ABD'nin Fırat'ın doğusundaki Kürtlere verdiği güvenceler

Şam'daki yeni yönetimle müzakere edecek bir Kürt heyetinin oluşturulması için Fransız arabuluculuğu

Suriye'nin doğusunda bulunan Kamışlı kentindeki mevzilerini boşaltmaya hazırlanan Rus güçleri (AFP)
Suriye'nin doğusunda bulunan Kamışlı kentindeki mevzilerini boşaltmaya hazırlanan Rus güçleri (AFP)
TT

ABD'nin Fırat'ın doğusundaki Kürtlere verdiği güvenceler

Suriye'nin doğusunda bulunan Kamışlı kentindeki mevzilerini boşaltmaya hazırlanan Rus güçleri (AFP)
Suriye'nin doğusunda bulunan Kamışlı kentindeki mevzilerini boşaltmaya hazırlanan Rus güçleri (AFP)

Kürt kaynaklar, Kamışlı kentini ziyaret eden bir Fransız heyetinin, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi temsilcileriyle, eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonraki geçiş aşaması konusunda Heyetu Tahriru’ş-Şam’la (HTŞ) müzakere etmek üzere Şam'a gidecek birleşik bir Kürt heyetinin oluşturulmasını görüşmek üzere toplantılar yaptığını açıkladı.

Bu gelişme, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi'nin, kontrol ettikleri bölgelerde bağımsızlık bayrağını göndere çekmelerinin Suriye'nin bir parçası olduklarına dair inançlarının bir işareti olduğunu ve geçiş sürecine katılımlarının ülkenin sorunlarına kapsamlı bir çözüm bulunmasına katkıda bulunacağını düşündüklerini söylediği bir dönemde oldu.

Bir Kürt askeri yetkili, DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu ve ABD ordusunun, HTŞ heyeti ve Türkiye yanlısı grupları SDG'den ayıran Fırat Nehri kıyısını koruma ve ülke için kapsamlı siyasi çözüme ulaşılana kadar herhangi bir ihlali önleme sözü verdiğini belirtti.

Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından gönderilen özel Fransız heyetiyle yapılan görüşmelere katılan Kürt kaynaklar, Fransızların Demokratik Birlik Partisi (PYD) liderliğindeki Özerk Yönetim'in parçası olan partilerin liderleriyle görüşmeler yaptığını bildirdi. Görüşmelerde SDG Lideri Mazlum Abdi başkanlığında tüm Kürt parti ve gruplarından oluşan birleşik bir Kürt heyetinin başkent Şam'a giderek HTŞ liderliğindeki muhalif gruplar tarafından yönetilen geçici hükümetle müzakere etmesi olasılığı ele alındı.

Aynı kaynaklar, Fransız heyetin Kürt Ulusal Konseyi partileri, İlerici Parti ve Birlik Partisi liderleri ve teknokrat isimlerle bir araya geleceğini, tüm parti ve siyasi tarafları kapsayacak bir Kürt heyeti oluşturarak, HTŞ ve muhalif gruplarla ülkenin geleceği ve geçiş dönemine katılım konusunda müzakerelerde bulunacağını bildirdi.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Lideri Mazlum Abdi, Suriye'nin doğusundaki Haseke kentinde gazetecilere konuşuyor. (AFP)Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Lideri Mazlum Abdi, Suriye'nin doğusundaki Haseke kentinde gazetecilere konuşuyor. (AFP)

SDG Lideri Mazlum Abdi, Kürt güçlerinin pozisyonunu birleştirme ve Şam ile güçlü bir şekilde müzakere etme çağrısında bulunarak, Suriye'deki tüm Kürt halkı için tehdit oluşturan mevcut duruma karşı uyarıda bulundu. Abdi, çarşamba akşamı Özerk Yönetim'e yakın Ronahî TV’de yayınlanan röportajında, Kürt güçlerini bir araya gelmeye ve görüşlerini birleştirmeye çağırarak şunları söyledi: “Kürt pozisyonu birleşik olmalı. Kürdistan Bölgesi'nin güneyindeki halkımızın Irak hükümetiyle yaşadığı deneyimi tekrarlamamalıyız. İçeride ne sorunumuz olursa olsun, Şam'da birlik olalım.”

Kapsamlı ateşkes

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, resmi internet sitesinde yayınladığı açıklamada, Esed döneminin sona erdiğine işaret ederek, Fırat Nehri'nin doğusundaki etki alanlarında bulunan tüm birim ve kurumlarına Suriye bağımsızlık bayrağını çekme kararı aldı.

