah ülkesinin Suriyelilere desteğini ve onların ‘iradelerine’ saygısını ifade ederken ülkeyi ‘kaosa’ sürüklenmekten kaçınılması çağrısında bulundu.

Biden, Esed'in hesap vermesi gerektiğini vurguladı

Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, Washington'da yaptığı açıklamada, Esed'in hesap vermesi gerektiğini vurgulayarak rejiminin düşmesini Suriyeliler için ‘tarihi bir fırsat’ olarak nitelendirdi.

Biden’ın halefi Donald Trump ise Esed'in Rusya'nın desteğini kaybettikten sonra kaçtığını söyledi.

Rusya’nın bir yandan Ukrayna'daki savaş yürütürken 27 Kasım'da başlayan son saldırı karşısında Esed güçlerine yeterli desteği sağlayamadığı açıktı. İsrail'in yıkıcı saldırılarının ardından İran ve Lübnan Hizbullahı’nın desteği de Suriye rejimini kurtaramaya yetmedi.

Sednaya Askeri Cezaevi'ndeki tüm kapılar açıldı

HTŞ ve müttefiki olan gruplar, ülkenin kuzeyinde başlayıp orta kesimlerine ve Şam'a kadar uzanan bir operasyon çerçevesinde hızla ilerledi.

Yerel muhalif gruplar, hükümetin askeri ve güvenlik güçlerinin çekilmesinin ardından güneydeki Dera ve Kuneytra ile doğudaki Deyrizor gibi diğer bölgelerin kontrolünü ele geçirdi.

Muhalif gruplar ve SOHR, dün sabah, sivil toplum kuruluşlarının mahkûmların işkenceye maruz kaldığını söylediği Suriye'nin en büyük hapishanelerinden biri olan Şam yakınlarındaki Sednaya Askeri Cezaevi’nin kapılarının açıldığını bildirdi.

Diğer taraftan Suriye Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali, iktidarı Suriye halkı tarafından seçilecek herhangi bir ‘yönetime’ devretmeye hazır olduğunu açıkladı.

Çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) komutanı Mazlum Abdi, ‘zalim’ rejimin düşmesiyle birlikte Suriyelilerin ‘tarihi anlara’ tanık olduğunu söyledi.

BMGK toplantısı

Fransız Haber Ajansı AFP'nin diplomatik kaynaklara dayandırdığı habere göre BM Güvenlik Konseyi (BMGK) bugün öğleden sonra, Esed rejiminin düşmesinin ardından Suriye konusunda kapalı kapılar ardında acil bir toplantı gerçekleştirecek.

Bu arada ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Amerikan savaş uçaklarının dün Suriye'deki 75'ten fazla DEAŞ hedefini ‘terör örgütünün dış operasyonlar düzenlemesini engellemek ve mevcut durumdan yararlanarak Suriye'nin merkezinde yeniden yapılanmaya çalışmasını önlemek amacıyla’ vurduğunu açıkladı.

Bir başka gelişmede ise SOHR, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) gruplarının dün, Suriye'nin kuzeyindeki Münbiç’te SDG’nin kontrolündeki mahallelere düzenlediği saldırıda en az 26 silahlı unsurun öldüğünü bildirdi.



Batı Şeria'da olanlara benzer şekilde… İsrail özel kuvvetleri Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdı

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
TT

Batı Şeria'da olanlara benzer şekilde… İsrail özel kuvvetleri Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdı

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)
Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'daki İsrail ordusu mensupları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)

19 Mayıs'ta İsrail'in gizli gücü ya da özel kuvvetler olarak adlandırılan bir grup, Direniş Komiteleri'nin askeri kanadı Nasır Selahaddin Tugayları'nın liderlerinden Ahmed Sarhan'a Han Yunus'ta hızlı bir operasyonla suikast düzenledi.

Bu, Batı Şeria'da Filistinli aktivistlere karşı yürütülen operasyonlara benzer görevler yürüten gizli bir gücün ilk ‘aleni’ operasyonuydu.

