Arap heyetleri yeni Suriye'nin inşasına destek için Şam'ı ziyaret etti

Eş-Şera Suudi, Ürdünlü ve Katarlı yetkililerle bir araya geldi… Abdullah bin Zayed, eş-Şeybani'yi aradı

TT

Arap heyetleri yeni Suriye'nin inşasına destek için Şam'ı ziyaret etti

Arap heyetleri yeni Suriye'nin inşasına destek için Şam'ı ziyaret etti

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera dün (Pazartesi) Şam'da, Suriye halkını desteklemek üzere art arda gelen Arap yetkililerle bir araya geldi ve onlarla önümüzdeki dönemde odaklanılacak çabaları görüştü. Bu yetkililer arasında Beşşar Esed'in devrilmesinden bu yana Şam'ı ziyaret eden ilk Arap dışişleri bakanı olan Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi de vardı. Arap temaslarının merkezinde, Suriye'deki gelişmeler yer aldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati dün gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde Suriye sahasındaki son siyasi gelişmeleri ele aldı.

Açıklamada Abdulati'nin ‘kardeş Suriye'nin tarihindeki bu kritik aşamada Suriye devletini desteklemenin önemini, egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulmasını, ulusal kurumlarının rollerini oynamasına olanak tanınmasını ve tüm Suriye topraklarında istikrarı yeniden tesis etmek için Suriye halkının tüm bileşenlerini içeren, Suriye'nin sahiplendiği ve liderlik ettiği kapsamlı bir siyasi sürecin benimsenmesi gerektiğini’ vurguladığı belirtildi.

Suudi heyeti Şam'da

Suudi Arabistan hükümetine yakın bir kaynak dün AFP'ye yaptığı açıklamada, bir Suudi heyetinin pazar günü Şam'ı ziyaret ettiğini ve eş-Şera ile görüştüğünü söyledi. Kaynak, görüşmelerin ‘Suriye'deki durum, Captagon'un ortadan kaldırılması ve diğer konulara odaklandığını’ bildirdi.

Şam ziyareti sırasında es-Safadi, ülkesinin, yıllardır süren ölüm, yerinden edilme ve yıkımın ardından, yeni bir siyasi sistemin Suriyeliler tarafından inşa edildiği ve tüm Suriyelilerin haklarının korunduğu bir gelecek aşamasına ulaşmak için Suriye halkını bu geçiş aşamasında desteklediğini yineledi.

Ürdün'den uyarı

Es-Safadi X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Suriye'nin egemenliği ve güvenliğine yönelik her türlü saldırıya karşı uyarıda bulundu. İsrail'in Suriye topraklarına girmesinin sona ermesi gereken yeni bir işgal olduğunu ve uluslararası toplumun bu geçiş döneminde Suriye'ye müdahale etmemesi için İsrail'e baskı yapması gerektiğini belirtti. Es-Safadi, on gün önce Akabe toplantılarının sonuç bildirgesinde, toplantıların amacının, tüm Suriyeliler için güvenli ve parlak bir gelecek inşa etmede Suriye'yi desteklemek için uluslararası toplumla bir Arap pozisyonu koordine etmek olduğunun açık olduğunu hatırlattı.

csdfg
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera Şam'da bir araya geldi. (AFP)

Es-Safadi ülkesinin, terörizm ve dışlanmadan arınmış, tüm vatandaşlarının istek ve haklarını yerine getiren, özgür, bağımsız ve egemen bir devlet inşa etme yolunda Suriye'yi destekleyeceğini vurguladı. Es-Safadi ayrıca, ülkesinin Şam'ın hayati kurumlarının kapasitelerini yeniden inşa etmesine yardımcı olmaya hazır olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre es-Safadi dün yaptığı açıklamada, eş-Şera ile Suriye'den Ürdün'e uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla mücadele için iş birliği yapma konusunda anlaştıklarını söyledi.

