Haşdi Şabi’nin örsü ile İsrail'in çekici arasında Bağdat

Tel Aviv misillemeyi ertelemeyi tercih edebilir

DEAŞ’ın yenilgisini kutlamak için Bağdat'ta düzenlenen askeri geçit törenine katılan iki Haşdi Şabi üyesi, 10 Aralık 2024 (AFP)
DEAŞ’ın yenilgisini kutlamak için Bağdat'ta düzenlenen askeri geçit törenine katılan iki Haşdi Şabi üyesi, 10 Aralık 2024 (AFP)
TT

Haşdi Şabi’nin örsü ile İsrail'in çekici arasında Bağdat

DEAŞ’ın yenilgisini kutlamak için Bağdat'ta düzenlenen askeri geçit törenine katılan iki Haşdi Şabi üyesi, 10 Aralık 2024 (AFP)
DEAŞ’ın yenilgisini kutlamak için Bağdat'ta düzenlenen askeri geçit törenine katılan iki Haşdi Şabi üyesi, 10 Aralık 2024 (AFP)

David Schenker

ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump göreve gelmeden önce Ortadoğu'daki savaşların sona ermesini istiyor. Trump, geçtiğimiz nisan ayında yaptığı bir konuşmada “Bu savaşlar bitsin, barış olsun ve insanların öldürülmesine bir son verilsin” ifadelerini kullandı. Trump'ın bu söylemleri övgüye değer, ancak iddialı. Zira İsrail ve Lübnan’daki Hizbullah, kırılgan bir ateşkes anlaşmasına varmışken, Gazze'de Hamas'la savaşı sona erdirmek uzak bir ihtimal gibi görünüyor. Bu arada Suriye'de Esed rejimi devrilerek kaotik ve potansiyel olarak şiddetli bir geçişin sinyallerini verirken, Yemen'de Husiler Kızıldeniz'i abluka altında tutmaya devam ediyor. Bu kadar derin stratejik gerilemelerle karşı karşıya olan Tahran, İsrail'e yeni bir füze saldırısı düzenleyebilir ya da nükleer bomba edinme çalışmalarını yoğunlaştırabilir.

ABD’nin yeni yönetimi istikrarsız bir Ortadoğu devralacak. Durum önümüzdeki haftalarda daha da kötüleşebilir. Geçtiğimiz iki ay içinde İran destekli Iraklı milisler İsrail'e insansız hava araçları (İHA) ve seyir füzeleriyle yaklaşık 150 saldırı düzenledi. Ekim ayı başlarında üç İsrail askerini öldürdü. İsrail, 2023 yılının temmuz ayından bu yana Irak’taki Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) saldırılarını durdurdu ve kontrol altına aldı. Ancak İsrail, Trump'ın başkanlık görevine başlamak üzere yemin töreninden bir gün önce söz konusu vekil gruplarla hesaplaşarak caydırıcı bir önlem almayı tercih edebilir.

sadcfergt
DEAŞ'ın yenilgisinin yıl dönümü için Bağdat'ta düzenlenen askeri geçit töreni sırasında eski Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Muhendis'in posterini taşıyan Iraklılar, 10 Aralık 2024 (AFP)

DEAŞ'ın Irak'ın yaklaşık üçte birini ele geçirmesinin ardından 2014 yılında kurulan Haşdi Şabi, Irak ordusu ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyon (DMUK) güçleriyle birlikte ülkeyi DEAŞ’tan kurtarma operasyonuna katıldı.

Toplamda yaklaşık 238 bin silahlı unsuru var ve Bağdat tarafından yıllık bütçe 3,6 milyar dolar bütçe tahsis ediliyor. Haşdi Şabi'nin kendi özel askeri koleji var ve üyeleri emekli olduklarında emekli maaşı alıyor. Ayrıca İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) ekonomik kolu Hatem'ul Enbiya’sına benzer devlet sermayeli bir şirkete sahip. Bu şirket, Haşdi Şabi üyelerine bağımsız bir gelir kaynağı sağlıyor.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, İsrail'in misilleme yapmasından ve ülkesini bir savaşa sürüklemesinden endişe ediyor. Bu korkularda haklılık payı var. İran'ın vekili Hizbullah İsrail'e saldırdı ve bunun sonucunda Lübnan 8,5 milyar dolar zarara uğradı. Başbakan Sudani, savaşın patlak vermesini önlemek için Haşdi Şabi hükümetindeki koalisyon ortaklarını saldırılarını durdurmaya ikna etmeye çalıştı. Ayrıca Tahran'a Haşdi Şabi'deki vekillerini dizginlemesine yardımcı olması için çağrıda bulundu. ABD Başkanı Joe Biden yönetiminden İsrail'i dizginlemesini istedi.