Ancak Gazze Şeridi daha önce de Batı Şeria'da olduğu gibi benzer güçlerin operasyonlarına ve ardından askeri takviyelere tanık olmuştu. Haziran 2024'te Nuseyrat'ta ve aynı yılın şubat ayında Refah'ta olmak üzere kaçırılanların kurtarılması için yapılan operasyonlarda da durum böyleydi.

Filistinliler cuma günü Cenin yakınlarındaki Raba köyünde topraklarına el konulmasına karşı düzenledikleri gösteride göz yaşartıcı gaza maruz kaldılar. (Reuters)Filistinliler cuma günü Cenin yakınlarındaki Raba köyünde topraklarına el konulmasına karşı düzenledikleri gösteride göz yaşartıcı gaza maruz kaldılar. (Reuters)

Nasır Selahaddin Tugayları komutanını hedef alan operasyonda, tespit edildikten sonra gücün geri çekilmesini sağlamak için helikopter ve insansız hava araçlarının (İHA) müdahalesi dışında askeri takviye yapılmadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, İsrail özel kuvvetlerinin son aylarda Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yoğunlaştırdığını ve belirli yerlerin tespit edilmesi, izlenmesi ve buralara kimlerin girip çıktığının takip edilmesinde rol oynadığını bildirdi.

Sızma, adam kaçırma ve cinayet

Dün öğleden hemen önce, askeri araçların konuşlandığı yerin birkaç yüz metre uzağında bulunan bir İsrail özel kuvveti, Refah'ın kuzeybatısında bulunan Kızıl Haç sahra hastanesi yakınlarına sızdı ve bir grup insana ateş açtı.

Daha sonra bu gücün Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams'ı kaçırdığı ve uluslararası ajanslar için hastanelerin çalışmaları hakkında bir belgesel çekmekte olan foto muhabiri Tamir ez-Zeanin'i öldürdüğü ortaya çıktı. Operasyonda, Sağlık Bakanlığı'nda el-Hams ile birlikte çalışan bir yönetici de yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams (Reuters)Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams (Reuters)

Operasyonu gerçekleştiren güç, el-Hams'ı kaçırdıktan sonra Refah'ın batısındaki el-Alem bölgesinde bulunan İsrail güçlerine doğru geri çekildi.

Bu gücün genellikle Arapça bilen İsrailli gizli ajanlardan mı oluştuğu yoksa son birkaç aydır Gazze Şeridi'nde adı sıkça anılan ve özellikle İsrail tarafından tamamen işgal edilmiş olan Refah bölgesinde aktif olan Yaser Ebu Şebab'a bağlı silahlı grupların üyeleri mi olduğu konusunda çelişkili haberler vardı.

Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'da bir caddede ilerleyen İsrail askeri araçları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)Batı Şeria'da Cenin yakınlarında bulunan Kabatiya'da bir caddede ilerleyen İsrail askeri araçları, 17 Temmuz 2025 (Reuters)

Şarku’l Avsat'a konuşan görgü tanıklarına göre operasyonu gerçekleştiren güç, Filistin plakalı sivil bir ciple seyahat ediyordu. Önce kimlikleri tespit edilmeden bir grup insana ateş açtılar ve daha sonra el-Hams olduğu tespit edilen kişiyi kaçırdılar.

‘Tehlikeli bir emsal’

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams daha önce Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi'nden sorumluydu ve bir kere evi bombalanmıştı.

Sağlık Bakanlığı el-Hams'ın kaçırılmasını kınayarak olayı ‘Gazze Şeridi'ndeki hasta, aç ve acı çekenlerin sesinin doğrudan hedef alınması anlamına gelen tehlikeli bir emsal’ olarak nitelendirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Açlıktan ölen çocukların acısını, ilaçtan mahrum kalan yaralıların acısını ve hastane kapıları önündeki annelerin feryatlarını dünyaya duyuran en önde gelen insani ve tıbbi seslerden birini hedef alan bu korkakça eylem, gerçeği susturmak ve en kötü sağlık ve insani felaketi yaşayan tüm bir halkın acısını gizlemek için önceden planlanmış bir niyeti yansıtmaktadır.”

