Suriye başbakanlığına aday gösterilen Muhammed el-Beşir hakkında ne biliyoruz?https://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5090095-suriye-ba%C5%9Fbakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1na-aday-g%C3%B6sterilen-muhammed-el-be%C5%9Fir-hakk%C4%B1nda-ne-biliyoruz
Suriye başbakanlığına aday gösterilen Muhammed el-Beşir hakkında ne biliyoruz?
Esed'in devrilmesinden sonraki ilk Suriye Başbakanı (AFP)
İsmail Derviş
Beşşar Esad rejiminin ve Baas Partisi iktidarının devrildiğinin duyurulmasından sonra eski rejimin Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali evinde çektiği bir video ile Suriyelilere mesaj göndererek; hâlâ evinde olduğunu, ülkeden ayrılmadığını ve ayrılmayacağını söyledi.
“Ben sizdenim, siz de bendensiniz. Ben evimdeyim ve bu ülkeye ait olduğum ve vatanım dışında hiçbir ülkeyi tanımadığım için onu terk etmedim” diye belirtti. Haberler, Celali'nin, yönetimin barışçıl bir şekilde devredilmesi ve devlet kurumlarının çökmesinin önlenmesi için kendisinden görevde kalmasını isteyen Askeri Operasyonlar Dairesi Komutanı Ahmed Şara ile temasa geçtiğine işaret ediyor.
Esed'in devrilmesinden sonraki ikinci günde Şara, İdlib'deki Heyet Tahrir el-Şam'a bağlı Kurtuluş Hükümeti'nin başkanı Mühendis Muhammed el-Beşir'i Şam'da geçici hükümet kurmakla görevlendirdi. Peki, Suriye'nin kuzeyindeki İdlib şehri dışında tanınmayan Muhammed Beşir hakkında ne biliyoruz?
Mühendislik, şeriat ve hukuk
Muhammed Beşir 1983 yılında, Suriye rejim güçlerinin 2014 yılında muhalif güçlerin eline geçmesinden bugüne kadar giremediği Cisr el-Şuğur’da doğdu. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi İdlib'de okudu, ardından Halep Devlet Üniversitesi'nde yüksek öğrenimine başladı. 2007 yılında aynı üniversitenin Haberleşme Bölümü'nden Elektrik Mühendisliği diplomasını aldı.
Beşir, mühendislik okumasının yanı sıra şeriat ilimleri bölümünü de okudu ve İdlib Üniversitesi'nden şeriat ve hukuk diploması aldı. 2011 yılında Suriye devriminin patlak verdiği dönemde Suriye Gaz Şirketi'ne ait gaz fabrikasında hassas enstrümantasyon bölümünün başkanı olarak çalışıyordu. Anadili olan Arapçanın yanı sıra İngilizceyi de akıcı bir şekilde konuşabiliyor.
İdlib'e dönüş
Suriye devriminin patlak vermesinden sonra rejimden ayrıldı ve Heyet Tahrir el-Şam'a katılana kadar İdlib'de kaldı. Yavaş yavaş, Heyet Tahrir el-Şam’ın lideri Ahmed el-Şara’ya yakın kişilerden oldu ve İdlib'de çeşitli görevlerde bulundu. En önemlisi, Kurtuluş Hükümeti'nin beşinci ve altıncı dönemleri olan 2021-2023 arasında üstlendiği Kalkınma Bakanı olarak görev yaptı. 27 Aralık 2023'te İdlib'de idari ve siyasi görevleri yürüten Kurtuluş Hükümeti'nin başkanlığına getirildi ve Suriye rejimi devrilene kadar bu görevi sürdürdü.
Üçlü toplantı
9 Aralık'ta Ahmed Şara, eski Suriye başbakanı Muhammed Celali ve Kurtuluş Hükümeti Başkanı Muhammed Beşir'in de katıldığı bir toplantı yaptı ve ikincisini Suriye'deki geçiş hükümetini kurmakla görevlendirdi. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre Suriye'de yeni yönetimin nasıl olacağı belirleninceye kadar, geçici hükümet yalnızca birkaç aylığına görev yapacak. Beşir'e yakın olanlara göre ise hükümetinin şu andaki önceliği, diğer bakanlıkları ihmal etmeden savunma, içişleri ve dışişleri gibi hassas bakanlıkların yönetilmesine odaklanmak olacak.
