Irak'ın iç işlerinde Suriye'deki gelişmelerin etkisi

Silahlı unsurların ülkeye sızmasından korkulurken, dini mabetlerin hedef alınabileceği uyarısı yapılıyor

Irak ordusu herhangi bir güvenlik ihlaline karşı Suriye sınırı boyunca konuşlandı (AFP)
Irak ordusu herhangi bir güvenlik ihlaline karşı Suriye sınırı boyunca konuşlandı (AFP)
TT

Irak'ın iç işlerinde Suriye'deki gelişmelerin etkisi

Irak ordusu herhangi bir güvenlik ihlaline karşı Suriye sınırı boyunca konuşlandı (AFP)
Irak ordusu herhangi bir güvenlik ihlaline karşı Suriye sınırı boyunca konuşlandı (AFP)

Müeyyid et-Turfi

Yeni Suriye hükümetinin Irak'ın iç işlerine karışmayacağına dair birçok güvence vermesine rağmen, Iraklıların Suriye'de yaşananların Irak'ın iç işlerine etkisi konusundaki korkuları devam ediyor gibi görünüyor.

Özellikle çok sayıda DEAŞ üyesi ve aileleri, Suriye’deki hapishanelerde bulunrken Suriye'deki silahlı unsurların Irak topraklarında terör eylemleri gerçekleştirmek üzere ortak sınırdan sızmasından endişe ediliyor.

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, DEAŞ üyelerinin saflarını yeniden düzenledikleri uyarısında bulundu. Suriye ordusunun çöküşünün ardından DEAŞ’ın çok sayıda silah ele geçirdikten sonra saflarını yeniden düzenlemeye başladığını söyleyen Hüseyin, DEAŞ üyelerinin Suriye’deki hapishanelerden kaçma tehlikesi ve ülkenin kuzeydoğusunda bulunan ve DEAŞ üyelerinin ailelerinin kaldığı el-Hol Kampı’ndaki kontrolsüz durumun iki ülkenin güvenliği üzerindeki etkileri konusunda uyardı.

Irak ve Suriye arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesine, Irak’ Şam'daki diplomatik misyonunun yeniden faaliyete geçmesine ve Lübnan'a giden diplomatik ekibinin Esed rejiminin düşmesinin ardından geri dönmesine rağmen DEAŞ'ın ülkenin üçte birini kontrol altına aldığı 2014 yılındaki senaryonun tekrarlanmasından korkan Iraklıların DEAŞ'ın nüfuzuna ilişkin korkuları devam ederken, Irak ordusu olası bir güvenlik ihlaline karşı Suriye-Irak ortak sınırında konuşlandı.

vf
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Suriye'deki dini olarak önem verilen türbelerin hedef alınmasına karşı uyardı (AFP)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, perşembe günü yaptığı açıklamada, Suriye'deki dini olarak önem verilen türbelerin hedef alınmasına karşı uyardı. Sudani, bu tür eylemlerin ‘büyük çatışmalara’ yol açabileceğinin altını çizdi.

Iraklıların korkuları gerçekleşirse, Irak'taki Şii silahlı grupların başta Seyyide Zeynep Türbesi olmak üzere inançları gereği değer verdikleri kişilerin türbelerini savunacakları yeni bir savaş kapıya dayanabilir.

Karşılıklı ihtiyat

El-Mustansiriye Üniversitesi'nden Siyaset Bilimi Profesörü İsam el-Feyli, Şam'daki yeni yönetimin Iraklı silahlı grupların hareketlenmesinden korktuğu için Irak hükümeti ile arasında karşılıklı bir ihtiyatın hakim olduğunu belirtti.

cvfdb
Irak'ta DEAŞ'ın olası sızmalarından duyulan endişe (AFP)

Feyli, özellikle Irak ile Suriye’nin 600 kilometreden uzun bir sınırı paylaşması ve Suriye'nin birçok askeri kabiliyetten yoksun olması nedeniyle en büyük güvenlik sorunu teşkil ettiğini söyledi.

İran'ın desteği

Suriye'deki yeni yönetim, İran ile aynı fikirde olan ve Suriye'deki yeni yönetimle aynı görüşü paylaşmayan radikal, Şii olmayan İslamcı örgütlerin ortaya çıkmasından ve özellikle Bağdat'ın Suriye rejimine verdiği destek çerçevesinde devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimine günlük 12 bin varilden fazla ham petrol sağladığı düşünüldüğünde Irak'ın Suriye'ye verdiği desteğin azalmasından çekiniyor.