Televizyonda yayınlanan röportajında Abdi, Özerk Yönetim'in Suriye'deki geçiş sürecine katılımının siyasi çözümlere yol açacağını ve yıllardır devam eden krize kapsamlı bir çözüm getireceğini kaydetti. Halep'in doğu kırsalındaki Münbiç ve Ayn el-Arap (Kobani) kentlerindeki ateşkes anlaşmasının Türkiye yanlısı silahlı gruplarla kapsamlı bir anlaşmaya dönüşmesini umduğunu belirten Abdi, “Çatışmalar Tişrin Barajı’nda devam ediyor, ancak Karakozak Köprüsü’nde ve Münbiç kentinde durdu. Anlaşma, askeri güçlerin Münbiç'ten ayrılmasını ve Münbiç'in sivil bir güç tarafından yönetilmesini öngörüyor. Ancak ben Türkiye destekli tarafın bu konudaki kararlılığından şüpheliyim” ifadelerini kullandı.

SDG Komutanı, Türkiye yanlısı grupların Halep kırsalındaki Kürt kenti Kobani'yi kuşatmak istediğini, ancak tüm saldırıları püskürttüklerini söyledi. Abdi, “Türkiye'nin bu tür saldırılar yapmasını engellemek için hatta olan arkadaşlarımız var. Bizi destekleyen birçok uluslararası güç var ve Münbiç'teki ateşkesi kapsamlı bir ateşkes haline getirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Fırat'ın doğusundaki Kürtler için ABD koruması

Bu bağlamda Rakka, Haseke ve Deyrizor aşiretlerinin ileri gelenleriyle SDG, Uluslararası Koalisyon ve ABD ordusu arasındaki toplantılara katılan bir Kürt askeri yetkili, Fırat Nehri'nin bir tarafta SDG bölgeleri, diğer tarafta HTŞ ve üçüncü tarafta da Türkiye yanlısı gruplar arasında ayrım çizgisi olacağını açıkladı. Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan kaynak şunları söyledi: “Koalisyon komutanları, tüm ülkede tüm bileşenlerin, azınlıkların ve etnik grupların haklarını koruyan kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılana kadar, nehrin her iki tarafında da herhangi bir ihlali önlemek için ana garantör olacaklarını teyit ettiler.”

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynağa göre 10 Aralık Salı günü Suriye'deki ABD üslerini ziyaret eden ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla, SDG liderleriyle bir araya geldi. Kurilla, ABD'nin Suriye'de DEAŞ'la mücadele misyonunun devamlılığı konusunda güvence verdi. Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “General Kurilla güvenlik önlemleri, hızla değişen durum ve DEAŞ'ın Suriye'deki mevcut durumdan faydalanmasını önlemeye yönelik devam eden çabalar hakkında ilk elden bir değerlendirme aldı ve Washington'un DEAŞ'ın kalıcı olarak yenilgiye uğratılması konusunda kararlı olduğunu vurguladı.”

Sahada ise SDG'nin bir parçası olan Münbiç Askeri Konseyi dün yaptığı açıklamada, Türkiye yanlısı grupların Münbiç kırsalının güneyindeki Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü'ne yönelik tüm saldırılarını engellediğini duyurdu. Açıklamada, “ABD arabuluculuğundaki ateşkese rağmen, Şam'daki Baas rejiminin devrilmesinin ardından Türk gruplar, 20'den fazla Türk insansız hava aracının (İHA) hava desteğiyle Münbiç şehrinin güneydoğusundaki Karakozak Köprüsü ve Tişrin Barajı'na her türlü silah, tank ve zırhlı araçla saldırdı” denildi.

Saldırı, dört günlük ateşkesin ardından perşembe sabahı yürürlüğe giren Münbiç Anlaşması’ndan bu yana gerçekleşen en şiddetli saldırı oldu. Münbiç Askeri Konseyi'ne göre saldırıda Türkiye yanlısı gruplardan 210 kişi öldü, 39 askeri araç ve 6 Türk tankı imha edildi, ayrıca 5 kamikaze İHA düşürüldü.

Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde Özerk Yönetim İç Güvenlik Güçleri (Asayiş), bazı kişilerin rastgele ateş açması sonucu göstericilerden ve güçlerinden yaralananlar olduğunu duyurdu. Asayiş tarafından dün yayınlanan açıklamada, “Bazı kişiler bağımsızlık bayrağının göndere çekilmesini fırsat bilerek güçlerimizi kışkırttı ve Rakka'da kutlama yapanlara rastgele ateş açarak kutlama yapanlar ve iç güvenlik güçleri mensupları arasında yaralanmalara yol açtı” ifadesi yer aldı.