Yeni kabinede görev yapacakların isimleri henüz bilinmiyor ama Enformasyon Bakanlığı’na mühendis Muhammed Yakub el-Ömer'in getirileceği sızdırıldı. Bu arada Independent Arapça kaynakları, geçiş hükümetinde önceki Suriye hükümetinden herhangi bir bakanın olmayacağını teyit etti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep ettihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5161876-%C5%9Farku%E2%80%99l-avsat%E2%80%99-konu%C5%9Fan-filistinli-kaynak-hamas-60-g%C3%BCnl%C3%BCk-ate%C5%9Fkes-%C3%B6nerisinde-3
Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
Hamas Hareketi’nin 60 günlük ateşkes önerisini kabul etmesi ve dolaylı müzakerelere hazır olduğunu duyurmasıyla Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmeleri yeni bir aşamaya girdi. Öte yandan İsrail'in, şimdiye kadar Gazze Şeridi'nin yüzde 65'ini kontrol altına aldığı bölgelerden çekilme konusunda engeller çıkaracağına dair bazı endişeler hakim.
Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, ABD’nin Gazze’deki savaş konusunda gösterdiği gayret ve krizin iki tarafının da olumlu tepkisinin ‘olası engelleri aşabileceğini, bunların en önemlilerinin ise geri çekilme ve savaşın sona erdirilmesine dair garantiler olduğunu’ düşünüyor. Uzmanlar, ateşkes anlaşmasının yakında, belki de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü Beyaz Saray'ı ziyaret edip Başkan Donald Trump ile görüşmesinden sonra veya kısa bir süre sonra sonuçlanacağını tahmin ediyorlar.
AlQahera News haber kanalının cuma akşamı kimliğini açıklamadığı Mısırlı kaynaklardan aktardığı bilgilere göre Mısır, tüm taraflar arasında mutabakat sağlayacak nihai bir formüle ulaşmak için çeşitli taraflarla yoğun temaslara başlarken taraflar arasında dolaylı müzakereler yeniden başladı. Hamas arabuluculara son tekliflerine cevabını iletti ve cevabında, kabul edilmesi halinde 60 günlük ateşkes sağlanması için dolaylı müzakerelere kapıyı aralayacağını belirtti.
Müzakerelerin gidişatını yakından takip eden Filistinli bir kaynak, dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Hamas'ın öneriyi kabul ettiğini, ancak bazı değişiklikler talep ettiğini söyledi. Bu değişikliklerin başında savaşın sona erdirilmesi, insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişiyle ilgili mekanizmanın yeniden düzenlenmesi ve İsrail'in 2 Mart öncesindeki mevzilerine geri çekilmesi geldiğini söyleyen kaynağa göre bu değişikliklerin sebebi ocak ayında varılan ateşkes anlaşmanın çökmesinin ardından İsrail’in daha fazla bölgeye genişlemesi. Kaynak, yeni müzakerelerin Doha ve Kahire arasında yapılacağını, çünkü iki ülke arasında anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin ortak dosyalar olduğunu belirtti.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında öldürülen Filistinliler (AFP)
Hamas tarafından cuma günü yapılan açıklamada, arabuluculara öneriye ilişkin ‘olumlu’ yanıt verildiği ifade edildi. Önerinin içeriğine değinilmeyen açıklamada, ‘önerinin uygulama mekanizması hakkında müzakerelere derhal başlamaya ciddiyetle hazır olduğu’ vurgulandı.
İsrail gazetesi Hayom, müzakerelerin devam etmesindeki en büyük zorluğun İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilme haritası olacağını bildirdi. Hamas tam çekilme talep ederken, İsrail ‘Morag Koridoru’ adı verilen hattı ve onun güneyindeki tüm bölgeleri elinde tutmak istiyor.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee cuma günü X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ordunun Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 65'ini operasyonel olarak kontrol altına aldığını söyledi.