Sudani’nin İsrail'in askeri müdahalesinden kaçınmak istediğine şüphe yok. Ancak diplomatik ricalarının ötesinde, Haşdi Şabi'nin saldırılarını önlemek için çok az adım atmış görünüyor. Bu arada Sudani, İran'a bağlı gruplar da dâhil olmak üzere Haşdi Şabi'nin maaşlarını ödemeye devam ediyor. Sudani 2022 yılında başbakan olmak için bu milislerin siyasi desteğinden yararlandı.

İsrail’in sızdırılan istihbarat bilgileri İran'ın Irak'ta balistik füze stokladığını gösteriyor.

Başbakan Sudani’nin Haşdi Şabi'ye boyun eğdirmesi çok zor. Selefi Mustafa el-Kazımi'nin bunu denediği, ama başarılı olamadığı biliniyor. Eski Başbakan Kazımi 2020 yazında Ketaib Hizbullah'ın 15 üyesini Bağdat'taki ABD büyükelçiliğine roket attıkları gerekçesiyle tutuklatmıştı. Hizbullah bu hamleye, Kazımi’nin evini kuşatarak karşılık verdi ve tutuklu üyelerinin serbest bırakılmasını talep etti. Haşdi Şabi, bundan bir yıl sonra, silahlı İHA (SİHA) ile Kazımi'ye suikast girişiminde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre İsrail, Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihindeki saldırısından bu yana İran destekli bir saldırının karşılıksız kalmasına izin verme konusunda isteksiz davranıyor. Ancak son zamanlarda Haşdi Şabi'yi hedef alması daha acil bir durum hale geldi. İsrail’in ekim ayında sızdırılan istihbarat bilgilerine göre İran, Irak'ta stokladığı balistik füzeleri var. Bu son kez 2019 yazında gerçekleşmiş, Haşdi Şabi’nin silah depoları açıklanamaz bir şekilde patlamaya başlamıştı. Esad rejiminin devrildiği, Hamas ve Hizbullah'ın gerilediği bu günlerde Haşdi Şabi Tahran için daha da önem kazanmış durumda. Trump'ın göreve başlayacağı tarih yaklaşırken İsrail bu tarihi harekete geçmek için bir fırsat olarak görebilir.

Washington gerilimin azaltılmasından yana olsa da İsrail'in misilleme yapma eğilimi anlaşılabilir bir durum. Haşdi Şabi, Trump’ın önceki yönetimi döneminde ABD’nin Irak'taki askerlerine ve diplomatlarına defalarca kez saldırı düzenledi.

scdfrgthy
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani Bağdat'ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüştü, 13 Aralık 2024 (AFP)

Irak, ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğini korumak için Cenevre Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddediyor. Dolayısıyla ABD, 2020 ocağında DMO’nun yurtdışı kolu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'yi öldürdüğünde, beraberinde Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı ve Irak hükümeti çalışanı Ebu Mehdi el-Muhendis'i de öldürmesi sürpriz olmadı.

İsrail, bir yandan Gazze, Lübnan ve İran'ın bekasına karşı oluşturduğu tehditle meşgulken Haşdi Şabi'ye yönelik misillemesini ertelemeyi tercih edebilir. İsrail’in Haşdi Şabi'ye yönelik sert açıklamaları, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'ne İran yanlısı milislerin saldırganlığından şikayet eden bir mektup göndermesinin ardından son haftalarda azaldı. Suriye’de Beşşar Esed rejiminin düşmesi ve İsrail'in rejimin elinde kalan konvansiyonel ve kimyasal silahları imha etmesi, Haşdi Şabi'ye karşı askeri harekat yapılmasına gerek bırakmayabilir. Yine de Trump'ın bölgedeki savaşlara olan isteksizliği göz önüne alındığında, İsrail'in Irak'a yönelik olası bir işgaline katılması pek olası görünmüyor. Ancak Trump'ın Tahran tarafından giderek daha fazla kontrol edilen Bağdat'a ABD’nin yıllık 250 milyon dolar olan askeri yardımlarını devam edeceğini düşünmek imkansız.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.