İran ve Hamas’tan İsrail'e Yemen kınaması

İsrail'in Sana'daki bir elektrik santralini vurması sonucu yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Sana'daki bir elektrik santralini vurması sonucu yükselen dumanlar (AFP)
TT

İran ve Hamas’tan İsrail'e Yemen kınaması

İsrail'in Sana'daki bir elektrik santralini vurması sonucu yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Sana'daki bir elektrik santralini vurması sonucu yükselen dumanlar (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Yemen'e yönelik saldırılarını ‘tehlikeli bir gerilim ve saldırganlığın uzantısı’ olarak niteledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Hamas tarafından yapılan açıklamada, “Bu gerilimi tehlikeli buluyor; Filistin halkına, Suriye'ye ve Arap bölgesine yönelik saldırganlığın bir uzantısı olarak görüyoruz” denildi.

İsrail, İran destekli grup tarafından İbrani devletine doğru fırlatılan bir füzeyi durdurmasının ardından Yemen'deki Husilere ait ‘limanlar ve enerji altyapısı’ dahil ‘askeri hedeflere’ hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'in Yemen'e yönelik saldırılarını kınayarak, bunları ‘terörist saldırılar’ olarak nitelendirdi.

Kassam Tugayları, Husileri ‘işgal durana ve yok etme savaşını durdurana kadar saldırılarını arttırmaya’ çağırdı.

Diğer yandan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Yemen'deki Husi limanlarına ve enerji tesislerine yönelik saldırılarını ‘uluslararası hukukun açık bir ihlali’ olarak değenlendirdi.

Bekayi yaptığı açıklamada, İsrail saldırılarının ‘uluslararası hukuk ilke ve normlarının bariz bir ihlali’ olduğunu söyledi ve İsrail'e ‘ABD tarafından sağlanan koşulsuz desteği’ kınadı.

Husiler, 2023 yılının kasım ayından bu yana Yemen'de kontrolleri altındaki bölgelerden Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki ticari gemilere saldırılar düzenliyor. İsrail ile Hamas arasında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te Yahudi yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana yıkıcı bir savaşın sürdüğü Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere ‘destek’ olarak gördükleri bu saldırıları gerçekleştiriyorlar.



Gazze Şeridi'nde 50 fırından sadece 4'ü faaliyet gösteriyor

Deyr el-Belah'taki bir fırın (AFP)
Deyr el-Belah'taki bir fırın (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nde 50 fırından sadece 4'ü faaliyet gösteriyor

Deyr el-Belah'taki bir fırın (AFP)
Deyr el-Belah'taki bir fırın (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki Fırın Sahipleri Derneği Başkanı Abdunnasır el-Acrami bugün yaptığı açıklamada, Dünya Gıda Programı (WFP) ile anlaşmalı 25 fırından sadece 4'ünün faaliyette olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Safa Haber Ajansı’ndan aktardığına göre el-Acrami dört fırının Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ta işletildiğini söyledi. El-Acrami, ‘işgalin, bölge sakinlerini buraları terk etmeye zorlaması ve bölgeyi ‘kırmızı bölge’ olarak sınıflandırması nedeniyle bazı bölgelerdeki büyük fırınların çalışmasını engellediğine’ dikkat çekti.

Deyr el-Belah'ta bulunan bir fırının içindeki un çuvalları (AFP)Deyr el-Belah'ta bulunan bir fırının içindeki un çuvalları (AFP)

Han Yunus vilayetinde güvenlik durumunun zorluğu, sürekli bombardıman ve bölge halkının yerlerinden edilmesi nedeniyle hiçbir fırının faaliyet gösteremediğini belirten el-Acrami, “İşgal, vilayetteki ana el-Kalaa fırınının ya da başka bir fırının faaliyet göstermesini engelliyor” dedi.

İsrail'in sınırlı miktarda insani yardımın Filistin topraklarına girmesine izin vermesinin ardından Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta bulunan bir fırındaki çalışanlar (AFP)İsrail'in sınırlı miktarda insani yardımın Filistin topraklarına girmesine izin vermesinin ardından Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta bulunan bir fırındaki çalışanlar (AFP)

El-Acrami, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bulunan bir fırının bir günlüğüne çalıştırıldığını, daha sonra açlıktan fırına akın eden insan kalabalığını fırının karşılayamaması ve yaşanan kaos nedeniyle tekrar kapatıldığını anlattı.

El-Acrami, Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki fırının, malzemeleri WFP’ye iade etmek zorunda kaldığını söyledi. El-Acrami, aylardır süren kıtlığın ardından bir nebze olsun gıda güvencesi hissedebilmeleri için vatandaşlara un dağıtılmadıkça ve fırınlara yapılan baskınlar ve kapasitelerini aşan sayılar hafifletilmedikçe bu koşullar altında çalışamayacaklarını vurguladı.

​​​​​​​Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Deyr el-Belah'taki bir fırının çalışanları ekmek torbalarını dolduruyor. (AFP)

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Deyr el-Belah'taki bir fırının çalışanları ekmek torbalarını dolduruyor. (AFP)

Kuzey Gazze Şeridi'ne gelince el-Acrami, buradaki fırınların çoğunun hedef alındığını ve kalanların da yoğun imha savaşı ve sürekli bombardıman altında çalışamadığını belirtti.

El-Acrami, “Un miktarları çok az ve çoğu vilayete ulaşamadı. Çünkü işgal ordusu kamyonların hareketini kontrol ediyor ve çeteler Han Yunus vilayetinde bazılarını çaldı” dedi.

Şarku'l Safa Haber Ajansı'ndan aktardığına göre bombalanan 140 fırından geriye sadece 50 fırın kaldı ve  bu fırınlardan 25'inin WFP ile anlaşmalı olduğu biliniyor, diğer 25 fırının akıbetinin ise geçen mart ayından bu yana bilinmiyor..

Ajansa göre İsrail yetkilileri salı günü Bakanlar Kurulu kararıyla Gazze Şeridi'ne az miktarda un soktu, ancak bu unlar ‘soykırım ve katliamların yoğunlaşmasıyla birlikte’ Gazze Şeridi'nin asgari ihtiyaçları için yeterli değil.