İsrail Yayın Kurumu’nun kaynaklardan aktardığına göre ‘Hamas’ın yanıtında önerilen değişikliklerin İsrail karar vericileri için bir zorluk oluşturacağı’ düşünülüyor. İsrail hükümeti Bakanlar Kurulu, anlaşmayı görüşmek üzere cumartesi akşamı toplanacağını açıkladı.
İsrail ve Filistin meselelerinde uzman olan siyaset bilimi profesörü Dr. Tarık Fehmi, İsraillilerin geri çekilme konusunda biraz oyalanacağını, ancak Hamas'ın anlaşmaya varmaya yönelik esnek tutumunu göz önünde bulunduracağını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmeden önce bir miktar uzlaşma göstermeye mecbur kalacağını ve savaşan tarafların ABD Başkanı’nı kazanmak ve ona olumlu mesajlar vermek için çaba göstereceğini tahmin ediyor.
Her iki tarafın da çekinceleri nedeniyle Kahire ve Doha'da düzenlenen müzakerelerde tam çekilme konusunun gündeme gelmeyeceğini düşünen Dr. Fehmi’ye göre buna karşın İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve nüfuslu bölgelerin dışına ve bazı koridorlardan çekilmesi söz konusu olabilir.
Ana çekilme noktalarının mevcut müzakereleri engellemesini beklemeyen Dr. Fehmi, savaşan tarafların önerilen çerçeve anlaşmasına onay verdiğini ve ayrıntıların taktiksel noktalar içerdiğini, gerçek anlamda radikal olmadığını, özellikle de Hamas'ın insani yardımların girişini öncelikli gördüğünü ve ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) dışında uluslararası kuruluşların da insani yardım çalışmalarına dahil edilmesi için baskı yapacağını belirtti.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, anlaşmanın şu anki en önemli engelinin Hamas'ın işgalcilerin 2 Mart öncesindeki durumuna geri dönmesini talep etmesi olduğunu düşünüyor. İsrail, bu konudaki anlaşmayı kabul ederse, özellikle de Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan Refah'ta kalma niyetinde olduğu için, büyük bir taviz vermiş olacak. Nihai durum ve tam çekilme konusundaki tartışmaların, yaklaşan ateşkes dönemine ertelenmesi bekleniyor. Bu ateşkes, ilerleyen aşamalarda İsrail'in uluslararası ve Arap güçlerinin varlığı karşılığında tam çekilmeyi kabul etmesini içerebilir.
İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, kimliği açıklanmayan İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde Trump'ın Netanyahu ile görüşmesi sırasında Gazze'de ateşkes anlaşması yapıldığını açıklayabileceğini yazdı.
ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz cuma günü, Hamas'ın Gazze'deki ateşkes önerisine ‘olumlu’ yanıt vermesinin ‘iyi’ olduğunu söyledi. Başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, Gazze konusunda ‘birkaç gün içinde’ bir anlaşma sağlanabileceğini belirtti.
ABD merkezli televizyon ağı CNN’nin cuma günü aktardığına göre İsrailli 10 rehine canlı olarak, 18 rehine ise ölü olarak tam zamanında serbest bırakılacak ve herhangi bir tören veya kutlama yapılmayacak. Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte Gazze'ye insani yardım akışı hemen başlayacak.
Dr. Fehmi’ye göre Beyaz Saray’a gitmek isteyen Netanyahu, Trump’ı ziyaret etmeden önce ateşkes anlaşmasının ilan edilmesini engelleyen ve formalitede kalan tüm anlaşmazlıkları, tüm sorunları ve önemli fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak siyasi çıkarlarına, İran dosyasına ve yeni Ortadoğu düzenlemelerine odaklanıyor.
Dr. Rakab ise önümüzdeki günlerde özellikle Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyareti sırasında, 60 günlük ateşkesin yakında yürürlüğe girmesinden sonra ABD'nin savaşı kesin olarak durdurma arzusunun gerçek olup olmadığının daha net bir şekilde anlaşılacağına dikkati çekti.