İlerici Sosyalist Parti, Canbolat'ın Paris ziyareti ve Berri ile görüşmesinin ardından ordu komutanının Lübnan cumhurbaşkanlığı adaylığını kabul etti

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, İlerici Sosyalist Parti eski başkanı Velid Canbolat ve oğlu Teymur Canbolat ile bir araya geldi. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, İlerici Sosyalist Parti eski başkanı Velid Canbolat ve oğlu Teymur Canbolat ile bir araya geldi. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
TT

İlerici Sosyalist Parti, Canbolat'ın Paris ziyareti ve Berri ile görüşmesinin ardından ordu komutanının Lübnan cumhurbaşkanlığı adaylığını kabul etti

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, İlerici Sosyalist Parti eski başkanı Velid Canbolat ve oğlu Teymur Canbolat ile bir araya geldi. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, İlerici Sosyalist Parti eski başkanı Velid Canbolat ve oğlu Teymur Canbolat ile bir araya geldi. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)

Demokratik Buluşma Bloğu, Meclis Başkanı Nebih Berri'nin üç hafta önce 9 Ocak'ta cumhurbaşkanlığı seçim oturumu için tarih belirlemesinden bu yana cumhurbaşkanı adayını açıklamayan tüm siyasi partilerin önünde dikkat çekici bir adım atarak, cumhurbaşkanlığı için Lübnan Ordu Komutanı General Joseph Avn'ı desteklediğini açıkladı.

Demokratik Buluşma Bloğu'nun açıklaması, ordu komutanının şansının tartışılan diğer isimlerin önüne geçtiğinin konuşulduğu bir ortamda ve İlerici Sosyalist Parti eski lideri Velid Canbolat'ın Berri ile görüşmesinden iki gün sonra geldi. Canbolat görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya geldiği Fransa ziyareti hakkında Meclis Başkanı'na bilgi verdiğini ve cumhurbaşkanlığı seçiminin 9 Ocak'ta tamamlanacağına dair iyimserliğini dile getirdiğini söyledi.

İlerici Sosyalist Parti Genel Başkanı Teymur Canbolat başkanlığında yapılan ve İlerici Sosyalist Parti eski başkanı Velid Canbolat'ın da katıldığı toplantının ardından bir açıklama yapan Demokratik Buluşma Bloğu, Ordu Komutanı General Joseph Avn'ın adaylığını kabul ettiğini duyurdu ve önümüzdeki ay yapılacak oturumda bir cumhurbaşkanı seçilmesi gerektiğini vurguladı.

Açıklamada, ateşkesin uygulanması ve özellikle ateşkes anlaşmasıyla ilgili olarak Birleşmiş Milletler'in (BM) 1701 sayılı kararının, diğer uluslararası kararların ve Taif Anlaşması’nın uygulanması gerektiği vurgulandı. İsrail'in ihlallerini kınayan Demokratik Buluşma Bloğu, anlaşmanın uygulanmasını denetleyen komiteyi İsrail'in ihlallerini durdurmak için gerekli tedbirleri almaya çağırdı.

Diğer taraftan dün (Çarşamba) Ketaib Partisi merkezinde bir araya gelen muhalefet henüz adayını açıklamadı ve konuyu bileşenleri arasında tartışmaya devam ediyor.

Lübnan Kuvvetleri Partisi, Ketaib Partisi, Tecdid Bloğu ve bağımsız milletvekillerinden oluşan 31 kişilik muhalefet grubu yaptığı açıklamada, 9 Ocak oturumuna ‘mutlak bir ciddiyetle yaklaştığını ve engelleme dönemi boyunca hâkim olan yaklaşımdan uzaklaşarak sahnenin gerekliliklerini ölçebilecek bir figürün seçilmesi koşuluyla, gerekli iradeyle yetkinin ele alınmasının Lübnan'ı kurtarmanın başlangıcı olacak bir cumhurbaşkanının seçilmesine yol açması gerektiğini düşündüğünü’ belirtti.