Sivillerin ve güvenlik güçleri mensuplarının öldürülmesini kınayan Asayiş güçleri, isim vermeden bazı tarafların fitne çıkarma girişimlerine karşı uyarıda bulunarak, bölge sakinlerine ‘dikkatli olmaları ve Rakka'da güvenlik ve istikrarı baltalama çağrısı yapan seslerin etkisinde kalmamaları’ çağrısında bulundu.



Gazze ateşkesi: Arabulucuların çıkmazı aşmak için seçenekleri neler?

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Arabulucuların çıkmazı aşmak için seçenekleri neler?

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden savaşı sona erdirecek kapsamlı bir anlaşmanın imzalanması önceliğinde ısrar etmesi ve geçici ateşkes önerisini göz ardı etmesinden sonra Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının tekrar başlaması yeni bir krizle karşı karşıya.

Özellikle İsrail'in gerilimi artırması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki ay bölgeye yapacağı ziyaretin yaklaşması nedeniyle ateşkes anlaşmasını kabul etmeye kapıyı kapatmayan Hamas, daha önce Doha'da liderleriyle görüşen ABD Başkanı Donald Trump'ın rehine işlerinden sorumlu özel temsilcisi Adam Boehler'e kapsamlı bir anlaşmanın imzalanması konusunda pozisyonlarının aynı olduğunu bildirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar bu durumu, Filistin hareketinin manevraları ile Binyamin Netanyahu hükümetinin gerilimi artırması arasında çok zor ‘parmak ısırma’ aşamasının tanımı olarak görüyor.

Uzmanlar arabulucuların rolü konusunda, kapsamlı bir anlaşmaya varmaya ya da iki tarafı yeniden yakınlaştırmaya çalışmak ile Hamas'ın hafta ortasında İsrailli muadile sunulmadan önce prensipte kabul ettiği son Mısır önerisine göre, ABD'nin ve muhtemelen Türkiye'nin desteği ve garantisiyle kapsamlı bir anlaşmaya yol açacak kısmi ateşkesi kabul etmeleri için iki tarafa baskı yapmak arasında bölünmüş durumda.

Alternatif bir öneri sunan Hamas'ın Gazze'deki lideri Halil el-Hayye, perşembe akşamı televizyonda yaptığı konuşmada, ‘hareketin, İsrail'in bölgeden çekilmesini garanti altına alan ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdiren bir anlaşma çerçevesinde, tüm esirlerin İsrail tarafından alıkonulan mutabık kalınan sayıda Filistinliyle takas edilmesini öngören bir anlaşmayı derhal müzakere etmeye hazır olduğunu’ söyledi. El-Hayye, “Tüm esirlerin ve işgal tarafından tutulan mutabık kalınan sayıda mahkûmun serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir paket üzerinde müzakerelere derhal başlamaya hazır olduğumuzu yineliyoruz. Bunun karşılığında işgal, halkımıza karşı yürüttüğü savaşı tamamen durdurmalı ve Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmelidir” ifadelerini kullandı.

El-Hayye sözlerini şöyle sürdürdü: “Kısmi anlaşmalar Netanyahu ve hükümeti tarafından, bedeli tüm esirlerin feda edilmesi olsa bile, imha ve açlık savaşının sürdürülmesine dayalı siyasi gündemine bir kılıf olarak kullanılıyor. Biz bu politikanın bir parçası olmayacağız.”

El-Hayye, ABD Özel Temsilcisi Adam Boehler'in esir dosyası ve savaşın birlikte sona erdirilmesi yönündeki tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun, ‘hareketin kapsamlı bir anlaşmaya varılması yönündeki tutumuyla kesiştiğini’ söyledi. Diğer yandan, ‘Hamas'ın bizim şartlarımıza uygun bir şey sunması halinde bu teklife sıcak baktıklarını’ belirten Boehler, esirler konusunda kapsamlı bir anlaşmaya varılması ihtimalinin her zaman mevcut olduğunu ifade etti.

erlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

CNN, ismi açıklanmayan bir Hamas liderinin pazartesi günü “Kahire'den gelen İsrail teklifini reddediyoruz ve kapsamlı bir anlaşma istiyoruz” dediğini aktardı.