Ürdün son yıllarda başta Captagon olmak üzere silah ve uyuşturucu kaçakçılığından çok zarar gördü. 2011 yılından bu yana Suriye'de devam eden kanlı çatışmalar yarım milyondan fazla insanın ölümüne, büyük bir yıkıma ve ülke içinde ve dışında milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden oldu.

Katar heyeti

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari'nin yaptığı açıklamaya göre Katar Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed el-Halifi, 13 yıllık diplomatik ayrılığın ardından Suriyeli yetkililerle görüşmek üzere diplomatik bir heyetin başında dün Şam'a geldi. El-Ensari X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “El-Halifi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye havaalanına inen ilk Qatar Airways uçağıyla Şam'a vardı” ifadesini kullandı. El-Ensari, heyetin ‘Katar'ın Suriye halkına her türlü desteği sağlama konusundaki kararlı tutumunu yerine getirmek üzere’ Suriyeli yetkililerle görüşmeler yapacağını bildirdi.

El-Ensari bu görüşmelerin ülkesinin ‘Suriye'deki kardeşlerine her türlü desteği sağlama konusundaki kararlı tutumunu’ yansıttığını kaydetti. Katar Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Bu ziyaret, Katar ile kardeş Suriye arasındaki yakın kardeşlik ilişkilerinin gücünün ve Katar'ın Suriye'nin ilerlemesi ve egemenliğinin korunmasına yönelik tam ilgisinin yeni bir teyididir” denildi. AFP'ye konuşan Katarlı bir yetkili, iki ülke arasındaki ‘uçuşların yeniden başlaması için Şam Uluslararası Havalimanı'nın hazır olup olmadığını değerlendirmek üzere’ heyete bir havacılık teknik ekibinin eşlik ettiğini söyledi. Yetkili, “Katar ticari ve kargo uçuşlarının yeniden başlaması için teknik destek sağlamanın yanı sıra geçiş döneminde havalimanının bakımını da üstlenmeyi teklif etti” dedi.

zxascdvfg
Yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera, 23 Aralık 2024 tarihinde Şam'da Katar heyetiyle (Reuters)

Eş-Şera, Doha'nın gelecekte Suriye'de enerji de dahil olmak üzere çeşitli sektörlere yatırım yapmaya ilgi duyduğunu ifade etti. Eş-Şera, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'yi Suriye'yi ziyaret etmeye davet ettiğini belirtti.

BAE çağrısı

BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan dün yeni Suriyeli mevkidaşı Esad Hasan eş-Şeybani ile ikili ilişkilerin güçlendirilmesini ele aldıkları bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın BAE resmi haber ajansı WAM’dan aktardığına göre ikili, ‘iki taraf, iki ülke ve iki kardeş halk arasındaki yakın kardeşlik ilişkilerini ortak çıkar alanlarında geliştirmenin yollarını görüştü.’

Suriye'nin birliğini, bütünlüğünü ve egemenliğini korumanın önemini vurgulayan Al Nahyan, BAE'nin Suriye halkının güvenlik, kalkınma ve iyi bir yaşam özlemlerini gerçekleştirecek kapsamlı ve kapsayıcı bir geçiş aşamasına ulaşılmasına yönelik tüm çaba ve gayretleri destekleyen tutumunu yineledi.



SDG Medya Merkezi Direktörü Şami, Independent Arabia'ya konuştu: İşte orduya katılmamızın şartları

Suriye Demokratik Güçleri (Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri (Reuters)
TT

SDG Medya Merkezi Direktörü Şami, Independent Arabia'ya konuştu: İşte orduya katılmamızın şartları

Suriye Demokratik Güçleri (Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri (Reuters)

Abdulhalim Süleyman

Suriyeli muhalif gruplarla birlikte Suriye’nin yeni ordusuna katılma olasılığı konusundaki tutumlarını Independent Arabia'ya anlatan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi Direktörü Ferhad Şami, SDG'nin, Suriye'nin siyasi ve askeri kararları üzerindeki hegemonyadan ve bazı ülkelerin Suriye iradesine dayatmaya çalıştığı vesayet mantığından uzak, tamamen Suriyelilerin iradesiyle kurulacak bir ulusal orduya katılmaya ilkesel olarak hazır olduğunu açıkladı.

