Şam'ın yeni yöneticilerinin planlarına yönelik ‘ABD testi’

Washington ve Ankara YPG konusunda çatışıyor… Erdoğan terör örgütlerini tasfiye etme sözü verdi

Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf'in de aralarında bulunduğu ABD diplomatik heyeti Şam'daki bir otelden ayrılıyor. (EPA)
Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf'in de aralarında bulunduğu ABD diplomatik heyeti Şam'daki bir otelden ayrılıyor. (EPA)
TT

Şam'ın yeni yöneticilerinin planlarına yönelik ‘ABD testi’

Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf'in de aralarında bulunduğu ABD diplomatik heyeti Şam'daki bir otelden ayrılıyor. (EPA)
Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf'in de aralarında bulunduğu ABD diplomatik heyeti Şam'daki bir otelden ayrılıyor. (EPA)

ABD'li diplomatlar yaklaşık on yıldan bu yana Şam'a gerçekleştirdikleri ilk ziyarette, Suriye'nin başkentindeki yeni yöneticilerin planlarını ve kapsayıcı bir otorite kurma arzularını test etmek amacıyla Washington tarafından terör örgütü olarak kabul edilen Heyetu Tahriru’ş-Şam'ın (HTŞ) lider kadrosuyla dün bir araya geldi.

Heyette kısa bir süre önce Suriye için özel başkanlık elçisi olarak atanan Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bürosu Kıdemli Danışmanı Daniel Rubinstein, Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf ve Rehine İşlerinden Sorumlu Özel Başkanlık Elçisi Roger Carstens yer aldı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Şam'daki bir kaynak, HTŞ lideri Ahmed eş-Şera’nın ABD heyetiyle ‘olumlu bir görüşme’ gerçekleştirdiğini bildirdi.

Heyet, eski Devlet Başkanı Beşşar Esed yönetiminin hızla devrilmesinin ardından Suriye'deki yeni siyasi ortam hakkında bilgi edinmeyi ve ‘geçiş ilkelerini’ müzakere etmek de dahil olmak üzere bu ortamın şekillenmesine yardımcı olmayı amaçlıyordu.

Diğer yandan Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) en büyük bileşeni olan YPG ile ilgili Türkiye-ABD çatışması tırmandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün yaptığı açıklamada, DEAŞ, PKK ve müttefiki YPG'yi kastederek, Suriye'deki ‘terör örgütlerini’ ortadan kaldırma zamanının geldiğini yineledi.



Berri Şarku'l Avsat'a konuştu: Cumhurbaşkanlığı seçimi zamanında yapılmalı

 Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
TT

Berri Şarku'l Avsat'a konuştu: Cumhurbaşkanlığı seçimi zamanında yapılmalı

 Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, iki yılı aşkın süredir devam eden cumhurbaşkanlığı boşluğunun ardından, cumhurbaşkanını seçmek üzere 9 Ocak'ta yapılması planlanan parlamento oturumunun gerçekleştirilmesi için çabaların sürdüğünü belirtti. Berri, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, erteleme gibi bir niyetinin olmadığını ve siyasi güçlerden bu yönde bir talep almadığını yineledi.

Şu anda çabalarının seçimlerin başarısına odaklandığını vurgulayan Berri, bir sonraki hükümet, başbakanın ismi ve bakanlar kurulu hakkında önceden mutabakata varmaya çalıştığı yönündeki söylentileri yalanlayarak, “Cumhurbaşkanlığı her şeyden önce gelir” dedi. Diğer konuların açık bir siyasi ve anayasal yolu olduğuna işaret eden Berri, cumhurbaşkanının başbakanı seçmek için yürüttüğü bağlayıcı parlamento istişarelerine ve cumhurbaşkanı adayının hükümetin şekli konusunda milletvekilleriyle yürüttüğü bağlayıcı olmayan istişarelere atıfta bulundu.