Saldırıyı ‘ifade özgürlüğü ve insani yardım çalışmalarının ciddi bir ihlali’ olarak değerlendiren Bakanlık, el-Hams'ın güvenliğinden İsrail’i tamamen sorumlu tutarak derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep etti.

Ramallah'ın doğusundaki Burka köyünde 15 Temmuz 2025 tarihinde yerleşimciler tarafından yakılan araçların arasında yürüyen bir Filistinli (AFP)Ramallah'ın doğusundaki Burka köyünde 15 Temmuz 2025 tarihinde yerleşimciler tarafından yakılan araçların arasında yürüyen bir Filistinli (AFP)

El-Hams'ın kaçırılmasının gerçek nedenleri bilinmiyor. Ancak sahadaki kaynaklar, bunun tıbbi ekipleri hedef alma ve hastane yöneticilerini kaçırıp tutuklama girişiminin bir parçası olabileceğini tahmin ediyor. Nitekim Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Selmiye ve Kemal Advan Hastanesi Müdürü Husam Ebu Safiye ile de benzeri yaşanmıştı. Amaç, 7 Ekim 2023 olaylarında yaralanmalarından sonra ya da sonrasında yakınlarında gerçekleşen İsrail bombardımanlarında yaralanıp Gazze’deki hastanelerde tedavi edilmiş olabilecek kaçırılmış İsraillilerin akıbetini öğrenmek olabilir.

Casusluk, izleme ve gözetleme

Bu olay, silahlı kişilerin Gazze şehrinin güneyindeki Tel el-Hava mahallesinde Heysem Şimali adlı bir Filistin vatandaşını susturucu takılı tabancalarla öldürmesinden yaklaşık on gün sonra meydana geldi.

Elektronik mühendisi olan Şimali'nin katilinin kimliği henüz doğrulanmadı. Bazı kaynaklar onun bir Hamas aktivisti olduğunu doğrularken, ölümünün koşulları şu anda araştırılıyor.

Geçtiğimiz haftalarda İsrail, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nda aktif olan bazı mühendislere suikast düzenledi.

Batı Şeria'daki Ramallah sokaklarında dün Gazze Şeridi ile dayanışma amacıyla bir gösteri düzenlendi. (AFP)Batı Şeria'daki Ramallah sokaklarında dün Gazze Şeridi ile dayanışma amacıyla bir gösteri düzenlendi. (AFP)

İsrail, Mart 2024'te Şifa Tıp Kompleksi'ne saldırıp üst düzey bir Hamas yetkilisi olan İç Güvenlik Servisi Operasyon Direktörü Faik el-Mebhuh'u öldürdüğünde özel bir güç kullanmıştı.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, İsrail özel kuvvetlerinin muhbirler yardımıyla evleri ve binaları izleyerek buralara kimlerin girip çıktığını öğrenmeye çalıştığını söyledi.

Faaliyetlerini itiraf eden muhbirlerin yakalandığını ve sorgulandıktan sonra haklarında ‘saha’ tedbirleri alındığını da ifade ettiler.

Kaynaklar, bu güçlerin aktivistlerin, vatandaşların ve hastaneler dahil bazı yerlerin hareketlerini gözetlemek ve izlemek için kameralar ve dinleme cihazları yerleştirdiğini ve bu cihazların çoğunun yakın zamanda ortaya çıkarıldığını bildirdi.

Kaynaklar, Kassam Tugayları'nın güvenlik ve istihbarat birimlerinin özel kuvvetlerin Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini yakından takip ettiğini ve grup aktivistlerine bu kuvvetlerden gelebilecek herhangi bir tehlikeye karşı uyanık ve tetikte olmaları, hafif silahlar ve el bombaları taşımaları yönünde sıkı talimatlar verildiğini belirtti.