Açıklamada ‘bir sonraki cumhurbaşkanının Lübnan anayasasına, ulusal uzlaşı belgesine, egemenliği garanti altına alan uluslararası kararlara saygı gösterme ve bunları uygulama ve Lübnan'a olan güveni yeniden tesis etmek için Lübnan'ın Arap ve uluslararası ilişkilerini yeniden kurma görevi olduğu’ vurgulandı. Ayrıca, “Litani'nin kuzey ve güneyindeki tüm Lübnan topraklarında silahların meşru anayasal güçlerin eline geçmesini öngören ateşkes anlaşmasının tam olarak uygulanması, yakından takip edilecektir” denildi.

Açıklamanın devamında, “Bir sonraki aşama Lübnan'ı sağlam anayasal temeller üzerine inşa etme aşamasıdır; cumhurbaşkanı seçildiği andan itibaren net bir yol haritasına bağlı kalarak, Lübnanlıları birbirleriyle barıştırarak, uyumlu bir hükümetle çalışarak, devletin ve kurumların yıllarca süren çöküşünün ardından yönetimde ve ekonomide yapısal reformlar çalıştayına girişerek, mali ve ekonomik reform ve yolsuzluğu durdurma taahhüdünde bulunarak başlayacaktır” ifadeleri yer aldı.

Suriye'deki siyasi gelişmeleri ve Devlet Başkanı Beşşar Esed'in düşüşünü değerlendiren muhalefet, ‘Lübnan'a, Lübnanlılara ve onların ulusal liderlerine karşı her türlü suçu işleyen, öldüren, yok eden, kaçıran, tutuklayan ve susturan bir rejimin yıkılmasının ardından bu gelişmeyi olumlu bulduğunu’ belirtti.

Muhalif güçler, “İki ülke arasındaki ilişkiler egemenliğe saygı, eşitlik ve iki ülkenin çıkarları, istikrarı ve güvenliği temelinde inşa edilmelidir” dedi.



Pentagon, Esed'in devrilmesinden önce Suriye'deki Amerikan kuvvetlerinin sayısının iki katına çıktığını açıkladı

Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeyindeki Münbic kentinde (Arşiv- AP)
Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeyindeki Münbic kentinde (Arşiv- AP)
TT

Pentagon, Esed'in devrilmesinden önce Suriye'deki Amerikan kuvvetlerinin sayısının iki katına çıktığını açıkladı

Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeyindeki Münbic kentinde (Arşiv- AP)
Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeyindeki Münbic kentinde (Arşiv- AP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) dün yaptığı açıklamada, Beşşar Esed rejiminin düşmesinden birkaç ay önce DEAŞ ile mücadele etmek için Suriye'ye başlangıçta mevcut olan kuvvetlerin iki katından fazlasının gönderildiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre Pentagon, Suriye'de halihazırda 2 bin askerinin bulunduğunu, bu sayının daha önce açıklanan 900 askerden çok daha yüksek olduğunu belirtti.

İlave askerlerin, terör örgütü DEAŞ ile mücadele misyonunu desteklemek amacıyla gönderilen geçici kuvvetler olduğunu ifade etti.

Pentagon sözcüsü General Pat Ryder gazetecilere yaptığı açıklamada, sayının ne kadar sürede 2 bin askere ulaştığını bilmediğini, ancak bunun en az aylar önce ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinden önce olabileceğini söyledi.

Ryder, "Bugün sayıyı öğrendim... ve burada durup size asker sayısının 900 olduğunu söylediğim için bu konuda bildiklerimizi size anlatmak istedim" dedi.

ABD Ordusu'nun, 2014 yılında DEAŞ ile mücadele için kurulan uluslararası koalisyon çerçevesinde şu anda Suriye'de yaklaşık 2 bin, Irak'ta ise 2 bin 500 askeri bulunuyor.

ABD Merkez Komutanlığı /CENTCOM) birkaç gün önce DEAŞ liderlerine ve Suriye'deki kamplara yönelik baskınlar düzenleyerek 12 militanı öldürdüğünü açıklamıştı.

Washington, Heyet Tahrir el-Şam liderliğindeki muhalif grupların gerçekleştirdiği yıldırım saldırının ardından örgütün 8 Kasım'da Beşşar Esed hükümetinin düşmesinden istifade etmesini engellemeye çalışıyor.

Başkan Joe Biden yönetimi, ABD kuvvetlerinin Suriye'de kalacağını, ancak seçilen Başkan Donald Trump'ın 20 Ocak'ta göreve geldiğinde bu kuvvetleri geri çekebileceğini belirtti.