Berri, müttefiki eski Milletvekili Velid Canbolat'ın Lübnan Ordu Komutanı General Joseph Avn'ı cumhurbaşkanı olarak desteklemesi konusunda yorum yapmaktan kaçınarak, “Her şey oturumda netleşecek” dedi. Berri daha önce yaptığı açıklamalarda, Avn'ın seçilmesi için ordu komutanı da dahil olmak üzere üst düzey yetkililerin seçilmelerinden en az iki yıl önce görevlerinden istifa etmelerini gerektiren kanun için bir anayasa değişikliği yapılması gerektiğini söylemişti. Diğer bir olasılık da Avn'ın oturumda en az 86 oy alarak seçilmesinin, eski Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman'ın seçilmesinde olduğu gibi ‘örtük bir değişiklik’ olacağı yönünde.

Hizbullah'ın parlamento bloğu üyesi olan milletvekili Hüseyin el-Hac Hasan dün yaptığı açıklamada, seçim oturumu için yeter sayının 86 milletvekili olduğu göz önüne alındığında, “Şu ana kadar tüm yeter sayının yeni bir cumhurbaşkanı seçmek için üzerinde anlaştığı bir isim yok” diyerek Avn'ın bu fikir birliğine sahip olmadığını ima etti.

Sputnik'e yaptığı açıklamada el-Hac Hasan, Hizbullah'ın cumhurbaşkanı seçilmesi için devam eden temasların bir parçası olduğunu, ancak mevcut aşama, ilgili ekipler arasında sürekli istişareler ve iletişimden ibaret olduğu için Hizbullah’ın bu istişarelerin seyri hakkında şu anda açıklayacağı bir şey olmadığını söyledi. Hasan, bu temas ve toplantıların önümüzdeki dönemde artacağını ve sonuçlarının 9 Ocak'ta yapılması planlanan parlamento oturumuna aktarılacağını ifade etti. Bloğunun ‘cumhurbaşkanlığı için henüz herhangi bir adaya karar vermediğini’ belirten Hasan, öne sürülen isimler üzerindeki tartışmaların halen devam ettiğini açıkladı. Bloğun resmi tutumunun siyasi müttefikleriyle koordinasyon sağlandıktan sonra açıklanacağını ifade eden Hasan, destekleyecekleri adayın net bir resmini elde etmek için şimdilik beklemenin en iyisi olduğunu vurguladı.

Hizbullah'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde egemenlik konusunu göz ardı etmediğini belirten Hasan, çoğu siyasi partinin ‘egemenliğin niteliğinden’ bahsettiğini, ancak bir sonraki cumhurbaşkanında bulunması gereken güç, proje, inisiyatif ve reform ve değişim iradesi gibi birçok nitelik olduğunu söyledi.

Hasan sözlerini şöyle sürdürdü: “Yönetim ve ekonomide reform yapmak, mali ve parasal politikaları iyileştirmek, devlet kurumlarını yeniden inşa etmek, aynı zamanda Lübnan'ın güçlü yönlerini koruyup geliştirmek ve Siyonist düşmana karşı Lübnan'ın kazanımlarını korumak için çalışan reformist bir cumhurbaşkanı istiyoruz.”

Aynı bağlamda Milletvekili Abdurrahman el-Bizri de ‘bu aşamada gerekli olanın, reformları gerçekleştirmek için net bir yönelime sahip ve Taif Anlaşması’na ikna olmuş bir cumhurbaşkanına sahip olmak olduğunu’ vurguladı. LBCI'ye verdiği demeçte ‘ordu komutanının ordu dosyasını yönetmeyi başarmış Maruni bir şahsiyet olduğunu, ancak seçilmesi için anayasa değişikliği gerektiğini’ vurgulayan el-Bizri sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Soru şu: Bu aşamada siyasi mi, ekonomik mi yoksa askeri bir isme mi ihtiyacımız var? Bence siyasi bir isme ihtiyacımız var.”