Bu konuda önümüzdeki dönemde SDG liderliği ile Şam'daki yeni yönetim arasında birçok doğrudan görüşmenin yapılması gerektiğini ifade eden Şami “Elbette bu meseleden önce, tüm bileşenlerin haklarının korunmasını garanti altına alan yeni bir anayasanın oluşturulması, Suriye’deki tüm bileşenleri ve tarafları temsil edecek yeni bir hükümetin kurulması ve ardından ülkenin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine dayalı yeni bir devlet yapısının inşa edilmesi gibi bazı adımların atılması lazım” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre SDG'nin yeni orduya katılmasının ordu ve tüm Suriyeliler için bir güç unsuru olacağını vurgulayan Şami’ye göre SDG, uluslararası desteğe sahip, terörle mücadele etmiş ve uluslararası alanda iyi bir itibara sahip disiplinli ve profesyonel bir güç. Şami, böyle bir adımın tüm Suriyeliler için iyiye işaret edeceğini de sözlerine ekledi.

Suriyeli Kürtler 8 Aralık'ta Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlamadı. Oysa 61 yıldır hem onlara hem de diğer Suriyelilere baskı uygulayan rejimin çöküşünü kutlamaları gerekirdi. Ancak Kürtlerin, rejimin Suriyelilere yönelik bilinen zulmünden farklı bir hikayesi var. Kürtler, Suriyeli olmalarının yanı sıra ülkenin en kalabalık ikinci etnik kökeni olarak iki kat haksızlığa uğradıklarını düşünüyorlar.

Esed'in ülkeden kaçışının kutlandığı sabah, Türkiye’ye yakın Suriye Milli Ordusu (SMO) gruplarının 27 Kasım'da başlayan Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’ndan üç gün sonra ‘Özgürlük Şafağı’ adı verilen bir operasyonla Tel Rıfat'a grimesinin ardından çok sayıda Kürdün yerinden edilmesiyle gölgelendi. Daha sonra SDG ve SMO arasındaki çatışmalar Fırat Nehri kıyısında bulunan, stratejik öneme sahip Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü yakınlarında devam etti. Burada şiddetli çatışmalar yaşandı. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin (KDSÖY) tahminlerine göre ağır hasar gören barajdaki elektrik üretimi durduruldu. Topçu ve insansız hava araçları (İHA) ile gerçekleştirilen bombardımanlar sonucunda jeneratör odalarına su sızması nedeniyle hayati önem taşıyan tesiste hasar meydana geldi.

Bu çatışmalar, önceki günlerde SDG ile Türkiye ve SMO arasında arabuluculuk yapmak üzere Uluslararası Koalisyon öncülüğünde gerçekleşen görüşme turlarına sahne olan Ayn el-Arab (Kobani) şehri çevresinde Türkiye’nin askeri hareketliliğiyle aynı zamana denk geldi. Bunun üzerine ABD güçlerinden oluşan bir devriye, araçlarıyla birlikte Kobani’deki resmi bir binaya yerleşerek bayraklarını göndere çekerken Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Komuta Kademesi’nin Suriye sınır hattını ziyaret ederek TSK ve SMO komutanlarıyla bir araya geldi. Güler, buradan Suriye'nin kuzeydoğu bölgesine askeri bir operasyon başlatma tehdidinde bulundu.

İşgal tehdidi

Güler'in sınır hattına gerçekleştirdiği ziyaret, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Askeri Operasyonlar Dairesi Başkanı Ahmed eş-Şera ile bir araya geldiği ve SDG'yi kastederek Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) ülkede yeri olmadığını belirttiği Şam ziyareti ile eş zamanlı gerçekleşti.