12 bin mahkum

Iraklıların korkularını değerlendiren Feyli, 12 bin civarında tutuklunun bulunduğu hapishanelerin Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolünde olduğuna dikkati çekerek bu korkuların Suriye topraklarında yeni bir DEAŞ'ın kurulmasına yol açacak dramatik gelişmelerin yaşanması ihtimalinden kaynaklandığını, Türkiye ile SDG arasında askeri bir gerilim yaşanmasının SDG’nin hapishanelerin kapılarını açmasına katkıda bulunabileceğini söyledi. Böylece salıverilen mahkumların, yeni yönetimi baltalamak için çalışacağını vurgulayan Feyli, Irak topraklarına giderek bir sonraki aşamada Bağdat'ta büyük bir sorun teşkil edeceğinin altını çizdi.

Türbenin hedef alınması korkusu

Feyli, Suriye ya da Irak'taki dini türbelerin hedef alınması ihtimaline dair Suriye'deki yeni yönetimin şimdiye kadar türbeleri koruma konusunda kararlı bir tutum sergilediğini, Seyyide Zeynep Türbesi’nde okunan ezanın değişmediğini ve Şii ezanı olarak okunmaya devam ettiğini kaydetti. Feyli, Iraklı grupların Suriye'ye doğru harekete geçmesini ve Suriye’nin karışmasını isteyen bazı gruplar tarafından Seyyide Zeynep Türbesi’ne kasıtlı olarak bir sabotaj eylemi düzenlenmesinden çekindiğini söyledi.

Iraklıların endişeleri

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Gazi Faysal, Irak ve Suriye arasındaki diplomatik ilişkilerin sürdürülmesinin önemine vurgu yaptı.

Irak ve Suriye arasındaki diplomatik ilişkilerin sürdürülmesinin anlayış ve istişarenin devamı için önemli olduğunu belirten Faysal, bunun her iki tarafın istikrarı için akıllıca bir karar olduğunu söyledi.

Faysal, Iraklıların DEAŞ üyelerinin ülkelerine sızmasına dair endişeleriyle ilgili olarak ise mahkumların kaçıp Irak topraklarına sızarak Irak’ta eylemlerde bulunmasından korkulduğunu, ancak bu ihtimalin zayıf olduğunu, çünkü SDG'nin ABD yönetimiyle koordinasyon halinde hapishaneleri kontrol ettiğini ve bu hapishanelerde binlerce DEAŞ üyesinin tutulduğunu belirtti.

DEAŞ'ın operasyonları yönetmede komuta ve kontrolü merkezileştirdiğini belirten Faysal, örgütün Deyrizor, Hamrin ve Irak'taki diğer bölgelerde mevzileri olduğunu kaydetti. Suriye ve Irak'ta yürütülen DEAŞ'la mücadele çabalarının DEAŞ üyelerini zayıflattığını, bazılarının Mozambik ve Mali gibi Afrika ülkelerine gittiğini ifade eden Faysal, Suriye'deki değişimin Esed rejiminin düşmesi ve totaliter bir sistemden çoğulcu bir sisteme geçilmesi yoluyla radikal bir şekilde gerçekleşeceğini savundu.



Avn, Lübnan’ın yeni başbakanını belirlemek üzere parlamentoda istişarelere başladı

TT

Avn, Lübnan’ın yeni başbakanını belirlemek üzere parlamentoda istişarelere başladı

Avn, Lübnan’ın yeni başbakanını belirlemek üzere parlamentoda istişarelere başladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, büyük zorluklarla karşılaşacak yeni hükümeti kurmakla görevlendirilecek ismi belirlemek üzere bu sabah parlamentodaki bloklarla istişarelere başladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre birçok adayın makamı devralmaya hazır olduğunu açıklamasının ardından, rekabet esas olarak Başbakan Necib Mikati ile halen Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) başında bulunan ve Hizbullah'a muhalif siyasi güçler tarafından desteklenen deneyimli diplomat Nevaf Selam arasında yaşandı.