Maariv gazetesi tarafından dün yayınlanan yeni bir ankete göre İsraillilerin yüzde 62'si çatışmaların durdurulması ve Gazze Şeridi'nden çekilme karşılığında tüm esirlerin bir kerede serbest bırakılacağı bir anlaşmaya destek verirken, yüzde 21'i buna karşı çıktı, yüzde 17'si ise fikrini belirtmedi.

Hamas'ın tutumunun ardından dün İsrailli bir güvenlik kaynağı, ‘İsrail'in Gazze Şeridi üzerindeki askeri baskıyı yoğunlaştıracağını, bu reddin Hamas'a ve üst düzey yetkililerine zarar vereceğini, havadan, denizden ve karadan askeri baskının artacağını’ söyledi. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich dün X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Hamas'a cehennemin kapılarını açmanın ve Gazze Şeridi'ni tamamen işgal edene kadar çatışmaları yoğunlaştırmanın zamanı geldi” dedi.

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Semir Ferec, “Hamas'ın nihai çözüme adım adım değil, bir kezde ulaşılmasını istediğini ve bu isteğin ABD'nin arzusuyla uyumlu olduğunu” belirterek, bunun Trump'ın Ortadoğu ziyareti öncesinde Amerikan baskısıyla karşılaşabilecek olan Binyamin Netanyahu'nun arzusuyla çeliştiğine işaret etti.

Beyt Lahiya'da İsrail saldırısında öldürülen akrabaları için ağlayan Filistinli bir kadın (AFP)Beyt Lahiya'da İsrail saldırısında öldürülen akrabaları için ağlayan Filistinli bir kadın (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, askıdaki ateşkesin ‘parmak ısırma’ aşamasında olduğuna inanıyor. Özellikle de Beyaz Saray'daki toplantıda Trump'ın talimatıyla bu ayın sonuna kadar mühleti olduğunun farkına varan Netanyahu'nun büyük tırmanışıyla birlikte bu çok zor bir aşama. İsrail medyasına sızan bilgilere göre Hamas da bunun farkında ve bu nedenle İsrail Başbakanı üzerindeki baskıyı arttırmayı reddediyor.

Er-Rakab, İsrail'in önerisinin Netanyahu tarafından reddedilmek üzere sunulduğunu, özellikle de çekilmeden ya da esirlerin serbest bırakılmasının anahtarlarından bahsetmemesi gibi birçok kusuru olduğunu ve Hamas'ın ‘kapsamlı bir anlaşma’ çağrısında bulunan yanıtının Washington'dan gelen önceki açıklamalarla örtüştüğü için İsrail içinde geniş kabul gördüğünü belirtti.

Başta Kahire ve Doha olmak üzere arabulucular Hamas'ın pozisyonu hakkında yorum yapmadı. Ancak Halil el-Hayye'nin kapsamlı bir anlaşmaya bağlı kalınması yönündeki konuşmasından önce Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani perşembe günü Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, “Filistin halkının acılarını sona erdirecek bir anlaşmaya varmak için görüşleri yakınlaştırmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail'in Gazze'nin Şucaiyye mahallesinde bir konuta düzenlediği saldırının gerçekleştiği bölgeyi inceleyen Filistinli arama kurtarma görevlileri (AFP)İsrail'in Gazze'nin Şucaiyye mahallesinde bir konuta düzenlediği saldırının gerçekleştiği bölgeyi inceleyen Filistinli arama kurtarma görevlileri (AFP)

Er-Rakab, Mısır ve Katar'ın Hamas'ın ‘kapsamlı bir anlaşma’ talebini dikkate almaksızın kısmi bir ateşkese varmak ve uzlaşmaya yönelik yaklaşımlar oluşturmak için agresif bir şekilde hareket edeceğine inanıyor. Hamas, Mısır'ın kalıcı bir ateşkesin önünü açan son kısmi önerisini kabul etmeye istekli. İsrail hafta ortasında, hareketin silahsızlandırılmasını da içeren bir teklifle karşılık verdi, ancak bu teklif reddedildi.

Mısır ve Katar krizi çözüp görüşleri yakınlaştırana kadar Washington'un önemli bir adım atmayacağına inanan Ferec, ABD'nin Hamas'a garanti vermesi koşuluyla Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde özel bir baskıyla ABD müdahalesinin belirleyici olacağına inanıyor.

Ferec'e göre arabulucuların ‘kapsamlı anlaşmanın’ tamamlanması, ABD taahhüdü ve pratikte savaş öncesiyle aynı olmayan silahsızlanmanın reddinin nasıl aşılacağına dair anlayışlar dışında bir seçeneği yok.