SDG’ye yönelik askeri baskı Kobani yakınlarındaki Fırat Nehri üzerinde devam ederken, SDG, Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü çevresindeki mevzilerine düzenlediği karşı askeri operasyonla Türkiye yanlısı Suriyeli muhalif grupları şaşırttı. Çeşitli taktikler kullanan SDG, pazartesi sabahı Tişrin Barajı civarındaki birkaç eksenden başlattığı operasyonla birkaç saat içinde Münbiç şehrinin doğu kırsalında ilerlemeye başladı. Bu sırada çok sayıda ölüm meydana geldi, ancak kaç kişinin öldüğü açıklanmadı. SDG ise onlarca ölü olduğunu ve 10'unun cesedini ele geçirdiğini açıkladı.

SDG'ye bağlı Münbiç Askeri Konseyi tarafından yayınlanan videolarda SDG'nin ilerleyişi sırasında onlarca SMO unsurunun geri çekildiği ve kaçtığı görüldü. SDG, ‘Baz’ adı verilen İHA’ları kullanarak bir tank ve çok sayıda aracı ele geçirdi, diğerlerine hasar verdi.

İki taraf Haseke ve Rakka'nın kuzey kırsalındaki temas hatları üzerinde çeşitli yerlerde cephe açma ve çatışma girişiminde bulundu. Haseke'nin kuzeybatısındaki Tel Tamer ve Rakka'nın kuzeyindeki Ayn İsa kırsalında sızma girişimleri olurken ve ağır bombardımanlar düzenlendi. Ancak çatışmalar özellikle Tişrin Barajı çevresi ve Münbiç kırsalında yoğunlaştı. SDG, Tişrin Barajı’nı çevreleyen köylerdeki ve Karakozak Köprüsü’ndeki askeri noktaları ele geçirdikten sonra muhalif grupları barajın bitişiğindeki bölgeden uzaklaştırmayı ve Münbiç'e doğru itmeyi başardı.

Köprü ve baraj arasında

SDG, Tişrin Barajı yakınlarındaki Minbiç Askeri Konseyi’ne bağlı savaşçıların, militanların Ebu Kalkil ilçesindeki Mahşiyat et-Tevahin ve Hirbet Tuveyini köylerine düzenlediği saldırıyı engellediğini, onlarca unsuru öldürdüğünü ve onlarcasını da yaraladığını söyledi. Ayrıca bölgede devam eden çatışmalarda Türkiye yanlısı militanlara ait bir BMB zırhlı aracı ve doçka silahları taşıyan iki askeri araç imha edildi. SDG iki ayrı hesaptan yaptığı açıklamada, çoğu Münbiç kırsalı ve Tişrin Barajı çevresindeki cephelerde olmak üzere 30'dan fazla üyesinin öldüğünü duyurdu.

Sahadaki durumu değerlendiren SDG Medya Merkezi Direktörü Şami, Suriyeli muhalif grupların Münbiç'in güneydoğu tarafından ilerlemeye çalıştığını, ancak başarısız olduğunu söyledi. Burada şiddetli çatışmaların yaşandığını açıklayan Şami, SDG güçlerinin Karakozak Köprüsü bölgesinde Türkiye’ye yakın gruplara ait bir aracı havaya uçurduğunu belirtti. Bu olaya Türk keşif uçaklarının Sarin Kavşağı’na düzenlediği bombardıman eşlik etti. Son çatışmalar sırasında ne Özgürlük Şafağı Operasyon odası ne de Türkiye’ye yakın Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakanlığı, Münbiç çevresinde devam eden çatışmalar ve bölgede olup bitenler hakkında SDG'nin söylediklerini yalanlayan yahut doğrulayan herhangi bir yorumda bulunmadı.