Mikati, perşembe günkü cumhurbaşkanlığı seçim oturumunun oturum aralarında yaptığı açıklamada, ‘herhangi bir gereklilik olması halinde ülkeye hizmet etmeye’ hazır olduğunu söyledi.

İki yılı aşkın bir süre boş kalan cumhurbaşkanlığı, derinleşen ekonomik çöküş ve Hizbullah ile İsrail arasında yıkıcı bir savaş döneminde ülkeyi yöneten Mikati'nin siyasi güçlerle iyi ilişkileri var ve birçok tarafla dış bağlara sahip.

Lübnan Kuvvetleri ve diğer küçük bloklar da dahil olmak üzere muhalefet güçlerinin dün Milletvekili Fuad Mahzumi'yi başbakanlığa aday gösterme kararlarını açıklamalarının ardından muhalif ve bağımsız milletvekilleri, Lübnan'da saygı duyulan ve her parlamento istişaresinde ismi öne sürülen deneyimli diplomat Nevaf Selam'ı desteklediklerini açıkladılar.

Dün gece geç saatlere kadar süren toplantı ve temasların ardından Mahzumi bu sabah ‘birden fazla muhalefet adayının olmasının kaçınılmaz olarak herkesin kaybetmesine yol açacağı’ gerekçesiyle başbakanlık adaylığından çekildiğini ve Selam üzerinde bir ‘uzlaşmanın’ yolunu açtığını duyurdu.

Yaptığı açıklamada ülkenin ‘yönetim anlayışında köklü bir değişikliğe, yeni egemen ve reformist dönemin özlemlerine ayak uyduran bir hükümete ihtiyacı olduğunu’ söyledi.

Muhalefet milletvekili İbrahim Muneymine de Selam lehine adaylıktan çekildiğini açıkladı.

Hizbullah'ın muhalifleri ve Mikati'nin atanmasına karşı çıkanlar, Mikati'nin Hizbullah'ın kontrolünü sıkılaştırdığı eski siyasi sistemin bir parçası olduğunu ve Hizbullah'ın İsrail ile son çatışmalarında yaşadığı gerilemeler ışığında ülke içindeki siyasi güç dengesinin yeni bir ismin atanmasına yol açması gerektiğini düşünüyor.

Lübnan Kuvvetleri lideri Semir Caca geçen hafta yaptığı açıklamada, “Yeni bir dönem başladı... Hoşumuza gitse de gitmese de Başbakan Mikati son grupla birlikteydi” ifadelerini kullandı.

Zorluklar

Tüm bloklar hangi adayı desteklediklerini açıklamadı. Yarışanlar arasında en çok oyu alan aday kazanır.

Lübnan anayasasına göre Cumhurbaşkanı, parlamento istişarelerinin sonuçları hakkında bilgi aldıktan sonra Meclis Başkanı ile istişarede bulunarak başbakan adayını belirler.

Yeni başbakanın hükümeti kurmakla görevlendirilmesi, hükümetin kurulmasının yakın olduğu anlamına gelmiyor. Zira bu süreç, sistemi kota ilkesine dayanan bir ülkede siyasi bölünmeler, koşullar ve karşı koşullar nedeniyle haftalar, hatta aylar sürüyor.

Lübnan Cumhurbaşkanı yemin töreninde yaptığı konuşmada, ‘Lübnan için yeni bir dönemin’ başladığını ilan ederek, hızlı bölgesel değişimler ve İsrail'le girdiği yıkıcı çatışma nedeniyle zayıflayan Hizbullah gibi önemli bir tarafın etkisinin azaldığı bir ortamda önümüzdeki döneme ilişkin eylem planının ana hatlarını çizdi.

Yeni hükümetin önünde, özellikle ülkenin güneyi ile Beyrut'un güney banliyölerini yerle bir eden son savaşın ardından yeniden yapılanma, İsrail'in güneyde girdiği bölgelerden çekilmesini öngören ateşkes anlaşmasının uygulanması, Hizbullah'ın sınırdan uzak durmasını ve Lübnan'daki tüm silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngören 2006 tarihli 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararına uyulması gibi önemli zorluklar bulunuyor.

Bir diğer zorluk ise beş yılı aşkın süredir eşi benzeri görülmemiş bir çöküş yaşayan ekonomiyi canlandırmak için acil reformların hayata geçirilmesi.