Ankara'nın baskısı ve Şam'ın sessizliği SDG'yi kuşattı

“Demokratik Suriye” ismini değiştirmeyi ve yeni Savunma Bakanlığına bağlanmayı reddediyor

SDG mensupları 8 Aralık'ta Kamışlı bölgesinde Suriye ordusu tarafından terk edilmiş bir sahra silahını inceliyor (AFP)
SDG mensupları 8 Aralık'ta Kamışlı bölgesinde Suriye ordusu tarafından terk edilmiş bir sahra silahını inceliyor (AFP)
TT

Ankara'nın baskısı ve Şam'ın sessizliği SDG'yi kuşattı

SDG mensupları 8 Aralık'ta Kamışlı bölgesinde Suriye ordusu tarafından terk edilmiş bir sahra silahını inceliyor (AFP)
SDG mensupları 8 Aralık'ta Kamışlı bölgesinde Suriye ordusu tarafından terk edilmiş bir sahra silahını inceliyor (AFP)

Şam'daki yeni yönetim ile Kürtlerin çoğunluğunu oluşturduğu "Suriye Demokratik Güçleri" (SDG) arasındaki müzakere kanallarının kapandığı, Türkiye'nin Kürt bileşenine silahsızlandırılması yönündeki baskısının arttığı görülüyor.

Bilgili kaynaklar, "SDG"nin yakın zamanda geçici hükümet üyeleriyle görüşmek üzere Şam'a temsilci gönderdiğini, ancak başarısız olduklarını ve "Heyet Tahrir el Şam"ın artık "fiili otorite" haline geldiğine daha da ikna olduklarını belirtti. Gözlemciler, SDG'nin Şam'ın sessizliği ile Ankara'nın baskısı arasında sıkışıp kaldığını düşünüyor.

Sahada ise Münbiç, Kobani (Ayn el Arab) ve diğer bölgelerde çatışmanın tarafları SDG ile kısa süreli ateşkes vardı. Ancak Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklar, "(Heyet Tahrir el Şam) (SDG)'nin silahlarını barışçıl bir şekilde bırakmasını istediğini" söylemelerine rağmen, "sahadaki durumun çok temkinli olduğunu ve her an çatışmaların patlak vereceği korkusunun" altını çizdi.

SDG ile Türkiye müttefiki Milli Ordunun Münbiç'teki temas alanlarında, Tişrin Barajı'na yaklaşımlarda, Tel Temir bölgesinde ve M4 yolu üzerindeki çeşitli noktalarda farklı yoğunluklarda çatışmalar yaşanıyor.

Siyasi kaynaklar, Fransız heyetlerinin Kürt gruplarına SDG, Kürt Ulusal Konseyi ve kendilerini “bağımsız” olarak tanımlayan yerel Kürt güçleri arasında bir “anlaşma taslağı” hazırlamaları için baskı yapmak üzere Özerk Yönetim bölgelerine geldiğini, ancak bu girişimlerin başarısız olduğunu belirtti.

Kaynaklara göre SDG, “adını değiştirmeyi ve yeni Savunma Bakanlığı bünyesinde askeri bir güç olmayı, Kandil (Kuzey Irak) ve PKK’den ayrılmayı ve Suriyeli olmayan Kürt savaşçıları ülkelerine geri göndermeyi” kabul etmeyerek reddetti.



Mazlum Abdi, Reuters'e konuştu: Türkiye ile ateşkes sağlanması durumunda SDG içindeki yabancı savaşçılar Suriye'den ayrılacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Mazlum Abdi, Reuters'e konuştu: Türkiye ile ateşkes sağlanması durumunda SDG içindeki yabancı savaşçılar Suriye'den ayrılacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

SDG'nin başında bulunan Mazlum Abdi, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Suriye'de artık farklı bir durum var, siyasi aşamaya geçtik. Suriyeliler kendi problemlerini kendileri çözmek, yeni bir yönetim kurmak mecburiyetinde" dedi.

Abdi, "Biz de, Türkiye'ye ait güçler ve bağlantılı güçler ile aramızda ateşkes sağladıktan sonra, bu sürece dahil olmaya hazırlanıyoruz... Suriye'de yeni gelişmeler olduğu için savaşta bize yardımcı olan savaşçıların kendi yerlerine alınları açık şekilde geri dönmelerinin vakti geldi" dedi.

Abdi, Türkiye ve SMO'nun Kobani kentine taarruz hazırlığında bulunduğunu düşündüklerini ve bu nedenle ateşkes müzakerelerinde güçlerini bölgeden çekmeyi teklif ettiklerini ifade etti.

SDG'nin teklifine göre bölgenin güvenliği "tam kapsamlı ateşkes olması halinde gözetim faaliyetleri kapsamında" ABD güçlerinin içinde yer alacağı bir iç güvenlik birimi tarafından sağlanacak.

Ne olmuştu?

Türkiye, ABD'nin desteklediği SDG'nin ana silahlı gücünü oluşturan YPG'nin PKK'nın uzantısı olduğunu belirtiyor ve terör örgütü olarak kabul ediyor.

Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından Türkiye'nin desteklediği muhaliflerden oluşan Suriye Milli Ordusu (SMO), 9 Aralık'ta Menbiç'in kontrolünü SDG'den aldı.

ABD, SMO ile SDG arasında bu haftanın sonuna kadar ateşkes sağlandığını açıklarken, Savunma Bakanlığı kaynakları Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü PKK veya YPG ile ateşkes anlaşması olmadığını ve TSK veya SMO'nun Fırat'ın doğusunda, yani SDG'nin elinde olan bölgede terörle mücadele için hazırlıkların devam ettiğini ifade etmişti.

Türkiye ayrıca SDG ve YPG içindeki yabancı savaşçıların da ülkeyi terk etmesini istiyor.