Uluslararası Göç Örgütü Suriye'ye büyük kitlesel geri dönüş önermiyor

Mülteci bir çocuk, Suriye'ye girmek için Cilvegözü sınır kapısında sıra bekliyor (AFP)
Mülteci bir çocuk, Suriye'ye girmek için Cilvegözü sınır kapısında sıra bekliyor (AFP)
TT

Uluslararası Göç Örgütü Suriye'ye büyük kitlesel geri dönüş önermiyor

Mülteci bir çocuk, Suriye'ye girmek için Cilvegözü sınır kapısında sıra bekliyor (AFP)
Mülteci bir çocuk, Suriye'ye girmek için Cilvegözü sınır kapısında sıra bekliyor (AFP)

Uluslararası Göç Örgütü Genel Müdürü Amy Pope dün AFP’ye yaptığı açıklamada, ülkedeki durum istikrara kavuşmadan şu anda Suriye'ye toplu geri dönüş tavsiyesinde bulunmadığını açıkladı.

Beyrut'tan konuşan Pope, "İnsanların evlerine dönme hakları var... ancak büyük ölçekli toplu geri dönüşleri önermiyoruz" dedi ve altyapının "bu tür bir akına dayanamayacağını" belirtti.

Pope, "Suriye'de yatırım olmadığı takdirde... insanları geri döndürmenin ülkeyi daha da istikrarsızlaştıracağına ve muhtemelen insanları tekrar göç etmeye itecek baskılara neden olacağını" ifade etti.

Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve müttefiki gruplar, 27 Kasım'da Suriye'nin kuzeyinden geniş çaplı bir saldırı başlatarak 8 Aralık'ta Şam'a girdiler ve yarım milyon insanın öldürüldüğü ve 6 milyon insanın ülke dışına sığındığı 13 yıllık savaşın ardından ülkeden kaçan Esed'in devrildiğini ilan ettiler.

Pope ayrıca, Esed'in devrilmesinden sonra "onbinlerce" insanın Suriye'yi terk ettiğini, "özellikle dini azınlık mensuplarının ayrıldığını duyuyoruz" dedi.

Beşşar Esed kendisini çoğunluğu Sünni olan ülkedeki azınlıkların koruyucusu olarak sunarken, onun düşüşünü memnuniyetle karşılayan pek çok ülke ve örgüt, yeni yetkililerin kendilerine nasıl davranacağını görmek için bekliyor.

Nüfusun yüzde 3'ünü oluşturduğu tahmin edilen Dürzi azınlığın üyeleriyle pazartesi günü yaptığı toplantıda konuşan HTŞ lideri, gerçek adı Ahmed el-Şera olan Abu Muhammed el-Culani, “Suriye birlik içinde kalmalı ve sosyal adaleti sağlamak için devlet ile tüm mezhepler arasında bir sosyal sözleşme yapılmalı” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Pope, muhalif grupların “çeşitli silahlı grupların koalisyonu sayesinde iktidara geldiğini” belirterek, “Aynı tür bir koalisyonla mı yönetecekler?” dedi.

Uluslararası toplumun “bu koalisyon içinde bulunan daha radikal seslerin daha açık, demokratik ve kapsayıcı bir hükümeti istikrarsızlaştırmamasını sağlamak” konusunda endişeli olduğunu belirtti.



HTŞ: Kürt ağırlıklı SDG güçlerinin kontrolündeki bölgeler Suriye'nin yeni yönetimine dahil edilecek

HTŞ komutanlarından Hamavi: Askeri kanadımızı fesheden ve orduya katılan ilk biz olacağız (Reuters)
HTŞ komutanlarından Hamavi: Askeri kanadımızı fesheden ve orduya katılan ilk biz olacağız (Reuters)
TT

HTŞ: Kürt ağırlıklı SDG güçlerinin kontrolündeki bölgeler Suriye'nin yeni yönetimine dahil edilecek

HTŞ komutanlarından Hamavi: Askeri kanadımızı fesheden ve orduya katılan ilk biz olacağız (Reuters)
HTŞ komutanlarından Hamavi: Askeri kanadımızı fesheden ve orduya katılan ilk biz olacağız (Reuters)

Ebu Hasan el-Hamavi künyeli Heyet Tahrir Şam (HTŞ) komutanlarından Merhaf Ebu Kusra dün yaptığı açıklamada, ülkenin kuzeydoğusundaki Kürtlerin ağırlıklı olduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altında olan bölgelerin ülkenin yeni yönetimine ‘dahil edileceğini’ ve herhangi bir federalizmi reddettiklerini söyledi.

Şarku'l Avsat'ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığına göre  Suriye’nin kıyı şehirlerinden Lazkiye'de açıklamalarda bulunan Hamavi, Kürtlerin Suriye halkının bir parçası olduğunu belirterek “Sorun SDG liderliğinde” dedi. Kısaca ‘Suriyenin parçalanmayacağını ve federasyon olmayacağını’ söylediklerini ifade eden Hamavi, “Şu anda SDG tarafından kontrol edilen bölgeler, Allah'ın izniyle, eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra HTŞ tarafından yönetilen ülkenin yeni yönetimine dahil edilecektir” diye konuştu.

Ayrıca devrik Devlet Başkanı Esed'in ülkeyi terk etmesinin ardından atılacak ‘bir sonraki adımın’ tüm muhalif grupları içeren bir askeri örgüt kurmak olduğunu söyledi.

Hamavi, “Herhangi bir devlette tüm askeri birimler bu devletin bir parçası olmalı” diye ekledi.

HTŞ'nin askeri kanadının lağvedilip lağvedilmeyeceği sorusu üzerine Hamavi, “İnşallah bunu ilk başlatanlardan biri olacağız. Ülkenin genel menfaatini gözeten her türlü yaklaşımın başlatıcısı olmaya devam edeceğiz” yanıtını verdi.

Diğer taraftan uluslararası toplumu İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ve işgallerini durdurmak için müdahale etmeye çağıran Hamavi, ülkesinin hiçbir ülkeye karşı ‘düşmanlık’ yapılması için bir platform olmayacağını vurguladı.

Hamavi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail'in askeri bölgelere düzenlediği hava saldırılarının ve Suriye'nin güneyindeki işgalinin haksız olduğuna inanıyoruz. Burası tamamen Suriye toprağı.”

Uluslararası topluma bu konuda bir çözüm bulunması çağrısında bulunan Hamavi, “Herkese Suriye'nin herhangi bir uluslararası ya da bölgesel düşmanlık ve çatışma için saldırı platformu  olmayacağı mesajını veriyoruz” dedi.

Hamavi ayrıca ABD'ye HTŞ ve lideri Ahmed el-Şera'yı (Ebu Muhammed el-Cevlani) terör listesinden çıkarması çağrısında bulundu. Bu tanımlamayı ‘adaletsizlik’ olarak nitelendiren Hamavi, “HTŞ'ye ve Sayın Ahmed eş-Şera'nın şahsına yönelik bu sınırlandırmanın haksız olduğunu düşünüyoruz. ABD'ye ve tüm ülkelere, önünde sonunda devlet kurumlarıyla ilişki kuracakları için bu kısıtlamaların ortadan kalkması amacıyla, Şera ve HTŞ’ye yönelik bu sınıflandırmanın sonlandırılması çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.